Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - why so serious

Sayfa: [1] 2
1
Vays vays vays :) Okumam yaklaşık 40 dakikamı aldı, kimbilir çevirmesi ne kadar almıştır. Gerçekten çok düzgün bir çeviri olmuş, emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

2
Çizgi & Anime / Ynt: Devil May Cry (Anime)
« : 24 Eylül 2008, 09:27:53 »
Bu kadar özendirici bir konu olabilir mi ya! :D Resmen masa tenisi izler gibi okudum konuyu, anlatım süper PhoenixMan



Senin için gif yükledim o derece hoşuma gitti konunun :D

Bir kere Alucard kadar beğenilebilecek bir seriyi tanıttın ki ben bir şeyi beğendim mi benzeri ölçüde başka bir şey bulmak için kıvranır dururum. Cidden teşekkürler.

İkincisi, dün akşam D&R'da bakınırken, kafayı yiyicem hangi dergiydi hatırlamıyorum birinin kapağında DMC 4 gördüm, o anda herhangi birinde Dark Knight posteri aramakla meşgul olduğumdan dikkat etmedim. Oyunu indirmek için evliya sabrı gerekiyor zira 100'er MB tan 80 küsür rapid partını ancak PhoenixMan cinnet geçirmeden indirebilme süper gücüne sahip :D

Ama böyle sardırıcı konuşmalar üstüne gidip o oyun indirilir - 8,5 GB lık çift katmanlı bir DVD alınır - ona bu oyun mis gibi yazdırılır - sonra foruma geri dönülüp yorum yapılır değil mi :D

Bu arada 8,5 GB Memorex DVD 5 lisi KDV dahil 37 YTL. Maşallah diyorum. TIK!

3
Çizgi & Anime / Ynt: En son izlediğiniz anime?
« : 24 Eylül 2008, 08:57:58 »
Vays vays vays  :) Ben burda Hellsing konuşacak, karşılıklı "Alucarddd" tezahüratı atacak adam bulamıyorum, meğersem Nefertari de Magicalbronze gizli gizli izliyormuş. OVA'larını da izleyin bak, normal 13 bölümlükleri bitirince Hurin'e de söyledim OVA'ların bir bölümü yaklaşık 45-40 dk ve efektleri daha güzel, plot daha kanlı  >:D En son OVA-IV (22 Şubat 2008 DVD) çıkmıştı. OVA V'in trailer'ı yayınlanmış falan ayaklarına gelmeyin ben geldim, hepsi mash-up yani fanlar tarafından önceki OVA'ların birbirine yedirilmiş hali. Offical'da zaten OVA V'in trailer'ı çıkardı mevzu bahis doğru olsaydı. Wikipedia'da OVA V'in 24 Ekim 2008'de Japonya'da release edileceği yazıyor. Forumlardan birinde gözüme çarptı. Japonların bir OVA'yı yapması 4 ay, Amerikalıların üstüne dublaj yapması 6 ay alıyormuş  :D

Resmi sitesi için tıklayınız

4
Sinema / Ynt: Doomsday (2008)
« : 24 Eylül 2008, 08:06:02 »
Elbette bir eleştirmen kadar sinema kültürüm yok ama elimden geldiğince bilgi birikimi edinmeye çalışıyorum. Filmi BluRay'de izler izlemez konuyu açma dürtüsü hissettim çünkü; bu tür post-apocalyptic-fiction denilen geleceğe yönelik bilim kurgumsu kıyamet senaryolu aksiyonlar hoşuma gidiyor. Ve bu film IMDB'de yazılıp çizilenlerin bence bir adım önüne geçmiş. Bir kere konu ve karakterler inandırıcı. Koca bir ülkeyi içinde masum sivillerle birlikte 3 tarafı okyanusla bir tarafı bilmem kaç metrelik inanılmaz korunan bir duvarla çevreleyecek kadar Britanya'lılar dışında hangi millet bu kadar acımasız olabilirki? Hem Resident Evil Extinction'daki Özgürlük Heykeli'nin çölle çevrilmiş gereksiz görüntüleri gibi sözde konuyu inandırıcı kılmaya çalışan saçma sapan görüntüler de yok. Dahası medeniyetten, diğer insanlardan koparılmanın getirdiği değişim duvarın arkasındakilerde o kadar iyi işlenmiş ki bizim Major (Rhona Mitra) ın bu konuda hiçbir yorum yapmasına da gerek kalmamış.

