Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: Baal Adramelech - 14 Mayıs 2010, 21:55:48

Başlık: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Mayıs 2010, 21:55:48
Adam, eliyle, yanan sigarasını hafifçe ağzından alıp kül tablasına bastırdı. Ağırlaşmış göz kapakları onu uyumaya itiyordu ancak oturduğu tek kişilik koltuğun rahatlığı bile onu bu gecenin garip, demirimsi kokusu altında uyutamazdı. Hava kan kokuyordu, demir. Ve bu koku kırık bir kalp kadar keskin bir acı, duygusuzluk kadar derin bir etkiye sahipti adamın üzerinde.

Yavaşça koltuktan kalkıp koltuğunun yanındaki masanın üzerindeki kül tablasını ittirdi ve yere gürültüyle düşmesini dinledi. Kül tablası düştü ancak kırılmadı. Adam çekmeceyi açtı, içine baktı. Sonra kapattı.

Yavaşça ayağa kalkıp etrafına bakınmaya başladı. Cebindeki bıçakla oynamaya başladı. Büyük cebinin içinde küçük kalıyordu bıçak, adam onunla oynadıkça elleri kesildi. Adam umursamadı, bir yandan ellerinden tavana, ayaklarından kapının koluna bağladığı kadının neredeyse ölmüş bedenine yaklaşırken, bir yandan da cebindeki bıakla oynamaya devam ediyordu.

Gülümsedi. Garip bir gülümsemeydi bu; hissettiği boşluğun getirdiği sarhoşluktan geliyordu. Bıçağı çıkardı, midesindeki bulanma hissine aldırmaksızın baş parmağı ile yüzük parmağı arasından tuttup kaldırdı, sapı yukarıda kalacak şekilde. Bir yandan orta parmağı ile keskin kenarına sürtüyordu parmağını. Oldukça garipti, oldukça... boş.

"Seninle işim bitti." dedi adam, fısıldama gibi çıkan sesiyle. Gözleri gittikçe ağırlaşıyor olsa da, daha önce dediğim gibi, uyumaya niyetli değildi.

Bıçak ile kadının gerdanından aşağıya doğru hafifçe kesmeye başladı. Sadece çizin olacak şekilde, gerçekten kanatmadan. Göğüslerinin arasından geçti ve göbek deliğinde durdu. Sonra bıçağı yere attı. Bıçak yere saplandı, adam ise bunu umursamaksızın masanın yanına ilerledi ve çakmak ile bir kaç tane kalmış olan sigaralardan bir tanesini daha yaktı.

Sigarayı içine çekti, ardından arkasını dönüp ellerinden bağlı olan kadına baktı. Gözleri hüzünle, nefretle veya büyük bir hissizlikle bakıyordu. Hafifçe aşağıya doğru kıvrılmış dudakları, üflediği sigaranın dumanı ile ara ara bozuluyor ama hiç değişmemiş gibi tekrardan aynı şekle dönüyordu.

Masaya yaslandı ve sigarası bitene kadar kadını izledi. İzledi. İzledi.

Sigarası bittiğinde masaya dayanmayı bırakıp kalanı masaya söndürdü. Bir sigarayı daha ağzına koydu ancak yakmadı. Masanın üzerindeki kumanda ile müzik setini çalıştırdı, hemen ardından yavaşça kadına doğru dönüp çakmak ile ağzındaki sigarayı yaktı. Bir kaç adım yaklaştı kadına, aralarında bir karıştan daha az mesafe kaldı en sonunda. Kadının suratına sigaranın dumanını üfledi.

Kadın da gözlerini hafifçe araladı. Uzun süredir su içmemiş ve yemek yememiş olduğundan ve bunların halüsinasyonlara sebep olacağını bildiğinden bir an gördüklerini tarttı... Ancak gerçek olduğuna karar verdi. Gözlerini hafifçe oynatıp odaya bakmaya çalışsa da, pek başarılı olamadı. Kafasına geçirilmiş ip yüzünden pek hareket edemiyordu. Ağzını hafifçe aralayıp bir şeyler söylemek istedi ancak beceremedi.

