Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - lucasyekatarina

Sayfa: [1] 2 3 ... 5
1
Tartışma Platformu / Kitap Okumanın Zararları
« : 10 Haziran 2016, 18:00:32 »
Kitap okumanın,  günlük hayatımızdaki ilişkiler ve insanlarla olan iletişimiz açısından bir takım zorluklar oluşturduğunu düşünüyorum. Onca faydasının yanında “zarar” kelimesi doğru olmayabilir fakat bunların yıpratıcı olması nedeniyle “zarar” demeyi tercih ettim. Belki de ben fazla etkileniyorumdur, bilmiyorum ama kitap okumanın bir şeyleri epeyce değiştirdiği görüşündeyim. Bu yüzden buraya yazmak ve sizlerin de görüşlerini almak istedim.
Peki nelerdir bu zararlar?

Kitap almak için ödediğimiz ücretten ya da çok uzun süre okumaktan kaynaklı gözlere verdiği zarardan bahsetmiyorum. Belki şu paragafla daha iyi anlatabilirim :

“yine de edebiyat oyunu tehlikesiz değildir. yaşamın gerçekliğine samimi bir memnuniyetsizlikle karşı koymanın ürünü olan kurmaca aynı zamanda huzursuzluk ve memnuniyetsizliğin de kaynağıdır. zira okuma yoluyla büyük bir kurmaca yaşayan […] kişiler gerçek yaşama, sınırlarının ve kusurlarının çok daha bilincinde olarak; gerçek dünyanın, yaşanan yaşamın romancılar tarafından uydurulan yaşama nazaran çok daha yavan olduğunu anlamış olarak dönerler. gerçek dünyanın karşısında duyulan, iyi edebiyatın yüreklendirdiği bu huzursuzluk belli koşullar sağlandığı takdirde otoriteye, kurumlara veya kurumlaşmış inançlara karşı bir başkaldırıya dönüşebilir.”
                                                                                                              Mario Vargas Ilosa

Belki benim bulunduğum çevreyle alakalıdır belki de kitapların evreninde yaşamak tutkusu beni böyle yapıyordur bilemiyorum.Örnek vermek gerekirse, hangimiz Frodo’ya yardım etmek istemedik ki? Hangimiz Harry-Ron-Hermione arasındaki gibi bir arkadaşlığa sahip olmak istemedi? Ya da o evrenlerde varolmak isteyip gerçek dünyaya döndüğünde bu dünyanın bize o kadar da güzel şeyler sunmadığını görmek yorucuydu belki de.Aslında fantastik-bilim kurgu evrenleri bizleri daha çok etkiliyor gibi.
Son olarak da  Sabahattin Ali’nin bu durumu açıklayan sözüyle kapanışı yapmak istiyorum:

"zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?"

Not: Bu başlığı açıp açmamayı çok düşündüm. Acaba insanlar bundan etkilenir ve vazgeçer mi okumaktan diye. Fakat, içimde daha fazla tutmak istemedim. Eğer yöneticiler gerekli görürlerse başlığı kaldırabilirler benim açımdan bir sıkıntı yok. Yeter ki bir sorun çıkmasın :)
Yazı biraz dağınık gibi oldu kusura bakmayın uzun süredir kitap okumamanın zararı :) :)

2
Tartışma Platformu / Ynt: Eski Zamanlarda Savaş Sebepleri
« : 19 Ocak 2016, 01:32:36 »
En belirleyici özelliklerden birisi din faktörüdür. Bunun yanına;
-coğrafi özellikler (yeterli tarım arazisi olmaması, aşırı soğuk ya da aşırı sıcak bir bölgede bulunma vs. vs.),
- yeni yerler keşfetme arzusu (bkz: vikings, dizinin omurga kemiğini oluşturan bir etken),
-yeni yönetici olanların kendini kanıtlama isteği (çünkü babası ya da büyük babası çok büyük işler başarmıştır ondan da buna benzer şeyler beklenir.),
- ganimeti arttırmak ve zenginleşmek için (bu hem halkı hem de yöneticiyi kapsar - tabi içinde bulunduğun devlete ve sisteme göre pay oranları epeyce değişir),
-yönetimsel boşluktan yararlanma,
-ezeli bir düşmanlık,
-çıkar ilişkisi ya da anlaşmalara uymamak

şeklinde liste uzatılıp genişletilebilir.

