Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - zerhanda

Sayfa: [1]
1
Kurgu İskelesi / ADADA MACERA
« : 23 Ocak 2016, 23:08:43 »
                                                                       UÇAK KAZASI

Her zaman ki gibi Bir sabah scoot okula gitmek için uyanır. Ve okul için hazırlanır sonra bir güzel kahvaltı yapar kahvaltı bittikten sonra okul otobüsüne biner otobüste her zaman onlarla dolaştığı 3 arkadaşı vardır. Scoot otobüse girdiğinde arkadaşlarını görür ve onlara seslenip yanlarına gider arkadaşlarından rollen "vaay scoot durumların ne kanka ?" scoot" iyidir ya sizden ne haber ?" Arkadaşlarından kyle "oğlum onu bunu boşverin de tüm okullar arası kamp yapılacakmış" scoot "ya ben zaten her sene katılıyorum bu senede belki katılırım" kyle"oğlum her sene gittin ama birlikte olmadık dördümüz gidelim scoot sen bu konuda bizden daha deneyimlisin eğlenceli olur ve bu sefer yurt dışı uçakla gidilecekmiş hadi bir haftalığına dördümüz gidelim"scoot hmm yurt dışına hiç gitmemiştim bana uyar siz nedersiniz ?" rollen "bana uyar gidelim" dördüncü arkadaşı brian "tamam olur" kyle"tamam ozaman gidiyoruz" scoot"evet öyle gözüküyor" aralarında böyle bir sohbet geçtikten sonra okula varırlar. Otobüsten inerler ve sınıfa doğru yol alırlar scoot'in neredeyse 3 senedir kiz arkadaşı vardır. Adi melissa Ona gerçekten çok aşıktır ayni sınıftadırlar scoot sınıftan içeri girdiğinde yine melissayi ve yanında duran üç arkadaşını görür yanina gider ve sarilirlar melissa"scoot nasılsın ?" Scoot" iyiyim sen ?" Melissa" iyi işte bende arkadaşlarla sohbet ediyordum sende bize katıl" scoot"çok isterdim ama tüm okullar arası yapılan yurt dışında kamp olacak ona katılacağız ve planlamamız gerek" melissa" aa bizde ona gitmeyi düşünüyorduk hatta şimdi bizde onu konuşuyorduk" scoot daha iyi o zaman gelin birlikte konuşalım isterseniz ?" melissa "tamam olur gel yanıma otur" scoot"tamam"der ve aralarında konuşarak anlaşırlar. scoot'in evinde buluşup ordan yola çıkacaklardı. Okul bitti ve herkes evlerine gidip okulun verdiği malzeme listeye göre çadır ,uyku tulumu gibi şeyleri hazırlarlar. Scoot eskiden aldigi hayatta kalma ile ilgili bir kitap vardı içerisinde çok bilgi vardı ona pek gerek yoktu ama scoot onu sırt çantasına koydu. herkez hazırlandıktan sonra scoot'in evinde buluşurlar sekiz kişi scoot'in evinde buluştuktan sonra otobüse binerek havaalanina giderler yolda herkes çok mutludur yolda giderken sohbetler,espiriler,gülüşmeler ve sonunda hava alanına giderler. Havaalanında valizleri verip sırt çantaları alıp bir kafeterya ya oturup uçağın kalkmasını beklediler yolculuk çok uzun olacaktı yaklaşık 12 saatlik bir yolculuk olacaktı vakit geldiğinde biletlerini