Biraz The Village'dan da esinlenilmiş gibi, o yönü de hoş bence. Şahsen benim bir kadın heroin'den beklediğim kadar soğuk kanlı ve inandırıcıydı Rhona Mitra. Tam bir Britanya'lı gibi dövüşürken Anglo Sakson kanını konuşturuyor, eğer altyazılı izlemeyi seviyorsanız kadının sesini ve aksanını beğeneceksiniz. Ama en önemlisi BluRay dışında bir formatta izlemeyin, hatta aksiyon sahnesi içeren 7/10 üstü her filme aynı muameleyi yapın pişman olmazsınız.

Hakancım IMDB'de filmin sayfasında TIK! Türkiye vizyon tarihi yazmıyor, google'da "Kıyamet" olarak çevrilmiş ve USA release tarihiyle 14 Mart 2008 diye aratırsan çıkıyor. Bilemiyorum vizyona hiç uğradımı...

Hım, son söz, izlediğim en iyi film değil tabii ki, kalkıp da The Dark Knight, Departed, ne bileyim V for Vendetta gibi yapımlarla kıyaslarsak elbette geride kalıyor. Ama kendi türü içinde oldukça iyi bir yere çöreklendi fikrimce.

5
Harry Potter / Ynt: Emma Watson Vogue Dergisinde
« : 20 Eylül 2008, 20:55:36 »
Vays vays vays vays vays  :hönk Vogue'nun editörü insan mı? Fotoğrafçısı human being mi? Katalogluk iş çıkarmışlar, özellikle bazı pozlarda koyu farın da mucizesiyle Emma'nın gözlerinin güzelliğini çok yerinde kullanmışlar. Haber için sağol yeşim.

6
Sinema / Doomsday (2008)
« : 20 Eylül 2008, 19:11:06 »


IMDB: 6.2 / 10

Yönetmen: Neil Marshall

Tür: Aksiyon / Bilim Kurgu / Gerilim

Plot: Britanya'da öldürücü bir virüs milyonları öldürerek yayılmaya başladığında, yetkililer acımasızca Britanya'yı tam ortadan ikiye bölen bir duvar örerek ve duvarın arkasındaki enfekte olmamış sivilleri kendi kaderlerine terk ederek İskoçya'yı karantinaya alırlar. 30 yıl sonra Reaper virüsü bu sefer Londra'da görülünce tüm ada kaosa sürüklenir.

Oyuncular: Rhona Mitra, Craig Conway, David O'Hara

Özetin devamı filmle ilgili fazla bilgi vermektedir. Kanımca tabii :)

Spoiler: Göster
Virüs Londra'da görülünce Eden Sinclair (Rhona Mitra) yönetiminde özel kuvvetlerden birkaç kişi, tedavi bulma amacıyla, hala sıkı karantina altında tutulan ve yaşayan insanların keşfedildiği duvarın arkasına gönderilir. Tüm dünyayla bağları kopan tim, hayatta kalmayı başaran sivillerce hiç de umdukları gibi karşılanmayacaklardır.