Adam tiksinerek bakıyordu kadına. Arkasını döndü ve odanın kapısına doğru ilerlemeye başladı. Buğulu sesiyle arkada alan şarkının sözlerini okuyordu bir yandan.

Don't you know that I've been,
running from your heart
And I feel like you've been running too.
Don't you know that I've been lying from the start,
And I feel like you've been lying too.


Odanın kapısında durdu ve elini ışıklara attı. Odada, can çekişerek ışık veren tek lamba da böylelikle kapandı. Adam gözden kayboldu.

Kadın, yağmurun başlamasıyla, tavandan akan yağmur sularını içti.

Kadın, gece boyunca aynı şarkıyı, defalarca dinledi.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: LegalMc - 14 Mayıs 2010, 22:03:53
Bu cidden insanı devamını okumaya zorlayan ve sonunu okuyunca hala devam etmek isteten bir yazı olmuş. Çok güzel, ellerinize sağlık :) Bir dakika ya ben şunu tekrar okuyayım :D
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Mayıs 2010, 22:05:53
Bu cidden insanı devamını okumaya zorlayan ve sonunu okuyunca hala devam etmek isteten bir yazı olmuş. Çok güzel, ellerinize sağlık :) Bir dakika ya ben şunu tekrar okuyayım :D

Duygu yoğunluğu sırasında yazmış olduğum bir hikaye oldu bu... Sinir boşalmasıydı. =) Teşekkürler yorumun için.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: LegalMc - 14 Mayıs 2010, 22:06:56
Sen böyle yazdığın sürece daha çok teşekkür edersin diye düşünmekteyim :)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Elijah - 14 Mayıs 2010, 22:13:28
Vaaoov..Adamın ruh halini çok iyi yansıtmışsın,tam bir psikopat :D
Gerçekten çok iyi gidiyor,devamını merakla bekliyorum.

Yoksa devamı gelmeyecek mi?
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Mayıs 2010, 22:19:27
Vaaoov..Adamın ruh halini çok iyi yansıtmışsın,tam bir psikopat :D
Gerçekten çok iyi gidiyor,devamını merakla bekliyorum.

Yoksa devamı gelmeyecek mi?

Gelmez büyük ihtimalle... Buna uygun bir devam yazmak oldukça zor olur... =)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: LegalMc - 14 Mayıs 2010, 22:25:59
Bence de tadında bırakmak gerek :)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Black Helen - 14 Mayıs 2010, 22:40:46
Güzel bir polisiye kurgusu var bunda.Devamı olsa biraz boş kaçabilirdi.Anlatımın hoş, okuyucuyu çeken nitelikte.Ellerine sağlık.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Shinigami - 14 Mayıs 2010, 22:50:29
Kurgusu sağlam olmuş. Adamdaki karamsarlığı, hayattan soğumuşluğu iyi tasvir etmişsin gerçekten, gözümün önünde çok net canlandı sahneler. Kalemine sağlık.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Mayıs 2010, 23:23:28
Yorumlarınız için teşekkür ederim... =)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Marius - 14 Mayıs 2010, 23:49:53
Başlarda "her zamanki halin senin" diyordumki okudukça dahada piskopatlaşmışsın hocam. Nedir bugün böyle herkesde bir haller var? Harika bir yazı olmuş... :)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Mayıs 2010, 23:51:10
Başlarda "her zamanki halin senin" diyordumki okudukça dahada piskopatlaşmışsın hocam. Nedir bugün böyle herkesde bir haller var? Harika bir yazı olmuş... :)

Ne bileyim.. Yeni ay vardı sabah ondandır.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Nirnaeth - 15 Mayıs 2010, 21:03:33
- Ve bu koku kırık bir kalp kadar keskin bir acı, duygusuzluk kadar derin bir etkiye sahipti adamın üzerinde.