verip uçağa binerler scoot cam kenarına oturur ve herkes karışık bir şekilde oturur melissa scootın yanına oturur scoot’ın bu hoşuna gitmişti melissa cep telefonundan şarkı dinlemeye başladı. scoot ise pencereden dışarı bakıyordu aradan yarım saat kadar geçtikten sonra melissa kulağından kulaklıkları çıkarıp oda dışarı seyretmeye başladı ama pencerenin yarısını scootın kafası kaplıyordu melissa scoota " kafanı çekebilirmisn ? bende dışarıyı izlemek istiyorum" der ve scoot gıcıklık yapıp pencereyi tamamen kapladı melissa"yaa scoot gıcıklık yapma bende izleyeceğim" scoot onu görmezden geliyordu melissa'nın biraz canı sıkıldı ve scoot'ın koluna vurup "gıcık konuşma benimle" der. Scoot dönüp güler ve "tamam tamam gel buraya sen otur" der. Melissa "banane istemem"diyerek triplere giriyordu. scoot "tamam özür dilerim gel buraya sen otur" melissa scoot'u sallamıyordu scoot "bak fena yaparım" der ama melissa hiç duymuyor gibiydi. scoot "bunu sen istedin" diyerek orada melisayı gıdıklamaya başlar melissa güler ve "tamam tamam yapma yeter" der gülerek. scoot gıdıklamayı keser ve "gel buraya sen otur" der melissa "tamam" diyerek yer değiştirirler. Yer değiştirdiklerinde melissa scoot'ın koluna girip "gel birlikte izleyelim "der scoot için bu yolculuk çok güzel gidiyordu. Yaklaşık bir saat geçer ve melissa scoot'ın kolunda uyuya kalır. Scoot gözlerini melissanın yüzünden ayıramıyordu scoot eli ile melissanın yüzündeki saçı kulağının arkasına doğru atarak ona yaklaştı tam o sırada melissa gözlerini açar ve açar açmaz scoot hızla düzelir. melissa"ben uyuyamı kaldım ?" Diye sorar. scoot "evet kolumda uyudun" der ve arkasından “bu arada çok ağırsın kolum uyuştu"der melissa yaa deyip scootun koluna vurur scoot "tamam özür dilerim" der melissa "off çok acıktım" der o saat hostes oradan geçiyordu scoot hostesi durdurup "bize iki sandviç" der hostes"tabiki içecek bişey istermiydiniz ?" Scoot "kola"dedi ve hostes sandviçleri iki kola ile birlikte verir. Scoot bir sandviç ve kolayı melisaya verir melissa "kahramanım benim" diyerek scoot'ı öper scoot mutluluktan ayakları yerden kesildi. Melisa ve scoot  yemeklerini yemeğe başlar. Yemek 5-10 dakika içinde biter. ardından sohbet edmeye başlarlar  12 saatlik yolculuğun 6 saat'i bitmişti bile scoot o kadar bir uykusuzdu ki melissaya "sohbet güzel ama çok uykum var biraz dinleneceğim"der ve gözlerini kapar melissa "scoot uyumaa ben sıkılırım"der scoot espri amaçlı"banane"der melissa"off inşallah uykunda ölürsün" der ve kafasını pencereye doğru döndürür scoot"camın içi"diyerek kolundan tutup kendine doğru çekip melissanın yüzünü kendine doğru çevirip onu yanaktan tam öpecekken kulağına "cam kenarı daha rahat oraya