Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Stormholder

Sayfa: [1] 2 3 4
1
Düşler Limanı / Bu Sefer Kördüğüm
« : 08 Şubat 2017, 06:47:28 »
Düşünsene hiçliğin eşiğinde bir döngüde sıkışmış kalmışız. Devasa bir karadelik bizi kendine doğru çekiyor, beş dakika sonra oradayız. Sonrasında hiçbir yerde... Huzur dolu, değil mi? Hem beş dakika ne kadar uzun olabilir ki? Dedim ya, hiçliğin eşiğinde bir döngü... Fani bacalarımızdan sızan kirli duman aramızı örtmüş. Halbuki tam tepemizde kulakları sağır eden sessizliğiyle bekliyor bizi.

Düşünsene aslında sen bunları defalarca yaşadın. Her seferinde yeniymiş gibi aynı espirilere güldün. Aynı hataları yaptın. Her seferinde karanlıktan korktun. Şaşırdığında hep aynı tepkiyi verdin. Ve aynı hikayeleri yazdın. Her seferinde aynı hüzün, hayakırıklıkları... O kız ki her seferinde kalbinde yarım kalıyor. Her seferinde o beyaz elbisesiyle arkasını dönüp gidiyor. Beş dakika olmadı mı, gelmedik mi hala? Hayır. Bırak beş dakikayı; ilk salisenin trilyonda biri geçmedi daha. Düşünemiyorsun değil mi? Bitmeli dünya o vakit.

Hiçlik... bu sefer yukarıda değil, içinde. Tam kalbinin ortasında. Damarlarını dolduran kanını çekip başka bir boyuta aktarıyor. Arterlerin çöktü, kan kalmadı, artık ölmen gerekiyor ama hayır. Belki geri döner diyorsun her seferinde. Ve evet her seferinde arkasından bakıp susuyorsun. Susuyorsun çünkü boğazın... her seferinde bir başka düğümleniyor.

2
Kurgu İskelesi / Ynt: Kıpkısa Kulübü
« : 29 Temmuz 2015, 03:35:16 »
Hayat yıpratıyordu ruhunu sanki. Aslında içten dışa pişiriyordu, etrafını saran ölümün soğukluğuna rağmen. Sonrasında da... bir tanrının dişleri arasında sayısız parçalarına ayrılacak ve midesinde son bulacaktı.
Çok pişmesin, pembeliğini korusun. Ne kadar genç, o kadar lezzetli.

3
Güncel / Ynt: Yemek Pornosu
« : 19 Kasım 2014, 21:51:30 »
Bence yemek fotoğrafını paylaşmanın, (bir ritüel olarak) kişilik bazında yadırganacak bir durumu yok. Daha önce yapmışlığım var mıdır, hatırlamıyorum. Ama şunu diyebilirim: Bu bir sorun değil, bir sonuç.

Hayatın bireyler arasında yarışa dönüşmesinin bir sonucu. Yarıştan kastettiğim en temel insani içgüdülere kadar gidiyor ki cinselliğe varıyor. Bu yarış aslında hep vardı fakat şu anki "sistem", bunun form değiştirmesine neden oldu. Peki bu kulvar amacına uygun mu?

İnsan, soyunu devam ettirmek için çeşitli duygular geliştirmiştir. Bunlar, hayatta kalmaktan kendine eş bulmaya kadar gibi birçok amaca odaklıdır.  Yani yarışı önde tamamlamaya...

Bu olay bence de kendi reklamını yapmaktır. Bu kişileri yadırgayamam çünkü tamamen etki-sonuç odaklı bir davranış. Ama bu kişiler hakkında yorum yapılabilir. Mesela bu kişiler, kendilerini özel olarak tanımlayacak bir yönünü keşfedememiş kişiler olabilir. Belki de "lüks yemekler" para ile, para ise güç ile ilişkilendirilebilir. Bu da kişinin ilkel duygularının bir tatmini olarak görülebilir. Ama bunda bir art niyet görmüyorum. (İstisnalar tabii ki olabilir.) Açıkçası ben de hoşlanmıyorum ama insanı insan yapan bu çeşitli bakış açıları.

Laf çorbamı, zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler  :)

4
Radyo Kulesi / Ynt: Ryuk'un Radyosu
« : 01 Kasım 2014, 15:32:49 »
Dün ilk defa katılma fırsatı buldum. Gayet akıcı, keyifli ve bilgilendiriciydi. Yayın biter bitmez planescape'i indirdim :) Bir sonraki yayını dört gözle bekliyorum. Ağzınıza sağlık efendim.

5
Kurgu İskelesi / Ynt: Yumurta
« : 31 Ekim 2014, 16:05:47 »
İyi düşünülmüş bir öyküydü. Merak ettim kim yazmış, nasıl biriymiş diye. Kendisinin ilk kitabı (şimdilik tek kitabı) The Martian öykünün yılıyla (2012) aynı yıl çıkmış. Şimdilerde ise Ridley Scott tarafından film yapılıyor. Kitabı film çıktıktan sonra, gişe oranlarına bağlı olarak okuyacağız sanırım.