CAPS
Spoiler: Göster












Çeviri kaynağı: IMDB

7
Sinema / Ynt: Hitman
« : 18 Eylül 2008, 21:18:29 »
Hitman fanlarını tatmin edecek kadar sıkı aksiyon, senaryonun sürükleyici akışı, adamımızın ve yanında gezdirdiği kızın aralarındaki ilişkinin samimiyeti inandırıcı. Gel gelelim konusu gereği barajda takılıp kaldı bence. Sadece capslerine bile bakarak popcorn denen türün içine sokabilir sinemayı iyi takip eden biri. Adamımız Live Free or Die Hard'taki kötü adam rolüyle pek beğenimi kazanamamıştı, McClane'in kızı bile ondan daha başarılıydı. Ama Hitman'den beklediğim tüm tepkisizliği, soğukkanlılığı, uyanıklılığı gösterdi. Gerçi filmin sonuna doğru biraz işi bozdu ama, neyse. 6/10

8
Sinema / Ynt: Filmleri nerede seyredersiniz?
« : 18 Eylül 2008, 20:39:12 »
Eskiden RS'i sömürüp evde izliyordum, artık IMAX. Yine reklam yapayım, evet küfredip gönlümüzce "anaaa, hadi beaaa" artık anın refleksiyle aklımıza ne gelirse söyleyemiyoruz ama yazmıştım zeminle beraber koltuğun ve üstünde benim de titremem filmin içine absorblanmamda yüzde yüz etkiye sahip. Evde açılır kapanır perde, projeksiyon ve 5+1 ses sistemi sahip arkadaşa imrendim yine de. Benim de olsa, bir masaj koltuğu da alır onun üstünde titreye titreye evde paşalar gibi izlerdim.  :) Pottergirl ağzının tadını biliyormuş gerçekten.

9
FRP Genel / Ynt: iCON 2008 !!
« : 18 Eylül 2008, 19:52:00 »
Şimdiii, İstanbul Üni'de son senesine geçmiş biri olarak bürokrasi dendi mi iki kere düşüneceksin. Açık söyleyeyim böyle bir klüp olduğundan haberim yoktu. İyiki de varmış diyorum şimdi, klübün sayfasında

Alıntı
....herkese kapısı açık olan iCON’da masaüstü rol yapma oyunları (RPG/FRP), canlı etkileşimli rol yapma oyunları (LARP), bilim kurgu ve fantezi dünyası hakkında konuşmalar, paneller, topluluklar, kimi zaman film ve anime gösterimleri, kitap, çizgi roman ve çeşitli aksesuarların indirimli satıldığı standlar, kart oyunları, turnuvalar, yarışmalar, kutu oyunları, minyatür oyunları ve hobi ile FRP hakkında aklınıza gelebilecek her türlü olay ve olgunun iki günlük ufak bir maraton ile bir araya gelmesi ve en son olarak da eğlenceli bir kostümlü parti ile sonlandırılmasından oluşmaktadır.

yazıyor. Sizi bilmem ama bu film ve anime gösterimleri meselesi hoşuma gitti. Hukuk Fakültesi bölümünde arada bir kaliteli filmler gösteriyorlardı. Yine kaliteden ödün vermezler zannediyorum.

Katılmak veya ziyaret etmek isteyen olursa seve seve rehberlik ederdim ama dil kursum var. Bilgi isteyenler için konaklama işini sorarım.

edit: ICON ana sayfası için TIKLAYIN

10
Benim climax'ım da Anita Blake serisinden Ölüm Dansı'yla (Killing Dance) olmuştu. Richard ile Jean-Claude ilk kez birbirilerini parçalamayacaklarını söyleyip dayanışma yoluna gidiyorlardı ve her zamanki gibi Anita dişi-erkek, kurtadam-başvampir dinlemeden gözünü karartıp onu tehdit edenlerin paçalarını aşağıya alıyordu ama ucu ucuna kurtulmalar yaşadı. Ve tabii kapanışta hiç umulmadık birinin kollarına koşuyordu. Okula gidiş geliş günde 3 saatimi aldığı için kitabı okumadım resmen yuttum ama yolda dikkat dağıtan unsurlar olduğu için eve dönünce satır aralarını yeniden geçiyordum. Bir de, benim için sinema olsun kitap olsun; geri dönüş yaptığımda beni sıkmıyorsa bende apayrı yeri vardır. Anita'ya uzun bir süre geri dönmedim çünkü elimden düşüremiyordum.  :D

