Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - boromir

Sayfa: [1] 2
1
Çizgi Roman & Manga / Barbar Conan
« : 23 Ekim 2010, 16:37:11 »



Amerikalı yazar Robert Ervin Howard tarafından yaratılmış fantastik edebiyat karakteridir. Büyük başarı kazanan çizgi roman serisi ve ardından gelen filmleri ile tüm dünyada geniş kitlelerce tanındı.

Howard 1932'den 1936'ya kadar yaklaşık iki düzine "Kimmerya'lı Conan" serüveni yazdı. Robert Ervin Howard'ın 1936'daki trajik intiharından sonra 1950'lerde Conan öyküleri dizgi kitap halinde yayınlandı. Howard'ın öyküleri bu seride De Bjorn Nyberg tarafından yeniden yazılmıştı. Conan, 1960'larda Frank Frazetta'nın kapak resimleri ve Nyberg'in öyküleriyle dünya çapında popülerlik kazandı. 1970 yılında Marvel editörleri Stan Lee ve Roy Thomas Conan'ı çizgi roman olarak yayınlamaya karar verdiler ve renkli olarak "Conan The Barbarian" serisine başladılar. Roy Thomas'ın öykülerini Barry Smith adındaki genç bir İngiliz çizdi. Birinci sayısı Ekim 1970'de yayınlandı.

Conan karakteri, günümüzden 3200 yıl önce (Howard tarafından Hiborya olarak tanımlanmış çağda), Atlantis'in batmasından 8000 yıl sonra yaşamış Kimmerler kavminden bir hayali savaşçıdır. Çizgi roman'daki Conan karakteri mükemmel biri değildir; hırsızlık yapar, kumar oynar ve yalan söyler. Ancak karakter okuyucunun karşısında farklı zamanlarda barbar, hırsız, paralı asker veya kral olarak çıksa da o her zaman savaşçı ve maceracıdır.

Conan'ın yaratıcısı Robert E. Howard bu karakteri yaratırken büyük Moğol imparatoru Cengiz Han'dan esinlendiği bilinmektedir. Zira Conan da Cengiz han gibi babasının intikamını almak için yola çıkmıştır. Conan'ın karakteri, savaşçı yapısı, dikkafalılığı, zalimliği, özgüveni, kadınlara olan tutkusu ile Cengiz Han'ı andırmaktadır.

Kaynak:Vikipedi.

2
Müzik / En Fantastik Soundtrack?
« : 22 Ekim 2010, 21:35:32 »
ara bölümünden soundtrack diye arattım ve kafamda tasarladığım gibi bir konu göremedim. uzun zamandır da yeni konu açmıyordum zaten. sonunda tam kafama göre bir konu buldum. sizden en sevdiğiniz soundtrack albümünü ya da bir (birçok) soundtrack parçasını benimle paylaşmanızı istiyorum. Fantastik-aksiyon duygusal farketmez. başlık kafanızı karıştırmasın (ne kadar çok kafa dedik be :D).

3
Sinema / Batman'de Eski Joker mi, Yeni Joker mi?
« : 21 Haziran 2010, 23:45:10 »
Batman' de Eski Joker mi, Yeni Joker mi dikkatinizi daha çok çekti?
Yeni Joker--Heath Ledger
Eski Joker--Jack Nicholson

Benim Görüşüm: Eski jokeri filmde hiç görmedim yani eski Batman filmlerini hiç izlemedim bu yüzlen yeni joker dedim. Adam bir harika oynamış. Bence eskisinden iyi oynamıştır.

4
Çizgi Roman & Manga / Sizce En İyi Süper Kahraman?
« : 17 Haziran 2010, 13:46:11 »
Sizce En İyi Süper Kahraman Hangisidir? (Güç-Görünüm-Senaryo Bakımından Değerlendirmenizi İstiyorum.)
Seçtiğiniz Süper Kahramanı da anlatmayı unutmayın.

5
Güncel / Marduk geliyor!
« : 21 Mayıs 2010, 22:35:24 »
bundan daha önceki yazılarımı okumuş olanlar bilirler marduk gezegenini.
bkz:
http://www.kayiprihtim.org/forum/kesin-oku-304lginc-haberler-t7396.0.html

öylesine internette dolaşıyordum ve şu yöntemi öğrendim. inanıp inanmamak size kalmış...

önce bir cam parçasını mum ışığında karartın. daha sonra cep telefonunuzu elinize alın. camla birlikte güneşe bakın ve aynı zamanda telefonunuzla çekim yapmaya başlayın. zoom layın zoom layın ve karşınızda güneşle kanka olmuş yeni bir gezegen:Marduk! 2012 lerde çarpması bekleniyor hakkınızı helal edin.


al işte Marduk yaa :fringa



6
Güncel / İlginç Haberler
« : 19 Mayıs 2010, 19:18:06 »
evet arkadaşlar bu başlık altında sizlere birbirinden ilginç haberlerle geleceğim sık sık.


