Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Huor Eärfalas

Sayfa: [1] 2 3 ... 5
1
Orta Dünya Günlükleri / Miğfer Dibi Muharebesi
« : 01 Eylül 2008, 17:40:22 »


Miğfer Dibi Muharebesi

Tarih:3-4 Mart 3019 , Üçüncü Çağ

Bölge:Miğfer Dibi (Dip Vadisi), Rohan

                     Taraflar
Isengard                         Rohan
               

                 Kumandanlar               
Saruman'ın                     Theoden
kumanda                        Eomer
ettiği güçler                    Aragorn
                                     Gimli
                                     Legolas
                                     Gandalf
                                     Erkenbrand
                             


       Saruman Rohan ahalisini telef etmek için gönderdiği orduyu ilk gören Rohan gözcülerinden biri oldu.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Kuzeyden gelen ordunun büyüklüğü belli mi? ´´


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Çok büyük,´´ dedi öncü. `` Kaçan adam, düşmanı çift görürmüş; ama yine de cesur yürekli adamlarla konuştum, düşmanın ana gücünün, burada sahip olduğumuz gücün bir kaç katı olduğundan kuşku yok.´´

       Rohan halkı Miğfer Dibine gitmek için yola çıktılar.Kral Theoden kendisi için değil halkı için kuşkulanıyordu.Savaşın amacı belliydi insan ırkını yok etmek, son bebeğe kadar öldürmek Sauron kuklası Saruman'ı kullanarak gözünü Miğfer Dibine çevirdi.Rohan halkına liderlik etmek için Aragorn ile Legolas öncü kolda Eomer ile birlikte gidiyorlardı.Dip vadisine yaklaştıkça hava karardı, yavaşlamaya başladılar.Aragorn arkasına baktığında sayısız yüzlerce, binlerce ışık parçacıkları gördü ve söze başladı.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Çok büyük bir ordu, ´´ dedi Aragorn. ``Hemen peşimizdeler´´

     
       Süvariler ilerlediler Boruşehir'de ki yarığa geldiklerinde hava çok kasvetliydi.Yukarıdan bir gözcü onların kim olduğunu sordu.Öğrendiğinde ise büyük bir mutlulukla onları içeri aldı.Düşman yaklaşmıştı, çok az bir mesafe vardı aralarında ordu gedik'ten geçerek çimenlikte durdu.Boruşehir halkı artık umutluydu.Kral Theoden'in getirdiği askerler düşmana karşı koyabilecek kapasitedeydi.Batıağıl halkındanda bir çok adam vardı.Eomer adamlarını Dip Surlarına götürdü, çünkü yapılan saldırı çok güçlü ve dayanıklı olursa buranın savunması daha zordu.Atlar ve nöbetçiler Miğfer Dibinin derinliklerine götürüldü.
       
       Surlar çok kalın ve yüksekti.Gedikleri yüzünden dışarıya ok atılacak oyukları vardı.Aniden Sur'dan bağırışmalar, tepinmeler ve savaş naraları yükseldi.Anlaşılan o ki Batıağıl nöbetçileri içeri sürülmüşlerdi.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Düşman kapıda!´´ dediler.``Elimizdeki son oka kadar hepsini harcadık ve Sur'u ork cesetleriyle doldurduk.Fakat bu onları fazla alı koymaz.Daha şimdiden, karınca sürüsü gibi birçok noktadan tepeye tırmanmaya başladılar bile.Ama onlara meşale taşımamaları gerektiğini öğrettik.´´


 


      Hava gitgide karardı, fırtınanın habercisiydi.Bulutları delerek gökyüzünden bir şimşek dağlandı.Vadide şiddetli bir şekilde yağmur gümbürdedi, aniden bastıran bir yağmur.Askerler yağmur altında aşağıya baktıklarında kara şekiller oynaşıyor,kıpraşıyordu.Miğferdibi savaşı en sonunda başlamıştı.Sadece iki taraftanda vızıldayarak gelen okların sesleri duyuluyordu.Kayaların ve surun yakınında bi yerde orklar durdular.Kılıçlarıyla, kalkanlarıyla ve mızraklarıyla yerlere vurmaya başladılar, korkunç bağırışlar ve gümbürtünün sonunda orklar tekrar ok atmaya başladılar.Aniden pirinç borular öttü.Düşman ileri atıldı.Dört bir yana saldırdılar, en başta ise iri orklar ve vahşi dunland adamları gözüküyordu.Rohan halkının bekleyişinden sonra büyük bir cevap geldi.Oklar,taşlar fırlatıldı orklara, öndeki grupta saldıranların çoğu öldü, sağ kurtulanlar ise ordunun mevzillendiği arka tarafa doğru kaçtılar.Yeniden borular öttü, uruk-hai'ler tekrar saldırıyorlardı.Ork okçular sağanak halinde Rohan okçularına ok gönderiyorlardı.Aniden ordunun içinden güçlü kuvvetli orkların taşıdığı iki ağaç gözüktü bu kapıyı kırmak için Saruman tarafından özel tasarlanmıştı, orklar büyük bir gümbürtüyle kapıya vurmaya başladılar, bazıları ise merdivenleri Sur'lara dayadı.Orklar ve vahşi dunland'lılar tırmanıp Boruşehire ayak bastılar, basar basmazda büyük bir direniş ile karşılaştılar.Eomer ile Aragorn Dip Surlarında yan yana duruyorlardı.Ağaçların ve merdivenlerin tehlikesini anlamış olan Aragorn şöyle dedi.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Haydi !´´ dedi Aragorn. ``Birlikte kılıçlarımızı çekme vakti geldi.´´


Rüzgar gibi fırladı Eomer ve Aragorn, yanına adamlarını alarak.Sur'un yanında küçük bir kapı vardı oradan çıkıp, kılıçları tek bir kılıçmışçasına çektiler.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Gúthwinë!´´ diye bağırdı Eomer.``Yurt adına Gúthwinë!´´


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Anduril!´´ diye bağırdı Aragorn.``Dunedain adına Anduril!´´