ben geçebilirmiyim?" diye sorar ve sırıtmaya başlar melissa"benden daha değerliyse gel uyu" der ve ayağa tam kalkıyorken scoot kolundan tutar ve "hop orda dur hiçbir şey senden önemli değil “der melissa "öyleyse uyuma benimle ilgilen"der scoot normalde bu isteğe asla hayır demez ama scoot"güzelim biraz uyumama izin versen çok uykum var" der melissa "off ben napayım ?" Diye sorar scoot "birlikte uyuyalım" der melissa"tamam yapacak bişey yok" der scoot "ben içeri geçip yana yaslanayım sende bana yaslan" der melissa "tamam" der ve yer değiştirirler scoot pencereye doğru yaslandı melissada scoot'ın koluna girip ona yaslandı ve ardından"çok rahatsın" der scoot "evet de sen çok ağırsın"der melissa"ya of be"diyerek melissa yine söylenmeye başlar scoot yanağını gerçekten öper ve melissanın elini tutup kolundan geçirir ve ardından “sus artık ve uyu" der. melissa sırıtarak gözlerini kapar ve ikiside uyur aradan yarım saat geçmesinin ardından uçak bir anda hızlıca sallanmaya başlar melissa ve scoot uyanır sallanmayı ilk türbülansa girdiklerini zannederler ama uçak alçalıyordu ve kemerlerinizi takın uyarısı yapıldı herkes kemerlerini taktı yukarıdan oksijen maskeleri düşmüştü herkes onları takıp korku içindeydiler uçak hızla düşmeye başlamıştı ama 180 derece sağa doğru düşmeye başladı yani rotadan çıkmışlardı. Uçak en sonunda bir adaya düşmüştü gece vakti idi. scoot bayılmıştı uyandığında sabah olmuş ve uçağın ön kısmı yok olmuştu hemen melissaya baktı yaralanma yoktu ama hala daha o baygındı scoot kendi kemerini çözüp ardından melissanın kemerini çözer melissayı kucaklayıp dışarı çıkar dışarıya biryere bırakır uçağa tekrar girip insanların iyi olup olmadığına bakıyordu çoğu ölmüştü ama hala daha hayatta olanlar da vardı scoot yardım edebildiğine etti ve bunun içinde arkadaşları da vardı o uçağın içinden 20 kişi hayattaydı ve hepsi uçaktan dışarı çıktı orada 20 kişinin içinde 4 kişisi scoot ve arkadaşları diğer 4 kişi melissa ve arkadaşları bu 8 kişi hayattaydı ama melissanın bir arkadaşı ayağından yaralanmıştı scoot hemen onunla ilgilendi ayağı kanıyordu scoot kendi üstünü yırtıp sarmıştı oradaki tüm yaralılara baktı oradan yabancı biri scoota "sen doktormusun ?" Diye sorar scoot "hayır ama ilk yardım konusunda bilgim var" der. insanlar endişeli kendi aralarında ne yapacağız şimdi ? Burada ölüp gideceğiz gibi sesler vardı scoot biraz sesini yükselterek "hayır burada ölmeyeceğiz bizi telsizden bulacaklardır" der oradan biri atılıp telsiz her zaman önde olur ve gördüğün gibi uçağın önü yok scoot"uçağın ön kısmı bu adada olabilir herkes uçak enkazından eşyalarını alsın hava aydınlıkken uçağın ön kısmını bulalım”der ve herkes eşyalarını alıp yola koyulurlar.