1:Mayaların kehanetlerini duymuşsunuzdur. Maya takvimlerinin sırlarının çözülmesiyle yavaş yavaş bu kehanetler ortaya çıkıyor. Tüm dünyayı bekleyen büyük tehlike maya takvimine göre 22 Aralık 2012′de gerçekleşecek. Bazılarımız düşünebilir taa o zamandan nasıl tahmin edilebilirki diye. Haklı olabilirsiniz fakat bilimsel olarak dünyanın 4 kez kutup değiştirdiği ortadadır ve bu 4 değişimde maya kehanetlerinin içindeydi. Bu demek oluyorki mayalar birşeylerin  önceden farkında olarak tahminde bulunmuşlardır. Tahminlerini takvimler aracılığıyla şimdiki nesile aktarmış oluyorlar böylelikle. İşte mayaların takvimi




Peki mayalara göre 2012′de ne olacak.2012 de dünyaya çarpacak olan bir gezegen türlü felaketlere yol açacak. Dev tsunamiler,depremler,volkan patlamaları gibi felaketler dünyayı yeni bir çağa sokacak. Maya takviminde 22 aralık 2012  zamanların sonu olarak ifade edilmekte. 2 yıllık bir yanılma payı olduğu söylenmekte. Maya Takvimi’nin kullandığımız Gregoryen Takvimi’ne çevrilişinde MÖ 1′den MS 1′e geçilmiş olmasıdır. Aradaki 0 atlanmıştır. Burada 2 yıllık bir hata payı olduğuna dikkat çekilmiştir. Aslında bu dünyanın sonu değil yeni bir başlangıç,sadece dünyanın kıta şekillerinin fiziksel olarak değişmesi. Büyük kıtaların sular altında kalması gibi birşey.Maya kehanetini doğrulayıcı bir diğer noktaya geçelim.

Tanrıların Gezegeni Marduk

 

Gaz gezegen olarak bilinen marduk 3657 yılda bir dünyaya çok yakın geçerek çeşitli felakatlere yol açmıştır. Kimi kaynaklara göre büyük Nuh tufanının nedenide Marduk gezegeninin dünyaya çok yakın olarak geçmesiydi. Bilimsel araştırmalara göre Marduk gezegeninin 3657 yıllık süresi 2012 de doluyor. Yani 2012′de dünyayı yine birbirine katması muhtemel. İşte burada merak edilen maya takvimindeki büyük tufanın Marduk ile bir ilgisinin olup olmadığı. Marduk yeni bir tudan oluşturabilir ve dünya sular altında kalabilir.


Kayıp Kıta MU

Sizlere okuduğum bir kitabı örnek göstermek istiyorum. Birkaç forumda “madem böyle bir felaket olacak birdaha nasıl insanlık düzelecekki” tarzı yazılar okudum. Bilgiustam’dada öyle düşünenler olabilir. İşte burada size örnek göstereceğim konu Kayıp Kıta MU. Bilmiyorum daha önce duyanlarınız oldumu Türk’lerinde Mu kıtasından olduğu iddaa edildi. Bunun imkansız olmadığına inananlardanım. Size Mu kıtası hakkında kendimce bilgiler vermeye çalışacağım. James CHURCHWARD çözdüğü tabletlerde ilk insanın Mu kıtasından çıktığını iddaa etmiştir. Mu kıtası bugünkü pasifikte M.Ö 200.000 ve 70.000 arasında varolan büyük bir uygarlıktı.  Mu kıtasındaki insanların bugünkü teknolojiden çok daha yüksek bir teknolojiye sahip oldukları muhteşem bir uygarlık kurdukları tabletlerden çıkarılmıştır. Yani tabletlere göre ilk insan tüm bilgilere sahip olarak yeryüzüne Mu kıtasının olduğu bölgeye indirilmiştir. Bunu duyunca çoğunuzun şimdi diyeceği gibi bende o zaman yamyamlar,ilkel uygarlıklar,mağara dönemleri nasıl oluştu dedim. Okudukça soruma cevap aldım. Mu kıtasındaki insanlar muhteşem uygarlıklarında yaşarken dev yanardağ patlamaları,depremler kıtayı sular altına gömmüştür. Büyük bir kıta olduğundan bazı bölgeleri su yüzünde kalmıştır ve kurtulan bazı insanlar kendilerini kurtarıp dünyaya yayılmışlardır. İnsanların böyle büyük bir felaketten sonra yoksulluk ve açlık içindeyken birbirlerini yemeleri bana mantıksız gelmedi. Şuan için düşündüğümüzde böyle bir felakette hala yaşayabilmekten başka bişeyler düşünecek  insanlar olduğunu düşünmüyorum. O zamanda insanlar sadece hayatta kalmak için çabalamışlardır ve sonuçta ilkellik,yamyamlık gibi topluluklar ortaya çıkmıştır. Derince düşündüğümüzde pekte mantıksız gelmeyeceğini düşünüyorum. Ulu önder Atatürk’ün bu konu hakkında ekip kurdurduğu ve Mu kıtası hakkında araştırmalar yaptırdığıda bilinenler arasında. İnsanlık böyle bir felaket olduysa yeniden nasıl bugünkü teknolojiye kavuştuysa yeniden bunu başarmaması için bir neden göremiyorum.

 kayıp kıta:


Benzeşen bir nokta olduğundan bu örneği verdim.Mardugun çarpmasıyla belkide amerika kıtası sular altında kalıcak.Maya kehanetlerinin gerçek çıkması ise bu korkuyu dahada arttırmakta.İnsanlar şimdiden önlemler almaya başladılar bile.Bu önlemler çok sert rüzgarlardan korunmak için yeraltı şehirleri,Dev dalgalardan korunmak için yüksek yerlere sığınaklar bunlara örnek gösterilebilir.İnsanlığı neyin beklediğini şuan için kesin olarak bilemiyoruz.Ama mayalara göre bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılacak.22 Aralık 2012′de tarihin ne kadar doğru ne kadar yalan söylediği ortaya çıkacaktır.