Googreads ; https://www.goodreads.com/book/show/18007564-the-martian
Beyazperde ; http://www.beyazperde.com/filmler/film-221524/
İmdb ;http://www.imdb.com/title/tt3659388/


Ne iyi yaptınız da bu yazıyı forumda üste taşıdınız. Aranıza katılmadan önceki başlıklara hiç bakmamıştım ama bu harika yazıyı sayenizde kaçırmamış oldum. Felsefik derinliği olan hikayeler ilham vericidir benim için. Teşekkür ederim.

Ayrıca Amras Ringeril'e de çevirisi için ayrı teşekkür ederim.

6
Kurgu İskelesi / Ynt: Sakal Hırsızı
« : 30 Ekim 2014, 00:15:23 »
Bu kadar kısa bir yazıyı bölümlere ayırmanın bir gereği yok bence. Zaten ikinci bölüm birincinin hemen ardından geliyor, herhangi bir konu veya zaman değişimi yok. "İkinci bölüm" senaryo gibi olmuş sadece konuşma var. Biraz tasvir biraz da konuyla alakalı üçüncü kişinin anlatımıyla zenginleştirebilirsiniz.

Genel bir yanlış anlaşılmayı da burdan belirteyim. Bu yazıya özgü bir yorum değil sadece. Psikologlar (phd yapmadıkları sürece) psikologtur. Genelde psikiyatrist ile karışıtırılırlar ki bu kişiler tıp doktorudur.

7
Kurgu İskelesi / Ynt: Erdal
« : 29 Ekim 2014, 23:55:36 »
duhan'a katılıyorum. Tasvirler ve karakter tahlili oldukça başarılı. Ekstra bir yorum yapamadım kusra bakmayın sadece beğendiğimi belirtmek istedim :) Hikayenizin devamını bekliyorum.

8
Kurgu İskelesi / Ynt: Kırmızı
« : 26 Ekim 2014, 21:46:41 »
Spoiler: Göster
Sanırım teyzemiz bir vampir. Kırmızı rengi kanı çağrıştırdığı için yasak. Aksi takdirde teyzemiz bu şekilde deliriyor.

Ama sonlara doğru teyzeye ikram edilen çay, eminim çoğu okurda da olduğu gibi, zihnimde kırmızı çayı canlandırdı. Aksi belirtilmedikçe yazılan bir şeyin en yaygın kullanılanı akla gelir. Fakat evde çay olması ilk yazdıklarımı çürütüyor. "Ne taktın sen de çaya!" diyeceksiniz ama bu tür küçük ayrıntılar, hikaye üzerinde ne kadar uğraş verildiğini gösteriyor bence.
konuyla ilgili yorum

Bundan ayrı olarak betimlemeler daha fazla olabilirdi. Hikayenin olay örgüsünü anlayabildim sanırım ama yalnız kalmış gibi. Artı yön olarak hikayeyi sonuna kadar okuyabilmiş olmamı söyleyebilirim. Kaleminize sağlık.

9
Oyunlar / Ynt: Müzikleriyle Hatırlanan Oyunlar
« : 21 Mayıs 2014, 19:43:57 »
Dear Esther tadimlik guzel bi oyundu. Aslinda oyun da sayilmaz. Tadimlik derken kisaligindan bahsediyorum fakat derin duygular ve simgeler icerdigi icin tekrardan oynama ihtiyaci hissettirmistir.

Gorsel solene eslik eden muzikleri dinlemeye deger. Ama mumkunse oynarken dinleyin.

http://www.youtube.com/watch?v=rjMCqjDOvRQ

10
Şişedeki Mısralar / Para Eşittir Ölüm
« : 16 Mayıs 2014, 01:50:56 »
Paranın yoludur hep aranan
Bulunduğunda mutlu yaptığı sanılan
Farkına varıldığında mutsuzluğun kaynağı olan
Vazgeçmeyenleri insanlıktan uzaklaştıran
Kendine benzeyenlere yaklaştığını sandıran
Aslında kurtlar sofrasında yalnızlaştıran
Şeytanla anlaşma imzalatan

Kendisine aşık eden
Maşukuna, gücüyle sarhoşluk veren
Onu deliye döndüren
Onu bitiren
Sonunda

Kendisini olmasa bile başkalarını
Öldüren.

Para eşittir ölüm.

11
Kurgu İskelesi / Ynt: Yirmi Gün Sonra
« : 09 Mayıs 2014, 01:00:50 »
Hayattan guzel bir kesit. Ve guzel bir mesaj. Hikayenin dogalligi da hosuma gitti. Ilk defa birinci tekil sahis denemeniz bence olmus :) Devamini bekliyorum.