11
Sinema / Ynt: Batman Kara Şovalye
« : 17 Eylül 2008, 21:16:12 »
Alıntı
Bundan sonra Nolan'ın çekeceği Batman'de Two Face olacak büyük ihtimalle

Sevgili Amral, spoiler fonksiyonunu gösterdiğin için teşekkür etmek istiyorum burdan da  ;)

Yalnız Two Face'in bir daha görüneceği konusunda sana katılmak isterdim. Batman bence de "Kovalamamız için kaçıyor" dendiğinde rayına oturmuştu. Ama o repliğin devamını hatırlar mısın "Çünkü o Gotham'ın hak ettiği değil, ihtiyacı olan kahraman." Two Face'in yani Harvey Dent'in de gerçek kahraman olduğunu Batman söyledi. Ayrıca, Batman en sonda Joker'in öldürdüklerinin suçunu üstüne aldı ve Dent'e neler olduğunu kimse bilmemeli, kimse umudunu kaybetmemeli dedi. Two Face 3. filmde belirirse bütün o epik, iç burkan Batman'in kovalandığı kapanış sahnesi boşa gider, (çünkü herkes Dent'in nasıl bir psikopata dönüştüğünü görür) yazık olurdu değil mi?

Son sahnenin replikleri:

Joker, aramızdaki en iyiyi seçip, onu aşağı çekti. İnsanlar umutlarını kaybedecek.
Hayır, etmeyecek. Onun ne yaptığını kimse bilmemeli.
Beş ölü, ikisi polis. Bunun üzerini kapatamazsın.
Ama Joker kazanamaz. Gotham'ın gerçek bir kahramana ihtiyacı var.
Hayır.
Ya bir kahraman olarak ölürsün, ya da kötüye dönüşmeni seyredecek kadar uzun yaşarsın. Ben bunları yapabilirim,
çünkü ben Dent gibi bir kahraman değilim.


edit: Ayrıca Gordon Dent'in cenazesinde konuşuyordu

12
Sinema / Ynt: 28 Days Later
« : 17 Eylül 2008, 20:41:50 »
Konuları Resident Evil'la benzeşiyor olsa da, bu filmi dönüp izledim ama Milla Jovovich'li RE'ler aklımda köpekleri tekmeyle parçaladığı sahneler dışında hiçbir şey bırakmadan dolabımın arka köşesine itildi kaldı. Sebep daha ilk izleyişinizde kendini belli ediyor: İnsanı içten içe kemiğine işlercesine en çok korkutan şey kendi için değil sevdikleri için olan korkusudur, yok oluşlarını izlemektir, sonsuza kadar gittiklerini kabullenme baskısıdır. Karakterleri daha inandırıcı yapan sır da bu. Filmi popcorn tarzı gerilim filmi olmaktan kurtaran da bu.

Alıntı
Askerlerin yönetimindeki bir sığınağa ulaştıktan sonra ise hiç ummadıkları sorunlarla karşılaşmaya başlarlar.

Hem de ne umulmadık  :gh

Bilgilendirici özet için teşekkürler NightfaLL_NeMeSiS

13
Sinema / Ynt: Türkiye Box Office
« : 17 Eylül 2008, 19:23:57 »
Box Office'e bakıp hangi filme gitsek diye düşünürdük, IMDB notuna bakıp ne indireceğimize karar vermeye çalışırdık vs. vs. İkisi de aldatıcı, kesinlikle birinci kıstas olmamalıymış yeni yeni öğreniyorum. Yardımı dokanır mı? Neden olmasın. Anamorf'tan gelecek haftalarda yükselme bekliyoruz  :king  Yeni Nesil Ajan XXX'in ikinci filminde William Dafoe ve Scott Speedman'ın kimyalarının uyuşması hoşuma gitmişti, umarız aynı formül üzerinden giderler  ;)


edit: Scott Speedman, Heath Ledger'dan sadece 4 yaş büyük. Tıpkı onun gibi çok sansasyonel filmlerle birden bir çıkış yapamadı. Amerikalı olması şimdiye kadar kadrosuna katıldığı ve yan yana oynadığı kişiler açısından onun lehine bir avantaj, ama ne yazık ki Ledger gibi şirin çocuk, basit rollerin adamı damgası yemiş durumda. Ledger kadar bu damgadan sıyrılmak için büyük bir atak yapmadı, umursuyor mu bilinmez. Umarız bir aktör daha aynı şekilde harcanmaz.