Devamı: http://www.bilgiustam.com/22-aralik-2012de-dunyaya-ne-olacak/#ixzz0oOPGmkOM



2:
 NASA: 2012'de ne olacak ?!

--------------------------------------------------------------------------------

Kötü bir kehanet gibi rapor.

NASA'nın yeni ortaya çıkan raporu, ilk kez farklı bir felaketi öngörüyor ve olası bir tarih de veriliyor: 12 Eylül 2012.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nce (NASA) hazırlanan raporda, şimdiye kadar pek de düşünülmeyen, farklı bir felaketten söz ediliyor. Raporda ne küresel ısınma, ne depremler, ne süper-volkan, ne göktaşı çarpması var.

Raporda, Güneş'te meydana gelmesi beklenen büyük bir fırtınadan söz ediliyor. Bunun, Dünya'da yaratacağı etkiler ise "kötü bir kehanet" ya da bir korku filmi senaryosundan farksız...

Güneş yüzeyinde meydana gelen büyük fırtınalarla ortaya çıkan plazma toplarının Dünya'daki enerji şebekelerini çökerterek insanlığı mutlak bir çöküşe sürükleyebileceği uyarısı yapılıyor.

NASA'nın Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'yle ortaklaşa hazırladığı raporda, Güneş'te meydana gelen enerji patlamalarının bugüne kadar Dünya'daki enerji ve iletişim hatlarında görece kısa süreli ve küçük çaplı hasarlara yolaçtığı, ancak büyük çaplı bir patlamanın Dünya'nın manyetik alanına muazzam bir hasar verebileceği kaydedidildi.

Bahsi geçen patlamalardan bugüne kadar kayıtlara geçen tek örneğin 1859'da yaşanan "Carrington Olayı" olduğu belirten uzmanlar, benzer bir patlamanın Kuzey Amerika, İskandinavya, Avrupa ve Çin üzerinde on yıllarca onarılamayacak tahribata yolaçabileceğini söylüyor.

Güneş yüzeyindeki olası bir büyük patlamanın, Dünya'da saatler içerisinde tüm enerji hatlarını eriterek kullanılamaz hale getirebileceği, bunun sonucunda da altyapının çökeceği ve insanlığın Taş Devri'ne dönüş yaşayacağı öngörülüyor. NASA'nın raporunda böyle bir felaket için olası bir tarih de veriliyor: 12 Eylül 2012...
 
kaynak:http://www.veteknoloji.com/nasa--2012-de-ne-olacak--15107--0.html

öhö öhö böyle ölmek istemem :fringa
Allah sonumuzu hayır etsin ne diyelim...

işte 3. haberim :


Nostradamus'un Gerçekleşen Kehanetleri
 
 
 
Nostradamus'un Gerçekleşen Kehanetleri
Geleceği sezinleyen kişilerin belki de en ünlüsü, Nostradamus'tur. 1500'lü yıllarda yaşayan·Doktor Michele de Nostradamus, daha o yıllardan günümüze kadar uzanan bir çok siyasi, ekonomik ye toplumsal olayı bilebilmiştir. Bu nedenle bir çok devlet adamının ilgisini çekmiş, dörtlüklerden ve yüzlüklerden oluşan ve kehanetlerinin yer aldığı ünlü kitabı, yüzyıllar boyunca en çok okunan kitaplardan biri olmuştur.

Nostradamus'un yazdıklarının yoruma açık olduğunu ve istendiği şekilde anlaşılabileceğini söyleyenler de vardır. Ancak Nostradamus kendi ifadesine göre bunu bilinçli yapmıştır.

Kendi ölümünü bile bir gece öncesinden bilen Nostradamus'un İspanya İç savaşı'nı, Enver Sedat'ın suikasta kurban gideceğini, Sovyet devrimini, Hiroşima'ya atılan atom bombasını 1500'Ierde yazdığını bilmek, insana gerçekten çok şaşırtıcı gelmektedir. Geleceğe ilişkin kehanetlerini bugün okumak ise adeta bir tarih kitabını okumaya benzer. Yalnız cümle kuruluşlarında geçmiş zaman yerine, gelecek zaman kullanılmıştır.

KEHANETLER
Fransız devriminin birçok aşamasını çeşitli dörtlüklerde veren Nostradamus, bazı konuları oldukça ayrıntılı tahmin edebilmekteydi. İşte bir örnek, Kraliçe Marie Antoinette ve Angouleme Düşesi'nin Temple zindanındaki halini veriyor:

Tutsak kraliçe doğurduğuna bin pişman
Görüp görüp kızının gün günden solduğunu
Koca zindan inim inim Düşes çığlıklarından
Angouleme Düşesi bu, kocası amcaoğIu.

