Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Michael Evans

Sayfa: [1]
1
Düşler Limanı / Karanlık Günler
« : 05 Ağustos 2008, 14:13:33 »
Nereye koyacağımdan emin olamadım. Ama en uygun yer burası sanırım. Bu benim az önce, son zamanlarda ülkede yaşanan acı dolu olaylar hakkında yazdığım bir yazı. Kesinlikle siyasi amaçlı değildir. Buyrun;

"Karanlık günlerden geçiyor bu ülke. Hem de çok karanlık… Yine, güneşin insanların içindeki buzları eritemediği günler geldi. Ve yine, çaresizlik yoğun bir sis gibi çöktü, aramıza girdi.

Öyle karanlık ki bugünler, yurdun her yanında binlerce hektarlık ormanlık alanı yakan yangınlar bile, aydınlatamıyor yüreğimizi. Aksine daha da karartıyor. Yok olan her bir ağaç, umudumuzdan bir parçayı da alıp, sessizliğe gömüyor. Ve bir türlü, başlama sebebi bulunamayan yangınlar, her gün daha fazla turistik bölgeyi, küle çeviriyor. Aylar sonra, oraya yapılan, büyük tatil köyleri, oteller… Bunlara kimse dikkat çekmiyor. Yok olan her bir ağaç, sadece haber bültenlerine biraz daha reyting kazandırıyor ve sonra silinip gidiyor işte!

Küresel küresel ısınıyoruz! Dünya usulca tükenirken, kimse bir şeyler yapmıyor. Herkes “Acaba nasıl daha fazla para kazanırım?” düşüncesiyle kapatıyor her günü. Bilmiyorlar ki, ilerde bir gün o paraları harcayacak bir dünya kalmayacak. Ne acı öyle değil mi? Kuraklık yüzünden, dünyadan silinen her bir ırmak, huzurumuzu da götürüyor sessizce.

Karanlığın içinde, bir ses bombası patlıyor. İnsanlar yaralanıyor. Bu ülkede hala, içi insan sevgisiyle dolup taşan birileri var. Yardıma koşuyorlar. Sekiz dakika sonra yine bir bomba! Bu sefer çok daha güçlü ve yıkıcı. Yardıma koşanlardan bazıları, bunun yaptıkları son şey olduğunu bilmeden gelmişlerdi oraya. Ve ölüyorlar. Hepsinin hikayesi son buluyor o gün. Geride yarım kalan mutluluklar ve gözyaşları kalıyor.

Birden piyasaya siyasiler çıkıyor. Hepsinin kendi fikirleri var elbette. Bunları anlatıyorlar. Ne kadar acı ki, 17 ölünün ve onlarca yaralının ardından, hala birbirleriyle dövüşüyorlar. Ülkeyi karanlıktan çıkarmaya çalıştıkları falan yok! Hepsi kendi ideolojilerine hapsolmuş! İnsanlar ölüyor ama çözüm yok! Yanlış anlamayın, bu yazıda siyasetle bir işim yok benim. Ama insan bu saçma dövüşü eleştirmeden edemiyor.

Sonra, bir de LPG’deki kaçak yüzünden çöken yurt var, değil mi? 17 kız ve 1 öğretmen ölüyor. 29 da yaralı! Konya, Balcılar’da. Dağ başında bir yerde. Ne yangın raporu, ne de deprem raporu var! Milli Eğitim Bakanlığı da, Diyanet İşleri de, “Bizim bir alakamız yok.” deyip çıkıyorlar işin içinden. Ve yaralanan kızlardan birinin babası cehaleti tüm çıplaklığıyla ortaya döküyor: “Yaşanan takdir-i ilahi. 18 tane şehit verdik, güllerimiz açmadan soldu. Cenazelerimizin birinin yüzünde Arapça harflerle kendiliğinden ‘Lailaheillallah’ yazılmış. Bu büyük bir mucizedir.” Doğrusu insan, bu ülkede korkmadan edemiyor.

Ve karanlık artıyor. Ülke zor bir dönemde. Yine de insanlar birbirinden çok uzak. “Bir zamanlar bu vatandaşlar, bir araya gelip bir Kurtuluş Savaşı vermişti. Sahi ne oldu onlara?” diye sorası geliyor insanın. Görüş ayrılıklarının insanların sevgilerinin önüne geçmeye başladığı günler geldi yine. Karşılaştığımız insanlarda, “Acaba hangi ideolojiyi savunuyor?” düşüncesi otuz yıl öncesi gibi aklımıza gelen ilk şey artık. Millet yavaş yavaş kopuyor. Kimse fark etmiyor ama, bölünüyor işte!