       Sözleri biter bitmez Eomer,Aragorn ve yanındaki adamlar şimşek gibi atladılar düşmanın üzerine önlerine çıkan herkesi biçiyorlardı.Kalabalık aniden bağırdı.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Anduril! Anduril savaşa giriyor.Kırılmış olan kılıç yeniden parlıyor´´





Ork okçular deliler gibi bi o yana bi bu yana ok fırlatıyorlardı.Ordu okçulara doğru saldırdı.Okçular aniden kaçıştılar.Sarumanın ölüm makinesi ordusu karşı koydukça düşüyor, sonrada kaçıyorlardı(!).Aragorn keşke daha önce gelseydik diye düşündü bir an çünkü orklar öldükçe yenileri geliyor.Kana susamış vahşiler gibi her yere saldırıyor, geçtikleri yerleri yakıp,yıkıp mahvediyorlardı.Aragorn Eomer'i alıp kapılara destek için götürürken tam bir yığın ork ölüsü arasından bir düzine ork ayağa fırladı ve Eomer'in ayaklarına yapıştılar.Tam Eomer'i öldürecekken ufak birisi ileri doğru atıldı.Orkların kellesini uçurup yanına zıpladı.Bu Gimli'di

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Baruk Khazad! Khazad ai-menu!´´ dedi

Eomer ayağa kalkıp.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Sağolasın Gloin oğlu Gimli!´´dedi. ``Saldırırken yanımızda olduğunu anlamamıştım.Ama genellikle beklenmedik konuklar, en sağlam dost çıkarlar.Oraya nasıl geldin?´´


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Uykumu dağıtmak için sizi izledim,´´ dedi Gimli; ``ama baktım ki dağlılar bana göre çok büyük, bende bir taş üzerine oturup sizin kılıç oyunlarınızı seyredeyim dedim.´´


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Borcumu ödemem pek kolay olmayacak,´´ dedi Eomer.


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Gece bitmeden bir sürü şansın olabilir,´´ diye güldü cüce.


Legolas karşısına çıkan orkların hepsini tam isabet vurdu, fakat okları bitmişti kullanılmış ok aramaya başladı.Orklar azalacağına sanki git gide daha da fazlalaşıyordu.Vadi'de hala çok sayıda ork vardı.Gimli Legolasa seslendi.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Hala yeterince ork var´´ dedi cüce.


Aniden fırladılar orkların üzerlerine Gimli baltasıyla,Legolas oklarıyla ve elf bıçağıyla karşısına çıkan orkları ve vahşi dunlandlıları biçtiler.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``21 diye bağırdı!´´ diye bağırdı Gimli.İki eliyle vurduğu bir darbe ile son orkuda ayaklarının dibine devirmişti.``Benim sayım efendi Legolas'ınkini geçti yine´´ dedi Gimli.


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Ama benim sayım artık iki düzine oldu.Yukarıda biraz bıçak oyunu oldu da.´´ Dedi Legolas.





Bağırtılar ve gümbürtüler içinde bir ses duyuldu.Sur'da kocaman bir gedik açılmıştı.Orklar dalga dalga içeri sızıyorlar.Önlerine çıkanları öldürüyorlardı.Artık insanların kalbinde zaferden uzak bir duygu belirdi içlerinde.Binlerce ork ve vahşi adam içeri sızıyordu.Dayanacak güçte kalmamıştı.Sarumanın şeytanlığı daha bitmemişti anlaşılan son oyununuda oynadı.Bu insan ırkı için dönüm noktasıydı belki.Süvariler içeri doğru çekiliyordu.Dip vadisinin en uç noktasına kadar.Aragorn koşturup orduyu karşılayan süvarilerin yanına katıldı.Karşı koymak imkansızdı, Yukarıdan güçlü bir ses yükseldi.Herkes geri çekilmeye başlamıştı.Legolas'ın tek bir oku kalmıştı, onuda içeri girmeye cürret eden ilk orka fırlattı.Miğfer Dibi Sur'u alınmıştı, müdafa git gide çöküyordu, işler çok kötüydü.Theoden Kral'ın gönlünde bir kuşku vardı.Aragorna söledi.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Boruşehir'in bugüne kadar hiç düşmediğini söylerler,´´dedi Theoden Kral.


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Ama artık gönlümde bir kuşku var.Dünya değişiyor ve bi zamanlar güçlü görünenlerin artık güvenilmez olduğu ortaya çıkıyor.Hangi kule bu denli kalabalığa ve bu kadar gözü dönmüş nefrete ayak direyebilir? İsengard'ın gücününün bu kadar büyüklüğünü bilseydim, Gandalf'ın  bütün hünerine rağmen, onlarla karşılaşmak için bu kadar gözü pek ileri atılmazdım belki.Verdiği öğüt, sabah güneşi altında görüldüğü kadar hoş görünmüyor şimdi.´´ Dedi Theoden Kral.
 

     
Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Benimle birlikte at sürün!´´ dedi Theoden Kral.


Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Atımı seninle sürerim!´´ dedi Aragorn

Hep beraber Kral ile birlikte aşağı doğru at sürmeye başladılar.Orkların oklarına aldırmıyorlardı.Theoden Kral dillere destan bi son için atını ileri doğru sürüyordu.Önlerine çıkan herkesi biçtiler.Aragorn kılıcı Anduril ile birlikte tam bir Kral gibi görünüyordu.Aragorn'u gören orklar kuşkuyla bakıyordu.Sağ kalan ahali ve süvariler bağırdılar.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Miğfer! Miğfer!´´ diye bağırdı süvariler.``Miğfer uyandı ve savaşmak için geri geliyor.Theoden Kral için Miğfer geliyor!´´


Bağırışlar arasında Kral bembeyaz kar gibi atını sürmeye devam etti.Sağ yanında Aragorn vardı.Onun yanında ise Genç Eorl hanedanının beyleri geliyordu.Ne ork ne vahşi adamlar karşı durabildi onlara, aşağı kata kadar indiler.En sonunda ise boru şehirin kapısından dışarı çıktılar.Gün doğdu güneş hiç olmadığı kadar parlaktı, sanki bazı şeylerin habercisiydi uzaklardan gelen bir umutun habercisiydi.Sarumanın mağrur orduları güneşin bu kadar parlak olcağını tahmin edemediler herhalde.Umut karşıdaydı.Beyazlara bürünmüş atı ile Aragorna şöyle demişti.