1719 Devrimi ve SSCB'nin kuruluşu ise söyle anlatılıyor:
Siz savaştan sonra görün o ülkeyi
Bir güce ulaşacak en üst düzeyde
Yeni bir önder gelecek taşra kökenli
O güç dağlar aşacak, inecek denizlere

Ülkemize ilişkin çeşitli kehanetlerden biri de Cumhuriyet'in kuruluşu ve Mısır'ı kaybediş:
Bütün yasalar değişecek temelden
Türkiye de işte böyle bir devrimle
Ve Mısır toprağı gidecek elden
Para değişecek, para birimi de

Hitler'in iktidara gelişi ve Mein Kampf (Kavgam) adlı eseri hakkında şöyle diyor.
Kitleyi kurtarırım gibi yalan laflarla
Halkını köle, Ülkesini edecek zindan
Yani bir cumhuriyetin binip sırtına
Kavga, diyecek, beş on sayfa açıp kitabından

Sovyetlerin Afganistan'ı işgali de yer alıyor Nostradamus'un kehanetleri arasında:
Ruslar girecek Afganistan'a
Şiilerse açık sanacak bu yerleri
Afganlara karşı koyacak omuz omuza
Ama kırılacaktır dirençleri

Sovyetlere karşı nükleer silahların kullanımı olarak yorumlanan ancak yakın zamanlarda meydana gelen Çernobil Nükleer Santral kazası da göz önüne alındığında belki de bu olayı anlatan bir dörtlük:
Bir patlama, bir alev yükselecek Doğuda
Bir daire içinde çığlıklar, ölüler
Gürültü, yalaz yayılacak Rus toprağına
Savaş, ateş ve kıtlık, herkes ölümü bekler

SSCB ve ABD arasındaki barış görüşmeleri ise söyle yer almış kehanetlerde:
Süper devletlerin başkanları arasında
Sürüp gidecek barış konulu görüşmeler
Ne var ki varamayacaklar bir sonuca
Çünkü herkes gibi sağduyulu değiller


kaynak:http://www.gizliilimler.tr.gg/Nostradamus-h-un-Ger%E7ekle%26%23351%3Ben-Kehanetleri.htm

ve 4. haber:


Nostradamus`un Kehanetleri Gerçek Mi Oluyor?

SABAH`ın büyük ilgi gören `Nostradamus` dizisini hafta içinde takip edemeyenler için en özel bölümler Aktüel Pazar`da. Bu kehanetler sizi ürpertecek. 

Yaşanan pek çok doğal afet ve gündeme damgasını vuran pek çok gelişmeden sonra gündeme gelen Nostradamus, son olarak Endonezya depremleriyle ilgili kehanetleriyle tartışma konusu oldu. Bu depremler kahinin bahsettiği `sonun başlangıcı` olabilir mi? Nostradamus`un dünyanın sonu ile ilgili gördüğü iki tarih var: 2012 ve 3797... Kahinin bu iki rakamı niye verdiğini iki ünlü `şifre çözücü` şöyle yorumluyor: Nostradamus, dünya ile kehanetlerini 2012 yılına kadar görüyor. Ancak yüzeysel kehanetler ise 3797`ye kadar devam ediyor. Bazıları, detaylı olarak kaleme aldığı 2012 tarihini `kıyamet` olarak yorumlarken Amerikalı Tad Mann, `Nostradamus, Yüzyıllar`ın (kehanetlerini topladığı kitabın adı) girişinde 3797 yılından bahsetmektedir. Ancak kehanetlerini 2000`li yıllarla sınırlandırır. Böylece kehanetlerini 2000`li yıllarla sınırlamış olur`` diyor. Mann, bu açıklamasıyla Nostradamus`un gözüyle kıyametin 2012`de olmayacağının da altını çizer. 2050`YE KADAR SAVAŞLAR 3797 yılındaki sonla ilgili en detaylı araştırma da Peter McHoll tarafından yapılmış. McHoll`a göre, 3797 rakamı, son günün tarihini vermektedir. Kahinin hesap sistemine göre bu tarihle beraber insanlığın dördüncü büyük çağı biter ve `saat` durur. McHoll, Nostradamus`un astrolojik takvimine şöyle dikkat çeker: `Hz. İbrahim ile birlikte Koç Çağı başladı. İnsanoğlu Yaratıcısı`nın bilincine vardı. Hz. İsa ile birlikte Balık Çağı başladı. Şu anda ise Kova Çağı`nda bulunmaktayız. Ve bu çağda doğal afetler dünyanın kapısını çalacak. Bu da insanoğlunun yeteneklerinin koşullara uyum sağlamasını sağlayacak.`` McHoll`a göre Nostradamus Kova Çağı sonrası bin yıllık bir dönem görüyor. Sona doğru girilecek bu bin yıllık dönemde `barış çağı` yaşanacak. McHoll`un yorumlarına göre, 2050 yılına kadar büyüksavaşlar olacak. Avrupa büyük acılara gebe kalacak ve Almanya tekrar ikiye bölünecek. Almanya`nın yeniden birleşeceği 2050 yılına kadar savaş ve hastalıklarla boğuşacak olan yaşlı dünya, bu tarihten sonra 26 yıl sürecek bir huzur dönemine giriyor.