Ve bir köşe yazarının dediği gibi: “Keşke yine bir milli maç olsa da, tüm Türkiye el ele tutuşup, tek yürek olsa.” Ne güzel olur değil mi? Bütün farklılıklarını unutsa insanlar. Tek gerçek, herkesin aynı havayı soluduğu ve aynı dünyada yaşadığı olsa. Söyleyin bana, bu kadar mı imkansız?"

Not: Konu içinde, siyasi hiçbir fikir beyan edilmezse, sevinirim. Ben daha çok bu olayların ne kadar acı olduğuna dikkat çekmek için yazdım bunu. Yorumlarınız için teşekkürler.

2
Narnia Günlükleri / Günlükler Hakkında
« : 12 Temmuz 2008, 08:50:59 »
Narnia Günlükleri, çocuklar için C.S. Lewis tarafından yazılmış olan yedi kitaplık bir seridir. Çocuk edebiyatının klasiklerinden biri olarak kabul edilir. Aynı zamanda dünya çapında 41 farklı dilde, 100 milyonun üzerinde satarak, yazarın en bilinen çalışması olmuştur.



C.S. Lewis tarafından 1949 ve 1954 yılları arasında yazılmıştır ve Paul Baynes tarafından resimlenmiştir. Günlükler’in bugüne dek bir çok alanda (tiyatro, sinema, radyo, televizyon vb.) uyarlaması yapılmıştır. Hikaye, kullandığı Hristiyan temalarına ek olarak, aynı zamanda Yunan ve Roma mitolojisinden de öğeler barındırır. Elbette, İngiltere ve İrlanda’nın peri masallarındaki öğeler de kullanılmıştır.



Günlükler, kurgusal bir diyar olan Narnia’nın tarihinde merkezi roller oynamış olan çocukların hikayesini anlatır. Narnia, hayvanların konuştuğu, sihrin yaygın olduğu ve iyinin kötüyle savaştığı bir yerdir. Her bir kitap (At ve Çocuk’u hariç tutarsak) bizim dünyamızdan, Narnia dünyasına, sihirli bir şekilde geçiş yapan ve orada kriz halinde olan ülkeyi kurtarmak için, Aslan isimli bir aslana yardım eden çocukları anlatır.

Orijinal Yayınlanma Sırası:

Aslan, Cadı ve Dolap
Prens Caspian
Şafak Yıldızı’nın Yolculuğu
Gümüş Sandalye
At ve Çocuk
Büyücünün Yeğeni
Son Savaş

Kronolojik Sıra:

Büyücünün Yeğeni
Aslan, Cadı ve Dolap
At ve Çocuk
Prens Caspian
Şafak Yıldızı’nın Yolculuğu
Gümüş Sandalye
Son Savaş



Serinin fanlarının, okuma sırası hakkında farklı fikirleri var. Kitaplar ilk çıktıklarında numaralandırılmamışlardır. İlk Amerikan yayıncı, Macmillan, onları yayınlandıkları sıraya göre numaralandırdı. HarperCollins, 1994 yılında kitapları yeniden bastığında, Lewis’in üvey oğlu olan, Douglas Gresham onları kronolojik sıraya koymayı önermiştir. Bu konu hakkındaki önerisinin gerçekleştirilmesini desteklemek için, Lewis’in, 1957 yılında, annesiyle okuma sırası hakkında tartışma yaşayan Amerikalı bir fanın mektubuna verdiği cevaptan alıntı yapar:

“Sanırım, annenizinkinden çok, sizin okuma sıranıza (yani kronolojik sıra) katılıyorum. Seri, annenizin düşündüğü gibi, yazılmadan önce planlanmamıştı. Aslan, Cadı ve Dolap’ı yazdığımda, devamını yazacağımı düşünmemiştim. Sonra P. Caspian’ı yazdım ve hala daha fazla yazmayacağımı düşünüyordum, Şafak Yıldızı’nın Yolculuğu’nu yazdığımda, bunun son kitap olduğuna neredeyse emindim. Fakat yanılmışım. Yani belki de, hangi sırayla okuduğunuz çok önemli değildir. Aslında ben, diğer serilerin de okunma sıralarına göre yazıldıklarını düşünmüyorum.”