 
Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``5.günün şafağında beni bekleyin şafakta ise doğuya bakın!´´

Gandalf ile birlikte Erkenbrand'da gelmişti.Uzun boylu,güçlü kırmızılara bürünmüş bir adamdı.Herkes bağırdı, sevinç naraları attılar.

Alıntı yapılan: yüzüklerin efendisi iki kule
``Ak süvariye bakın!´´ diye bağırdı aragorn.``Gandalf yine geldi.´´

İsengard orduları gürlediler, borular çalındı, bir o yana bir bu yana gittiler.Ardından Gölgeyele ile diğer atlar büyük bir coşkuyla düşmanın üzerine çullandılar.Hepsini öldürdüler, bazıları silahlarını bırakıp kaçtılar.Sağ kalanları ise ormana sürdüler, fangornun ormanına çığlıkları sona erdi.Girdikleri gölgelerden hiç biri canlı olarak çıkamadılar. 

2
Spoiler: Göster


~Başlığı Değiştirdim Bilginize~  -Barty-

3
Orta Dünya Günlükleri / Elatan
« : 24 Ağustos 2008, 16:58:27 »
Andunie lordlarının atası. Elatan, batı Numenor kıyısında Andunie’de yaşardı.Silmarien'le evliydi,Tar-Elendilin en büyük çocuğu idi. O zamanlarda kadınlar hükmedemeyeceği için Tar Elendil'in varisi oğlu Tar Meneldur oldu.

Elatan ve Silmarien'in  Valandil adında bir oğulları vardı.İkinci çağın 630u'nda doğmuştu. Valandil Andunie'nin ilk Lordu olmuştur. Onun soyundan gelen Elendil Gondor ve Arnor Kralı olmuştur.

Elatanın doğum ve ölüm tarihi bilinmemektedir.



kaynak: http://www.tuckborough.net/numenoreans.html#Elatan


4
Orta Dünya Günlükleri / Aeglos
« : 24 Ağustos 2008, 16:10:00 »
Gil-galad'ın mızrağı.Son birliğin savaşında Gil-galad tarafından kullanılan Aeglos,Sauron'un büyük kuvvetlerini korkutmuştur.

İsim-Kökenbilim
Aeglos, "Kar-uç" veya "Buz salkımı"'nı ifade eder. Aeg, "Uç" "Sivri uçlu,keskin" olarak ifade etmiştir.Los ise, "Kar" adıyla betimlemiştir.


Spoiler: Göster







Kaynak: http://www.tuckborough.net/swords.html#Aiglos

5
Yüzük Kardeşliği
Sayfa:53 / Sayfa:99
Bilbo Baggins /Frodo Baggins

Yol hiç bitmez, uzar gider
  Başladığı kapıdan
Az gittik uz gittik ama
  Gücüm yettikçe yola devam
Bacaklarım yorulsa da
  Yürürüm varana dek anayola
Yollarla işler birleşir orada
  Bilmem yolculuk sonra ne yana


Yüzük Kardeşliği
Sayfa:104
Yazan:Bilbo Baggins
Söyleyen:Pippin Peregrin Took

Ateş al al yanar ocakta,
Döşek serili damın altında;
Ama yorulmadık daha
Köşeyi dönünce belki bir ağaç
Dimdik duran bir taş ya da
Kimse görmez bizden başka
        Ağaç, çiçek, ot ve yaprak
        Geçsin bırak! Geçsin bırak!
        Dağlar, Sular, Altında göğün
        Geç yanlarından! Geç yanlarından!

Köşeyi dönünce beklermi bizi
Yeni bir yol ya da kapı, gizli
Ve şimdi bajnadan geçip gitsek de
Olur ya, yarın yine geliriz bu yöne
Yüzümüz Ay'a veya Güneş'e çevrili
O gizli yolu bulabiliriz belki.
         Elma, diken, ceviz, çakal eriği
         Bırak gitsin! Bırak gitsin!
         Kum, taş, göl ve dere
         Selametle! Selametle!

Evimiz arkada, önümüzde dünya
Yürünecek ne çok yol var daha,
Gecenin kıyısına doğru, gölgeler içinden
Tüm yıldızlar yanana dek yeniden,
Sonra ardımızda dünya,önümüzde evimiz,
Dolaşıp yine evimize, yatağımıza döneceğiz,
      Sis, alacakaranlık, bulut ve gölge
      Solacak ileride! Solacak ileride!
      Et, ekmek, ateş ve lamba
      Sonra yatağa! Sonra yatağa!



Yüzük Kardeşliği
Sayfa:132
Yazan:Bilbo Baggins
Söyleyen:Pippin Peregrin Took

Şarkı söyleriz günün sonunda
Yorgun çamuru paklayan banyoya!
Şarkı söylemeyenin aklına şaşarız
Ah! Sıcak su ne soylu şey.

Ah! ne tatlı yağan yağmurun sesi
Tepeden düzlüye sıçrayan derenin şırıltısı
Ama yağmurdan ve salınan dereden daha iyisi
Dumanı tüten sımsıcak su

Ah! Soğuk suyu dökeriz istersek
Kurumuş boğazımızdan aşağı ;
Ama bira daha iyi gelir susuzluğa
Sıcak su da sırtımızdan aşağıya

Ah! Göğün altındaki beyaz fıskiyeden
Yükselen su gibisi yoktur dünyada
Ama o bile Sıcak Suda şapırdattığım ayaklarımın
Sesi kadar hoş gelmez kulağa


Yüzük Kardeşliği
Sayfa:137
Meriadoc Brandybuck / Pippin Peregrin Took

Ocağa da, odaya da elveda
Rüzgar da esse, yağmurda yağsa,
Gün doğmadan ayrılmamız gerek
Ormanlarla yüksek dağları aşıp uzaklara.

Elflerin yaşadığı Yarmavadi'ye
Sisli şelalerin altına, ormandaki açıklıklara
Hızla süreceğiz atları kırlarda ve çöllerde
Sonra ise bilmiyoruz yolumuz nereye.

Ardınızda korku, önümüzde düşmanlar
Göğün altında kurulacak yataklar
Ta ki tüm zorluklar aşılana
Yolculuk bitip, işimiz tamamlanana kadar.