2
Düşler Limanı / Ynt: Altı Kişilik Adalet
« : 16 Ekim 2015, 19:53:41 »
hikaye çok iyi ama hatalar var. düzeltilirse daha iyi olur.

3
Kurgu İskelesi / Ynt: Irk Savaşları
« : 16 Ekim 2015, 19:48:48 »
gerçekten çok haklısınız. Lütfen yazım yanlışlarımın kusuruna bakmayın elimden geldiğince düzelttim.

eleştirileriniz için teşekkür ederim.

4
Kurgu İskelesi / Irk Savaşları
« : 16 Ekim 2015, 18:31:13 »
Bölüm 1                                       BAŞLANGIÇ

3 arkadaş bir akşam evde oturururken aralarından blake bu hafta sonu biryerlere gidelim der ve herkes bunu kabul eder ve aelar der ki bu akşam hazırlanalım yarın erken yola çıkalım der.Gereken bütün eşyalarını toplayan arkadaşlar uyumak için odalarına geçerler.Sabah erkenden yola çıkmak için uyanırlar.Arkadaşlar o kadar heyecanlıdırlar ki kahvaltı yapmadan yola çıkarlar.

Öğle saatleri kamp yerine varırlar.Arkadaşlar arasından aelar ve jhon çadırı kurmaya başlarlar.blake ise akşam için odun toplamaya gider.Odun toplamadan geldiğinde çadırın hazır ve kurulu olduğunu görür.jhon “acıktım ne yiyebiliriz ?”der.Blake”konserve yiyeceyiz,aelar gidip getirebilirmisin?”der.aelar kalkıp gider ve getirir.Yemekleri bittikten sonra sandalyelerine oturup sohbet etmeye başlarlar.aelar”geldiğimiz iyi oldu” diyerek konuyu başlatır ve konu böyle devam eder.Blake”hava karardı ateşi yakmamız gerek” der.aelar çakmağı alır ve ateşi yakacağı bölgeye gider.yakacağı yerin etrafını taş ile kaplar ve dalları üst üste dizerek ateşi yakar.

Ateşi yaktıktan sonra ateşin etrafına geçip birbirlerine korku hikayeleri anlatırlar.Blake korku hikayesini anlatmaya başlar.
 “Bu dedemin bana anlattığı çok eski bir hikayedir ve gerçek olduğuna inanılır”
“Şimdi hikayeye dönecek olursak 4 kişi bizim gibi kamp yapmaya gelir.Ama onlar ormanın derinliklerine girerler.Akşamları oradan değişik uluma sesleri gelir ve gerçekten çok korkunç bir yerde olduklarını anlarlar..İlk oradan kaçmaya kalkıştılar ama kaçamadılar.ormanın içi labirent gibiydi Orada kötü şeyler oldu tam olarak ne olduğu bilinmiyor ve bu 4 arkadaştan hiç haber alınamadı.”

Hikaye anlatıldıktan sonra aelar ve jhon birazcık tırsmışlardır.pek böyle şeylere inanmasalarda içlerini korku kaplamıştır ve ne tesadüftür ki tam da ozaman bir kurt uluma sesi duyuldu.aelar ve jhon’un içindeki korku biraz daha arttı.Gece ilerledikçe jhon iyice korkmaya başlar ve şöyle der.”hade uyuyalım ben korkmaya başladım.”bunu duyan blake ve aelar şaşkınlık içerisinde jhona bakarlar aelar kendine gelip”jhon çok şaşırdım sen böyle şeylerden etkilenmezdin.”

jhon “yani evet ama bu sefer ki farklı kurtlar var orman ve karanlık ondan bu kadar korktum” diyerek ortamı gerer.jhon bunu dedikten tam olarak 10 saniye sonra orman'dan biri bağırır “yardım edin lütfen yardım edin.”aelar bunu duyunca korkar ve  “bakın ağacın orda” diyerek işaret eder.Adam kampa doğru koşturur.Arkadaşlar iyice tırsarlar ve kaskatı kesilirler.Adam yanlarına geldiğinde suratlarına bakarlar adamın yüzü kan ve çiziklerle doludur.Arkadaşlar ne olduğunu anlamaya çalışırlarken adam arkasını döner “arkadaşım orman....”daha sözünü bitiremeden yere yığılır.

O anda aelar kendine gelir ve adama bakmaya gider.Önce yavaş yavaş adama yaklaşır çünkü korkuyordur ve olayın şokundadır.biraz zaman geçtikten sonra yedek çadırı kurarlar ve adamı içiriye koyarlar adamın sol kolu kırıktır kolunu sararlar ve adamın üstünü örtüp çadırı kapatırlar.Arkadaşlar dışarıya çıktıktan sonra yatmaya karar verirler ve yatmak için büyük çadırın içine girerler.

5
Kurgu İskelesi / Ynt: Rollen
« : 05 Temmuz 2015, 16:38:48 »
evet ilk bura atmaya çalışdım atmayı bilmiyordum bura atmayı başardım ama bu sefer diyerini kaldırmayı bilmiyordum iyiki kaldırmışsınız teşekkür ederim.

