Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - KaraAtes23

Sayfa: [1]
1
Düşler Limanı / Altı Kişilik Adalet
« : 26 Nisan 2015, 16:23:23 »
Bölüm 1 : BAŞLANGIÇ


Sabah saat 6:00 civarlarında hava tam aydınlanmamışken Brian uyanır ve herkesi teker teker uyandırarak merkeze gelmelerini söyler. Hava soğuktur ve havada güçlü bir rüzgar vardır. Kar şiddetini arttırdığı sıralarda Brian yola çıkar. Brian yolda giderken  Jack, Brian’ı arar ;
 
+ Brian giderken beni de  al arabam kara saplanmış
- Tamam geliyorum
   
Bu arada Kyle, Emily, Sasha, Alice merkeze gelmiştirler  ve Brian ile Jack’i beklerler.  Brian, Jack’i alır ve yola devam ederler.Bu arada Alice bilgisayar  başına geçer ve Brian’ın sabah gönderdiği haritayı bilgisayara indirir ve ekrana yansıtır. Bu arada Brian ve Jack merkeze gelirler. Brian, içeri girer girmez Emily ayağa kalkar ve "Neden bu kadar geciktiniz yapmamız gereken bir sürü şey var" der ve Jack atılır "Emily sakin ol benim arabam kara saplanmıştı o    yüzden biraz geciktik."   

Bu arada Brian “ Sakin olalım artık her şeyin sonuna geldik en küçük bir hata bütün planın mahvolmasına yol açabilir. Lütfen dikkatlice dinleyin.  der ve “Alice  haritayı ve planları yansıtmasını söyler. Alice herşeyi yansıttıkdan sonra Brian anlatmaya devam eder “Jack sen ve ben önceden oraya gidip kameraları tespit       etmemiz lazım sen ona göre ihtiyacın olan aletleri al. Alice sen burda kal, kameraları iptal etmek için sana burda ihtiyacımız var . Ve sonra ...”. Brian planı anlattıktan sonra herkes evlerine gider”

2 AY ÖNCE

Brian, uzun boylu,mavi gözlü, siyah ve kısa saçlı bir erkektir. Üniversite ye giden Brian, son senesinin ilk günü için sabah erkenden uyanır. Havada normalin    aksine yakıcı bir güneş vardır. Brian, siyah kot üzerine t-shirt giyip üstüne de deri ceket giyip okula gitmek için evden çıkar. Brian, 1 hafta sonra 18 ine       gireceği için biraz heyecanlıdır.   
Brian, yaklaşık 10 – 15 dakika sonra okula gelir ve Kyle’ı arar;
   
- Neredesiniz ?
+ Kafeteryadayız hepimiz toplandık sen direk buraya gel.
- Tamam geliyorum.

Brian 2 dakika sonra kafeteryaya gider. Arkadaşlarının yanında tanımadığı bir kız vardır. Tahminen okula yeni geldiğini düşünür. Brian masaya yaklaştığında herkes ayağa kalkar Brian’ a seslenir sonra otururlar ve Brian tam bu kızın kim olduğunu soracakken Sasha “Brian bu Emily. Benim liseden çok yakın arkadaşım bizim okula yeni geldi.” der. Emily, beline kadar gelen sapsarı saçları ve yemyeşil gözleriyle adeta ışık saçıyordu. Emily, Brian’dan etkilenmiştir ve bunu masadaki tüm kızlar rahat rahat anlamıştır.

Ders zili çalar ve herkes dersine gider. Emily ve Sasha, fizik okurlar. Sasha, Emily'nin aksine kara gözlü ve simsiyah saçlı bir kız dır.Jack ve Alice sevgilidir İkisi de bilgisayar üzerine okurlar. Kyle ve Sasha sevgilidir. Kyle, kimya bölümünde okur ve hedefi profesör olmaktır. Brian ise makine mühendisliği okur ve ayrıca küçük yaştan beri neredeyse tüm dövüş sanatlarını yapmıştır(Karate,taekwando,kung-fu,...).

Ders biter.Emily ve Sasha dersten çıktıkları anda Alice, Sasha'yı arar ve "Neredesiniz ? Jack ile birlikte şimdi çıktık." der. Sasha, Alice'e kafeteryaya gelmesini söyler.Alice tamam der ve telefonu kapar. Alice, kızıl,uzun saçlı esmer ve ela gözlü bir kızdır, Jack ise kahverengi saçlı, kahverengi gözlüdür. Jack, Brian ve Kyle'a kıyasla biraz daha uzun saçlıdır.

