Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Sayhh

Sayfa: [1] 2 3 ... 13
1
Şişedeki Mısralar / Ynt: Bisclavret - Çeviri
« : 17 Eylül 2017, 12:20:56 »
Ne hoş bir konusu varmış yahu şiirin. Siz burada paylaşmasanız belki de hiç haberdar olmayacaktım. :) Keyifli bir okumaydı, teşekkürler.

Spoiler: Göster
Bisclavret'in eski eşi durup dururken kral ile konuşmaya neden gitti hiç anlamadım. Kocamı yaralayan bu yaratığı yaşatmayın diyecekti herhalde. Böyle de bir öngörüsüzlük. :D Hem burnu gitti hem de ihaneti ortaya çıktı. Ayrıca Bisclavret koşunca kadına sarılacak sandım ama onun da amacı intikam almakmış. Nasıl bir aşk vardıysa aralarında birbirlerine etmedikleri kalmadı.

2
Liman Kütüphanesi / Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« : 16 Eylül 2017, 12:20:18 »
"Hayatında her şey o kadar çabuk değişiyordu ki, aradan bir müddet geçtikten sonra gene aynı halde kaldığını gördüğü eşya onu şaşırtıyor ve üzüyordu."

"Herhangi bir işe kendini vererek uğraşmak, bir meseleyi, tatlı veya acı bir neticeye bağlamak genç adamı ürkütüyor ve o, birçok şeylerin farkına varmadan yaşamayı ve nihayet hadiseler, kendilerinden kaçılamayacak kadar sıkıştırınca, ani ve şiddetli kararlar, o anda aklına gelen hareketlerle işin içinden sıyrılmayı ve her şeyi koparıp atmayı tercih ediyordu."

"Kendilerinde bir şeyler bulunduğunu vehmeden bütün acizlerin hiç şaşmadan bu basit çareye: Karanlık ve karışık olmak suretiyle derin ve manalı görünmek hilesine başvurduklarını unutuyoruz."

İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali

3
Çizgi / Ynt: Bazı çizimlerim
« : 06 Eylül 2017, 21:03:51 »
Öncekilerden çok farklılar. Söylediğiniz gibi yeni nesil bir ifade biçimi olmuş. :) Galiba kullandığınız programı da değiştirdiniz. Bu kez Photoshop yerine Illustrator kullanmışsınız gibi duruyor.

Hemen hemen hepsindeki denge çok iyi. Kompozisyonları oluştururken buna dikkat etmişsiniz.

Hepsini çok beğendim ama sondan beşinciyi ayrı bir yere koyuyorum. O bir başka güzel. İstenirse dövme bile yapılabilir. :) (Zaten kedinin de dövmesi var gibi.)

4
Kurgu İskelesi / Ynt: Ayaz ve Alaz
« : 02 Eylül 2017, 09:49:39 »
Gördüğüm kadarıyla Kurgu İskelesi'nden giriş yapanlardansınız. :) Ben de öyle gelmiştim.

Hoş geldiniz.

Alıntı
Kendimi geliştirebilmem adına eleştirilerinizi bekliyorum.

Böyle dediğiniz için sizi gerçekten eleştireceğim. Umarım bana çok kızmazsınız. :)

Öykünüzü beğendim. Çok emek vermişsiniz. Üzerinde çok fazla kafa yorduğunuzu, çok özendiğinizi ve bazı cümlelerle çok fazla oynadığınızı düşünüyorum.

Olay akışı, kurgulanan evren, karakterler başarılıydı. Buna karşın düşündüklerinizi yazıya aktarmada sorun yaşadığınız kanısındayım. Bunu iyileştirmenin tek yolu da bol bol okumak. Mümkünse farklı türlerde daha fazla okumanızı öneririm.

Alıntı
Tüm bu düşünceleri üzerinden silkip attı. Prens, kızıl vitraylı pencereden sızan ışığın kralı rahatsız ara gösterişsiz perdeyi kapattı. Bu perde ona, soylu ve zengin yaşamın gösterişinin altında edeceğini düşünerek soylu hanelerin armalarının işlenmiş olduğu perdenin gerisindeki ezilmiş alt tabakayı hatırlatıyordu. Elinde olsa asil perdenin ardındaki aptallara ait olanı söküp atardı ama buna kimse izin vermezdi, nihayetinde karları küreyecek adamlara da ihtiyaçları vardı.