6
Kurgu İskelesi / ROLLEN
« : 05 Temmuz 2015, 14:05:50 »
                                                                         BÖLÜM-2 EİDON          


Eretsigün öğlen vakti uyanırlar. Rollen ikimizdemi uyuya kaldık diye sorar. Aelar arkasından cevap verir evet sanırım öyle oldu. Rollen boşu boşuna vakit kaybettik hemen yola koyulmalıyız artık güneş batınca dururuz hatta belkide durmayız der. Aelar tamam der demez hemen toparlanıp yola koyulurlar.

Bugün onların üçüncü günü oluyordu. Çok istemişlerdi o krallığa gitmeyi çünkü düşünüyorlardı ki eğer gidemezlerse ryen’ın ölümü boşuna olacaktı.

Rollen ve aelar yolda giderken susadılar ve çantalarına baktıklarında suların bittiğini fark etmişlerdi. Aelar şuralarda bir göl varmı diye bir bakalım dedi. Rollen hayır yolumuzun üzerinde varsa orda dururuz dedi. Aelar peki ya susuzluktan ölürsek? Rollen o duruma gelirsek aramaya çıkarız dedi. Aelar çok kısık bir sesle evet tabi halimiz kalırsa ararız dedi. Rollen aelara doğru dönüp anlamadım ne dedin ? dedi. Aelar ise hiç tamam dedim dedi. Rollen tamam hadi yürüyelim hızlıca dedi.

Rollen çok odaklanmışdı bu krallığa ve düşünmeden hareket ediyordu. Güneş batana kadar yürüdüler ve karşılarına bir göl çıktı susuzluklarını giderdiler ve yanlarına yedek su aldılar. Aelar hadi duralım biraz dinlenelim dedi. Rollen hayır yürümeye devam edmeliyiz dedi.

Biraz daha yürüyünce karşılarına Büyük ve boş bir araziye denk geldiler. etraflarına bakınırken yüzlerce siyah bir bedende yüzü olmayan yaratıklar rollen ve aelar’ın etrafında toplandılar.

Bu yaratıkların gözlerin içine bakarsan 5 dakika bayılırsın ve gözünü açtığında yanındayslar seni kontrol edebilirler.

Aelar biriyle göz göze geldiler ve aelar bayıldı. rollende göz göze geldi biriyle rollen yere yığıldı ama bayılmadı henüz gözleri yavaş yavaş kararmaya başladı o sırada birini gördü ondan doğru gelen beyaz bir ışık vardı o yaratıklar beyaz ışığa doğru yöneldiler ve bir patlama oldu o yüzlerce yaratık kaybolmuşdu o ışık yavaş yavaş söndü ve Rollen bunların hepsini gördükten sonra bayıldı.

İkiside gözlerini açtığında küçük bir evdeydiler. Rollen sordu  bizi buraya kim getirdi ? Sen birini gördünmü ? diye. Aelar hayır kimseyi görmedim dedi. Hemen kapıdan içeri yaşlı bir adam girer rollen ihtiyara sen kimsin,bizi neden buraya getirdin  diye sorar.
 
İhtiya şöyle cevap verir benim adım eidon sizin hayatınızı zingıllardan kurtardım ve tehlikedeydiniz bende sizi evime getirdim dedi.

Aelar size minettarız ama bizim ismini bilmediğimiz burdan uzaktaki krallığa gitmeliyiz yolun daha %25’ini tamamladık Dedi.

İhtiyar sizin gittiğiniz krallığı ben anladım adı da dyan krallığı orası uzakta ve çokda güvenli bende oraya gitmeyi düşünüyordum dedi.

Aelar tamam ozaman bizimle gel bizde harita da var dedi.

İhtiyar peki size yardım'da ederim der.

Rollen atılıp bizim kimsenin yardımına ihtiyacımız yoktur der.

İhtiyar sakin ol evlat ben o anlamda söylememiştim siz güçlü ve zeki çocuklarsınız ama yaratıklar ve diyer şeyler ile ilgili tecrübesizsiniz der sakince.

Aelar evet bu yüzden bizimle gelmelisin der.

İhtiyar tamam sizinle gelecem  ama merak ettiğim birşey var der.

