Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Ropinie Hystria

Sayfa: [1] 2 3 ... 11
1
Eğlence & Mizah / Dumurdan Teyyare
« : 02 Haziran 2010, 09:33:00 »
İnsanlar genelde iyi niyetli yaklaşımları farklı algılanınca, ‘’atar’’ yaparmış. Tabi insanın ‘’canina’’ yandığım bu fantastik style atarı cevapsız kalmaz, karşılık ‘’döşenirmiş’’, ya da öyle sanılırmış. Çünkü bir cevaptan çok, demogoji niyetini taşırmış. İnsanlarmış ki, üste çıkmayı haz olarak nitelendirmişler.

Biri dermiş ki bu fikir zıtlığı değil, hassas mevzular. İçlerinden en sıcakkanlısı da oymuş zaten. Nitekim bastırılmak istenen de o olmuş her zaman. Klavye silahşörleri ‘’eleştirilmeyi öğrensin de gelsin’’ der keza… Aman bir şey söylemeyin. Zira onlar ‘’tartışmayı’’, ders vermek psikolojisine dayandırırlar.

İnsanı eleştirmek kolaydır. Kırmadan eleştirmek zordur, doğru olan da odur zaten. Biri size gelip de derse ki ‘’ben yüzüne de söylerim.’’, üstünde baskı hissettiğindendir-miş. Krallık bu ya, topraklar geniş elbet, hangi akıntıda denk geleceksin ona? Teknoloji hele, güvercin gönderiyorlarmış , özel mesaj icat edilmedi daha. Nasıl gelsin ‘’yüzüne de söylesin.’’

---Halbuki ‘’o’’ insana göre, tüm kulislerin canı cehennemeydi.

‘’Keyfi bilir’’ insanın bazen. Artık dert etmek istemez, öyle ya, hangi birini benzeteceksin kendine ki öyle bir niyet de yok. Acele etmeden hızlı koşmak derdindeyken o, ‘’cevabı yedi oturdu.’’ diye söylenir işte. İçine oturasıcalar, yedi cüceler… ‘’Ben çekip gidiyor muyum?!’’

Sonra bir de, biraz daha ağır başlılar varmış. Belki içten içe aksiyon hoşlarına gitmesine rağmen, ağırdan alırlarmış. Biraz daha barışçıl ve biraz daha iyi niyetli. Onlar da her zaman eğer bir yanlış anlaşılmaya müsait ise ortam,  art niyetli olunmadığını öğrenip, özürleri toplarlarmış. Excuse sending!

Ve lakin ne kadar gülüp geçmek istese de, aman kaale alınır mı bu silahşörler dese de, noktayı koymak gerekir her zaman. Kral ne kadar ‘’onlar olumlu, boşver sen’’ dese de, bir log-parşömen vardır saklanmayan. Kımız içerken de iyi gider hani…

-Lan ne diyo olm bu?

-Ne biliiim ya canı sıkılmış konuşuyo, magazin yapiyo

-Yedi cücelerden güvercinlerden falan bahsediyo ?

-Hı hım ‘’canı cehennemeydi’’ demiş.

-‘’canı cehennemeydi’’ diye tamlama mı olur lan, filmlerde duymadım ben sonunda –dı falan.

-Döşediler gitti abi, boşver sen.

-Harbi ya, yüklediniz mi oyunu?!



*İçlerinizdeki fantastik insanın ve edebiyatın ölmemesi dileğiyle, Kalın sağlıcakla…

2
Oyunlar / Ynt: Nintendo Nostaljisi
« : 31 Mayıs 2010, 17:39:22 »
Alex Kidd vardı, hatırlar mısınız bilmiyorum, ağlaya ağlaya bitirmiştim. :)


3
Kurgu İskelesi / Ynt: Tengu: Bölüm 1
« : 29 Mayıs 2010, 12:25:28 »
Anladığım kadarıyla çok ''derin'' bir hikaye değil, tabi bundan sonrasını bilmiyoruz daha. Amras'ın bahsettiği üçüncü paragrafta dilin değişmesi, biraz beklenmedik oldu benim için. Kasten yapılmış bir değişimden çok, hata gibi duruyor.