Bazı cümleleriniz çok karışık. Geri dönüp tekrar okumak gerekiyor anlamak için. Alıntıladığım paragrafın son iki cümlesi buna bir örnek. Nispeten kısa ve sade cümleler daha temiz bir metin ortaya çıkartabilir.

Karakterler arası geçişler belirsiz. Bazı paragraflarda hem kraldan hem prensten bahsettiğinizde cümlenin yapısından değil genel anlamdan çıkarabildim kimden bahsettiğinizi. Okuduğunuz romanlarda öznenin nasıl kullanıldığına özellikle dikkat etmenizi öneririm. Kişi zamirlerinin kullanımı ile de sorun var. Bazen eksikler, bazen fazlalıklar. Elissei için leydi, leydisi gibi isimler kullanmanız kabul edilebilir fakat çok fazla tekrar etmeniz rahatsız ediciydi.

Son olumsuz eleştirim bölüm sonu konusunda. Bitiş çok aniydi. Prense iletilen bilgi çarpıcı olsa da hikayenin birdenbire kesildiği duygusunu değiştirmedi. O noktanın da üzerinde çalışabilirsiniz.

Atmosferi genel olaral beğendim. Duygulu ve zarif biri olduğu anlaşılan prensin, soylular dışında kalan insanlara köylü diye diye gezmesi çok hoşuma gitti. Karakteri tamamen idealize etmemişsiniz. Bu iyi. :)

"Güneş, ben ne düşünüyorum?"

Bu cümle çok güzeldi. Yalın ve gizemli. Neye nasıl inandıklarını merak ettirdi.

Alıntı
Sobanın içerisindeki alevin canlı dansı bitmiş yerine ciddi bir dans başlamıştı. Çitleri andıran, demir çubuklardan ibaret kovanın içinden bir tahta parçası aldı. Bu tahta parçasını sönmemek için son mücadelesini veren alevlerin üstüne atsaydı alev sönüverirdi."Tak! Tak! Tak!" Üç sağlam ve sert darbe ile tahtayı ikiye bölmeyi başarmıştı. Önce küçük parçayı aleve attı ve sağ eli ile simsiyah olmuş çelik çubuğu alarak ateşi canlandırdı. Ardından büyük parçayı da aleve attı.

Buradaki anlatımınızı çok beğendim. Tasvir gücünüz var ve etkileyici cümleler kurabiliyorsunuz.

Spoiler: Göster
Leydiyi öyle övdünüz ki onun suçlu olduğunu düşünüyorum. :D Bakalım, devam ederseniz göreceğiz.


Biraz daha çaba ile çok güzel öyküler yazabileceğinize inanıyorum. Bence bu potansiyeli taşıyorsunuz. Elinize sağlık. :)


5
Güncel / Ynt: Bayram
« : 02 Eylül 2017, 08:05:42 »
Herkese iyi bayramlar!  :)

Bayramınız bol hediyeli, tatlılı, çikolatalı olsun ve sevdikleriniz de yanınızda bulunsun umarım. :D






6
Çizgi Roman & Manga / Okuduğunuz ve Önerdiğiniz Webtoonlar
« : 27 Ağustos 2017, 23:50:34 »
Teknoloji ilerledikçe okuma alışkanlıklarımız da değişiyor. E-kitap sevmeyen bir okur olarak webtoonların hayatımıza girişini son derece olumlu buluyorum. Çünkü doğrudan cep telefonu, tablet vb. aracılığıyla okunabilecek şekilde üretiliyorlar. Çizimler en baştan buna göre tasarlanıyor, boyutlar buna göre ayarlanıyor. Bazıları müzik, ses ve ışık efektleri, hatta kısa animasyonlar da içerebiliyor.

Hoşuma giden bir diğer nokta da interaktif olmaları. Kurgular genellikle haftada bir yayınlanan bölümlerle ilerliyor. Dolayısıyla yazarlar  üretim aşamasında okurdan aldığı yorumlara göre içerikte değişiklikler yapabiliyor.