Aelar neyi merak ettiniz diye sorar.

İhtiyar sizin sınıfınız ne siz yay,kılınç falan taşımıyorsunuz der.

Aelar biz normaliz yani biz hiç yay,kılınç falan taşımayız ve büyücüde deyiliz der.

İhtiyar ben büyücüyüm ve bu dünyada herkezin bir yeteneği vardır der.
İhtiyar kafasını rollen’a doğru çevirir ve şöyle der. Ben büyücü nerede görsem anlarım ve sen rollen büyücüsün yeteneklerini daha keşvedememişsin ama isdersen ben sana yardımcı olabilirim der.

Rollen ilk şaşırır kendi kendine heralde bu yanlışdır der. Ama bu ihtiyarın yalan söylemediği bence ortada bizi öldürmek isteseydi şimdiye yapardı bence iyi birisi der kafasının içinde ve dönüp sorar ihtiyara gerçekden mi? Eyer bana öğretirsen çok sevinirim der. Rollen o anda yumuşamışdı Eidona

İhtiyar tabiki öğretirim dedi.

Aelar peki ya benim yeteneğim ne ? diye sorar

İhtiyar seninkini bilmiyorum ama büyücü deyilsin o kesin der.

İhtiyar hazırlanın yola çıkalım der. İkiside hemen hazırlanmaya başlar. tabi ihtiyarda öyle herkez gerekeni alır ve yola çıkarlar.

yolda kaldıkları yerden devam ediyordular rollen eidona çok soru soruyordu büyücülük hakkında. aelar kendini yanlız hissetmişdi. aelar rollena yaklaşdı ve ben susadım dedi ilgi çekmesi için rollen aeların yüzüne bile bakmadan çantamda al diyerek ona çantayı verdi. sonra rollen eidonla konuşmaya devam etti.

bu durum aelar'ın canını sıkmışdı ama aldırış etmeden yoluna devam etti çok az bir süre geçdi ve aeların karşısına bir tavşan çıktı hemen onu rahatça öldürdü. bunu eidon gördü ve aelara dönüp dedi ki sen çok iyi bir avcısın senin yeteneğinde avcılık var büyük ihtimalle sonra rollen atılıp evet çok iyi avcı ben yarım saatimi verdim avlanmak için ama başarısız oldum ama aelar büyük bir geyik avlamışdı ve bizim hayatımızı kurtarmışdı dedi.

aelar biraz havalara girdi,mutlu oldu,yüzünde anlamsız gülücükler. eidona dönüp sordu peki ya avcılık yeteneği hangi sınıfda var ? eidon dönüp cevap verdi okcuda veya kılınç usdasında dedi. aelar ozaman benim sınıfım o ikisinden biri dedi. eidon belli deyil krallığa gittiğimiz zaman öğreneceyiz dedi. aelar tamam dedi. rollen aeları deli etmişdi sorularıyla bir soru bitmeden diyerine geçiyordu

Eidon bukadar soru bana yeter dedi.

Rollen özürdilerim kafanızı şişirdim dedi.

Eidon evet biraz öyle oldu dedi.

ortamda biran sessizlik oluşdu sadace yürüyorlardı.

7
Kurgu İskelesi / Ynt: ROLLEN
« : 04 Temmuz 2015, 02:27:12 »
Yorumlarınız ve önerileriniz için minettarım. size bundan sonra imla hatalarına daha çok dikkat ederim. eyer sevdiyseniz lütfen belirtin devamını öyle getirmek isterim.

8
Düşler Limanı / Ynt: Altı Kişilik Adalet
« : 01 Temmuz 2015, 00:49:37 »
Güzel bir senaryo ama başda yaptığınız şeye daha prk bir anlam veremedim onu öyle yapmasanız çok daha iyi olacaktı bunun devamını brkliyorum

9
Kurgu İskelesi / Rollen
« : 01 Temmuz 2015, 00:33:36 »
                                                          BÖLÜM-1 KADERİNDE YAZILANLAR


Koş koş koş hemen arkanda. Hayıır aelaar olamaz hayır nolur bunun bir kabus olduğunu söyleyin dostum her şey benim yüzümden oldu. Ne olur beni affet...