Düzenleme: ryuk güzel bir video atmış izlemeye fırsatım olmamıştı direk aklıma gelenleri yazdım. Video aslında olabilecek her şeyi söylemiş.

3
Daha önce bu durumu çok yaşamış ve zaman zaman çok da pişman olmuş biri olarak söyleyebileyeceğim şey; bir kitabı bırakmadan önce muhakeme yapmanız gerektiğidir. Evet, yeni aldığınız ya da aylardır beklediğiniz kitap çok daha cazip geliyor fakat gidenin geri dönmediği de aşikar. Nasıl oluyor bu işler peki?

Bir kitabı yarım bıraktığınızda, yarım bıraktığınız yerden başlayasınız gelmez çünkü bazı detayları unutmuşsunuzdur ya da kitabın atmosferine tekrar adapte olamayacağınıza inanır ve tekrar baştan başlama zorunluluğu hissedersiniz.Tekrar baştan başlamakta zor geldiği için bir türlü o kitap bitmez. Ben de sırf bu yüzden çok kitabı yarıda bıraktım ve geri dönemiyorum onlara.

Kitabı yarıda bırakmanıza sebep olabilecek başka nedenler de olabilir. Belki de o dönemdeki ruh halinizin duruma pek uygun olmaması veya belirli bir süreden sonra yeteri kadar çekici gelmemesinden olabilir. Bu konuda yapılabilecek en net şey şudur ;

-Bu kitabı gerçekten bırakacak kadar sıkıldım mı ?
-Eğer bu kitabı bırakırsam bunun sorumluluğunu üstlenip tekrar okuyabilecek miyim ?
-Bu kitaba kaldığım yerden devam edebilecek miyim ? Tekrar baştan başlamam gerekecekse sıkılmadan okuduğum kısımları okuyabilecek miyim?

Bu tarzda sorular belki engel olabilir.Biraz örneklendirmem gerekirse, Kürk Mantolu Madonna'yı yanlış hatırlamıyorsam 3 kez falan yarısına gelip bıraktım. Ya ilgimi çekebilecek başka bir kitap almıştım ya da canım devam etmek istemiyordu. Ama şu da bir gerçek ki Sabahattin Ali gerçekten mükemmel bir yazar ve hepinizin bildiği gibi Kürk Mantolu Madonna başarılı bir yapıttı ( en azından okuduğum kısmına kadar :D )

 Buna benzer bir durum olarak da Suç ve Ceza'nın 660 sayfalık tam metin baskısını alıp okumuştum.İlk 300 sayfada buhran geçirebilecekken bırakmama başarısını gösterdim. Ve bu ilk 300 sayfalık kısmı okumak yaklaşık 25 gün falan sürdü.O arada muazzam kitaplar çıkıyor, yenilerini alıyor ama bir türlü bırakmıyordum.Kitabın diğer yarısını 3-4 gibi bir sürede bitirdim.O kısmı fazla akıcı gelmişti. Sözün özü; eğer bıraksaydım o kitabı 280. sayfada falan ben bir daha ömrüm boyunca dönemezdim o esere ve pek çok şey kaçırabilirdim.

Biraz uzun oldu ama umarım ufak da olsa bir değişim yaratabilir :)

4
Eğlence & Mizah / Ynt: Nick'lerinizin Anlamları
« : 29 Kasım 2015, 22:38:38 »
lucas yekatarina aslında Yekta Aras'ın melodik bir yansıması gibi düşündüğüm tesadüfi oluşan bir kullanıcı adı.

Yekta, Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası romanındaki karakterden geliyor. Kitapta çok az geçmesine rağmen çok bağlandığım bir karakterdi. Bu isimde hoşuma gittiği için kullanmak istedim.

Aras bana samanyolunu çağrıştırdığı için eklemiştim bunu da.

böylelikle de kullanıcı adım ortaya çıkmış oluyor..