Gitmeliyiz! Gitmeliyiz!
Gün doğmadan atları sürmeliyiz!


Yüzük Kardeşliği
Sayfa:145
Frodo Baggins

Ey bu gölgeli diyardaki gezginler
yitirmeyin umudu! Çünkü karanlık da olsa
bir sonu vardır her ormanın
bakın nasıl da geçip gitiyor bulutsuz güneş
güneş batıyor, güneş doğuyor
Ya doğuda ya batıda mutlaka kesilecek orman



Şimdilik bu kadar ekledim.Daha da ekliyeceğim.Kitaplardan alıntıladım eğer eklemek isterseniz,kitaplardan alıntılarsanız iyi olur.kolay gelsin :)

6
HİNDİSTAN'da 70 yaşında ikiz doğurarak ‘Dünyanın En Yaşlı Annesi’ unvanını kazanan Omkari Panwar ve çocukları taburcu oldu. Hastane masrafları nedeniyle büyük borç altına giren 77 yaşındaki baba ise, “Şimdi mutlu şekilde ölebilirim” dedi.
İki kız çocukları ve 6 torunları olmasına rağmen topraklarını bırakacak erkek çocuk özlemi çeken 77 yaşındaki Charan Singh ile 70 yaşındaki Omkari Pankar çifti, tüp bebek tedavisi yoluyla çocuk sahibi olmak için mülklerini ipotek ettirip 4 bin 400 sterlin borçlandı.
Tedavinin başarılı olması sonucu ikizlere hamile kalan ve 8.5 aylıkken doğum yapan 70 yaşındaki Omkari Pankar, 1 kız ve 1 erkek çocuğu dünyaya getirererek ‘dünyanın en yaşlı annesi' oldu. İkizler, geçen Haziran ayında sezaryenle doğmalarına rağmen yoğun bakımda kalmaları gereken bebekler hastaneden yeni taburcu oldu. Sonunda muradına eren, ancak erkek çocuk isteği nedeniyle büyük miktarda borçlanan baba Charan, “Şimdi mutlu şekilde ölebilirim” dedi.

Kaynak:Milliyet.com.tr

7
YÜZÜK KARDEŞLİĞİ
Sayfa:416

   ''Anlaştığımız gibi,burada Cüce Gimli'nin gözlerini bağlayacağım.Diğerleri Egladil'de, sular arasındaki Açı'da bulunan yerleşim merkezimize yaklaşıncaya kadar daha bir süre serbestçe gidebilirler.'' Bu Gimli'nin hiç de hoşuna gitmemişti.'' Anlaşma benim rızam dışında yapılmış.'' dedi. ''Dilenci veya dizlerim bağlanarak yürümem.Ben casus değilim.Halkımın hiç bir zaman düşmanın uşaklarıyla bir alışverişi olmamıştır.Elflerede hiç kötülüğümüz dokunmamıştır.Legolas veya gruptaki diğer arkadaşlarımın size hıyanet ihtimali ne kadarsa,benimki de o kadardır ancak.''
      Sizden kuşkumyok.''dedi Haldir.''Ama bu bizim kanunumuz.Kanunların uzmanı ben değilim ve kanunları bir yana bırakamam.Sizi Celebrant'ın bu yanına geçirmekle yeterince bir iş yapmış oldum zaten.''
      Gimlinin dediği dedikti.Ayaklarını açıp sıkı sıkı bastı yere ve elini baltasının sapına koydu. ''Ya hür olarak ilerlerim,'' dedi, ''yada tek başıma kurda kuşa yem olma pahasına geri döner, sözüme güvenilen kendi topraklarımı ararım.''
      ''Geriye gidemessiniz.'' dedi Haldir sert bir biçimde. ''Bu kadar İleriye kadar geldikten sonra Bey ile Hanım'ın huzuruna çıkmanız lazım gelir.Sizi değerlendirip,alıkoymak ya da salıvermek hususunda irade bildiricekler.Nehirleri bir daha geçemezsiniz, arkanızda artık aralarından geçmeniz mümkün olmayan gizli gözcüler var. Daha onları görmeden öldürülürsünüz.''


----------------------------------------------------------------------------

Kitaptan bizzat kendim alıntıladım.Önemli olan yerleri bir daha göz önüne getirmek istedim.Cüceler ile Elfler arasındaki bunca yıllık bu husumet nedendir? Tek yüzüğe karşı,saurona karşı tamda birleşmişken hala niye cücelere güvenmiyor elfler? yada cüceler bu kadar ne yaptı ki elfler bu kadar güvensizler? bi zaman yürüdükten sonra Bey ile Hanımın gözlerindeki bağları açın diye haber yollatıyor.Ama Gimlinin onuru kırılıyor bi kere neyse birlikte tartışalım diye açtım bu konuyu kolay gelsin. :)

8
Diğer Fantastik Eserler / Dünyanın Yedi Harikası Serileri
« : 16 Ağustos 2008, 19:36:09 »

Büyük Piramit Soygunu Dünyanın Yedi Harikası 1
(Orjinal isim: The Great Pyramid Robbery)

"Ben Khufu, İki Ülke'nin Efendisi, bu kabri ka'sına gitmiş birinin eşyalarını korumak için hiçkimsenin kabri olmayan saf bir yerde yaptım. Günahkar olup, kötülük yapmaya niyet ederek kabre girmeyi deneyenlere gelince; onları, Ulu Kişi yargılayacaktır."