HarperCollins’in yetişkin versiyonunda(2005), yayıncı, Copyright sayfasına şöyle bir yazı yazar:

“Büyücünün Yeğeni adlı kitap, Lewis’in Günlükler’e başlamasından yıllar sonra yazılmış olsa da, onun serinin ilk kitabı olarak okunmasını istemiştir. HarperCollins seriyi, Profesör Lewis’in tercih ettiği sırayla sunmaktan gurur duyar.”

Serinin orijinal sıralamasına inanan bazı fanlar, Lewis’in sadece bir çocuğa kibar olmaya çalıştığını düşünüyorlardı, bu yüzden de sıralamayı değiştirmişti. Onlara göre, Narnia’nın sihrinin çoğu, Aslan, Cadı ve Dolap’taki tasvirinden gelir. Dolabın gizemi, bu gizemin ortaya çıkmasından daha önemlidir yani. Bu yüzden okunması gereken ilk kitabın, Büyücünün Yeğeni değil de, bu olması konusunda ısrarcıdırlar.

Sonuç olarak ben, kesinlikle ve kesinlikle orijinal sırayla okunması taraftarıyım. Size iyi okumalar =).

Kaynak: http://wikipedia.org (Kendi çevirimdir. Resimler bana ait değildir. Ana Sayfada koyacak yer bulamadım. Oraya koyana kadar, isteyenler buradan okuyabilir.)

3
Kurgu İskelesi / [Anket] - Kasabanın Karanlığı
« : 01 Temmuz 2008, 18:57:25 »
Kasabanın Karanlığı'nın 2. sezonunun finali için kendimi şimdiden hazırladım. Güzel bir final olacağını düşünüyorum ama karar veremediğim bir şey var. Bunu da Cin ailesiyle tartışmak istedim.

Evet soru basit, hikaye 3. sezona devam etmeli mi, yoksa 2. sezonda bitmeli mi?

3. Sezona ait konular elimde elbette, yani olursa sizi sıkmayacağına emin olabilirsiniz. Öte yandan başlamak istediğim başka bir hikaye daha var. Ama Kasabanın Karanlığı bitmeden başlayamam çünkü aynı anda bir sürü şey yapıyorum, zaten.

Neyse, diyeceğim odur ki, bana yardım edin.

Tamam mı, devam mı?  ;)

4
Bilmiyorum bu konuda benim kadar rahatsız mısınız, ama orijinali Türkçe olan fantastik eserlerin sayısı oldukça az. Olanlar da pek ünlü değil.

Sizce bu ülkede fantastik edebiyata bu kadar ilgi varken, Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi, Narnia Günlükleri vb. gibi bir serinin oluşamamasının nedeni nedir?

Oysa, ülkemizde bana göre o kadar efsane ve tarihi mekan varken. :-\

5
2. Sezon finaline ulaşmak isteyenlerin, bana maille ulaşmaları rica olunur.

Not: Link koymuyorum çünkü reklama girebilir.

Mail Adresim: michael_evans_15@hotmail.com

Hikayenin devam edeceğini söylemiştim. Aslında siz fark etmeseniz de ediyor zaten =). Fakat üniversitede olduğum için ve bilgisayarım olmadığı için elden yazıyorum. Yazın toparlayıp hikayeyi bitirmeyi planlıyorum.

Devam kararından sonra olay iyice sarpasardı. Verdiğim sözü tutamadığımın farkındayım ve bu yüzden herkesten özür dilerim. Basit bir internet hikayesi için kimsenin bu kadar beklemeyeceğini de. Ben de beklemem şahsen. Ama yazın devam ettiğim yerde okumak isteyenler olabilir. Çünkü yazın gelecek bölümlerde hikayenin önceki kısmını okuyanlar için özet bölümler olacak. Böylece kimse unuttuğu yerler için yeniden okumak zorunda kalmayacak.

Yeni bazı bilgiler vereyim:

Bu zamana kadar açığa çıkan tüm olaylar 'Kasabanın Karanlığı: Geçmiş ve Bugün' özel bölümü altında kronolojik olarak toparlanacak ve açıklanacak. Böylece bir çok nokta açığa çıkacak.

Bir aralar sözünü verdiğim 'Kasabanın Karanlığı: Geçmişin Parçaları' adlı ara sezon muhtemelen 3. sezonun geneline yayılacak ve 3. sezon hikayede bugüne kadar kısalttığım şeyleri eklediğim uzunca bir sezon olacak.