ÖNGÖRÜLERİNDE TÜRKİYE DE VAR Nostradamus`a göre III. Dünya Savaşı 2076`da meydana geliyor. (Bir kısım şifre çözücüler III. Dünya Savaşı`nın tarihi için 1987`yi gösterirken McHoll, Nostradamus`un ne kadar süreceği belli olmayan bu savaşın tarihini 2076 olarak gördüğünü iddia ediyor.) Fransız kahin, `büyük kaos` dönemi dediği IV. Dünya Savaşı`nın tarihini de belirliyor: 2106!.. Kahinin hesabına göre, üç kuşak sonramız `en kanlı dünya savaşı` ile tanışıyor ve bu savaş 25 yıl sürüyor. Astrolojiden faydalanarak kehanetlerinde kesin zamanlama verileri kullanan ilk kahin Nostradamus, öngörülerinde Türkiye`ye de yer ayırıyor. Türkiye ile ünlü kahinin iki kehaneti bulunuyor: Deprem ve savaş. Fransız şifre çözücü Jean-Charles De Fontbrune`ye göre, Türkiye ilk olarak ikinci cildin 52`nci dörtlüğünde geçiyor: Atina ile savaş Geceler boyunca yeryüzü sallanacak, Sonraki baharda iki kez daha olacak Korent, Efes boğulacak denizde Yiğit şampiyonlar savaşa girecek Üçüncü satırdaki Korint Yunanistan`ı, Efes ise bazılarına göre İzmir`i bazılarına göre Türkiye`yi temsil ediyor. Fontbrune`ye göre, ilk satırda bahsedilen depremler Güney Asya`da oluyor. Depremler `sonraki bahar`da da devam ediyor. Bu tarihin 2005 ya da 2007 olduğuna inanılıyor. Fontbrune`un ismini veremediği bir ülke iki deniz (Ege ve Karadeniz) arasından geçerek Yunanistan ve Türkiye`ye karşı yola çıkacak. Ardından iki ünlü askeri savaşa girecek. 16. yüzyıl Avrupası`nda yaşayan bir gelecek `mühendisi` olarak, büyüye ve gizeme dolanmış olan bu karmaşık, yüze göze bulaştırılmış ketum sanatı Nostradamus daha bilimsel bir hale getirdi. Bu yorumu yapan New Yorklu şifre çözücü Peter Lorie, birçok uzmanın kahinin dörtlüklerinde 2012 yılına dikkat çektiğini, ama insanoğlunun ilk önce 2007 yılına önem vermesi gerektiğinin altını çiziyor. `Nostradamus`un kehanetlerine göre 21. yüzyılın ilk yılları yeni olaylara gebe. Bunda insanların dünyayı anlamayışlarının ve bulundukları gezegenin hayatıyla kendilerinkinin eşzamanlı olduğunu fark edemeyişlerinin de payı olduğuna dair şüphe yok` yorumunu yapan Lorie, ünlü kahinin Yüzyıllar adlı eserinden örnekler veriyor: Dünya, baharda geceler boyu sallanacak; Asya iki deniz arasında olacak Dünya`nın merkezinden çıkan volkanlar, New York civarında sarsıntılara sebep olacak. İki büyük kabahat uzun bir savaşa tutulacak Ve sonra Syracuse yeni bir nehri kızıla boyayacak Mars, Merkür ve Ay bir araya geldiğinde, Hindistan`ın güneyine ve Asya`ya doğru Büyük kuraklıklar olacak Ve dünya depremlerle titreyecek