                                                      
                                                       VE BUNDAN 6 AY ÖNCE



Çok küçük bir köyde yaşayan iki genç varmış. Bunların biri rollen diyeri ise aelar  rollen sarışın dağınık saçlı,mavi gözlü,esmer ve giyimine önem veren biri. Aelar ise siyah saçlı,önü dikik,kahverengi gözlü ve biraz pasaklı bir biçimde giyiniyo.r Bu iki genç çok iyi arkadaşlar neredeyse kardeş gibi samimilerdi. İkisi de annesiz babasız büyüdüler onlara köydeki en yaşlı adam bakardı. Bu yaşlı adamın ismi ryen beyaz ve uzunca sakalları var saçları biraz dökülmüş bir şekilde ve elinde bir bastonu var oda rollen gibi mavi gözlü,Çoğunlukla beyaz giysi giyer. Bu köydeki herkez tarımdan ve hayvancılıktan geçimini sağlıyordu. Fakir bir köy olmasına rağmen köydeki herkez mutluydu. Taaaki saion krallığı bu köye saldırana kadar.

Saion krallığın kralı çok kötü ve zalim biriydi. Saion krallığı bütün küçük köylere saldırıp gereken bağzı şeyleri alıp oradan gidiyorlardı ve tabi o köydeki herkezi öldürüyormuş birini bile canlı bırakmıyorlarmış. Rollen ve aelar hemen ryen’ın evine giderler. Ryen hemen rollen’i ve aelar’ı içeri aldı. Bu ihtiyarın gizli biyerde yer altı tüneli vardı. Bu tünelden hiç bahsetmezdi o tüneli takip ettiler ve küçük bir kulubeye çıktılar rollen sordu burası neresi diye. Ryen cevap verdi burasını zamanında ben yaptım  Acil birşey olursa ve kaçmam gerekirse bu tüneli ve kulubeyi yaptım dedi.  Ryen siz ikiniz burdan uzağa gitmelisiniz tehlikedesiniz  dedi. Ardından aelar peki ya nereye gidebiliriz dedi. Ryen bildiğim bir krallık var çok ama çok uzakta eyer o krallığa gidip benim ismimi verirseniz sizi içeri alırlar ve orada siz daha güvenli olursunuz dedi. Rollen peki ya sen neden bizimle gelmiyorsun dedi. Ryen ben çok yaşlandım siz gidin siz daha çok gençsiniz dedi.ryen bu iki gençde görmüşdü içlerindeki gücü.

Rollen hayır sen olmadan bende gitmem dedi. Aelar evet ya sende bizimle gelirsin yada bizde gitmeyiz dedi. Ryen biraz yüksek sesle anlamıyorsunuz ben o yolculuğu yapamam ve o krallık dışında başka bir seçeneğimiz yok benim fazla vaktim kalmadı dedi.Rollen hayır dedi seni bırakmam.Ryen benim sözümü dinleyin eyer birazcık hatırım varsa beni burada bırakıp siz o krallığa gidersiniz dedi.Ryen bir harita verdi bu krallığa gitme yolunu çizdi.Aelar olamaz bize bu kadar sene baktın ve şimdi biz seni burada bırakacağımızımı sandın dedi.Ryen belinden bir bıçak çıkardı ve kendine sapladı.Rollen ve aelar bağırmaya başladılar. Neden yaptın diye bağırıyordular. İhtiyar yerdeyken rollen yaklaş dedi. Rollen ihtiyara doğru yaklaşdı ve rollen’e haritayı alıp bu krallığa gidin yeterince bu kulübede erzak var alın ve yola koyulun dedi. Rollen ihtiyara neden kendine zarar vermeye gerek yoktu dedi. İhtiyarda elinde sonunda zaten ölcektim şimdi ölüyorum artık gidin diyerek ihtiyar orada yaşamına son verir. Bunun üzerine rollen ve aelar çok üzülüp ağlarlar. Rollen bu ihtiyar bu krallığa gidelim diye kendini öldürdü demek ki bu krallığa gitmeliyiz dedi. Aelar evet tamam hemen yola çıkalım dedi. kulübede gereken eşyaları alıp yola koyulurlar ama asla o ihtiyarı unutmazlar.