Onun dışında masalımsı bir hava var hikaye üzerinde, bu havanın devam bölümünü kısıtlama ihtimali aklımda soru işareti oluşturmadı değil aslında.

Yalın anlatım, bu tip hikayeler için ne kadar uygun bilmiyorum, daha çok görkem, ihtişam bekliyor sanki oluşan cümleler.

Netice itibariyle, daha önce ''Nihbrin'' isminden çıkan öykü seçkisine hazırlanmış hikayeden sonra bu masalımsı öykü, biraz havada kalıyor sanki. Bir altyapı eksikliği var.

Biraz karamsar bir mesaj oldu ama umarım bir art niyet aramazsın. :)

4
Yazarlar / Ynt: Stepheine Meyer
« : 29 Mayıs 2010, 10:38:30 »
Aslında bu tarz kitaplar, fantastik edebiyata geçiş ya da ısınma turları için iyi kitaplar. Daha önce fantastik içerikli bir kitap okumamış 14-15 yaşındaki insanın eline Silmarillion verirseniz anlama zorluğu çeker bir hayli. Ama Harry Potter olsun, Twilight olsun, alıştırmaya biraz daha elverişli, daha sade.

5
Kurgu İskelesi / Ynt: Aurora Borealis
« : 28 Mayıs 2010, 19:08:38 »
Okuduğum ilk metnin sanırım ve şunu söyleyebilirim, artık kurgu iskelesine yazdıklarını takip edecek biri daha var :)


6
Müzik / Ynt: en çok hangi çalgı aletini çalmak istersiniz?
« : 28 Mayıs 2010, 15:04:31 »
Eskiden pek hevesliydim piyanoya, hatta daha küçükken gazete kuponu biriktirip org almıştım kendime bir tane, fena da çalmıyordum hani:) Daha sonra nolduysa gitar geçti elime, sonra koşturduk durduk konserden konsere lise hayatında:P

7
Müzik / Ynt: Şarkı Sözleri ‹~›
« : 28 Mayıs 2010, 14:51:19 »
One Of Us // İçimizden Biri


If God had a Name,
Tanrının bir adı olsaydı

What would it be and
Acaba ne olurdu ve

Would You call it to His face
Bunu O'nun yüzüne söyleyebilir miydin

If You were faced
Eğer yüzleşseydin

With Him in all His Glory,
O'nunla ve tüm ihtişamıyla

What would you ask
Ki ne sorardın

If You had just One Question...
Olsaydı tek bir soru şansın

And Yeah, yeah
Ve evet, evet

God is Great
Tanrı Büyüktür

Yeah, yeah
Evet, evet

God is Good
Tanrı iyidir

Yeah, yeah
Evet, evet

Yeah yeah yeah
Evet evet evet

What if God was one of Us?
Ya Tanrı içimizden biri olsaydı,

Just a slob like one of Us?
İçimizden biri gibi pasaklı

Just a Stranger on a bus, trying to make His way Home...
Otobüsteki bir yabancı, eve gitmeye çalışan

If God had a Face,
Eğer Tanrının bir yüzü olsaydı

What would it look like and
Acaba neye benzerdi ve

Would You want to See
Görmek ister miydin

If seeing meant that
Şayet görmek demek,

You would have to Believe
İnanmak zorunda olman demek olsaydı

In things like
Mesela

Heaven and in Jesus and the Saints
Cennete ve İsa'ya ve azizlere

And allthe Prophets and...
Ve tüm peygamberlere ve...