5
Oyunlar / Ynt: Steam ve Diğer Platformlar - Son Haberler!
« : 26 Kasım 2015, 13:55:37 »

Türkiye'de paypal'la ödeme yapılmıyor, haberiniz olsun da. :P

Sanki en son oyun aldığımda var gibiydi Pay by Me ile de almış olabilirim tam hatırlayamadım şimdi cidden yok mu ya nasıl olmaz :D

6
Oyunlar / Ynt: Steam ve Diğer Platformlar - Son Haberler!
« : 26 Kasım 2015, 13:47:22 »
İndirimler başlamış 1 Aralıkta bitiyormuş.

Witcher serisinin ilk oyunlar 2-4 lira civarında.
Fallout'un da keza buna yakın fiyat aralığı.

açıkcası güzel bir fırsat paypala 20-30 lira yatırıp alınabilecek güzel oyunlar eğer oynamadıysanız. ben böyle yapmayı düşünüyorum..

Fallout 4'e indirim gelmemiş sanırım. Call of Duty Black Ops 3'de %17 lik bir indirim söz konusu ilgilenenlere duyrulur :D


7
Çizgi & Anime / Ynt: En Son İzlediğiniz Anime?
« : 17 Kasım 2015, 09:19:04 »
Devil May Cry

Böylesine muhteşem bir senaryonun nasıl harcandığını gösteren bir anime.Açıkcası Devil May Cry'in oyunlarını oynadıktan sonra hikaye çok cılız kalıyor animede. Tamam yine Dante'nin bi karizması var ama çok sallamasyon ilerleyen bir yapısı da var animenin.

Her bölüm değişen hikaye izlemeyi hakikaten zorlaşıtırıyor sırf Dante karakteri için katlandım diyebilirim.Onun dışında her ne kadar duygusallık yok demek istesek de yine yufka yüreklilikleri yok değil Dante'nin bunu animelerin doğasına bağlayıp fazla üzerinde durmuyorum.

Açıkca belirtmek gerekirse, her türlü felsefi sorgulamanın yapıldığı, yaşam üzerine yapılan göndermeler ve hayatın başka bir yüzünü gösteren Japonlar nedense böylesine muhteşem bir senaryo üzerinde başarılı olamamışlar ve çarçur etmişler.

Benim beklentim ilk başta tıpkı oyunlardaki gibi Dante'nin dünyaya gelmesi ve olayların bunun üzerine sarmal bir şekilde ilerlemesiydi fakat basit bir şirket olarak kurulan Devil May Cry'a gelen çoğu saçma sapan işlerden öteye gitmeyen orta halli duygusallık katılmış bir Devil May Cry'dı bu. Zaten oyunlarından en az birini oynamamış iseniz anlaşılması epey güç bir anime.

8
Oyunlar / Ynt: Oyunlardan Unutulmayan Replikler
« : 14 Kasım 2015, 04:32:33 »
Çok epic bi sesle " Have you ever seen the true face of God, exile ?"

bu cümleden sonra Dominus'un  1.formu karşımıza çıkar. Onu hallettikten sonra,

" This world is an illusion, exile. " der ve 2. formuyla beraber kan yağmurları üzerimize yağmaya başlar.

Sevdiğim güzel oyun sahnelerinden ve unutamadığım güzel repliklerden biridir.

9
hemen hemen bitmemiş çoğu seri kitaplar :D zaten bu alanda çok fazla bir okumam yok ama çok merak edip de şuan başlayamayacak olduklarım ; Kralkatili Güncesi ve Taht Oyunları.
Seriler bitmeden başlarsam meraktan ölürüm bu acıyla daha fazla yaşayamam herhalde :D

Düzenleme: Zaman Çarkı'nı yazmayı unutmuşum (bitmiş bir seri ama başlayabilmek için doyuma ulaşmam gerekiyor diye düşünüyorum.Bunun yüzünden de uzun süre bir köşede bekleyecek olan inanılmaz merak ettiğim seri.)