Babil Oyunu  Dünyanın Yedi Harikası 2
(Orjinal isim: The Babylon Game)


Büyü, mitoloji, tarih ve efsane...
Babil Oyunu
Cennet gibi kurulmuş
bir bahçe,
Bir merdiven, Shamash ve Sin
dolaşırlar el ele,
Bir kapı,
deriyle kaplanmış
bir davul gibi,
Marduk'un kutsanmışı
onu açmış,
İçinden Ishtar'ın
hediyesi çıkmış


Amazon Tapınağı Macerası Dünyanın Yedi Harikası 3
(Orjinal isim: Seven Fabulous Wonders 3 the Amazon Temple Quest)

Fantastik dünyanın en gizemli kişilikleri büyücüler
üzerine yazılmış en gerçekçi ve en etkileyici seri devam ediyor...
Farklı konusu ve artan satış grafiği ile “Kara Büyücü Serisi”
Gerçek bir “başyapıt” adayı…

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Mükemmel ötesi bir seridir akıcı ve sürükleyicidir şiddetle tavsiye ederim.2.kitabı bulamadım  :'( :'(

9
Sinema / Duvar
« : 15 Ağustos 2008, 16:33:31 »


Tür :   Dram
Gösterim Tarihi : 20 Ekim 2000
Yönetmen : Yılmaz Güney
Senaryo : Yılmaz Güney
Görüntü Yönetmeni : İzzet Akay
Müzik : Ali Dede Altuntaş ,  Setrak Bakırel ,  Robert Kempler
Yapım : 1983, Fransa , 117 dk.


Oyuncular
Tuncel Kurtiz , Nicolas Hossein , Ahmet Ziyrek

Dördüncü koğuşun çocukları. Dördüncü koğuşun çocuklarının sefaleti. İşte koğuşun kırık camları, hırsızları, katilleri, terk edilmiş çocukları… Ay… İncecik, kavun dilimi gibi ay… umut ve özlem… Şişko’nun, Şaban’ın ve diğer çocukların elleri Tanrıya doğru açılır. Derler ki, yeni ayı ilk gördüğünde dua eder ve dilek tutarsan, Tanrı bunları yerine getirir. Çocukların hepsi tek bir dilek tutarlar: “Allah’ım, beni daha iyi bir hapishaneye yolla.” “Beni de Allah’ım” Tüm çocukların dilek ve arzuları budur: daha iyi bi cezaevi. Buraya artık dayanamıyorlar. Şiddet, Dördüncü Koğuş’un angaryaları onları tüketmiş. Her şeyi kabul etmek zorundalar. Temizlik, mutfak işleri, kömür ve çöp taşıma, kısaca cezaevinin tüm angaryası onların eline bakar… Dayak, baskılar… Onlar gerçekten cezaevinin kölesidirler. Ancak umutları tükenmez. Başka bir cezaevine gitmeyi başarmalıdırlar…

Yılmaz Güney’in anlatımıyla "Duvar"ın çekim öyküsü

Hapishaneyi anlatmak filme Türkiye’yi koymak demekti.

“Arkadaş” filminden beri tamamen benim yaptığım ilk film bu. Kelimenin dar anlamıyla politik bir film yapmak istemiyordum; propaganda yapmak, sloganlar haykırmak istemiyordum. İstediğim; konunun, günümüz Türkiye’si olmasi ve orda kalmasıydı. 1980 darbesinden beri 40 kadar ölüm cezası infaz edildi, binlerce kişi hala hapiste. O halde hapishaneyi anlatmak bir yerde Türkiye’yi anlatmak demekti, filme Türkiye’yi koymak demekti.

Bugünün Türkiye’sinin hapishane gerçeğini iyi bilen biri olarak, kendime başka bir soru yönelttim: Olayları olduğu gibi mi yoksa dolaylı bir yoldan mı anlatmalıydım? İkinci çözümü benimsedim. Filmin can alıcı noktasına, başta çocuklar olmak üzere yetişkinleri de koydum; hapishane gerçeğine onların gözünden bakabilmek için birinci yol yani olayları bütün çıplaklığıyla anlatmak yolu gerçeğe ne kadar yakın olursa o kadar inanılmaz görülecekti. Zira bu gün Türk hapishanelerinde inanılması güç olaylar cereyan ediyor. Diğer bir daha vardı: Türkiye’den uzak kaldığım sürede, hayatımın politik tarafı, politik kişiliğim oldukça önem kazandı ve bunun filmimi gölgelemesini istemiyordum; çünkü hangi gerekçeyle olursa olsun bu filmin salt bir propaganda aracı olarak değerlendirilmesini istemiyordum. Sanatsal bi anlatım bulmam, anlatım dilini bahsetmek istediğim gerçekliği taşıması ve anlatması, en azından hissettirmesi gerekiyordu.

Duvarda iki metodun karışımını kullandım.

Gerçekte senaryo yazmayı hapishanede öğrendim ben. Önceki filmlerimi hikayenin zaman sırasına göre çekerdim ve senaryo olarak elimde sadece bir kaç sayfa yazı olurdu. Daha sonra, yani sırasında gerek senaryonun, gerekse mizansenin ayrıntılarını ayaküstü hazırlardım. Fakat hapishanedeyken, beton gibi sağlam senaryolara ihtiyacım vardı; bitmiş, her şeyin inceden inceye planlandığı senaryolara. Duvar için - ki, dokuz yıldan bu yana baştan sona yönettiğim ilk filmim - , bir yerde, yukarda sözünü ettiğim iki metodun karışımını kullandım. Çok ayrıntılı, iyi planlanmış bir senaryom vardı, fakat yine de bu senaryonun esiri olmamaya çalıştım. Değiştirdim, sahneler çıkardım, yeni sahneler ekledim… Özetle “Duvar”, miksaj aşamasına kadar bir anlamda kendi hayatını yaşadı.

Bir hapishanedeydik ve şef gardiyan bendim.

10
Güncel / Gürcü spiker canlı yayında böyle vuruldu
« : 15 Ağustos 2008, 12:04:15 »
Rusya ile Gürcistan arasında çatışmalar sürerken, gazeteciler de görevlerini yapmak için canlarını tehlikeye atmak zorunda kalıyor.
Gürcistan'da ulusal bir kanalın kadın spikeri sunuş yaptığı sırada bir Rus sniper'ının hedefi oldu. Kadın spiker tesadüf eseri sadece kolundan yaralandı...
İşte o an...

http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=msnSonDakika&Kategori=dunya&ArticleID=978778&Date=15.08.2008&b=G%C3%BCrc%C3%BC%20spiker%20canl%C4%B1%20yay%C4%B1nda%20b%C3%B6yle%20vuruldu&ver=33&reftype=2


11
Sinema / Matrix
« : 12 Ağustos 2008, 17:02:36 »


Tür :   Bilim Kurgu
Gösterim Tarihi : 3 Eylül 1999
Yönetmen : Andy Wachowski , Larry Wachowski
Senaryo : Larry Wachowski
Görüntü Yönetmeni : Bill Pope
Müzik : Don Davis
Yapım : 1999, ABD , 136 dk.