Hızlı bir tüketim için sunuldukları için yüzeyseller de elbette. Ama bu yönleri de onları dikkat gerektirmeyen okumalar için son derece uygun kılıyor. Otobüste, trafikte, bir yerlerde sıra beklerken...

Şu anda sadece Line Webtoon uygulamasını kullanıyorum ve önereceğim webtoonların tamamı da oradan. Farklı uygulama/sitelere de göz attım ama alışamadım henüz.

Bu arada İngilizce olarak paylaşıyorum ama önemli bir kısmını hayran çevirileri kısmına girerek Türkçe okumak da mümkün.

Abouth Death

Sadece 22 bölüm sürmüş ve bitmiş bir seri. Hikayeler genel olarak çeşitli insanların ölüm anlarını ve ardından Tanrı ile karşılaştıklarında yaptıkları konuşmaları içeriyor. Ölümler renkli, ölüm sonraları siyah beyaz çizilmiş. Tanrı istediği herhangi bir şekle girebilse de genellikle Güney Koreli genç bir erkek olarak görünmeyi tercih ediyor.

Kurgu biraz karışık ve diğer serilere göre daha derin. Ne olup bittiğini anlamak için okur yorumlarına baktığım çok oldu. Ayrıca müzikli ve son derece hüzünlü.

Adventures of God

Hrisriyanlıkta tasvir edilen Tanrı'nın günümüz Batı insanının perspektifindeki hali tatlı tatlı ti'ye alınıyor. Bu platformda karşılaştığım en komik iş bu.

Eski bölümlere göndermeler vb. olsa da bölümler genellikle birbirinden bağımsız. Olaylar God, oğlu Jesus, Lucy (ve saçları <3), Gabe, Noah ve karısı gibi karakterlerin çevresinde şekilleniyor.

(Ananaslı pizza güzeldir! >:()

Cooking Comically

Daha yeni pizzadan bahsetmişken sırada yemek webtoonu var. Adından anlaşılacağı üzere bu serinin her bölümünde farklı bir yemek tarifi veriliyor ve tarifler çizgi roman görünümündeler. Anlatım, fotoğraf destekli çizimlerle yapılmış.

Her bölümde yemeklerin kolaylık dereceleri de belirtiliyor. Ben şimdiye kadar sadece 5 numaradaki Very Lazy Berry Bread'i pişirdim. Çok pratik ve lezzetliydi. Tavsiye ederim. Becerikliyseniz diğer tarifler de güzel görünüyor. :)

Dice

Kesinlikle okuduklarım arasında en iyisi bu. Nasıl ayarlamışlar bilmiyorum ama birkaç dinlenme bölümü hariç sürekli artan bir temposu var ve son derece sürükleyici ilerliyor. Güncel bölüme kadar çok hızlı bir şekilde okudum. Kurgu sanırım on beş, on altı yaşlarındaki gençlere göre oluşturulmuş ama çıkış fikri o kadar ilginç ki her yaşa hitap ediyor bence.

Konu, oynanan bir tür zar oyunuyla ilgili. Bir şekilde elinize oyun zarları geçer ve onları atarsanız oyuna giriyorsunuz. Telefonunuza bir karşılama mesajı geliyor ve oyun kurucu sizinle tanışıyor. Sonra oyun kurucu gönderdiği mesajlarla bazı görevler veriyor ve her bir görev karşılığında kazanacağınız zar miktarını söylüyor. Kazanılan zarlarla dış görünüş, zeka, hız, yetenek, maddi durum vb. gibi özellikleri iyileştirmek mümkün. Oyun, bildiğimiz kuralların ötesinde ve gerçekliği değiştirebiliyor.

Olaylar bir lisede başlıyor. Ana karakterler liseli. Ebeveynler de dahil yetişkinler neredeyse hikayeye hiç dahil edilmiyor. Bu duruma kurguda verilen güzel bir cevap da var.

Oyuna dair bazı açıklamaları tatmin edici bulmasam da kendi içinde tutarlı ve mantıklı diyebileceğimiz bir kurgu.