10
Kara Kule / Ynt: Açılış ve Ön Bilgilendirme
« : 14 Kasım 2015, 03:35:25 »
Bilgilendirme kesinlikle çok doyurucu olmuş. Başlayacağım bu seriye de ne zaman bakalım :D Stephen King merak ettiğim yazarlardan.Bu seriyle başlamakta da en doğrusuymuş bunu öğrendiğim iyi oldu, teşekkürler :)

11
Liman Kütüphanesi / Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« : 08 Kasım 2015, 22:14:16 »
fantastik kitap olması gibi bir sınırlama getirilmemiş sanırım o yüzden gönül rahatlığıyla paylaşabilirim.

" 'Arabalar,örneğin.' dedim.Ama çok sakin bir sesle söyledim bunu. ' Örneğin insanların çoğu arabaları için deli oluyorlar.Arabaları hafifçe bile çizilse üzülüyorlar,durmadan mil başına ne yaktıklarını konuşuyorlar.Arabalarını aldıkları gün başlıyorlar daha yeni bir arabayla nasıl değiştiririz diye düşünmeye.Ben, eski arabaları bile sevmiyorum.Beni hiç ilgilendirmiyor arabalar. Lanet bir atım olsa,daha iyi.Atlar en azından insan yakın,Tanrı aşkına."

" - 'Hayat, tabii ki bir oyundur,evladım. Hayat, kurallara göre oynanması gereken bir oyundur.'
  - 'Evet,efendim.Öyledir biliyorum.'
Oyunmuş, ....  Oyun,öyle mi? Tüm asların bulunduğu takımdaysan, oyun o zaman oyun, tamam ; kabul ederim. Ya öteki takımdaysan,as oyuncu falan yoksa,oyunla ilgisi kalır mı bunun? Hiç yani.Yok oyun moyun."
Holden Caulfield
Çavdar Tarlasında Çocuklar, J.D Salinger

Düzenleme: imla hatası

12
ekhobia, kesinlikle haklısınız.Kitabın akıcılığı ve sizin okurken ki zihinsel durumunuz kitap okuma hızını etkileyebilir. Ve Hazal abla bende kitabı ne kadar zamanda bitirdiğimi kafama biraz taktığım için bu konuyu açarak sizlerinde neler düşündüğünüzü öğrenmek istedim. Bu son zamanlar kitap okumayı bir eğlence halinden, zorunluluk haline çevirdim galiba.Sebebi ise elimdeki kitabı hemen bitirip aklımda olan başka bir kitaba başlamak. Bu nedenle elimde olan kitabı keyif olarak okuyamadığım oluyor. Veya dayanamayıp elimdeki kitabı yarıda bırakıyor,ve aklımın kaldığı kitaba başlıyorum. Bu nedenle önceki kitabı unutabiliyorum :/ Size kesinlikle katılıyorum.

Hazal'a ve ekhobia'ya katılıyorum. Ben ek olarak şunu söylemek istiyorum.

Bir ara bende sürekli yarıda bırakmaya başlamıştım. Böyle 1-2 sayfa sıkılsam hemen bırakıveresim geliyordu.Böyle çok yarıda kalan kitabım oldu sonra büyük çoğunluğunu, nerde hata yaptığımı bularak tamamlamayı başardım. Sorun şuydu ki ben hep bir kitaba başlamadan önce, bittiğinde hemen başkasına başlayabileyim diye (çok fazla okumam gerektiğini ve bunun için çok hızlı olmam gerektiğini düşündüğüm için) 3 tane daha alırdım okuyacağıma ek olarak.Bu yarıda bırakmama sebep oldu.

Okuduğunu bitirmeden yenisini almayaya çalış. Öncelikli önerim budur. He, evet benimde kendimi tutamayıp o çok aradığım kitapları ya da uygun bir fiyata bulduğumda aldığım oluyordu ama hemen gözümün önünden kaldırırdım görüp okuma isteğimi kesmemesi için. Zaten o kitap gözünün önünde durdukça sanki okumuşsun ama kaldırmaya fırsatın olmamış gibi bir durum oluşuyor.

Kitabın niteliği,türü,yazar gibi etkenlerin dışında zihninin ne durumda olduğu da önemlidir ya da ortam. Örnek vermek gerekirse, okuldan döner dönmez kitaba sarılmak çok zor olur. Anca kitabın seni esir etmesi lazım ki yorgunluk,ses gibi iç-dış etkenlere aldanmayasın.