ALTIN ÇAĞ GELECEK Nostradamus, Ortadoğu kökenli bir Mehdi`nin Asya`da belireceğini ve onun gelişiyle 2016-2020 yıllarında dünyada Altın Çağ`ın başlayacağını söylüyor: `Sürekli yaşamın sırrının izlerini süren, zamanın ardındakileri görebilen, o zamana kadar akıl edilememiş bağıntıları çözümleyen kişi...` Ünlü Alman edebiyatçı Goethe`nin bu satırlarla tasvir ettiği Nostradamus için uzmanlar, sadece savaş, kan, gözyaşı ve felaketleri gördüğü gerekçesiyle `karamsar kahin` yakıştırması yapıyor. Kahin, Mehdi`den kitabın onuncu cildinin 75`inci dörtlüğünde bahsediyor: Uzun süredir beklenen kişi hiç dönmeyecek Avrupa`ya; Asya`da ortaya çıkacak Hermes`in birliğinden gelen biri, Doğu`nun bütün krallarının üstünde ünlenecek. Şifre çözücüsü R. W. Velch bunu şöyle yorumluyor: `Kahin `beklenen kişi` ile Mehdi`yi kastediyor. Ve Mehdi Asya`da ortaya çıkıyor.` Ancak üçüncü satır Velch ve diğer şifre çözücüler arasında tartışma başlatıyor: Hermes`in birliğinden gelen biri Hermes, Mısır mitolojisinde `Tanrıların mesajcısı`dır. Yani Nostradamus, Asya`da ortaya çıkacak bu liderin aslında Ortadoğu`dan, Mısır`dan geleceğini görmüş olabilir. Bu nedenle Velch ve diğer şifreciler de bu satırı `Ortadoğu kökenli Mehdi Asya`da belirecek` diye özetliyor. Peki Mehdi ne zaman gelecek? Şifre çözücüler, bu tarihi `Altın Çağ` olarak yorumluyor. Peter Lorie, savaşların ardından insanoğlunun güzellik ve barışla tanışacağı bu çağın başlangıç tarihini dahi veriyor: 2016- 2020. Lorie`nin bir diğer iddiası da `kötülüğün iyilikle savaşı` ile ilgili... Kahinin II. Henry`ye yazdığı mektubu inceleyen Lorie, son satırlara dikkat çekiyor: `Bugün ve biraz zaman sonrası yok olacak. Bu uzun süren dönemden sonra Satürn`ün saltanatı, Altın Çağ yeniden başlayacak. Kullarının acısını hisseden yaratıcı, Tanrı, Şeytan`a dipsiz kuyunun derinliklerine gidip orada bağlı kalmasını emredecek. Daha sonra Tanrı ile insanoğlu arasında evrensel bir barış başlayacak. Ve Şeytan bin yıl boyunca orada bağlı kalacak. Ve daha sonra bağlarından kurtululacak.` Lorie`nin iddiasına göre, Kahin `evrensel barış` kelimesi ile Mehdi`nin geleceği Altın Çağ`a dikkat çekiyor. Nostradamus`un 1000 yıl süreceğini gördüğü Altın Çağ`dan sonra şeytan dünyaya geri dönecek.
 
kaynak:http://www.tumgazeteler.com/?a=803281

7
Kitaplar / Nasıl olurdu acaba?
« : 13 Mayıs 2010, 13:38:17 »
Şimdi ben şöyle bir şey düşündüm. Diyelim ki Boromir Frodo'dan yüzüğü almaya çalışmadı ve kardeşi Faramir gibi yüzüğe karşı koydu (ölmesinin gerekli olduğunu düşündüğünüzü biliyorum tabii ki). Sizce Aragorn'la nasıl bir ikili olabilirlerdi?
Örnek: Muhteşem bir ikili olurlardı.
Örnek: Sürekli kavga ederlerdi.

Bunun gibi yorumlar bekliyorum...

8
Kitaplar / Yüzüğü alsaydı ne olurdu?
« : 13 Mayıs 2010, 13:30:34 »
sadece şunları soruyorum (belki böyle bir konu açıldıysa özür dilerim önce):
1:Boromir Frodo'dan yüzüğü alsaydı ne olurdu çok takıldı kafama :-\
2:Bir de Tolkien (nasıl hitap etsem acaba :-[) Boromir'i neden öldürmüş olabilir (çok popüler bir konu bu)?

9
Kitaplar / Çevrilmemiş Bölümler
« : 11 Mayıs 2010, 13:56:20 »
Arkadaşlar internetten tolkien'in bütün eserlerinin ingilizcelerine ulaştım ve kralın dönüşünün sonundaki eklerin normalde çok uzun olduğunu gördüm.Metis yayınları çoğunu çevirmemiş mesela orda insanların cücelerin ve çoğu halkın tarihine ve krallarına dair birsürü bilgi verilmiş ama türkçeye çevrilmemiş.Koskoca Appendix A bölümünde sadece aragorn ve arwen'in hikayesi çevrilmiş.Keşke çevirselermiş.

Düzeltme : Başlıklara dikkat ediniz.

10
Orta Dünya Günlükleri / Sorular, cevap bekleyen sorular...
« : 11 Mayıs 2010, 13:49:14 »
Soru 1 : Yılkı Nedir? ( Gandalf'ın atı hakkındaki bilgileriniz)

Soru 2 : Kartalların efendisi gelmeden önce kelebek gibi bir şey çıkyor gandalfın yanına o kelebek hakkındaki bilgileriniz?

soeu 3 :Gandalf ak büyücü olduktan sonra savaşlarda ne gibi katkısı oldu.Yani ne tür büyüler kullandı ( Miğfer dibinde atlılarla saldırrken ışıkla düşmanın gözünü aldığı gibi v.s vs.?

Soru 3 : Anor Alevi hakkında bilgileriniz?

Soru 4 : Cüceler neden sacaşa katılmadılar.Moria madenlerinde verdikleri ağır kayıplardan sonra intikam almak en büyük hakları değilmiydi?

Soru 5 : Moriadaki madendeki cüce kralı balin Hobbit kitabında Bilbo ile gelen cücelerden birimiydi. Çünkü orada balin adında bir cüce vardı ve gurubun gözetleyicisiydi.

Soru 6 : Frodo arwenle beraber kaçtığında ölüyormu? Yada arwen frodoya ölümsüzlüğünümü verip frodoyu ölümlü olarak ölmekten kurtatıyormu :S ?