Şu cümle mis gibi. Gerçekten, çarpıcı ve etkileyici cümleler, çok iyi yansıtılmış duygular görüyorum. İçine çektin hikayenin resmen... :)
Başlık: Duman (2)
Gönderen: Baal Adramelech - 11 Haziran 2010, 18:35:34
Adam odaya geri döndüğünde, şarkı hala çalıyordu. Bir kaç saat önce kadına işkence etmenin yeni bir yolunu bulmuştu. Bunu izlemek ve kadının bu işkenceye dalmasını beklemek çok daha 'deneysel' olacaktı. Odanın tahta yerlerinden içeriye geldi ve yere saplanmış olan bıçağı çekip çıkardı.

Kadın, adamın yaklaştığını görünce korktu, uzaklaşmak için her şeyi verirdi.

Adam bıçağı kaldırdı kadının ayaklarını bağlayan ipleri kesmekte kullandı. Kadının ayakları birden bire boşluğa düşünce, ayakta duramadı. Ardından ellerini kestiğinde, kadın yer yığıldı. Gücü yoktu. Günlerdir yemek yememiş ve saatlerdir tavandan akan azıcık su haricinde su içmemişti.

Adam kadının yanına çömeldi. "Madem bu kadar bitirdin beni, o halde ben de sana son bir işkence yapıyorum." diye fısıldadı. Ayağa kalktı ve salonun tam karşısında duran evin ana kapısına ilerledi. Kapıyı açtı ve dışarı çıktı.

Kadın şaşkınlıkla bakıyordu. Ancak dakikaların geçmesine rağmen, adam dönmedi.

***

Polis, kadının söylediği evi araştırdı. Kadının söylediği gibi kesilmiş ipi buldu, kadının vücudundaki kesinler ve diğer şeylerde kanıtlıyordu olanları zaten. Ancak işin garip bir tarafı vardı.

Bıçakların üzerinde, kül tablasının içinde söndürülmüş izmaritlerde, sandalyenin yanında, evin her tarafında tek bir parmak izi vardı, o da kadının parmak iziydi.

***

6 ay sonra...

"Aubrey... Nasıl?" diye sordu siyah keten pantolonlu adam.

"Hala sizin yaptığınız işkenceden bahsediyor. Hala onu nasıl bağladığınızı ve diğer şeyleri anlatıyor. Eğer iş gezisinde olduğunuzun kanıtları olmasaydı bu kadına inanırdım." dedi doktor hüzünle. "Polisten aldığıma göre bu eşyaların tamamını kendi kredi kartı ve evi de bizzat sahiple kendi görüşerek almış."

"Öyleymiş... Sanırım onu terk etmem ağır geldi... Ne dersiniz?" dedi adam, doktorun fark etmediği bir sahtelikle.

"Büyük ihtimalle. Sevgiyi yüz üstü bırakmak... Kişisel algılayın, umarım bir gün herkes karşılık veremeyip üzdüğü aşklar için cezasını çeker." dedi doktor ve yürüyüp gitti.

Adam, odanın camına yaklaşıp Aubrey'e baktı. Kadın yavaşça başını kaldırmaya başladı o sırada. Diğer tarafını görmemesi gereken cama doğru baktı. Camın ardındaki adamı gördü.

Attığı çığlık, koridorda yankılandı.

Aubrey'in doktoru, arkasını dönüp hızlıca odaya doğru geri koşmaya başladı. Adam ortalıkta yoktu, içeri mi girmişti? Hızlıca kapının kolunu yokladı ancak kapı hala kilitliydi. Adam girmiş olamazdı. Anahtarlarını çıkarıp kapıyı açtı, içeriye baktığında, hafif bir sigara dumanından başka bir şey fark etmedi. Aubrey gitmişti.