Jack ve Alice kafeteryaya gelirler. Sasha, Alice ve Emily'e lavaboya gitmek istediğini söyler ve Jack'i orda bırakarak giderler.Bu arada dersten çıkan Kyle, Jack'i arar ve nerde olduğunu sorar. Jack kafeteryada olduğunu söyler. Kyle telefonu kapatır ve kafeteryaya doğru gider. Kyle, uzun boylu, kahverengi gözlü ve kumral saçlıdır. Kyle, kafeteryaya giderken Brian'ı sınıfta görür ve onuda yanına alarak kafeteryaya gider. Brian ve Kyle, Jack'in yanına giderler. Brian "Bence akşama bir yerlere yemeğe gidelim" der. Kyle ve Jack onaylar ve sonra Jack der ki "Kızlar gelsin onlara da soralım". Kızlar lavaboda işlerini bitirip kafeteryaya gelirler. Jack,Brian ve Kyle'ı konuşurken görürler ve hemen yanlarına giderler.Alice sorar "Ne konuşuyorsunuz ?". Brian "Akşam yemeğe gitsek mi diye konuşuyorduk uygunsanız sizde gelin". Alice, Emily ve Sasha ya döner ve "Bana uyar sizde gelirseniz gidelim" der. Sasha olur der gibi kafasını sallar. Emily "Bana uyar hem birbirimizi daha iyi tanımış oluruz" der Brian'a bakarak. Brian "O zaman akşama sizi benim sürekli gittiğim çin lokantasına götüreyim. Ben size yeri konum olarak atarım." der. Diğer herkes bana uyar der ve okuldan çıkarlar. Çıkmadan önce Brian, Emily'e  gider ve numarasını ister. Emily numarasını verir oda Brian'ın numarasını ister. Brian'da ona numarasını verir ve evlerine giderler.

Akşam olur Brian hazırlanır tam evden çıkacakken aklına Emily'i aramak gelir. Brian, Emily'i arar ve "Emily, ben Brian akşam çin lokantasına nasıl geleceksin?" der. Emily "Selam Brian. Büyük ihtimal taksiyle geleceğim." der. Brian "İstersen ben sen alırım giderken." der. Emily önce gerek yok der fakat Brian ısrar edince onu kıramaz ve kabul eder sonrada Brian'a evin konumunu atar. Brian, 15 dakika içinde evinin önüne gelir fakat erken geldiği için Emily hazır değildir. Emily camdan dışarı çıkar ve Brian'a  gel içerde bekle der. Brian arabayı kilitler ve eve girer. Salonda beklerken etafı inceler. Emily, salona gelir ve arkasını döner ve Brian'a der ki. "Elbisemin arkasını kapatamadım sen kapatır mısın? ". Brian'ın gözleri kamaşır çünki Emily çok güzel olmuştur. Brian "Tabi ki" der ve yanına gider. Tam kapatacakken Emily'nin sıktığı parfüm çok hoşuna gider. Biraz duraksadıktan sonra kapatır ve "Hazırsan artık çıkalım" der. Emily hazırım der ve beraber arabaya giderler.

Çin lokantasına giderler ve arkadaşlarının geldiklerini görürler. Brian ve Emily masaya beraber gelirler. Herkes çift olarak oturmuştu bu yüzden Brian ve Emily'de karşı karşıya otururlar. Masada tatlı bir sohbet vardır. Çok güzel ve lüks bir yerde romantik bir akşam yemeği ortamı hazırlanmış, masada mumlar yakılmış. Kırmızı ve Beyaz şaraplar masadaki yerlerini almış ve çok güzel bir akşam geçiriyorlardı. Yemeklerini yedikten sonra Brian hesabı ödemek için masadan kalkar. Brian hesabı ödemeye gitdiğinde 3 adam masaya doğru yaklaşır. Bir tanesi Emily'nin kolundan tutup bağırmaya başlar. Kyle ve Jack o adamın arkadaşları ile tartışırken Brian olayı farkeder ve arkasını döndüğünde bir adamın Emily'i rahatsız ettiğini görür. Brian çok sinirlenir ve masaya doğru hızla gider. Sasha bir olay çıkacağını anlar ve Brian a sakin ol diye bağırır. Brian hiçbir şeyi dinlemez ve direk o adama doğru ilerler. Brian adama giderek elini çek diye bağırır. Adam Brian'a "Sen kimsin yürü git" der. Bu laf üzerine daha çok sinirlenen Brian adama kafa atar. Bunun üzerine Kyle ve Jack diğer iki adama saldırır ve orada büyük bir kavga çıkar. Restorantın güvenlikleri ayırmasa belki de Brian adamın tüm kemiklerini kırmak üzereydi. Her yer kan içinde, ilk geldiklerindeki o güzel,hoş ortamdan hiçbir şey kalmamış tam bir savaş alanına dönmüştür. Ortam sakinleşince Brian, Emily'e döner ve "Kimdi bu?" diye sorar. Emily eski sevgilisi olduğunu söyler ve Brian'a iyi olup olmadığını sorar. Brian iyiyim der ve seni evine ben bırakırım diyip ayağa kalkar. Herkes dağılır Brian, Emily'nin evinin önüne giderler. Emily arabadan inmeden önce "Gerçekten çok özür dilerim benim yüzümden oldu der" ve Brian'ın yanağından öpüp arabadan iner. Bu öpücük Brian'ın bütün sinirini alır ve oda evine doğru yola koyulur.