Hooky

Bu webtoonu okumaya yeni başladım ve mevcut bölümlerini okumayı henüz bitirmedim. Hikayesine daha ısınamadım ama mekan çizimleri şahane. Sırf o görsellerdeki mekanlar zihnime kasınsın diye okuyorum. ;D

Hikayede bir yanda krallıklarda yaşayan sıradan insanlar, öbür yanda cadı ve büyücüler var. Bu iki taraf içinde de karşı tarafa tamamen düşman ve onları yok etmek isteyen kişiler bulunuyor. Birdenbire kendilerini bu çatışmanın ortasında bulan iki çocuk ise bizim ana karakterlerimiz. Dani ve Dorian...

Büyücülük okulunun ilk günü okul servisini kaçırıyorlar ve okulun yerini birinin rehberliği olmadan bulma şansları yok ne yazık ki. Geri dönüp ebeveynlerine servisi kaçırdık demeye korkuyorlar henüz anlamadığım bir şekilde ve kendilerine bir yıl boyunca kalabilecekleri bir yer aramaya başlıyorlar. Sonra da hikaye kopuyor.

Pek çok okur Harry Potter evreni ile benzerlik kurmuş. Ben bu benzerliği sadece ilk bölümde hissettim. Yine de Harry Potter hayranlarının bu seriyi sevebileceğini düşünüyorum.

Lars
The Awkward Yeti

Bitmiş bir başka webtoon. Ama okumak isteyenler için 234 bölümü hazır bulunuyor. Mutluluğu kovalayan ve anksiyete ile mücadelesini sürdüren Lars üzerinden işlenen günlük hayattan sıkıntılar... Durum tespitleri çok başarılı. Gerçekleri kendine konu edindiği için de komik. Yani şunu diyorum:
En sevdiğim bölüm.
İkinci en sevdiğim bölüm. :)

My Giant Nerd Boyfriend

Hem seviyorum, hem de o burun çizimleri yüzünden çok itici buluyorum. Anlatamayacağım. Malezya kökenli ufak tefek bir kızın 1.90 üzeri boyu olan nerd sevgilisiyle ilişkisi...

Nicholalala

Veee burada da biraz otobiyografi...  Ama onu ilginç kılan fantastik bir bakışla... <3

Yazar ve çizer olan Nichola evliliği sebebiyle eşinin ülkesine, yani Güney Kore'ye taşınmış Avustralyalı bir kadın. Küçük bir köydeki yaşantısını ve o bölgeye ait inanışlardaki korkutucu yaratıklarla kendi hayaletlerini anlatıyor çizimlerinde. Çok da sevimli bir şekilde yapıyor bunu. Mulgwishin, gwishin, çorap canavarı, aynadaki Bob, vampirler, Dokkaebi eşlik ediyor bize.

Okurken yer yer duygulandığımı da söylemeliyim, çünkü fena halde Catherynne Valente'nin Ölümsüz adlı eserindeki bir durumu hatırlatıyor. Nichola, gwishin ve Dokkaebi'nin arkadaşlığı romandaki Marya ve Buyan'daki arkadaşlarının arasındaki ilişkiye çok benzer kurulmuş. :klp

Biraz eğlence, biraz da genel kültür için okunabilir.

Super Secret

Her ne kadar klişelerden bir demet olsa da sıcak ve sevimli bulduğum bir çalışma. Kurt adamlar, vampirler, cadılar, iki aşk arasında kalan masum ve şaşkın kızlar hep bu webtoonda. Ama hakkını vermeliyim ki yazan iyi yazmış, kendini okutuyor. Yeni bölüm geldiğini görünce seviniyorum. Kurgunun tamamını istila eden ilişki yumaklarından hoşlanmasam da buradaki arkadaşlık ilişkileri tatlı. :)



Henüz çok yaygın değil ama siz de okuduklarınızı paylaşırsanız pek bir güzel olur. Okuyacak yeni webtoonlar arıyor fakat sevebileceklerime denk gelemiyorum.

7
Çizgi Roman & Manga / Monsters! and Other Stories
« : 22 Ağustos 2017, 00:11:31 »

Adı: Monsters! and Other Stories
Yazar ve Çizer: Gustavo Duarte
Sayfa Sayısı: 168

Bu kitap, sanatçının farklı zamanlarda yayınladığı Có!, Birds ve Monster! adlı öykülerini bir araya topladığı eser.