Adamın camdan içeriye baktığı yerde ise, sigara külleri vardı ve bir kaç damla kan.



Not: Hikayeyi yazarken başıma gelen bazı 'tedirgin edici' şeyler yüzünden tamamlayamadım. Üstünden geçemedim. Belki sonra yaparım.

Not 2: Hikayeyi yazdıktan sonra yedek yüklenince uçmuş, gece yazdığım hikayeyi tekrar koydum şimdi.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: deanna - 11 Haziran 2010, 18:37:38
Ups. Benim yorumumda uçmuş.

Senden korkulur.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 11 Haziran 2010, 18:40:09
Ups. Benim yorumumda uçmuş.

Senden korkulur.

Neden. Çok mu korkutucu gözüküyorum oradan eheh =)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: mit - 12 Haziran 2010, 09:28:13
Süper olmuş. Belki biraz psikopatça ama güzel :)Terkeden sevgiliye acı ektirmenin bin bir türlü yolu vardır ama böylesini hiç düşünmemiştim. Ama düşünmemek daha iyi... Yoksa seri katil falan olurdum herhalde Smiley Ellerine sağlık...
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 12 Haziran 2010, 23:01:58
Süper olmuş. Belki biraz psikopatça ama güzel :)Terkeden sevgiliye acı ektirmenin bin bir türlü yolu vardır ama böylesini hiç düşünmemiştim. Ama düşünmemek daha iyi... Yoksa seri katil falan olurdum herhalde Smiley Ellerine sağlık...

Düşünmemek daha iyi evet. Düşününce yazıya geçirip o düşüncelerden kurtulmak daha iyi... ^^ Şaka bir yana, gerçk birine yazılmadı ikinci bölüm. İlk bölüm öyle değil.

Teşekkürler. ^^
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Nirnaeth - 12 Haziran 2010, 23:14:59
Beynini kemirip duranları kağıda dökmek onlardan kurtulmanın en iyi yollarından. Korkutucu evet, ama güzel. Ve bu arada, ilki ikincisinden daha güzel, sanırım onu gerçekten birini düşünerek yazmış olmandan kaynaklanıyor. gerçekten isteyerek. :)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Jean Valjean - 12 Haziran 2010, 23:26:58
Bence de tadında bırakmak gerek :)
Devamı olsa biraz boş kaçabilirdi.

Gibi yorumlar olmasaydı devam etmeyecektin değil mi? Sırf inat.  >:D

Gerçekten etkileyici, ama hayır benim böyle sadist fantezilerim yok.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 12 Haziran 2010, 23:31:09
Beynini kemirip duranları kağıda dökmek onlardan kurtulmanın en iyi yollarından. Korkutucu evet, ama güzel. Ve bu arada, ilki ikincisinden daha güzel, sanırım onu gerçekten birini düşünerek yazmış olmandan kaynaklanıyor. gerçekten isteyerek. :)

Kesinlikle. O tür duygulardan daha arınmış birisi olarak sadistliğimi sadece hobi olarak kullanıyorum. euheu.

Gibi yorumlar olmasaydı devam etmeyecektin değil mi? Sırf inat.  >:D

Gerçekten etkileyici, ama hayır benim böyle sadist fantezilerim yok.

Sırf inat evet :P

Teşekkürler ^^
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: LegalMc - 13 Haziran 2010, 09:48:53
Kesinlikle. O tür duygulardan daha arınmış birisi olarak sadistliğimi sadece hobi olarak kullanıyorum. euheu.

Sırf inat evet :P

Teşekkürler ^^

Demek inat he  :hemk Neyse şunu söylemek istiyorum iyiki de inat etmişsin :D Yine yazayım aynısını da yine inat yap.

Tadında bırakmak gerek :P

Ellerine sağlık :)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 13 Haziran 2010, 22:42:29
Demek inat he  :hemk Neyse şunu söylemek istiyorum iyiki de inat etmişsin :D Yine yazayım aynısını da yine inat yap.