2
Kurgu İskelesi / Ynt: 3 Adam 1 Yürek
« : 25 Ekim 2014, 23:17:58 »
Öncelikle yaptığım hataları bana söylediğiniz için teşekkür ederim
Bu benim ilk hikayem ve birçok dil hatası olduğunun farkındayım. Olayların hemen olup bitmesini de gözden geçireceğim. Hikayenin ilk kısmından sıkmaması için kaçırılma anlarını kısaltmış olabilirim. Her şeyi tekrar gözden geçireceğim.

Tekrardan uyarılarınız için minnettarım.

3
Kurgu İskelesi / 3 Adam 1 Yürek
« : 25 Ekim 2014, 16:28:32 »
                                                                    Bölüm 1 - KAÇIRILMA

Bambaşka bir dünyada, bambaşka bir evrende,Farklı ırkların yaşadığı bu dünyada, elf ırkının dağılması sonucu elf ırkı arasında olan gerginlik gün geçtikçe artıyordu.

Aon küçük bir Yüksek Elfdi. Yüksek elf ler, elflerin dağıldığı zaman yaşlı bilgelerin ayrılıp oluşturduğu bir elf topluluğuydu. Gün geçtik sonra çoğalan Yüksek Elfler, yaşamlarını çok gizli bir yerde geçiriyorlardı. Aon bir kara büyücüydü, henüz hiç bir gücünün farkında olmayan Aon, uzun siyah saçlı, esmer bir çocuktu.

Güneş henüz ışıkları ile aydınlatmıştı, daha kimse uyanmamıştı. Aon sabahın ilk ışıkları ile uyanmış etrafta koşup oynuyordu. Aon farketmeden köyden çıkmış uzaklaşıyordu. Cadı Evli'nin askerleri Yüksek elflerin olabileceği bölgelere bakıyorlardı. Cadı Elvi, çok güzel, çekici ve hoş bir kadındı. Ama güzel olduğu kadar kötü ve yaşlıydı. Kaom’un önderliinde bir grup asker o bölgede Yüksek Elflere ait bir iz arıyodu. Kaom bir karanlık büyücüsüydü. Ayrıca Cadı Evli’nin sağ koluydu.

Aon köyden çok uzaklaşmıştı artık. Uzun simsiyah saçları rüzgarda sallanıyor, güle oynaya koşturuyordu. Aon o kadar yüksek sesle gülüyorduki o bölgede olan tüm varlıklar bu sesi duyabilirdi. Kaom, Aon’un gülüşlerini duymaya başlar. Aon’un sesi git gide yaklaşıyordu Kaom ve askerlere.

Aon askerlerden habersiz bir şekilde eğlenmeye  devam ediyordu. Kaom çok zeki bir büyücüydü.  Aon'u gördüğü anda Yüksek Elf olduğunu anlamıştı. Dikkatle Aon'u izleyen Kaom, çocuğun Siyah uzun saçlarından, teninin renginden ve görünüşünden bir büyücü olduğunuda anlamıştı.

Aon artık çok yakındı. Saniyeler sonra Kaom ile Aon göz göze gelir. Kaom, altı şeritli bir halka oluşturur ve Aon a doğru karanlık bir duman gönderir. Karanlık duman Aon’a vurur vurmaz Aon’un üzerinde bir zincir onu sarar ve hareketsiz kalmasını sağlar. Kaom ve askerler, Aon’a doğru yavaş yavaş ilerlerler. İki asker Aon’un iki koluna girer. Kısa bir sürede bu alandan uzaklaşırlar. Yolu yarılarken güneş tepeye ulaşmak üzereydi. Kavurucu bir sıcak ve hafif bir esinti vardı. Aon, Kaom’a dönerek

“Benden ne istiyorsunuz, beni nereye götürüyorsunuz” diyordu ağlamaktan kızarmış olan gözleriyle Kaom a bakarken.