Çizimler basit, arkaplanlar kalabalık değil. Yalın bir anlatım dili var. Hatta eser o kadar yalın ki bir tür fazlalık(!) olarak konuşma balonları da yok. Kimse konuşmuyor! Ses efektlerine bile gerek duyulmamış. İlk öyküde adamımız (böyle diyorum çünkü adını hiç öğrenemiyoruz) bir ses duyduğunda biz bunu takip eden karelerdeki hareketlerinden anlıyoruz, bağırdığını ise ağzını kocaman açışından...

İçindeki öyküler çok sıcak ve tatlı gibi görünüyor ilk bakışta. Ama tek kelimeyle ürperticiler. Çizimler de bu anlamda hikayeyle uyumlu. Karakterler yuvarlak hatlarla çizilerek önce sevimli gösterilmiş, sonra üzerlerine eklenen kıl, yağ birikintisi, vücut sıvısı gibi unsurlarla rahatsız edici hale getirilmişler. Her bakımdan okuyucuyu rahatsız eden bir eser yani, ama olumlu anlamda.  :)

Bu kitapta yavan bulduğum tek şey renklendirmeler oldu. Siyah beyaz çalışmaların görsel gücü yüksek olsa da araya kirli sarı, soluk yeşil ya da gri gibi üçüncü bir renk girince büyü bozuluyor. Renkli kapak sizi aldatmasın. Kitap siyah, beyaz ve gri! Kitaba dair söyleyebileceğim tek olumsuzluk da budur.

8
Quid Rides!  :D :D Belki bir gün "Kayıp Rıhtım'ın Başına Gelen En Korkunç Şey" başlığı açılır ve birileri oraya Quid Rides'ın 2017'de çıkardığı isyan cevabını yazar. Bilemeyiz. :D Değişik girişimler bunlar. 

Rıhtım'ı yaşatan tüm güzel insanları konunun dışında tutarsak bence adıdır. Dahası adı sayesinde mekanlaştırılabilir olmasıdır. Öyle de zekice bir seçim yapılmış zamanında.

Foruma giren herkesin iyi kötü bir Rıhtım tasviri vardır herhalde. Liman Kenti, Kurgu İskelesi, Radyo Kulesi, Liman Kütüphanesi, Yolgeçen Hanı, Dipsiz Konak... Bu bölümleri kim nasıl görüyor ve dahası aralarındaki boşlukları nasıl dolduruyor çok merak ediyorum.  :) Keşke her birimiz süper çizim yeteneği olan insanlar olsaydık da hayal ettiklerimizi görselleştirip birbirimizle paylaşabilseydik. Hayır, yazınca aynı şey olmuyor çünkü herkes kendi kentinde kalmaya devam ediyor.

9
Çizgi Roman & Manga / Kırlangıç Oyunu - Ölmek Gitmek Dönmek
« : 11 Ağustos 2017, 20:58:24 »

Adı: Kırlangıç Oyunu - Ölmek Gitmek Dönmek
Orjinal Adı: Mourir, partir, revenir - Le Jeu des hirondelles
Yazar ve Çizer: Zeina Abirached
Sayfa Sayısı: 192


Zeina Abirached, 1981'de Beyrut'ta doğmuş ve çocukluğunda Lübnan İç Savaşı'na tanık olmuş bir sanatçı. Otobiyografik olduğunu söyleyebileceğimiz bu eserinde 1984 yılının Doğu Beyrut'unu anlatıyor.

Abirached, tek bir günü açıklıyor kitap boyunca ve bunu yaparken farklı noktalarda parantezler açarak geçmişe ve geleceğe gidiyor, o günü onunla paylaşan diğer insanların hayatlarından kesitler sunuyor.

Kurguda, olay örgüsü yerine durum tasviri özellikle öne çıkartılmış. Kitabın referans verdiği yılda yazarın üç yaşında olduğunu düşününce bu hiç de şaşırtıcı değil. Abirached'in eserini anı kırıntıları, bu anılara dair hissettikleri ve sonradan dinledikleri ile oluşturduğunu tahmin ediyorum. Nitekim kitaptaki kendi tarif ettiği hali de etrafta olup bitene biraz kayıtsız kalan, oyunlar oynamayı sürdüren ve izleyici olmaya bile uzak bir çocuk profili çiziyor.

