Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - JCDenton

Sayfa: [1]
1
Aynı isimli romandan uyarlama olan The Handmaid's Tale(Damızlık Kızın Öyküsü) bu yılın en ilgi çekici dizilerinden biri olmaya aday gibi gözüküyor. Romanını henüz okumamış olsamda distopik diziler pek kolay bulunur değil.

Fragman: https://youtu.be/PJTonrzXTJs



Oyuncular: Alexis Bledel(Ofglen), Joseph Fiennes(The Commander), Max Minghella(Nick), Elisabeth Moss(Offred), Yvonne Strahovski(Serena Joy)

26 Nisan'da başlıyor ve ilk sezon 10 bölüm sürecek.
38 incelemeyle birlikte Metacritic puanı: 92/100


Görseller:

Spoiler: Göster


Spoiler: Göster


Spoiler: Göster


[spoiler][spoiler]

2
Müzik / K-Pop türü hakkında düşünceleriniz neler?
« : 18 Şubat 2017, 00:41:41 »
Spoiler: Göster


Öncelikle kimsenin müzik zevkine bir şey söylemediğimi belirtmek istiyorum, özellikle K-Pop seven çıkarsa bu konu üzerine konuşmayı çok isterim. Bunu söyledikten sonra K-Pop türü hakkındaki düşüncelerimi ve ortada olan ama dinleyenlerin görmezden geldiği gerçeklerden bahsetmek istiyorum.

Sevmediğim veya sevemediğim birçok müzik türü vardır ama bunlar hakkında yapabildiğim tek yorum zevkime uymadığı olur. Çünkü her ne kadar bazı ünlülerin müzikleriyle değil de bedenlerini sergileyerek para kazandığı türlerde bile nadirde olsa çok güzel müzikler çıkabiliyor ve bunun bir şekilde o türe denge getirdiğini düşünüyorum. Fakat K-Pop'a bakacak olursak "Zevkim değil," diyemiyorum. Yıllardır tanıdığım insanlar sebebiyle bir şekilde takip ettiğim bu türe, müzik demeye bile zorlanıyorum. Neden bu şekilde düşündüğümü yazacağım fakat olurda dinleyenler olursa alınmasın.

Idoller… Başlamak istediğim ilk konu bu. Hepsinin güzel ama güzelliklerinin kopyala-yapıştır olduğu kızlar ve aynı şekilde de hepsinin yakışıklı olduğu erkekler... Üzerine ilk düşündüğüm konu bu oldu çünkü gözle görülen ilk durum bu. Evet, gözle görülen çünkü K-Pop türünde klipler müzikten daha önemli bir konumda. Bu da akla ilk şunu getiriyor. Klip, müzik için yapılmıyor, klip için müzik yapılıyor. Durum böyleyken de müziklerin sözlerine baktığımızda ne kadar kötü, sıradan ve anlamsız olduklarını görüyoruz. Sözleri geçtim, müziklerdeki ritimler bile bir yerden sonra kopyala-yapıştır şeklinde ilerliyor. Müzikler bu kadar sıradanken işi yürütenler idoller oluyor. Aslında idol bile demek istemiyorum ama korecanların söyleyişiyle idol. Peki durum bu kadar vasat iken bu insanlara neden idol deniliyor? Elbette güzel veya yakışıklı olmalarıyla alakalı. Olurda K-Pop dinleyen çıkarsa ilk sorum şu olacak: "Sıradan görünümlü bir idol var mı?"

Hayatımda birçok noktada fanlık yapan insanlar gördüm. Sevdikleri şarkıcının her şeyini alanlar, onun gibi giyinenler vb. Ama hayatımda K-Pop fanı dışında "Beni azat et!" diye bağıran bir kız görmedim. Yine aynı şekilde K-Pop severliğini fanlık seviyesinde yaşamayan insan görmedim. İkinci sorum da şu olacak: "Diğer müzik türleri gibi normal dinleyici olan K-Pop severi var mı?"

Bu yakışıklı ve güzel insanlar idol yapılıyor ve bu elbette onları ürünmüşçesine gören insanlar tarafından yapılıyor. Bu zengin insanlar onları pazarlıyor, onları şekilden şekile sokturup fanlara çığlıklar attırıyor, hatta ve hatta bazı gruplarda evlenmeleri yasaklanıyor. Neden? Yaptıkları tek şey  birbirlerini tekrar eden danslarken ve yine aynı şekilde hiçbir özgünlük taşımayan sözlerken neden böyle bir şey yapıldığını merak ediyorum ve aklıma tek bir şey geliyor o da 'erişilemez' kılmayı çalışıp, insanları özendirmeye çalışmak. Bunun benzeri bir sektörde daha yapılıyor ama tiksindiğimden ismini anmak bile istemiyorum. Aklı başında bir insan elbette böyle bir şeye özenmez ama genelde dinleyici olan ergen kısım ciddi bir şekilde etkilenip, onları özel görüp, (çünkü hepsi güzel veya yakışılıklı, çünkü hepsi ulaşılamaz, çünkü hepsi ünlü) onlar gibi olmak istiyorlar ve sonrasında da ortaya korecanlar çıkıyor. Yine sorum şu olacak: "Onların ürünmüşçesine insanlara pazarlandığını göre göre insan olarak aşağılanma seviyesine gelmiş insanlara nasıl hayranlık duyulabiliyor?"