Tadında bırakmak gerek :P

Ellerine sağlık :)

Teşekkürler ^^ 'Hangi hikayeye yazsam bunu?' diye düşünmem sonucunda ekledim bu hikayeye, bu bölümü. Yoksa Duman'a yazacağım diye oturmadım hani.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Shinigami - 14 Haziran 2010, 01:09:34
İnadına yazmak hmm, nitekim ters insan psikolojisi işe yarıyormuş. =P

2. bölüme gelecek olursak, duygularını tasvirlerinle güzel harmanlamışsın ve bunu sunuş şeklin etkileyici. Fakat ilk bölümü gerçekten birini düşünerek yazdığından ötürü daha etkileyici buldum ikincisine nazaran. Eline sağlık Adramelech. :)
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Haziran 2010, 01:10:52
İnadına yazmak hmm, nitekim ters insan psikolojisi işe yarıyormuş. =P

2. bölüme gelecek olursak, duygularını tasvirlerinle güzel harmanlamışsın ve bunu sunuş şeklin etkileyici. Fakat ilk bölümü gerçekten birini düşünerek yazdığından ötürü daha etkileyici buldum ikincisine nazaran. Eline sağlık Adramelech. :)

Birinci bölümler çoğu zaman daha iyidir zaten. ben de daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Teşekkürler ^^
Başlık: Duman (3)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Şubat 2011, 21:17:24
Uzun saçlarını hafifçe geri atıp yüzünü aşağı doğru eğdi. Dudağındaki sigaranın hafifçe, yavaşça kaydığını fark ediyordu adam, bu yüzden biraz daha sıktı, en azından ceplerindeki ellerini, çakmağı bulma çalışmasından başarılı bir şekilde döndürene kadar düşmemesini diliyordu; bu onun son sigarasıydı.

Evet, hikayenin başını okuyan her insanın tahmin edebileceği gibi bir kadın vardı. Kadın onu yaralıyordu, adam neredeyse bundan zevk alıyor gibiydi. Hikayeyi arkadaşlarına okuduğunda, onların da ilk tepkisi bu olmuştu. Onun cevabı ise, içtiği ot yüzünden artık pek bir şey hissedemeyen beyninde hala süzülen bir kaç kelimeydi.

"Her zaman bir kadın vardır."

Uzun süredir yazdığı bir hikaye, artık roman olacak kalınlığa geldiğinde de böyle demişti o. Oturduğu gri renkteki garip koltukta bunu oldukça uzun süre düşünmüştü. Evinde bolca eşya vardı adamın ve bu koltuk belki de en önemlilerindendi. Hikayenin başladığı ve büyük ihtimalle o ihtişamlı son kelimeyi yazacağı koltuktu.

Elini sigarasını almak için yüzüne götürdüğünde, sakallarının çıkmaya başladığını fark etti. Bir de onları kesmekle uğraşacaktı şimdi. Bu yaşta, ilk defa sakalları çıkıyordu. Zaten pek normal değildi vücudundaki kıllar; ilk beyaz saçını ortaokulda koparmıştı.

O koltukta, saatlerce boş boş oturduğunu hatırlıyordu adam. Acı çekmeden öncesini hatırlıyordu. Kızların onunla neden çıkmadığını düşündüğünü hatırlıyordu ortaokuldayken. Şimdi hatırladı, okuldaki herkes İngilizce ödevinde çiçekli böcekli bir hikaye yazarken, o kanlı bitmiş ve elbette oldukça beceriksiz bir korku hikayesi yazmıştı. Altıncı sınıf mıydı neydi bu, sanırım o zaman karar vermişti ne olmak istediğine.