12
Kurgu İskelesi / Ynt: Uzay Prensi
« : 09 Mayıs 2014, 00:56:16 »
Bazi benzetmeler hosuma gitse de bazi kelimeleri cok tekrarlamissiniz. Biraz daha cesitlilik guzel olacaktir. Onun disinda hikayeyi okurken sikilmadim. Konusunun ozgunlugu icin simdilik yorum yapamayacagim ama degisik bir seyler olmali :)

13
Kurgu İskelesi / Bir Adamın Öyküsü
« : 18 Nisan 2014, 02:45:49 »
Hikayeyi daha önce bir yerde okumuş olmalıyım fakat tamamını hatırlayamadım. Ben de anahatlarıyla dizeler şeklinde bir "karalama" yaptım. Tabi edebi yanı güçlü olmadı. Mümkün olduğunca sözcüklerin Türkçe seçeneklerini kullandım. Bir yandan alıştırma niteliği taşıyor. Kolay oluyormuş düz yazı yapmayınca  ;D

Sadece bir adamın öyküsüdür:

Köy vardı ta en başından beri.
Ataların bolluğu üzerine kuruluydu bin yıllarca
Kimsenin tanımadığı ama herkesin bildiği; sadece Ata denilenlerin bolluğu...
Büyüktür bir Ata.
Uludur bir Ata.
Başka ne gibidir bir Ata daha fazlası bilinmez.
Ama biri vardı ki bu gibidir dedirten.

O zamanların en sevileni köyün.
Herkesin övündüğü kimsenin yerinmediği...
Elinden gelen binbir marifetle yardım etmekti düşküsü.
Hatta en kötüsüne
Köyün en kötüsü kardeşine bile.
Kimse bilmezdi onu ondan başka.
Zaten hiç açmazdı ağzını, konuşamazdı bir kelime.
Ama bilinirdi ki hep kıskanırdı kardeşini.
Günü gelmişti artık konuşma vaktiydi.
Günahını kusma vaktiydi, katlanamazdı daha fazla.

Koyağa götürdü her zamanki gibi, Atalara benzeyen adamı
Onun sonunu getiren sözcükler doluşmuştu ağız boşluğuna
Fışkırdı dudaklarının arasından dört bir yana
Elindeki hayali bir kılıçtı boynunu kesen.
En sonunda haykırdı adını kardeşinin
Herkesin sevdiği, öldürmekten zevk alamadığı, kardeşinin.
O an anlamıştı kimseden farkı yoktu.
Çünkü o da seviyordu.
Büyük bir pişmanlıkla haykırdı ama kimselere duyuramadı.
Sadece yankılarını duydu ıssız koyakta adının.
Kendi adının...

14
Kurgu İskelesi / Ynt: ne olabilir ki?
« : 08 Nisan 2014, 20:56:31 »
Simdi oncelikle Rihtim'a hosgeldiniz. Insanliga disaridan bakis konusu hosuma gider. Biz kendi hayatlarimizin telasiyla yasiyoruz fakat disardan nasil gorunuyoruz? Basit bir hikayeyle bu noktaya parmak basmissiniz.
Hikayeniz hakkinda yapacagim elestirim teknik olarak yapisi ile ilgili. Her satir basina koydugunuz "alttan cizgi"yi, konusmalari gostermek icin kullandiginizi farz ediyorum. Fakat bunun icin "uzun cizgi"yi (klavyede daha pratik olmasi icin 'kisa cizgi' de olabilir) kullanmanizi tavsiye ederim. Ayrica "alttan cizgi" ile basladiginiz satirlarin devaminda, sanki o kisinin konusmasi devam ediyormus gibi, olaylarin akisindan bahsediliyor. Bu da haliyle kafa karistiriyor.

Konuyla ilgili yorumum ise hikayenin finali ile sonrada yazdiginiz mesaj arasinda kucuk bir celiski sezmem. Asiri bir irdeleme diyebilirsiniz veya yaniliyor olabilirim.

Burada benim anladigim kadariyla, insanlar tarafindan kutsal gorunen bir olay var ve insanligi disaridan gorenler (Z305 ve ailesi) bu olayin niteliginden haberdarlar.
__Bu  da  ney?  Diye  sordu  bahçe  de  oturan  adamlardan  birisi  yanında  ki  beyaz  sakallı  haham’a  şaşkınlıkla  bakarak.
__Orası  neresi  biliyor  musun?
__Orası  mı  Meryem’in  evi  galiba.
Fakat yapmis oldugunuz yorumda bu olayin Z305 ve ailesi icin onemsiz bir ayrinti olmasi gerektigi izlemini veriyor.
aslında amacım bizim kutsal  bildiğimiz ya da bize kutsal gözüken şeylerin belki de o kadar önemsiz belki de bir oyundan başka bir şey olmadığını göstermek.
Boyle dusunmemin sebebi karakterler hakkinda yeterli bilginin verilmemis olmasi olabilir.

Hikayelerinizin devami ve yazdiklarimi dikkate almaniz dileklerimle kaleminize kuvvet  :)

15
Gecmis olsun umarim ciddi bir sey degildir. Derin bir kurgu olmayacagini gozden kacirmisim. Yine de iyi bir seyler bekliyorum :)

Sayfa: [1] 2 3 4