Açıklamaya gerek bile duymadığım bir diğer soru şu: K-Pop kadar hiçbir anlam yüklendiremedikleri romantizm taşıyan ve cinsel yönelim içeren müzik türü var mı?

Şimdilik bahsettiklerim bu kadar. Aslında bahsedebileceğim bir çok şey var ama duruma göre yazacağım.

3
Sinema / Kubo and Two Strings (Sinemalarda)
« : 28 Ekim 2016, 15:22:58 »

 
Trailer: https://youtu.be/p4-6qJzeb3A
 
Stop-motion animasyon filmleriyle tanıdığımız Travis Knight'ın yeni filmi Kubo ve Sihirli Telleri ülkemizde bugün sinemalara girdi. Fakat ne yazık ki gördüğüm kadarıyla tüm seanslar dublajlı. Bu benim açımdan baya üzücü oldu.
 
Konusu:
Kubo, deniz kenarındaki köyünde sakin ve sessiz bir hayat sürmektedir. Fakat geçmişten gelen bir ruh, eski bir kan davasını yeniden alevlendirince hayatı alt üst olacaktır.Tanrılar, canavarlar gibi pek çok doğaüstü yaratık harekete geçince, Kubo hayatta kalmak için eski bir Samuray savaşçısı olan babasının zırhını bulmak zorundadır...
 
(Ana karakteri bir yandan da Kvothe'e benzettim.)

IMDB: 8.3 , Rotten Tomatoes: %97, Roger Ebert; 3.5/4 , Metacritic: 84  

Filmi izleyenler varsa yorumlarını beklerim. Bir de dublajı nasıl?

4
Sinema / Chan-wook Park'ın yeni filmi The Handmaiden
« : 22 Ekim 2016, 01:33:43 »



Chan-wook Park'ı bir çoğumuz "İntikam Üçlemesinden" Oldboy filmi ile tanıdık. Her ne kadar filmleri için konuşulan şey kullandığı şiddet düzeyi olsada, gerek senaryo olarak gerek sinematografi ve müzik olarak oldukça etkileyici filmlerdi. Fakat aradan geçen yıllar sonra sadece yönetmenlik yaptığı filmlerde gözle görülür bir şekilde düşüşe geçti. Bu yıl çıkan The Handmaiden'de ise yazarlar arasında bulunduğundan insanlar umutla bu filmi beklediler ve doğal olarak Chan-wook Park'ın bu film ile geri döneceğini söylediler. Filmin sinemalara girme ihtimali bulunmadığından internetten izledim. Evet, geri dönmüş. Uzun bir zamandan sonra tekrardan bir filmin dramını bu kadar etkileyici buldum. Film her ne kadar erotik psikolojik-gerilim olarak çıksa da bunun ötesinde bir iş koymuş ortaya. Açıkçası filmlerde gereksiz erotik sahneler gördüğümde o sahneleri geçen biriyim. Bu yüzden yönetmeni sevsem de film için pek beklentiye girmemiştim. Ama filmi izleyince gördüm ki ortaya gerçekten iyi bir iş koymuş. Entrikalarla dolu güzel bir hikâye, kaliteli sinematografi ve muazzam müziklerle seyir keyfi yüksek bir film oluşturmuş. Film herkesin kaldırabileceği bir film değil, bu yüzden herkese tavsiye edemeyeceğim. Ama daha önce Chan-wook Park'ın bir filmini izleyip sevdiyseniz bu filmi mutlaka tavsiye ederim.

Spoiler vermeden konusundan şu şekilde bahsedebilirim:
Hikâye 1930'ların Koresinde geçmekte. Kendisini Kont olarak tanıtan bir dolandırıcı, zengin ve saf gözüken bir leydinin parasına konmak için bir plan yapar. Ancak elbette hesaba katmadığı şeyler olur.

IMDB: 8/10  , Rotten Tomatoes: %93 , Roger Ebert: 4/4 , Metacritic: 82/100

Spoiler: Göster
Filmde en sevdiğim şeylerden biri Japon erotik fantezisinin ne kadar iğrenç bir şey olduğunu gözler önüne sermesiydi.


5
Sinema / Andrey Tarkovski hakkında ne düşünüyorsunuz?
« : 11 Ekim 2016, 21:30:00 »

Yönetmenliğini ve senaristliğini çok başarılı bulmama rağmen sevemiyorum. Filmlerde ki oyunculuk seçimleri, mekanlar, atmosfer ve görüntü yakalama konusunda çok usta olduğu, imgeleme ve alt metin yerleştirmede de çok başarı olduğu bana göre gayet açık. Ama bu kadar iyi yaptığı şey arasında filme kattığı durgunluğu, anlatısının fazla üstü kapalı olmasını sevmiyorum. Nerdeyse tüm filmlerini izlemiş biri olarak tarzının bu olduğunu biliyorum. Ama ne yazık ki bu anlatım tarzı beni sıkıyor ve filmden uzaklaştırıyor. Örneğin Solaris veya Uzayda Piknik kitaplarının filmlerine bakacak olursak, bana göre bu kitaplar bu şekilde aktarılmamalıydı. Özellikle bu iki filmden yola çıkarak kendisini hem başarılı bulan hem de seven var mı?

Sayfa: [1]