haritaya bakarak yola koyuldular ormandan gidiorlardı aelar gece ormandan korkuyordu ve neredeyse güneş batmak üzereydi. yürüdüler 20 dakika hiç ara vermeden yürüdüler ve güneş tamamen battı biraz oturup soluklandılar aelar burada bir ateş yakıp artık yarın devam ederiz dedi. rollen bence biraz daha yol katledelim dedi. aelar ama ben çok yoruldum dedi. rollen eyer bukadar az bir sürede yorulduysan bir haftalık yolu bir ayda gideceyiz dedi. aelar peki tamam daha yürüyelim dedi. 40 dakikalık bir yolculuk daha yaptılar. rollen tamam burada duralım bir ateş yakıp yemeklerimizi yiyelim dedi. aelar tamam diyerek hemen kuruldular rollen biraz çalı çırpı bulmaya gitti ve aelar yeri hazırladı. ateşi yaktılar ve yemeklerini pişirmeye başladılar. yemek 15 dakikada oldu. yemeği yediler ve nöbetleşe uyudular.

sabah erkenden kalkıp yola koyuldular. yürüdüler ve yolda giderken uzaktan şimdiye kadar görmedikleri değişik bir yaratık görürler. öncelikle korkarlar rollen görünmeden etrafından dolaşalım der. aelar tamam diyerek yavaş yavaş dolanmaya başlarlar. aelar yanlışlıkla bir dala basarak ses çıkarır. Hemen kaçışmaya başlarlar yaratık bunları fark eder ve kovalamaya başlar. sonunda rollen ve aelar kaçmayı başarırlar ve yoluna devam ederler yoluna devam ederlerken rollen bu tür şeylerle daha çok karşılaşacayık der. aelar evet tabi biliyorum der.

yaklaşık bir saat yürürler ve oturup dinlenirler su içerler ve rollen erzaklarının az kaldığını söyler. aelar artık hayvan avlaycaklarını söyler. kalan yemeklerini de yerler ve yola devam ederler üç saat yürüdükten sonra artık çok yorulurlar oturup rollen der ki sen burada yerimizi hazırla ateş yak ben ava çıkıyorum der ve oradan uzaklaşır. rollen yaklaşık yarım saat arar ve sonunda bir tavşan çıkar elindeki bıçakla yavaşca tavşana yaklaşır ve bıçağı tam saplaycakken tavşan kaçar ve artık rollen geri döner geri döndüğünde aelar geyiği pişirdiğini görür hemen yanına gider ve bunu nasıl,nerede öldürdün der şaşkınlıkla aelar karşıma çıkdı bende sessizce yaklaşıp öldürdüm kürkünü soydum ve şimdide pişiriyorum dedi. rollen bende hiçbirşey bulamadım der. aelar bişey diyil bugünlük bu ikimizede yeter dedi.

geyiği pişirirler ve başlarlar yemeğe yiyebildiklerini yerler ve gerisini saklarlar ve hemen yola koyulurlar 5-6 saat yürürler ve rollen artık durup geceyi burada geçirmeliyiz der. aelar tamam geyiğin geri kalanını yiyelim der. oturup orada yemeğini yerler rollen ben çok yorgunum burada yatıp biraz dinlenelim ama sakın uyumaylım der. aelar tamam der ve hemen uzanırlar ikiside okadar uykusuzdurlar ki ikiside uyuya kalır.

Sayfa: [1]