İşin garibi, o bunları düşünürken, 'o kadın' hala karşısında, elleri bağlı bir şekilde duruyordu. Adam, onu böyle bir hale sokabileceğini hiç düşünmemişti. Daima kendini iyi bir insan olarak görmüştü. Ancak bir kaç aydır anlıyordu kimliğini, içindeki nefreti, korkuyu. Korkunun ne kadar tehlikeli olduğunu, bir yılanı bir köşeye sıkıştırdığınızda öğrenirsiniz nasıl olsa.

Şehre bakmıyordu adam uzun zamandır. Şehrin görüntüsünden nefret ediyordu. Gotik mimarinin karanlığı, karanlık bir gölün o iğrenç balçığımsı iniş kalkışları, kuşların anlamsız ciyaklamaları. Bunların hepsi ona inanılmaz boş geliyordu uzun zamandır. Çok uzun zamandır.

O hala yaşadığını kanıtlamaya çalışırcasına sevmeyi denemişti. Hikayedeki ezik karakter değildi, sevdiği herkesi elde edebilecek kadar iyiydi. Ancak tabi, kitabı okurken fark ettiği bir şey vardı.

Gördüğü şey, görmenin mantığı, hisler, sadece evrenin bir anomalisi sonucunda oluşan garip titreşimlerin sonucuydu. Hiç bir şey gerçekten romantikleştirilecek kadar duygusal değildi. Her şey, aslında birer elektron atlaması ve fotonların parçacıklara çarpıp sekmesinden ibaretti. Gerçek olmadığı gibi, yaşamın kendisi oldukça abartılan bir olguydu.

Kişinin kendini özelleştirmesi, aslında yapacağı en gerizekalıca hareketti. Evrenin asla-bitmez kaosunun yarattığı bir kaç anomalinin çakışmasıydı. 'Yaşam' 'Organik' denilen her şey, 'İnorganik'den farksızdı aslında. Bir fizik profesörünün, diğer bütün bilim alanlarında az çok bilgi sahibi olduğunu bilecek kadar güçlü elektrik akımlarına sahipti beyninde. Ve mütevazılığın kendini başkalarına göstermekten utanmak gibi saçma bir davranış olacağını bilecek kadar objektifti.

Bu yüzden denemeye başladı.

Tanrıyı yendi. Hayat ateşini buldu. Pandora'nın Kutusunu açtı. Ruhlarla konuştu.

Adam öldüğünde 27 yaşındaydı. Arkasında büyük bir servet ve bitmemiş bir kaç roman bıraktı. Duygular hakkında bir miktar makalesi ve La Psychologie Humaine adlı bir roman da bunların yanındaydı. Profesör'ün öldüğüne öğrencilerinin de pek üzüldüğü söylenemezdi.

Arkasında bıraktığı en garip şey ise, ellerinden tavana bağlanmış bir insan kuklasıydı. Önce polisler bunu bir fantezi aleti sansalar da, pek doğru olmadığı ortaya çıktı. Evin herhangi yerinde bunun bir eşit fantezi olduğuna dair başka bir kanıt bulunamadı. Kesik ve kırık izlerinden, adamın sadece bundan sinirini çıkardığını anladılar.

Böylelikle, adam, 27 yaşında, ağzına soktuğu namludan çıkan tek kurşun ile ölmüş bir şekilde evinde bulundu. Cenazesinde bir kaç ortaokul arkadaşı hariç kimse yoktu.

Huzur içinde yat.
Daima hatırlanacaksın,
A. S'arrus
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: KoyuBeyaz - 25 Şubat 2011, 21:28:15
Sana kısa yorum yapmak istiyorum ben. Bağımsız ama başlığa uymuş diyeceğim sadece.

Çatlaksın sen.
Başlık: Ynt: Duman
Gönderen: deanna - 26 Şubat 2011, 10:07:49
Aslında ilk ikisini okuduktan sonra bu hiç tatmin edici değil yani böyle beklemiyor insan. Gerçi ne bekleyebilirdik ki? Neyse, ilginç olmuş.