Eseri okuyanlar, Chucri'nin gülümseyişindeki masumiyeti ve çocuksu karakterini, Ernest'in hüzünlü gözlerini ve bir kabullenişle acısını yaşayan ağırbaşlı hallerini sözcüklerle değil resimlerle hatırlayacaklar. Sanatçının anlattığı her şey, çizimlere altlık olarak yazılmış oryantalist bir dekor görünümünde ne yazık ki. Çizimlerdeki ifade dili o kadar güçlü ki hikaye, resimlerin çok gerisinde kalmış.

Bu grafik romanı, savaş temalı iyi bir otobiyografik eser okumak isteyen birine kesinlikle tavsiye etmem, bu anlamda çok yetersiz. Ama grafik tasarıma ve çizime ilgi duyan kişilerin uzun uzun ve keyifle inceleyebileceği bir eser olduğunu düşünüyorum. Şimdiye kadar karşılaştıklarım arasında siyah beyaz çizim tekniğinin en iyi kullanıldığı grafik romanlardan biriydi. Hele bazı sayfalar duvar resmi olarak kullanılabilecek güzellikteler. Sayfa düzenlerindeki kompozisyon ve çizim tekniği son derece iddialıyken seçilen kapak görseli ise son derece sıradan.

Yine de farklı bir kültürü (kısıtlı da olsa), farklı bir ifade tekniğiyle tanıdığım bu kitabı sevdim ben. Eleştirilerim daha fazlası olabilecekken olamadığı için sadece... İmkan bulursam sanatçının başka kitaplarını da okuyacağım.

Spoiler: Göster

10
Heey! Yeni oyun gelmiş. :uhe

İlkinden pek emin olamasam da şöyle cevaplıyorum:

1. Antikacı
2. Kurma Kız
3. Otomatik Portakal

Spoiler deyince gözüm hemen imzadaki spoiler kutusuna gitti. :D

Bunlar da benden:

1. Yerkürenin Ölüm Gecesi
2. Evcil Erkekler
3. Fani

11
Çizgi Roman & Manga / Ynt: The Sandman
« : 04 Ağustos 2017, 23:35:55 »
Dün paylaştığımız Sandman: 24 Hour Diner adlı kısa film, yapımcı ekibin bizimle irtibata geçmesiyle artık Türkçe altyazı seçeneğine sahip dostlar :) Bendeniz M. İhsan Tatari çevirisiyle... Hemen ilk saniyelerde beliren adımın altına Kayıp Rıhtım'ın adını ve adresini yazmayı da ihmal etmedim tabii ki, hehehe :D

Harika! Dün vakit ayırıp izleyememiş, bu akşama bırakmıştım. Ne şanslıyım ki bir gün içinde çeviri hazırlanmış hali karşıma çıktı. :uhe Eline sağlık mit, çeviri gerçekten iyiydi. Rıhtım adını görmek de çok tatlı oldu. :)

Filme de yorum yapayım. Arkadaşlar İZLEMEYİN! Göreceklerimi önceden bilmeme rağmen yirminci dakikaya varamadan tükendim. Hepsini izleyene kadar perişan oldum, pek çok sahnede ekrana bakamadım. Şu an bunları yazarken bile midem bulanıyor. ;D

Kısa film çekmek üzere bir Sandman öyküsü seçecek olsam son tercihim bu olurdu. Haberi ilk gördüğümde de çok şaşırdım zaten ve ekrana nasıl aktardıklarını çok merak ettim. Gerçekten yapabilmişler, hikayeyi bozmadan açık açık tüm vahşeti kendi zeki yöntemleriyle işleyebilmişler. Bu işi ortaya çıkaranları çok takdir ediyorum şu anda. :)

Spoiler: Göster
Bu arada bir kabus bitmeden öbürüne geçmek nedir yahu? :-\ Ben biraz daha rahatlamak, biraz daha Sandman'e bakmak ve artık onun sesini duymak istiyordum. Ama onlar ne yaptı, tutup serideki en tiksindiğim ikinci karakteri ortaya çıkardılar. Mehh.