Soru 7 : Ve en merak ettiğim soru Orclarla Goblinler arasındaki fark nedir?

Belki sizlerinde merak ettiğiniz sorular vardır içinden konuşup tartışıp doğru yolubulacağımızdan eminim.Şimdiden teşekkürler...

11
Fantastik Diller Okulu / Vekilharç Soyundan isimler?
« : 11 Mayıs 2010, 13:35:55 »
başlıkta söylediğim gibi bana gondor Vekilharç Soyundan isimler bulabilir misiniz?

örnek:boromir-faramir...gibi.

12
Kitaplar / Boromir'in Ölümü...
« : 08 Mayıs 2010, 18:47:50 »
Biraz önce Youtube'de bir video izledim ve "keşke ölmeseydi be!" dedim kendi kendime ağlayarak hem de hıçkıra hıçkıra. Ben hiçbir filimde ve ya hiçbir kitapta bir karakterin üstüne bu kadar çok üzüldüğümü ve ağladığımı hatırlamıyorum... Boromir ya da Boromir extended edition ya da Boromir ve Faramir yazınca geliyor galiba... Müzikli bir video var ve inanın sonuna kadar izlerseniz belki sizde üzülürsünüz. O kadar güzel yapmışlar ki anlatamam. Videonun ada Boromir and Faramir... Neyse...

Sizden şunu istiyorum: Eğer Boromir ölmeseydi ne olurdu ve ya ne olmazdı? Boromir'in ölmesi iyi mi oldu yoksa kötü mü?
Yorumlarınız benim için çok önemli arkadaşlar...


Keşke ölmeseydin, Boromir!

13
Kurgu İskelesi / kadhadh: dünyanın sonuna yolduluk
« : 04 Mayıs 2010, 15:13:34 »
 
CELİL SÖYLEMEZ
KADHADH
DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK

ADI: KADHADH DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK
YAZARI: CELİL SÖYLEMEZ
SAYFASI: (yeni yazılıyor)


KAHRAMANLAR:
1:ZENDOR
2:ARSHRAB
3:ANDOIR
4:DRIBLET
5:LEA ZENA
6:BASTIAN
7:ANDOR
8:NAFALAS
9:WILLIAM
10:JAKE
11:ZEG
12:ZEK
13:CODALLOTH
14:KOPAOLA