14
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 17 Eylül 2008, 19:06:14 »
The Dark Knight. Umarım 2009'a kadar izlediğim son film olmaya devam eder, çünkü ne Warner Bros'un bir Oscar heykelciği almadan Kodak Theatre'ı terketmeye niyeti var, ne de o film oldukça benim İstinye Park IMAX'e gitmeyi kesme niyetim var.

En son 3. kez İstinye'de gittim. Eğer IMAX deneyimlerini "karanlık, diğer sinemalardan farkı olmayan, anlamsız" olarak nitelendirenleri dikkate alıyorsanız; eh diyeyim, Joker rolünde Nicholson'ın üstüne kimseyi tanımadıklarını söyleyip tükürdüklerini yalayan Divxplanet'ta bile bir sürü insan olduğunu da belirteyim. Onlara daha söylecek çok sözüm var, başka yazıda.

Devasa bir perde. Salona girerken insanlar ürperiyor, fısıldayarak konuşuyorlar. Anfi düzeninde koltuklar**. Altyazıyı (eğer önünüzde oturan çok uzun boylu biri değilse :D ) uçurumun dibine bakar gibi okuyorsunuz. Capitol'ü sollayan ses sistemi, öyle ki her şiddetli darbede (ne yazık ki hangi sahne yazamıyorum, spoiler saklama fonksiyonumuz yok, tüh :D ) Joker'e acıdım çünkü koltuğum bile titriyordu bırakın zemini. Klimanın 10 derece ayarında açık olması da bazı sahnelerde kanınızın donmasına yardım ediyor açıkçası  ;D

Tavsiye ediyorum demek hafif kalacak. Geçende arkadaşın dediği gibi; masraf edip koskoca IMAX sistemli İst.daki tek salonu kurmuşlar, hemencecik vizyondan kaldırmazlar herhalde. Bayramdan sonraya sarkarsa, hatta söylenenlere göre Oscar'a yakın tekrar film vizyona girerse hasılatta Titanic'e gelmiş geçmiş en çok yaklaşan film ünvanını uzun yıllar korur gibime geliyor.

** Anfi derken tabii ki her cinemada anfi düzeni var, ne alaka diyebilirsiniz. Koltukların seviyeleri arasında büyük fark vardı, tıpkı bizim okuldaki Atıf Şengül anfisindeki gibi. Perde dibiyle en son koltuk dizisi arasındaki yükseklik farkı müthişti.



edit: spoiler fonksiyonumuz varmış bea, sahneyi yazayım bari hep bu fonksiyonu kullanmak istemişimdir :D

Spoiler: Göster
 Batman'in sorgu odasında Joker'in ağzını burnunu dağıttığı sahnede, özellikle kafasını resmen masaya gömdükten sonra ahanda dedim yandın olum sen... :D

15
Müzik / Ynt: Rock Müziğin Soy Ağacı: “Heavy Metal”
« : 17 Eylül 2008, 18:46:10 »
Alıntı
Psychedelic rock ise uyuşturucuların insan vücudunda oluşturduğu etkiyi, müzik yoluyla tecrübe edebilmek amacıyla ortaya çıkmış bir rock türüdür

Bu insanları medyanın baskısı, bir anda şöhret olmanın getirdiklerini çiğneyemeden yutmak mı uyuşturucuya itiyor diye düşünüyorduk arkadaşlarla. Bunun da etkisi vardır tabii, ama müziğe dökmek için çekmek? O da bahanesi oluyor diyorum ben yine de.   :)

Bilgilendirici bir alıntı olmuş, ellerine sağlık Ms. Vampirella

Sayfa: [1] 2