Oyuncular
Keanu Reeves , Laurence Fishburne , Carrie-Anne Moss , Joe Pantoliano , Hugo Weaving (Ajan Smith) , Gloria Foster (Oracle) , Marcus Chong (Tank) , Julian Arahanga (Apoc) , Belinda McClory (Switch)

İki türlü gerçeklik vardır: biri yaşanan, öteki yaşamın ötesinde olan. Bunlardan biri rüya, öteki de Matrix'dir. Neo, umutsuz bir çaba ile Matrix hakkındaki gerçeği araştırıyor. Tam olarak kavrayamadığı şeylerin yaşamını kontrol ettiğini biliyor.

Matrix Nedir? Neo, efsaneler aracılığı ile tanıdığı ve son derece tehlikeli bir adam olan Morpheus'un gerçeği bildiğine inanmaktadır.

Bir gece Neo, kendisini başka bir dünyaya götürebilecek güzel yabancı Trinity ile tanışır. Bu kızın götüreceği dünyada, Morpheus'u bulacak ve Matrix hakkında bir şeyler öğrenecektir.

12
Sinema / X-Men
« : 12 Ağustos 2008, 16:58:38 »


Tür :   Macera / Fantastik / Bilim Kurgu  / Çizgi Roman
Gösterim Tarihi : 3 Kasım 2000
Yönetmen : Bryan Singer
Senaryo : Tom DeSanto , Bryan Singer , David Hayter
Görüntü Yönetmeni : Newton Thomas Sigel
Müzik : Michael Kamen
Yapım : 2000, ABD , 104 dk.


Oyuncular
Hugh Jackman , Patrick Stewart , Ian McKellen , Anna Paquin , Halle Berry , Rebecca Romijn-Stamos (Mystique) , James Marsden (Cyclops/Scott Summers) , Bruce Davison (Senatör Kelly) , Ray Park (Toad)

Uzun metraj çizgi film ve televizyon filmi uyarlamalarından sonra nihayet okur kitlesini tatmin eden "X-Men" çizgi romanının uyarlaması, Olağan Şüpheliler'le adını duyuran Bryan Singer'ın imzasını ve bir alay özel efektin görkemini taşıyor. Konu şöyle:

Profesör Xavier, istemleri dışında mutasyona uğramış gençleri ("mutant"lar) bir okulda toplamıştır. "X-Men" olarak adlandırılan öğrencilerin görevi, yapay mutantların oluşturabileceği tehditlere karşı dünyayı korumaktır. Bu tehditlerin kaynağı, mutanların üstünlüğünü savunan Magneto adlı bir diğer mutant'tır. Xavier'ın öğrencilerinden Rogue kaçırılınca, X-Men ekibi onu geri getirmek üzere Magneto'nun mutantlarına karşı mücadeleye girer.

Tüm mutantlar, bir yandan da kendilerine karşı soykırım kampanyası yürüten Senatör McKelly'le uğraşmak zorundadır. Unutmadan ekleyelim: Hangi mutant grubunda yer aldığı henüz müphem bir karakter de var filmde. Adı Wolverine. Bileğine gizli pençeler yuvalarından her çıkışta can acıtıyorlar - fakat yalnızca Wolverine'in canını değil..

13
Müzik / Tupac Amaru Shakur (2pac)
« : 04 Ağustos 2008, 15:58:16 »
Hayatı
Tupac Amaru Shakur (16 Haziran 1971 - 13 Eylül 1996) Brooklyn, New York doğumlu Amerikalı rapçi, aktör ve şair. 2Pac ya da Makaveli olarak da bilinir. Doğum adı Lesane Parish Crooks dır.

Çocukluğunu fakirlik içinde geçirdi. Annesi Afeni Shakur, Black Panther davalarından hüküm giymiştir. Tupac, çok genç yaşta para ve üne sahip oldu. Çeşitli davalardan cezaevine girdi. 90'larda müzikteki Doğu-Batı kavgasından kendi payına düşeni ilk olarak 1994 yılında 5 yerinden vurularak aldı. Tupac, Gridlock'd, Juice, Poetic Justice gibi filmlerde başrol oynadı. Çıkardığı albumler en çok satan rap/hip-hop artist rekoru kırdı. Tüm dünyada 80 milyona yakın albüm sattı. En büyük ilgiyi Dr. Dre ile düet yaptığı California Love adlı parçayla yapmıştır. Changes , Brenda's Got A Baby gibi hit şarkılara da imza atmıştır.

13 Eylül 1996'da Las Vegas'taki Mike Tyson boks maçından çıktıktan sonra Las Vegas-Nevada Flamingo yolunda arabasında silahla vurularak öldürüldü.

Albümleri
2Pacalypse Now
 
1993 Strictly 4 My N.I.G.G.A.Z.
 
1995 Me Against The World
 
1996 All Eyez On Me
 
1996 The Don Killuminati: The 7 Day Theory

Öldükten sonra
R U Still Down? (Remember Me)
 
1999 Still I Rise
 
2001 Until The End Of Time
 
2002 Better Dayz
 
2004 Loyal To The Game
 
2006 Pac's Life

Diğer
Thug Life: Vol.1 

1998 Greatest Hits
 
2003 The Prophet: The Best Of The Works 

2003 Tupac: Resurrection (Original Soundtrack)
 
2004 2Pac Live 

2007 Beginnings: The Lost Tapes 1988-1991

Önemli Şarkıları
Brenda's Got A Baby
 
1992 Trapped
 
1993 I Get Around(ft. Digital Underground)
 
1993 Keep Ya Head Up
 
1994 Changes
 
1995 Dear Mama
 
1996 California Love(ft. Dr. Dre)
 
1996 2 Of Amerikaz Most Wanted(ft. Snoop Doggy Dogg)
 