And Yeah, yeah
Ve evet, evet

God is Great
Tanrı Büyüktür

Yeah, yeah
Evet, evet

God is Good
Tanrı iyidir

Yeah, yeah
Evet, evet

Yeah yeah yeah
Evet evet evet

What if God was one of Us?
Ya Tanrı içimizden biri olsaydı,

Just a slob like one of Us?
İçimizden biri gibi pasaklı

Just a Stranger on a bus,
Otobüsteki bir yabancı,

Trying to make His way Home...
Eve gitmeye çalışan

Tryin' to make his way Home
Gitmeye çalışan eve

Back up to Heaven all alone...
Yapayalnız Cennetine

Nobody callin' on the phone
Kimse aramıyor O'nu

'Cept for the Pope maybe in Rome...
Belki yalnız Papa, Roma'da

and Yeah, yeah
Ve evet, evet

God is Great
Tanrı Büyüktür

Yeah, yeah
Evet, evet

God is Good
Tanrı iyidir

Yeah, yeah
Evet, evet

Yeah yeah yeah
Evet evet evet

What if God was one of Us?
Şayet Tanrı içimizde biri olsaydı,

Just a slob like one of Us?
İçimizden biri gibi pasaklı

Just a Stranger on a bus,
Otobüsteki bir yabancı,

Trying to make His way Home...
Eve gitmeye çalışan

Just tryin to make his way home...
Sadece evine gitmeye çalışan

Just like a holy rolling stone...
Tıpkı kutsal bir kaya, yuvarlanan

8
Oyunlar / Ynt: Resim Hangi Oyundan?
« : 28 Mayıs 2010, 10:48:52 »
Star Wars'tur o :P

9
Düşler Limanı / Ynt: Yalnızlık
« : 27 Mayıs 2010, 13:47:35 »
Anladığım kadarıyla problem, söylenen ve yapılanları hakaret olarak algılaman. Çevrendekilerin sana garezi olduklarını düşünüyor musun? Ya da seni kenara sıkıştırmak için can atan arkadaşların mı var?

İnsanlar bölünür. Ruhları parçalanır. Sonra o parçalar bir şekilde yeni yerler edinirler kendilerine. Zannetmiyorum ki sen şu an ''Ben kendimi çok iyi tanıyorum, biliyorum.'' diyebilesin. Sen kendini oturtamamışken, dışarıya verdiğin reaksiyon ne durumdadır peki?

Yanlış anlama seni suçlamıyorum, farklı olmanın farkındalığını yaşıyorsun zaten. Fakat küçük bir şey söyleyeyim sana, kabuğuna çekilme :)

10
FRP Arşivleri / Ynt: GreatNES - Giriş ve Kurallar
« : 27 Mayıs 2010, 11:50:24 »
Kurulmadan çökertme ülkeni, yazık :P

11
FRP Arşivleri / Ynt: GreatNES - Giriş ve Kurallar
« : 27 Mayıs 2010, 11:46:03 »
Son iki buçuk gün :)

12
Tartışma Platformu / Kişisel Kuruntum
« : 27 Mayıs 2010, 08:52:22 »
Hiçbir zaman, ‘’yazılar’’ konusunda insanlara tavsiye verebilecek kadar birikimli olduğumu düşünmedim. Çünkü daha kendimi de oturtamamıştım bir yere. Çok beğenerek yazdığım bir yazıyı, ‘’Vay be, en iyi makelem-öyküm-şiirim bu oldu’’ dediğim satırları bir sonraki gün tekrar okuduğumda, saçma gelebiliyordu bana. O yüzden, biraz sonra okuyacağınız satırları kendini beğenmiş biri vaaz veriyormuşçasına değil de, paylaşmaya ve tartışmaya meraklı bir insanın anlık cesaretine yormanızı diliyorum.

Benim çok dikkat ettiğim bir konu var hikayelerle ilgili, özellikle de biz fantastik edebiyata kafa yoranların üzerinde düşünmesi gereken bir mevzu bu; ‘’hikayelerin isimleri!’’ Sıradan bir vatandaş, birkaç hikaye okumak üzere foruma gelir ve okumak istediği şeyi isimlerinden seçer. Raflarda uzun zamandır yatan harika dünyaların bir çoğunun, sırf verildikleri ismin gazabına uğrayıp, hiç keşfedilmeden yok olduğunu görüyorum. Belki de okuyabileceğimiz en iyi satırları, sırf isimleri cazip gelmediği için arka plana atıyoruz.