Yayınlanacak ilk yeni bölüm 4 bölüm uzunluğunda olan 2. Sezon Finali: Dönüş'ün 2. kısmı olacak. Hatırlarsanız 2. Sezon 15. Bölüm: Dönüş (Kısım I)di ve tek bölümdü. Şimdi yazmış olduğum 3 bölüm uzunluğunda 2. Sezon 16. Bölüm: Dönüş (Kısım II) dediğim gibi ilk yayınlanan bölüm olacak.

3. Sezon için şu anlık belirlenen bölüm sayısı 20 olmakla birlikte en fazla 24'e kadar uzayacaktır. Çünkü hikayenin bir şekilde toparlanması gerek. Bölümler uzadıkça hikayenin dağılma ihtimali çok yükseliyor. 2. sezonda başıma neredeyse bu geliyordu. Şükür ki yarattığım her sorunun cevabını bulabildim =P

Hikaye takviminde 4. sezon olayı şu an askıya alınmıştır. Gençlerin hikayesi 3. sezon bitiminde tamamen toparlanacaktır. Hikaye tarafımdan baştan sona yeniden okunup sorulmuş olan sorular bir kenara not edilip, cevaplarının verileceği bölümler belirlenecek ve hikayeye uyarlanacaktır. Böylece hiçbir sorunun cevapsız kalmaması sağlanacaktır.

Olur da çok küçük bir ihtimalle bir 4. sezon olursa bu hikayenin ilk kuşağının (Atilla, Fulya, Gizem, Çağan, Kerim ve diğer karakterler) gençliklerindeki hikayeleri anlatılacaktır. Bu da tabi ki sadece onların hikayesinde kalan boşlukları doldurmak için yapılabilir. Çok da önemli değil aslında.

Biraz da Spoiler:

-2. Sezon finalinde gerçekten önemli karakterlerden bir veya birkaçı ölecek.

-2. Sezon finaliyle başlayan süreçte Tolga belki de hayatının en önemli sınavını verecek. Hata yapan tek kişinin ikizi olmadığını anlayacak.

-Cansu'nun herkesten sakladığı bir sır ortaya çıkacak. Burada yapmak istediğim bir açıklama var: Cansu hikayeye her zaman etkin bir şekilde katmak istediğim ama hiçbir zaman başaramadığım bir karakter oldu. Belki de bu yazım gücümün yetersizliğinden kaynaklanıyordur. Ama bunu telafi etmek için 3. sezonda Cansu'ya yepyeni bir hikaye hazırladım. Birkaç bölüm sadece ve sadece onun üzerine olabilir.

-Kehanetin ve Murat'ın kehanetteki çocuk olduğuna dair işaretlerin ne olduğu açıklanacak. Kehanet hikayesi Çağan ve Gizem'in flashbackleriyle desteklenip tamamlanacak.

-Zamanda gidip gelme olayının mantığı tamamen açıklanacak. Bu konuda hikayede bir çelişki oluşmayacak.

-Yiğit 3. sezonda önemli bir karakter olacak.

-Tunç'un hikayesi oldukça sınırlandırdım. Muhtemelen bu sezon finalinde hikayesi tamamen bitecek. Önemli bir karakter olarak düşünmüştüm. Ama sezon boyunca hiçbir zaman o kadar ön plana çıkamadı hikayede. Hep destekleyici karakter oldu. Bazı gizemlerin açığa çıkmasını sağladı. Eğer sezon finalinde ölmezse, 3. sezonda çok az görünecek.

-Selin'in güçlerinin nasıl olabileceği konusu 3. sezonun 2. ya da 3. bölümünde anlatılacak. Hikayesi, Murat dışında başka karakterlere de bağlanacak, böylece boşlukları doldurulacak.

-3. Sezonun 1. Bölümünün adı: Gidenlerin Ardından olacak.

-2. Bölümünün adı: Sil Baştan olacak.

-İsimlerinden tahmin edebileceğiniz gibi 2. sezonun toparlayıcısı ve yeni sezona geçiş amacıyla yazılmış bölümler olacak.

-3. sezonun flashback mantığı 2. sezondaki gibi olacak. Ama yine bazı bölümler, tümüyle flashback olabilir.

-Tahmin edilmesi güç olan bir aşk doğacak. Özge bu aşkın kahramanlarından biri olacak ve geçmişinden gelen diğer bir kişi ve yeni sevgilisi arasında kalacak.

-Özel güçlerin tam olarak ne olduğu, Güç'ün ne olduğu 3. sezon sonlarına doğru açıklanacak.

-Bazı ölmüş karakterler yeniden görülecek.

-3. Sezondaki kötü karakter Emir olmayacak. Kasabaya Tolga'yla birlikte dönen karakterlerden biri olacak ve onların başına yeni belalar açacak.