1996 How Do U Want It
 
1996 Hit 'Em Up
 
1996 Life Goes On
 
1997 To Live & Die In L.A.
 
1997 Hail Mary
 
1997 Wanted Dead Or Alive(ft. Snoop Doggy Dogg)
 
1997 Do For Love
 
1998 Changes
 
2000 Baby Don't Cry (Keep Ya Head Up II) (ft. Tha Outlawz)
 
2001 Until The End Of Time
 
2002 Thugz Mansion (ft. Nas)
 
2002 Still Ballin (ft. Trick Daddy)
 
2006 Pac's Life (ft. T.I. & Ashanti)

Filmleri
Nothing But Trouble kendi 
1992 Juice Bishop
1993 Poetic Justice Lucky
1994 Above the Rim Birdie
1996 Bullet
1997 Gridlock'd
1997 Gang Related Detective Rodriguez
2003 Tupac: Resurrection
2008 Live 2 Tell

Belgeseller
1997: Tupac Shakur: Thug Immortal
1997: Tupac Shakur: Words Never Die (TV)
2001: Tupac Shakur: Before I Wake...
2001: Welcome to Deathrow
2002: Tupac Shakur: Thug Angel: The Life of an Outlaw
2002: Biggie & Tupac
2002: Tha Westside
2003: 2Pac 4 Ever
2003: Tupac: Resurrection
2004: Tupac vs.
2004: Tupac: The Hip Hop Genius (TV)
2006: So Many Years, So Many Tears
2007: Tupac: Assassination

Hakkında Yazılan Kitaplar
Tupac: Resurrection (2003)

-Tupac Shakur Legacy (2006)

-Tupac Remembered (2007)

-Thru My Eyes: Thoughts on Tupac Shakur in Pictures and Words

-Rebel for the Hell of It: The Life of Tupac Shakur

-Death Rap Tupac Shakur

-Tupac Shakur (They Died Too Young)

-Got Your Back: The Life of a Bodyguard in the Hardcore World of Gangsta Rap

-Back in the Day: My Life and Times With Tupac Shakur

-The Killing of Tupac Shakur

-Jesus and the Hip-Hop Prophets: Spiritual Insights from Lauryn Hill and Tupac Shakur

-How Long Will They Mourn Me?: The Life and Legacy of Tupac Shakur

-Holler If You Hear Me

-Dear 2Pac

-All Eyez on Me: The Life and Times of Tupac Shakur

-Tupac (Hip Hop)

-Tupac: A Thug Life

-Tough Love: Cultural Criticism & Familial Observations on the life and death of Tupac Shakur (Black Words Series)

-Tupac Shakur (Just the Facts Biographies)

-Tupac Shakur (People in the News)

-Tupac Shakur (Rock Music Library)

-Tupac and Elvis (Inevitably Restless)

-Tupac Shakur (Hip-Hop Stars)

-Static: My Tupac Shakur Story

-Tupac Shakur: 2Pac in the Studio (The Studio Years (1989 - 1996))

Diğer
1995'te çıkan Me Against The World, Tupac'ı, şarkıcının kendi hapisteyken albümü 1 numaraya çıkan ilk şarkıcı yaptı.
1996'da Tupac bir yılda iki 1 numara albüm çıkaran ilk rapçı oldu. All Eyez On Me ve The Don Killuminati: The 7 Day Theory
80 Milyona yakın albüm satışıyla Tupac tüm zamanların en fazla albüm satan rapçısıdır.
MTV'nin 2003 yılında yaptığı bir yarışmada Tupac izleyiciler tarafından en iyi MC seçildi.
2004 yılında Vibe dergisindeki ankette Tupac ankete katılanlar tarafından "tüm zamanların en büyük rapçisi" seçildi









14
Müzik / 50 Cent
« : 04 Ağustos 2008, 15:44:01 »
50 Cent (d. 6 Temmuz 1975, New York), ABD'li ünlü rap şarkıcısıdır. Asıl ismi Curtis James Jackson III'dır.

Hayatı
Curtis Jackson, New York'un Queens mahallesinde zor şartlar altında büyümüştür. Babasını tanımayan Curtis, 8 yaşına kadar annesinin yanında büyür. Annesi bir uyuşturucu satıcısıydı ve Curtis 8 yaşında iken öldürüldü. Annesinin bir arkadaşı onu uyuşturucu konusunda sorun çıkmış ve öldürmüş. Annesinin ölümünden sonra Curtis büyükannesinde kalmaya başlar. Annesinin sayesinde uyuşturucu satıcılarına bağlantısı olan Curtis 12 yaşında iken o da uyuşturucu satmaya başlar. Lise yıllarında birkaç defa kısa süre için hapise düşen Curtis ilk ağır cezasını 19 yaşında alır. 21 yaşında iken şu an 11 yaşında olan oğlu Marquise dünyaya gelir.

50 Cent, ilk önce rap camiasında tanınmış prodüktör ve Run-DMC grubunun üyesi olan Jam Master Jay ve daha sonra dünyaca ünlü olan rapstarı Eminem tarafından keşfedilir. Jam Master Jay'in yardımıyla ilk müzik kontratını Columbia Records ile imzalar.
İlk klip çekiminden önce 9 kurşun yiyerek hastanelik olan Jackson'un kontratı bu olaydan sonra Columbia Records tarafından iptal edilir ve "Power of the Dollar" adlı albümü piyasaya sunulmaz.

Azmini kaybetmeyen Curtis Jackson demo ve mixtape çıkarmaya devam eder. Tesadüfen cd'lerden birtanesi Eminem'in eline geçer. Jackson'un cd'sini beğenen Eminem, onunla bir anlaşma yapar. Bu kontrattan Jackson 1.000.000 $ alır ve "Get Rich or Die Tryin'" adlı ilk resmi albümünü müzik piyasasına sürer. "In da Club", "P.I.M.P." ve "If I Can't" gibi şarkılarıyla rap ve hip-hop dünyasında kendisine bir isim yapar. 2006 yılında 32 milyon dolar, 2007 yılında 34 milyon dolar kazanarak yılda en fazla para kazanan 2. rapçidir.Forbes dergisinin 2007 'de belirlediği "En Zengin Hip-Hop"çılar sıralamasında Jay-Z ve P.Diddy'den sonra üçüncü sıradadır.