Bazıları şunu söyleyebilir, ‘’benim okunma gibi bir derdim yok, keyfim için yazıyorum.’’ Ben bunu kabul etmiyorum. Eğer o ‘’keyif’’ için yazılan şey, ortak bir havuzda sergileniyorsa, ilgi bekliyordur. Yazan değil, yazılan hikaye bunu bekler. Ayrıca iyi satırlar yazmaya çalışan kişi, övgünün yanında kötü eleştiri de bekler sırf kendini düzeltebilmek için. ‘’Yazım, gelişime açık bir olgudur.’’

Geçtiğimiz günlerde bence forumda hak ettiği ilgiyi görmediğini düşündüğüm bir olay gerçekleşti. Mit abinin hikayesi, ‘’Yemin ve Öç’’ romanlaştı. Daha kendisini tanımasam da, şahsım adına ben çok sevinmiştim bu olaya. Hem içinde bulunduğum forumun bu tip aktivitelerde bulunması, hem gelecek vaat eden insanlarla bir arada bulunmak beni keyiflendirmişti. Fakat bu kendimce ‘’büyük’’ olarak gördüğüm olayın, beni üzen bir tarafı oldu, tahmin edebileceğiniz gibi, ismi. Biraz daha geniş düşündüm, bu kitabın basıldığını ve kitapevlerinde yerini aldığını hayal ettim. Sadece ismine bakarak, kaç kişini eline alıp sayfalarını karıştırabileceği konusu ise bende bir muamma yarattı. Halbuki o isme burun kıvıran insanların bir çoğu, daha kalem tutmaktan bihaber.  Keşke daha çarpıcı olsaydı diye tasalandım kendi kendime…

Yine geçtiğimiz günlerde Kurgu İskelesinden bir sitem yükseldi. Okunmama yahut beğenilmeme kaygısı, ufak da olsa birini kırmış gibi görünüyordu. Yine hayıflandım kendi kendime, keşke biraz daha insanı kendine odaklayacak bir isim olsaydı diye.

Bizler daha, her gün eleştirdiğimiz bir J.K Rowling’in tırnağı bile olamadık. Bir kere tutulduktan sonra, ‘’Sünger’’ isimli saçma bir kitap da çıkarsanız, sırf daha önceki kabiliyetinizden dolayı herkes o kitabı alır okur.  Fakat bizim daha öyle bir lüksümüz maalesef yok.

Kısaca, bir dilek diliyorum. Üzerinde zaman harcadığımız, emek sarfederek kafa yorduğumuz hikayelere hakkettikleri sıfatı verelim.  Ya da siz bana, sen işine bak diyin, konu burada kapansın. :)

13
Kurgu İskelesi / Ynt: Denge // BÖLÜM III
« : 27 Mayıs 2010, 08:17:04 »
Ben de tamamını okuyamadım henüz, hikayen çok güzel, devamını merak ettiriyor insana. Fakat ufacık bir problem gördüm -kesinlike iyi bir eleştirmen olduğumdan değil sadece gözüme çarptığından söylüyorum, yanlış anlamazsın umarım-, bazı cümlelerini uzattıkça kontrol elinden çıkmış gibi görünüyor. Tasvirlerin çok iyi, tam anlatmak istediğin durumu rahatça izah ediyor fakat yine bu beceriyle kullandığın tasvirleri uzun cümlelere yaydığın zaman amacından uzaklaşıyor bazen. Ya da sadece benim kafam dağılıyordur hehe :)

Emeğine sağlık..

14
Radyo Kulesi / Ynt: Radyo Kayıp Rıhtım !
« : 26 Mayıs 2010, 14:04:48 »
Access denied to webpage or website: 'http://www.flatcast.com/de/Player.aspx?sid=984287'

bu dünya beni sevmiyor.

15
Çizgi & Anime / Ynt: En son izlediğiniz anime?
« : 26 Mayıs 2010, 10:35:14 »
hmm..anime kültürüm pokemonla sınırlı olduğu içün, cevap da pek zor değil.  :=)

Sayfa: [1] 2 3 ... 11