Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: KoyuBeyaz - 09 Aralık 2010, 12:04:59

Başlık: Bilinmez Diyarın Destanı
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Aralık 2010, 12:04:59
(http://i1201.photobucket.com/albums/bb347/koyubeyaz19/Sun_sneaking_by_artozi.jpg)

Bir zamanlar uzakta, varmış büyük bir diyar,
Gelir geçmişten beri, gider sonsuza kadar.
O diyar ki her yanı, büyük dağlarla kaplı;
Kim demiş sade toprak! Denizmiş dört bir yanı.

Güney sıra dağları, vadilerle aşılan;
Var ardında bir batı; kızıl lavla kaplanan.
Tezat olsun kızıla diye donmuş bir yanı,
O topraklar doğuda ak buzullarla kaplı!

Varmış bunun benzeri sıra dağlar kuzeyde,
Tam ortadan bölermiş, ovaları ikiye.
O dağların arkası uzun vadiler kaplı;
Vadiler ki huzura, kavuşanın mekânı.

Kurak çöller ortada uzanırmış eskiden,
Ne bir yağmur gelirmiş, ne de hafif bir meltem.
Bir tufan ki hem doğu, hem batıdan yaklaşan,
Kurutmuş susuzluğu; gitmiş hava, kavuran!

Altı göl, beş de nehir kalmış tufandan yana,
Yeşertmişler her yanı, canlanmış bütün doğa.
Kalmış o çölden geri, iki miras bekçisi,
İkisi de kumlarda, beklermiş nemsizliği.

Büyük yeşil ormanlar türedikçe etrafta,
Türlü ırklar oluşmuş, her biri ayrı yanda.
Kimi kurmuş şehrini büyük bir göl üstüne,
Kimiyse tercih etmiş, ormanı büyük diye.

Bozulmasın hiç diye tüm bu kurulmuş düzen,
İki çeşit taş çıkmış; döngüyü düzenleyen.
Aksamamış o günden bugüne hiç bu sistem,
Irklar özgür yaşamış, hayat devam ederken.

Biri ruhlar taşıymış, pürüzsüz soğuk duran,
Saklarmış o ruhları, dünyadan kaçamayan.
Diğeri dönüştürmüş bu ruhları bir cisme,
Aksamasın yaşamlar, hep devam etsin diye.

Her ırk kendine özgü bir işi benimsemiş,
Ustalaşmış her biri; ''bu meslek benim!'' demiş.
Kimi ticaret yapıp her milletle anlaşmış,
Kimi kendine bakıp, zenginliğe çalışmış.

Ve böyle süre gelmiş, hep bu diyarda yaşam,
''Ve bölye de sürecek!'', demiş büyük bir adam.
Bilinmez ki nasıl bir öyküye gebe bura,
Hep birlikte görelim; ileri bir zamanda...

Başlık: Ynt: Bilinmez Diyarın Destanı
Gönderen: Malkavian - 09 Aralık 2010, 12:08:54
Bir hikayeyi şiire bulamak ve uyakla yazmak usta işi diye düşünüyorum. Şiirden pek anlamam - okumayı severim ama anlamam- ama bunu okuyunca beğendim. Konunun her zamanki gibi betimlemeler değil de kurgusu olan bir hikaye olması ise çok sevindirici kendi adıma.
Başlık: Ynt: Bilinmez Diyarın Destanı
Gönderen: Madam Vio - 09 Aralık 2010, 19:17:28
 Gerçekten de çok usta işi bir şiir olmuş, öncelikle tebrik ediyorum... Sadece düşünceye yahut biçime bağlı şiirlerden kolay kolay tatmin olmazdım; ancak bu nazım şeklindeki destanın gerek kelimelerin işlenişi ve ahenk, gerek merak unsurları yaratan hikayenin gidişatıyla olsun çok nitelikli bir eser halini almış. Bu türde şiirler yazmaya devam etmelisin, çünkü Malkavian'ın da dediği gibi betimlemelere bağlı kalmayan bir şiir ortaya koymuşsun ve bu herkesin kolayca başarabileceği bir iş değil... :)
Başlık: Ynt: Bilinmez Diyarın Destanı
Gönderen: KoyuBeyaz - 09 Aralık 2010, 19:20:30
Teşekkür ederim güzel yorumlarınız için. Öylesine aklıma gelmiş bir şeydi, aklımda zaten bulunan bir kurguyu bir ön söz misali, özet şeklinde anlatacak bir yazı olmasını istemiştim. Kafiyeli bir şekilde yazmayı düşününce bu çıktı ortaya. Beğenilmesine sevindim, teşekkürler. :)
Başlık: Ynt: Bilinmez Diyarın Destanı
Gönderen: johnconstantine - 17 Aralık 2010, 16:24:30
Bir hikayeyi şiire bulamak ve uyakla yazmak usta işi diye düşünüyorum.
Aynen ve bu profesyonel olmuş. Sadece bir iki cümlede anlam düşüklüğü vardı. Kalemine kuvvet!