En dayanamadığım öyküsü bile olsa başarılı bir Sandman kısa filmi izlediğim için gerçekten çok mutluyum. Sevinç ve dehşet dolu bir akşam yaşadım. Gene de tekrar edeyim, bence İZLEMEYİN! :D (Şaka şaka izleyin. Elinizle yüzünüzü kapatın, parmaklarınızın arasından bakın filan ama bir şekilde izleyin.)

12
Duyurular / Ynt: Bir Aylık Aranın Ardından, Döndük!
« : 01 Ağustos 2017, 16:49:01 »
Yeniden burada olabilmek çok güzel. :)

Söz konusu kesinti benim açımdan faydalı oldu. Rıhtım'ı ne kadar sevdiğimi ve internet ortamında böyle bir yerin bulunmasının ne büyük bir şans olduğunu hatırladım.

Rıhtım'ı bizler için var kılan (ve koruyan) kurucu ve yöneticilere sonsuz teşekkürler.

Spoiler: Göster

Ayrıca sizler de yeni görünümle ilgili görüşlerinizi belirtebilir, beğenmediğiniz yahut eksik ve hatalı bulduğunuz yanları buradan yazabilirsiniz.

Eski tasarımı çok beğeniyor ve bunu her fırsatta söylüyordum. Farklı ve sıcak bir duygusu vardı, üstelik çok da kullanışlıydı.

Yeni tema ise foruma adeta ferahlık getirmiş. :D Renk seçimi gerçekten çok hoş, tasarımla uyumu da iyi.

Dikkatimi çeken tek bir eksik var, onu da nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Eski tasarımda da tüm başlıklar alt alta, liste halinde diziliydi ama diğer forumlardakinin aksine bir tür yazı yığını görünümü vermiyordu. O güzel özellik bu temada biraz kaybolmuş gibi. Başlıklar ilk bakışta eskisi kadar kolay seçilmiyor. Bunu hangi unsur sağlıyordu kestiremiyorum. Belki renkler, belki yazı tipi ve boyutu, belki de yazıların içinde bulunduğu kutucukların biçimi... O özellik de geri gelse yeni tema tadından yenmez bence. :)

13
Tartışma Platformu / Ynt: Tuhaf Kitap İsimleri
« : 25 Eylül 2016, 13:56:10 »
Aşık Kadınlar Denizhanesi - Özlem Ertan

Fırtınakıran, bir yayınında bu kitabı eleştirmişti ve ne tuhaf isim demiştim o zaman. Dikkat çekici, akılda yer eden bir tınısı olsa da tam olarak hatırlanması çok zor bir isim. Şuraya yazmak için önce "Ölü Kadınlar Kayıkhanesi" filan diye arattım kendisini de bulamadım. Mevlevihane, Galata, Balat derken uzadı gitti.

14
Home Again - tamam
Yayın öncesi kısa "Gıybet" - tamam
Akıcı bir anlatımla yeni yeni bilgiler - tamam
Kitap tanıtımları, öneriler - tamam
Yayın sonrası "Gıybet" - tabi ki o da tamam :D

Her şey, her zaman olduğu gibi harikaydı. :) Özlediğimiz şekilde bir yayın oldu.

Teşekkürler yeniden. Bir sonraki yayını iple çekiyoruz.

15
Ne güzel şeyler yazmışsınız. Tebessüm ederek okudum. :)

azizhayri, etkinliği en çok sahiplenen kişi sizdiniz. Hala çözüm arıyorsunuz. Tüm emekleriniz için sağolun.

Fırtınakıran, hem başlarken, hem bitirirken, hem de sürecin tamamında hep destek verdin. Asıl ben teşekkür ederim. :)

süpermit, yazdıklarını okurken mahcup oldum. Rica ederim ne özürü. :) Bir defa sen, özellikle de en kritik zamanlarda hep yanımızdaydın ki. <3

periyodik neşriyat, haklısınız. Koşullar değiştiğinde bir kez daha, başka biriyle, başka bir şekilde neden olmasın. :) Buna ben de inanmak istiyorum. Ayrıca şiirinizi çok beğendim. <3 İhale de Gaiman'a kaldı iyi mi? :D

Darly, güzel sözlerin için teşekkür ederim. Etkinliğin bu şekilde takip edildiğini bilmek çok güzel. :)

Sayfa: [1] 2 3 ... 13