Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - brave_prens_1988

Sayfa: [1]
1
Ozan Beedle'dan 1. masal: Büyücü ve Zıplayan Kazan

Amazon, geçenlerde açık artırmaya girerek yaklaşık 4 milyon dolara (yaklaşık 2 milyon sterlin (pound)  satın aldığı J.K. Rowling'in Ozan Beedle’dan Masallar (The Tales of Beedle the Bard) adlı kitabındaki masallar hakkındaki görüşlerini yazdı. Büyük ihtimalle bırakın okumayı, görme şansını bile bulamayacağımız için yazının spoiler içermesi herhalde kimse için sorun olmayacaktır ;)

 

J.K. Rowling'in Ozan Beedle’dan Masallar (The Tales of Beedle the Bard) adlı kitabını görmek, tutmak ya da okumak öyle bir deneyim ki, tarif etmenin kolay bir yolu yok, o yüzden tek bir kelimeyle başlayalım: “Vay canına!” Varlığı bile büyülü bir gerçek (bir romandan çıkarılan bir eşya), tüm dünyada sadece 7 kopyasının bulunması ve daha önce kimsenin anlatmadığı masalların JK Rowling’in elyazısıyla yazılmış ve resimlenmiş (ve daha ilk sayfalardan resme yeteneği olduğu anlaşılıyor) olmasından bahsetmiyorum bile. Rowling'in elyazısı en sevdiğiniz teyzenizin tanıdık karalamaları gibi –okunaksız değil ama dikkat istiyor – böylece yavaş yavaş okuyarak her kelimedeki gizemin tadını çıkarabiliyorsunuz.

Peki kapağını açmakla en büyük keyfi yaşadığınız bir kitabı nasıl incelersiniz? Sadece sayfaları çevirip hikayelerin birbiri ardına akmaya bırakırsınız. Okuduğunuz basit masalları Ezop’un fablları gibi içinize çeker ve serinin temasını tekrarlarsınız; Rowling'in elyazısındaki her köşeyi ve kıvrımı takip eder ve kitabı benzersiz kılan her ayrıntının keyfini çıkarırsınız –bu harf biraz koyu, yazı burada neredeyse sayfadan taşacakmış. Bütün bunları görür ve asla hakkını veremeyeceğinizi bilerek canlandırmaya çalışırsınız. Bunu bilerek, haydi kitaba dalalım ve başlayalım, benimle gelir misiniz?--Daphne Durham




1. " The Wizard and the Hopping Pot (Büyücü ve Zıplayan Kazan)

Harry Potter serisinde olduğu gibi, ilk masal olan Büyücü ve Zıplayan Kazan'ın da ilk sayfasının üstünü bir çizim süslüyor –bu kez şaşırtıcı şekilde iyi çizilmiş bir ayağın üzerinde duran yuvarlak bir kazan var (merak edenleriniz varsa, ayak 5 parmaklı, ve merak edenler olduğunu biliyoruz). Bu masal yeterince neşeli başlıyor, kısaca tanıştığımız bir “neşeli yaşlı büyücü” ile, fakat bize fazlasıyla sevgili Dumbledore’umuzu hatırlatıyor ve durup içimizi çekmek zorunda kalıyoruz.

Bu "çok sevilen adam" sihrini asıl olarak komşularının iyiliği için kullanıyor, “şanslı tencerem” dediği kazanda onlar için iksirler ve panzehirler hazırlıyor. Bu nazik ve cömert adamla tanıştıktan çok kısa bir süre sonra, adam ölüyor (epey ileri bir yaşta) ve her şeyi tek oğluna bırakıyor. Ne yazık ki, oğlu babasına hiç benzemiyor (ve tamamen bir Malfoy’a benziyor). Babası ölünce kazanı keşfediyor ve içinde (oldukça gizemli bir şekilde) tek bir terlik ve babasının bıraktığı bir notu buluyor, "Saf bir umutla, sevgili oğlum, buna asla ihtiyacın olmamasını diliyorum." Çoğu peri masalında olduğu gibi, bu andan sonra işler ters gitmeye başlıyor...

Adına bir kazandan başka bir şey bırakılmamış olmasına içerleyen ve sihir yapamayan insanlarla hiç ilgisi olmayan oğlan, kasabaya dönüyor ve komşularına kapısını kapatıyor. İlk olarak kız torunu bir siğil istilasına uğrayan yaşlı bir kadın geliyor. Oğlan kadının yüzüne kapıyı çarptığı zaman, anında mutfakta yüksek bir şangırtı duyuyor. Babasının eski kazanından bir ayak çıkmış ve üstü feci siğillerle dolu. Komik, fakat iğrenç. Bir Rowling klasiği. Yaptığı hiçbir büyü işe yaramıyor ve onu (yatağında bile) takip eden zıplayan, siğilli kazandan kaçamıyor. Ertesi gün oğlan kapıyı eşeğini kaybeden yaşlı bir adama açıyor. Onun yardımı olmadan kasabaya mal götüremiyor ve ailesi aç kalacak. (anlaşılan o ki hiç peri masalı okumamış olan) Oğlan kapıyı yaşlı adamın yüzüne kapatıyor. Elbette siğilli ayağı olan şangırdayan kazan artık anırmaya ve açlık gurultuları çıkarmaya da başlıyor. [Dikkat spoiler var!] Gerçek bir peri masalında olduğu gibi, oğlanın daha birçok ziyaretçisi oluyor ve sonunda sorumluluğunu, yani babasının bıraktığı asıl mirası kabul edinceye kadar biraz gözyaşı, biraz kusmuk ve ağlayan bir köpek geçiyor konudan. Bencilliği bırakıp her taraftaki kasaba sakinlerini ondan yardım istemeye çağırıyor. Birer birer onların hastalıklarını iyileştiriyor ve böylece kazan boşalıyor. En sonunda kazanımız gizemli terliği de atıyor içinden, bu terlik artık sessiz olan kazanımızın ayağına pek güzel uyuyor ve ikisi batan güneşe doğru yürüyor (ve hopluyorlar).

Rowling daima hem akıllı hem de komik öyküler yazar ve Büyücü ve Zıplayan Kazan da bunun istisnası değil; köyün tüm siğilli hastalıklarını üzerinde toplayan ve bencil bir büyücünün ardında zıplayarak dolaşan tek ayaklı kazan bunun iyi bir örneği. Fakat bu kitabın ve özellikle de bu masalın gerçek sihri, sadece yazım tarzında saklı değil, kazanın “şangır, şungur” seslerini vurgulaması ve öykü ivme kazanırken elyazısının da karışmaya başlaması, sanki okuyucuyla birlikte onun da acele ettiğini gösteriyor. Bu dokunuşlar öyküyü benzersiz bir şekilde Rowling’e ait kılıyor ve bu masal özellikle öyle.


ALINTIDIR...   LUNATİC.BLOGCU.COM   dan alınmıştır. izin istemek isterdim ama  ulaşamadım. en azından kimden olduğunu söylemenin  yükü hafifleteceğini düşündüm

2
şuanda sırlar odasını izliorum ve bir hatayı farkettim.  filmin 70. dksı falan   kütüphanede oturuyorlar. herkes şüphe ile harry ye bakıyor. harry de sıkılıp kalkıyor ve dışarı çıkıyor. o sırada kütüphanede  ginny de var   ama dışarı çıkınca  yılanın sesi geliyor. ginny o sırada kütüphanede olduguna göre yılanı kim serbest bıraktı :D

Sayfa: [1]