Şimdilik bu kadar yeterli. İlginize teşekkürler.

Not: Kasabanın Karanlığı, Kayıp Rıhtım'da devam etmeyecek. Niye hala burayı kullanıyorsun, derseniz de hikaye hep bu siteden okundu ve okurlar hala burayı takip edip bana sorular soruyor. Onları önemsediğim için yazdım.

Not2: Ya unutmadan, hikayemin 2 sezonunun aldığı toplam görüntülenme sayısı hala aşılamamış. Umarım bir gün bu sitede böyle bir hikaye yazılır.

6
Televizyon / Supernatural
« : 18 Mart 2008, 21:26:50 »
Şu sıralar takıldığım TNT'nin gözde dizilerinden biri. Az önce 1x03'ü izledim ve bu konuyu açmak istedim =).



Dizide -en azından ilk sezonda- iki ana karakter var: Sam ve Dean Winchester. İki kardeş ve etraflarında gerçekleşen doğaüstü/korkunç olayları konu almaktadır. Macera aslında onlar daha çok küçükken başlamıştır. 22 yıl kadar önce -ki dizi şu an 3. sezonunu oynadığı için 25 de diyebiliriz- annelerinin 'garip' ölümü, babalarını ve onları bu olayın sorumlusunu aramaya itmiştir. Zamanla bu üçlü kendilerini yaratık avlama olayının içinde bulurlar.

Fakat babalarının, bir gün avlanmaya gidip geri dönmemesi onları yeni bir arayışın içine itecektir. Ve kendine farklı bir yol çizmeye çalışan küçük kardeş Sam'i de yeniden yaratık avına itecektir. Bir taraftan babalarını ararlarken, bir tarafta da gittikleri yerlerde yaşanan gizemleri çözmektedirler. İlk bakışta Buffy The Wampire Slayer ya da Angel gibi görünse de karakterlerin kendi hikayeleri ve olayın işlenişi yönüyle türünün diğer örneklerinden ayrılıyor bence. Ben çok beğendim açıkcası bu diziyi. Umarım TNT hepsini yayınlar.

Son olarak da imdb.com'daki sayfası: http://imdb.com/title/tt0460681/

Yorumlarınızı Bekliyorum ;D

7
Kurgu İskelesi / Kasabanın Karanlığı 1. Sezon Sona Erdi!
« : 02 Şubat 2008, 18:31:55 »
KASABANIN KARANLIĞI



Yalnız Olduğunu Düşünen Bir Çocuk
"Nefret ediyorum sizden. Bana söylediğiniz yalanların ardı arkası kesilmiyor."

Yeni Arkadaşlar Bulduğunda
"Merhaba, ben Murat. Bunlar da arkadaşlarım, Mehmet, Cansu ve Özge."

Dünyanın En Mutlu İnsanı Olmuştu
"Artık gerçek arkadaşlarım var. Sizin yalanlarınızı umursamıyorum."

Bir Gün Konağın İhtişamina Kapıldı
"Yıllardır kimse yaşamıyormuş. Ne olacak şöyle bir girip baksak. O eskimiş kilidi kırmak zor olmaz."
"Bilmiyorum, Tolga. O ev hakkında söylenen şeyleri bir duysan, sen de girmek istemezsin."

Fakat Kilit Kırıldığında
"Burası da ne böyle? Tanrım ne kadar güzel."

Karanlık Serbest Kalmıştı
"Mehmet. MEHMEET!"

Şimdi Onlar Kendi Yarattıkları Karanlığı

"Hepsi... Bunların hepsi senin suçun."

Ortadan Kaldirmak Zorundalar

"Kitabı al. KİTABI AAAL!"

MACERA BAŞLADI!

Michael Evans(Emre Eroglu) Farkiyla kayiprihtim.org'de

Kasaba'nın Adresi: http://www.kayiprihtim.org/kasaba
***
Notlar:
-İlk fantastik-kurgu denemem. Hatalarım olursa mazur görün.
-Bu hafta içinde ilk bölümü koyacağım. Ondan sonra ÖSS fazla engel olmazsa her hafta bir bölüm şeklinde gidecek.
-Tabi sizin eleştirilerinizle kendimi geliştireceğim. Bu hikayeyi bugün kayiprihtim için hazırladım.
-Bu siteye ilk mesajım. Zaten fazla da yazmayacağım. Sadece mesajları takip edeceğim. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
-Son olarak fantastik-kurguyla kalın diyorum.


Sayfa: [1]