Kız arkadaşlarıyla çok fazla gündeme gelmeyen Curtis'in basında en uzun süre yer alan ilişkisini aktris Vivica A. Fox'la yaşamıştır. Fakat 2007 yılının başlarında adı ünlü şarkıcı Ciara'yla anılmaya başlamıştır. Ve Ciara'nın "Can't Leave'Em Alone" isimli şarkısına çekilen klipte ikilinin samimi görüntüler vermesi ise bu iddaları kuvvetlendirmiştir. Her iki tarafta uzun süre bu ilişkiyi inkar etse de BET kanalının ünlü 106&Park programına konuk olan Ciara'nın eski erkek arkadaşı Bow Wow'a bu konu hakkında fikirleri sorulduğunda verdiği ters tepki bu ilişkiyi doğrular nitelikte olmuştur.

Diskografi
2003: Get Rich or Die Tryin'
2005: The Massacre
2007: Curtis
2008: Before I Self Destruct

Filmografi
50 Cent: The New Breed
''Pranksta Rap"
Get Rich or Die Tryin'
50 Cent: Bulletproof
Home of the Brave
The Ski Mask Way
Righteous Kill
50 Cent: Blood on the Sand
Live Bet
Spectacular Regret
Streets of Blood






15
Güncel / Osman Yağmurdereli yaşamını yitirdi
« : 02 Ağustos 2008, 20:11:26 »


AK Parti Milletvekili Osman Yağmurdereli tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Yağmurdereli, yarın toprağa verilecek.

İSTANBUL - Bir süredir bağırsak kanseri tedavisi gören ve yaklaşık 20 gündür safra yollarında enfeksiyon nedeniyle hastanede yatan AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli, solunum sıkıntısı yaşaması nenediyle yoğun bakım ünitesine alınmıştı.

Çoklu organ yetmezliğine giren ve yapay solunum desteği gören hastamızda 02.00 sıralarında kalp durması gelişti” diyen İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Keramettin Şar ve Yoğun Bakım uzmanı Erkan Kaya, yapılan tüm müdahalelere rağmen 02.25’te Yağmurdereli’yi kaybettiklerini kaydetti.

Şar, genel durumunda bir iyileşme gördükleri için kendilerinin izni ve Yağmurdereli’nin kendi isteğiyle çarşamba günü evine gittiğini, ancak durumu kötüleşince tekrar hastaneye döndüğünü anlattı.

Osman Yağmurdereli’nin vefatının duyulması üzerine, ailesi, yakınları ve sanatçı dostları hastaneye geldi.
AK Parti’nin milletvekili sayısı 339’a düştü

Yağmurdereli için ilk tören, yarın saat 14.30’da Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Yağmurdereli’nin cenazesi, Fatih Camisi’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’na defnedilecek.

YAĞMURDERELİ KİMDİR?
sman Yağmurdereli 6 Şubat 1953 tarihinde Trabzon’da doğdu. Soyadlarını Gümüşhane’nin Yağmurdere ilçesinden aldıkları ifade edilen, Demokrat Parti ve Adalet Partisi kurucularından 12. Dönem Trabzon Milletvekili Zeki Yağmurdereli’nin oğlu olan Osman Yağmurdereli, ilkokulu 3. sınıfa kadar Trabzon Kurtuluş İlkokulu’nda, daha sonra Ankara Kavaklıdere İlkokulu’nda, orta ve lise eğitimini ise Namık Kemal Lisesi Yenişehir Koleji’nde bitirdi.

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’nü bitiren Yağmurdereli, bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra 1975’te yorumcu sanatçı olarak sanat çalışmalarına başladı.

“Nişan yüzüğü” ve “Sarışın” adlı iki albümü bulunan sanatçı, en çok “Bir bir biri birilerine” ve “Eller eller” sözlerini içeren şarkılarla tanındı. Yağmurdereli, 1987 yılında dönemin ANAP Zonguldak Milletvekili Veysel Atasoy’un kız kardeşi Esin Atasoy ile evlendi.

“İz Peşinde” adlı dizide “Komiser Esat” karakteriyle oyunculuğa adım atan Yağmurdereli, 1988’de Yağmur Ajans’ı kurarak yapımcılığa başladı. “Yağmur Ajans” ile Yeşilçam’ın ünlü oyuncuları ve genç yeteneklerini çatısı altında toplamaya başlayan Yağmurdereli, ajansı kurulduğu günden günümüze kadar 2 bin bölümün üstünde dizi ve televizyon filmine imzasını attı.

Osman Yağmurdereli, “İz Peşinde” ve “Bizim Mahalle” dizileri ile “Bir İhtimal Daha Var”, “Keloğlan Kara Prens’e Karşı”, “Yeni Bir Yıldız”, “Bir Aşkın Bittiği Yer”, “Biraz Neşe Biraz Keder” ve “Sevgi Çıkmazı” filmlerinde rol aldı. Yönetmen Taner Akvardar, 2005 yılında çektiği “Misi” isimli filmi Osman Yağmurdereli’nin aynı adlı kitabından uyarladı.

Osman Yağmurdereli “Aşkım Aşkım”, “Dicle”, “Elveda Derken”, “Sessiz Gemiler”, “Karınca Yuvası”, “Sev Kardeşim”, “Köpek”, “Kınalı Kar”, “Melekler Adası”, “Hırçın Menekşe”, “Serseri”, “Baldız Geliyorum Demez”, “Yılan Hikayesi”, “Marziye”, “Sakin Kasabanın Kadını”, “Yalan”, “Yeni Bir Yıldız”, “Ay Işığında Saklıdır”, “Bir Aşkın Bittiği Yer”, “Nefes Alamıyorum”, “Bizim Mahalle”, “Bir Kadın Düşmanı”, “Duygu Çemberi” gibi sevilen birçok dizi ve filmin yapımcılığını üstlendi.

“Devlet Sanatçısı” unvanı da taşıyan yapımcı Osman Yağmurdereli, 5 yıl üst üste “Altın Kelebek En İyi Yapımcı Ödülünü” de aldı.

Bir dönem Trabzonspor Basın Sözcülüğünü de yapan Yağmurdereli, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AK Parti’den İstanbul 2. Bölge milletvekili seçildi.

Sayfa: [1] 2 3 ... 5