Okunacak çok fazla kitap var ve keşfedilecek çok fazla şey ama acele edersek  elimizde olanın asıl keşfetmemizi, öğrenmemizi istediği şeyleri net bir şekilde göremeyiz. Bu da boş bi okumaya yakın olur kanaatimce, tadını çıkarmaya bak diğer kitaplar kaçmıyor :) kaçarsa da yakalarsın :)

Düzenleme: İmla hataları. Rezalet bir Türkçe ile yazmışım biraz önce mesajıma yazılan yeni cevapları göster seçeneği tıkladıktan sonra ne yazmışım acaba diyip baktım kendi yazdığımı anlayamadım :D

13
Çizgi & Anime / Ynt: Devil May Cry (Anime)
« : 17 Haziran 2015, 16:36:15 »
 Devil May Cry gibi bir senaryonun harcanması diye düşünüyorum.Belki de dünya üzerindeki gelmiş geçmiş en iyi senaryonun anime versiyonunda böyle olabileceğini tahmin etmememiştim.Açıkcası Devil May Cry'in oyunlarını oynadıktan sonra hikaye çok cılız kalıyor animede. Tamam yine Dante'nin bi karizması var ama çok sallamasyon ilerleyen bir yapısı var.

Her bölüm değişen hikaye izlemeyi hakikaten zorlaşıtırıyor sırf Dante karakteri için katlandım diyebilirim.Onun dışında her ne kadar duygusallık yok demek istesek de Dante'nin karakter özelliğinden ötürü aynı zamanda yufka yürekli bir hali de var animede.

Açıkca belirtmek gerekirse, her türlü felsefi sorgulamanın yapıldığı,dünyadaki yaşam üzerine yapılan göndermeler ve hayatın başka bir yüzünü gösteren Japonlar nedense böylesine muhteşem bir senaryo üzerinde başarılı olamamışlar ve çarçur etmişler.

Benim beklentim ilk başta tıpkı oyunlardaki gibi Dante'nin dünyaya gelmesi ve olayların bunun üzerine sarmal bir şekilde ilerlemesiydi fakat basit bir şirket olarak kurulan Devil May Cry'a gelen çoğu saçma sapan işlerden öteye gitmeyen orta halli duygusallık katılmış bir Devil May Cry'dı bu. Zaten oyunu oynamadıysanız hiç bir şey anlayamazsınız gerçekten.

Ben oyunu oynadığım halde neden iblisleri tek kurşunla avlayabiliyo diye düşünmedim değil.Oyundaki efektlere benzemese de japonlara has bir şeyler katılıp ( dövüş efektlerini kastediyorum --birebir oyundakini yapmaktansa bir başka versiyonu da olabilir yani ) sunulabilirdi.

Neyse artık. İzlemekte zorlansam da Dante'nin hatrına izlenebilir.

Son olarak ;  strawberry sundae ve pizzaya düşkün oluşu güzel ve komik aktarılmış. 1. ve 12.bölümü gerçekten güzeldi.

14
Oyunlar / Ynt: Lost Ark Online
« : 17 Haziran 2015, 16:33:11 »
Geçen gün 9gag'de bir gif'ini gördüm ve hastası oldum. Oyun ne zaman çıkacak bilmiyorum ama artık daha fazla bekletmezler umarım :D çıktığını duyan olursa buraya da yazsın :D

15
Oyunlar / Ynt: Oyun Önerisi?
« : 17 Haziran 2015, 01:30:58 »
Fazla zamanımı almasın demişsin ama konunun üstünden baya geçmiş ben yazayım belki arkadaşlar faydalanır ;

Path of Exile'i öneririm. Gerçekten tamamiyle zeka hesap kitap mantık işi. Online bir oyun ve gerçekten etkileyici şeyler var. En güzel özelliği ise "skill tree" yani yetenek ağacı. Ve oyun yüzdelerle (%) gelişiyor.

Eğer doğru kararlar verirseniz ve detayları düşünürseniz muhteşem bir Hero yaratabilirsiniz.

Sayfa: [1] 2 3 ... 5