bölüm 1 BEKLENMEYEN KONUKLAR
Konuşmasına daha yeni başlamıştı Andor. Müzisyenlere müziği durdurmalarını işaret etmişti. Gece gayet iyi gidiyordu. Konukların keyfi yerindeydi. Andor’un davet ettiği ancak gelmelerini beklemediği konukları hakkında sıkıntısı vardı; çünkü konuklardan birisi ikiz kardeşiydi ve kızının nişanında onu da görmek onu çok mutlu ederdi. En azından diğer kardeşini göremeyeceğini kesinlikle biliyordu. Morali bozuk olmasına rağmen konuşmasına devam etti.
   “Evet, sevgili konuklar. Burada, bu mutlu günde benimle ve biricik kızımla birlikte olanlara sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Burada, bu yerde sevgili kızım Seale‘nin sevgili damat adayım Kopaola’yla hayatlarını birleştirmesine tanık olacaksınız birazdan. Şimdi yüzük törenie geçelim izninizle…”
   Tam o sırada Andor’un konuşmasını kesen olay şuydu: birden bir gürültü koptu ve kapıdaki muhafızlar yere yığıldı. Ardından aynı hızla kapıdan salona aksakalları neredeyse yüzünün her yerini kaplamış olan yaşlı bir adam ve iki genç oğlan girdi. Yaşlı adamın elinde altın sarısı bir asa, oğlanların elindeyse oldukça parlak kılıçlar vardı. Belli ki kapıdaki muhafızları sadece bayıltmışlardı.
   “Neler oluyor Zendor! Bu da nesi?” dedi Andor hayretle ve biraz da sinirliydi. Kimse kızının nişan töreninin tam da yüzükler takılacağı sıra böyle bölünmesini istemez. Çünkü genelde kızınızdan daha heyecanlı olursunuz ve ne yapacağınızı bilemezsiniz.
   “Aptallığını duydum sevgili kardeşim!” dedi adı Zendor olduğu anlaşılan o yaşlı adam. ”Duydum, duydum da Gainawwas’ın ve Pawarnion’un prenslerini aldım ve geldim.”
   “Neden bahsediyorsun sen? Anlat, anlat da bizde öğrenelim, kardeşim.” dedi Andor.
   “Kızını -aynı zamanda benim öz yeğenimi- kiminle evlendirdiğini sorabilir miyim acaba kardeşim? Müsaaden varsa tabii.” İkisi de “kardeşim” kelimelerini söylerken vurguluyorlardı.
   “O sevgili Kopaola’dır. Üçüncü Pawar savaşında bize ve Pawaranionlulara çok yardımı dokunmuştur. Pawar Kralı Darius Gilbert bunu çok iyi bilir. Ve tabii kardeşi Prens Arshrab’da bilir Kopaola’nın faydalarını. Sağındaki genç sanırım o olmalı.” dedi Andor. Konuşurken kendinden çok emindi.
   “Evet, o.” dedi Zendor sağında duran gence baktı.
   “Vay be!” dedi Andor küçük bir tebessümle gencin saçını okşayarak. “Hayret doğrusu. Şaşılacak iş. Daha üç sene oldu sizi görmeyeli fakat kocaman olmuşsunuz. O zaman sanırım on bir yaşlarındaydınız. Ve boyunuz ancak göğsüme kadar geliyordu. Şimdi ise benim boyumdasınız. Sanırım yüz atmış beş santimsiniz ”
   “On iki kralım” dedi Arshrab. ”O zamanlar on iki yaşındaydım, boyum yüz elli beş santimdi ve Pawar’a yeni gelmiştim.”
   “Evet, evet hatırlıyorum.” dedi Andor. ”Her zaman başka bir dünyadan geldiğinizi söylerdiniz ağabeyinizle.”
   “O lafımız hala geçerli kralım.” Dedi Arshrab.
   “Eh söyleyin bakalım ağabeyiniz nasıl? Sağlık ve sıhhatleri yerindedir umarım? Küçük beyle çok zaman geçirdik ve birçok güzel anımız var kendisiyle.” dedi Andor.
   “Size bir tek şunu söyleyebilirim kralım, ağabeyimi ben bile zor görüyorum artık.” dedi Arshrab. “Nasıl olduğunu bilemiyorum. Sadece yaşadığını ve tahtında oturarak ülkenin bazı küçük sorunlarıyla uğraştığını biliyorum. Bir yıldır ülkenin dışına çıkmayı bırakın Pawar’dan ayrılmadı bile. Herhangi bir sorun ortaya çıktığında beni gönderirdi. Ben olmadığımda ise yardımcısı Engin’i gönderiyor. Yine de halk memnun. Beni ülkenin dışına saldı. Herhangi bir tehlike esnasında halkımı uyarmam için. Sihirli kitap hala yanımda ve birçok kez hayatımı kurtardı. Dün gece de Zendor’un da hayatını kurtardı. Onu az daha öldürecektim ama kitap buna engel oldu ve beni de dost katili olmaktan kurtardı.”
   “Yeter bu kadar sohbet.” dedi Zendor. “Esas konumuza dönelim. Şu damadın dediğin adam sefil, sürüngen ve casus bir büyücüdür!” Bu sırada bağırarak gözlerini Kopaola’ya dikmişti. Tek nefeste söylemişti Kopaola’nın sefil, sürüngen ve casus bir büyücü olduğunu.
   “Birincisi” dedi Andor. “Sen konuk denen şey nedir bilmiyorsun sanırım. Ki eğer biliyorsan konuk gibi davran. Ha eğer bilmiyorum diyorsan şuradaki insanlara bakarak konukluk nasıl olurmuş onu öğrenmeye çalış. İkincisi evet, seni davet ettim ama bu şekilde değil, asanı bırakman şartıyla yazılmıştı mektuba. Ve sen kim oluyorsun da damadımı sorguluyorsun?! Sana kim verdi bu hakkı?”
   Zendor bu sözleri duyduktan sonra deliye döndü. Yanındaki iki genci atlatıp Andor’un yakasını kavradı ve birkaç santim yukarı kaldırdı yaşlı adamı. Andor’un gözlerindeki ifadeden korktuğu pek açık bir şekilde anlaşılıyordu. Salondaki topluluktan sesler yükselmeye başladı bir an.
   “Kızını bir büyücüyle evlendiriyorsun dedim sana!” dedi Zendor. “Bu seni hiç ilgilendirmiyor mu? Üstelik o büyücü karanlık taraftan!”
“Andoir yardım et! Bu adam beni öldürecek.” dedi Andor. Sesi biraz boğuk çıkıyordu.
Topluluğun içinden hafif kirli sakallı ve hafif bıyıklı, esmer tenli ve yiğit bir adam çıktı öne.
“Bunun olacağını biliyordum babacığım.” dedi Andoir. “en baştan beri biliyordum ve sana söyledim ama aldırış etmedin.”

14
çok basit...
yazdığınız ya da yazmayı planladığınız kitaplar ve hakkında bilgiler vermenizi istiyorum.

ana kahramanları
konusu
sayfası
falan
filan...

15
Spoiler: Göster
narnia günlüklerinin son kitabını okuyanlar bilirler. son kitapta narnia yıkılıp yeni bir narnia kurulmuştu ve peter lucy ve edmund narnia ya geri dönmüşlerdi (bir tren kazasında ölmüşlerdi ama onlar için bir londra yarattı aslan narnia da). susan narnia ya geri dönmedi.
sizi bilemem ama bunun bir sebebi olmalı kitapta yazıyor ama bu bana saçma geldi. şimdi sizce narnia devam edemez mi?

c.s. lewis'in öldüğünü biliyorum ama seriyi başka bir yazar devam ettirebilr(ben)...

düşüncelerinizi bekliyorum narnia devam ederse nasıl eder?

[*]Mesaj moderatör tarafından düzeltilmiştir.[/*]

[*]Bonthey[/*]

Sayfa: [1] 2