Kaom suratında pis bir sırıtma ile “Yeni evine gidiyoruz küçük çocuk” dedi.

Aon, hiç beklenmeyecek bir cevap ile Kaom’un yüzündeki sırıtmayı endişeli bir hale sokar. Aon sadece  “Bir gün gelecek ve ben sana bu günü hatırlatacağım”der.

Aon'un köye getirilmesinden günler sonra, insanlar "Tahta Elf" lerinin köyünü tespit eder. Küçük bir Tahta Elfi olan Croas özel bir güce sahiptir. Babasından kalma bir mühürleme yeteneği olan Croas'un bu yeteneği Evli tarafından öğrenilir. Henüz bu yeteneğini kullanmasada bu yeteneğe var olduğu için Croas çok özel bir Assasin dir.

Bu mühür babasının tüm hayatı boyunca üzerinde çalıştığı ama daha kullanamadan öldüğü için oğluna bıraktığı bir mühürdür. Bu mühür her assasinde olan "shuriken" adlı bir çeşit bıçağa basılır. Bu gücü sadece Croas kullanabilir. Bu mühür shuriken e ışınlanma gücü verir. Işınlanmak istediği yere bir tane Shuriken atıp ışınlanabilir veya başkasını ışınlayabilir. Cadı büyücülerden oluşan bir grubu Kaom ile birlikte çocuğu kaçırmaları için Tahta elflerinin yaşadığı yere gönderir.

Kaom ve büyücüler Tahta elflerin yaşadığı köye ulaşırlar. Askerlerden biri ağaçların arasında bir çocuğun oyun oynadığını görür ve bunu Kaom'a söyler. Kaom çocuğu görür görmez Croas olduğunu anlar. Croas ağaçların arkasında biri olduğunu fark eder etmez köye doğru koşmaya başlarlar.

Birkaç asker köyün girişinde çay içip muhabbet ediyorlardı. İçlerinden biri onlara doğru koşturan Croas’ı görür. Görür görmez elindeki çay kasesini yere bırakıp sesin geldigi yere doğru koşmaya başlar. Diğer askerler de onu takip eder. Croas askerleri gördüğü anda arkalarına sığınır.  Ayni anda Kaom ve büyücüler orda belirir.  Kaoumun etrafında çift halka belirir ve çok güçlü bir rüzgar askerlere çarpar. Çarpma sonucunda askerler yaklaşık kırk metre geriye uçar. Hemen arkasından Kaom’un etrafında dört halka belirir. Kaom işaret parmağıyla Croas ı gösterir. Bir ip Croas a doğru ilerler ve Croas ı sarar. Kaom Croas’ı almak için yanına giderken çalıların arasından bir çocuk koşarak Kaom un üzerine atlar. Croas o şokun etkisi ile “Zora” diye bağırır. Ordaki büyücüler ise hayretler içerisinde Zora ya bakar. Zora bir druid dir. Druid neslinin tükendiği bilinir. Ama belkide bu çocuk son druid dir. Askerler hem Croas’ı hemde Zora’yı yakaladılar. Kaom durumu farkeder.

Askerlerden biri “Kaom bu son druid olabilir. Bence onuda alalım.” der.

Koam “Haklısın onuda alalım.”

Kaom ve askerler Croas ve Zora’yı alarak köye geri dönmek için yola koyulurlar. Yolda Zora ve Croas’ın fısıldayarak birşeyler konuştuğunu farkeden Kaom “Küçük pislikler ne konuşuyorsunuz” der.

Zora kendini küçük bir yılana dönüşdürür ve ordaki bir askeri ısırır. Isırma sonucunda sarsılan Zora normale döner ve kaçmaya çalışır. 2 asker Zora nın peşinden koşmaya başlar. Askerlerden birinin etrafında dört halka belirir ve bir duman ile yılan zehirini alır. Bu arada ise askerler Zora’yı yakalar ve yanlarına gelirler.

Kaom “Şu iki başbelasıyla uğraşamam“ der ve yerden aldığı bir sopa ile ikisininde kafasına vurarak bayıltır ve yola devam ederler.

Sayfa: [1]