Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Apocalyptique

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10
31
Müzik / Ynt: Garbage*
« : 09 Mart 2008, 16:09:03 »
I'm only happy when it rains,kordonda anıra anıra soyledıgım merveyle haberlere cıktıgımız gunun ozetıdır ..

Shirley cok tas hatundur severız .. (=

32
Müzik / Ynt: Coldplay*
« : 09 Mart 2008, 16:07:34 »
In my Place,Clocks,Fix you dinlenilesidir.. (=

33
Müzik / Ynt: Rammstein*
« : 09 Mart 2008, 15:49:40 »
Ohne Dich .. Deh$et bir parcadır ben de pek fazla bılmem Du Hast da gaz sarkıdır o kadar ama saygı duyarım yanı ^^

34
Başka Kurgular / Sevdalinka - Ayşe Kulin
« : 08 Mart 2008, 23:03:03 »



Bu kitap, Osmanlı öncesinde dini nedenlerle Haçlı Orduları tarafından, Birinci ve İkinci dünya Savaşları sonrasında ve 1992 Savaşı’nda ise Sırplar ve Hırvatlar tarafından sürekli soykırıma tabi tutulan ama asla yok edilemeyen Boşnak halkının acılarını,Türk halkına biraz olsun tanıtabilmek amacıyla yazılmıştır.
Roman, savaş öncesinde Tito’nun kurduğu altı federe devletten oluşan Yugoslavya Federatif Cumhuriyeti’nde, aşırı milliyetçiliği azdırarak savaşı tırmandıran ve sonuçta Yugoslavya’yı alevler içinde bırakan günleri anlatıyor, savaşın ilk üç yılında yaşananları okura aktarıyor.
Kitapta yazılan olaylar belgesel nitelikli, tarihi ve siyasi kişilerin dışındaki karakterler kurgudur.
ÖZETİ:

Sevdalinka,belgesel nitelikli bir romandır. Boşnakların tarihteki rolü, Bosna Savaşı ve öncesinde gelişen olaylar kronolojik bir sıra takip edilmeksizin roman kurgusu içinde anlatılmaktadır.
Roman kahramanı, Nimeta, bir inşaat mühendisi ile evli ve iki çocuk annesidir. Bosna Televizyonu’nda haber görevlisi olarak çalışmaktadır. Mesleği gereği, Bosna Savaşının başlamasına kadar ülke içinde meydana gelen olayları yerinde gözlemler. Bu görevlerden birinde Zagreb’de çalışan gazeteci Stefan ile tanışır. Kısa zamanda ilişkileri aşka dönüşür. Nimeta , ailesi ve Stefan arasında bir tercih yapma zorunluluğu karşısında kendi içinde psikolojik bir savaş vermektedir. Aynı günlerde ülke içerisinde de mevcut düzen yavaş yavaş bozulmakta , Yugoslavya Federasyonu muhtemel bir iç savaşa doğru ilerlemektedir. Daha net bir ifade ile , Sırbistan , “Büyük Sırbistan” arzusuyla federasyonu sonu meçhul lakin muhakkak kan ve acı dolu bir savaşa ; faturasını Boşnaklar’ın çok ağır ödeyeceği kanlı bir savaşa sürüklemektedir.
Savaş sırasında Bosna’da yaşananlar olaylar göz göre göre yapılan bir soykırımın apaçık delilleri ve medeniyetin temsilcisi olan Avrupanın gerçek yüzünü tüm dünyaya bir kez daha göstermesidir. Kitapta yapılan birkaç tasvirde hissedilenler şöyle anlatılmaktadır;
Postane binasının yanı sıra Milli Tiyatro,Hukuk Fakültesi ve civardaki binalar da yanıyor,yeni patlamalarla bu ateş dansına eşlik ediyorlardı.Rüzgarda uçuşan kızıl saçlar gibi savrulan alevleriyle har har yanıyorlardı.Yandıkça,kırmızı bir fona çizilmiş,simsiyah iskeletlere dönüşüyorlardı.
Nimeta,taş kesilmiş,geçmişini seyrediyordu alazların ötesinde.Çocuklugu,gençligi,anıları,sevinçleri,kederleri incelip uzayarak,bükülerek alevlerin arasında göğe yükseliyor,Saraybosna külleriyle birlikte sağa sola savruluyordu.
ANA FİKRİ:
İnsanlar arasında ırk,dil,din yüzünden yaşanan kavgalar sona ermeli ve insanlar bir arada yaşamayı öğrenmelidir.Yurtta Sulh,Cihanda Sulh düsturunun insanların mutlulugu için ne kadar vazgeçilmez oldugu anlasılmalıdır.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE SAHISLARIN DEGERLENDİRMESİ:
Kitapta anlatılan olayları ve yaşananları hisseden kahraman Nimeta’dır.Nimeta evli ve iki çocuk sahibi,Saraybosna televizyonunda çalışan bir kadındır.Bir gün iş için Zagreb’den gelen Stefan adlı bir gazeteciyle tanışmış ve ona aşık olmuştur.Her ne kadar kocasından Stefan için ayrılmayı düşünsede çocuklarını düşünerek bu kararından vazgeçmiştir.Nimeta acılara karşı çok dayanıklı ve saglam bir karakter yapısına sahiptir.
Stefan sadece işiyle ilgilenen genç bir gazetecidir,Nimeta’yı çok sevmiş fakat onu kocasından ayrılmaya ikna edememiştir.Bu yüzden bir daha görüşmemek üzere Nimeta’dan ayrılmıştır.
Nimeta’nın kocası Burhan ise başarılı bir mühendistir.Savaşın başlamasından belli bir süre sonra evi terk etmiş ve cephede Sırplara karşı savaşmaya başlamıştır.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Ayşe KULİN,Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat bölümünü bitirdi.Çeşitli gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak çalıştı.Uzun yıllar televizyon,reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı,sanat yönetmeni ve senarist olarak görev yaptı.Öykülerden oluşan ilk kitabı Güneşe Dön Yüzünü 1984 yılında yayınladı.Bu kitaptaki Gülizar adlı öyküyü,Kırık Bebek adı ile senaryolaştırdı ve bu sinema filmi 1986 yılının Kültür Bakanlıgı Ödülü’nü kazandı.
1986’da sahne yapımcılıgını ve sanat yönetmenliğini üstlendiği Ayaşlı ve Kiracıları adlı dizideki çalışmasıyla Tiyatro Yazarları Derneği’nin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü aldı.1996 yılında Münir Nurettin Selçuk’un yaşam öyküsünün anlatıldığı Bir Tatlı Huzur adlı kitabı yayınlandı.Aynı yıl,Foto Sabah Resimleri adlı öyküsü Haldun Taner Öykü Ödülü’nü,bir yıl sonra aynı adı taşıyan kitabı Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazandı.1997’de yayınlanan Adı:Aylin adlı biyografik romanı ile,İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından yılın yazarı seçildi.
1998 yılında Geniş Zamanlar adlı öykü kitabı,1999’da İletişim Fakültesi tarafından yılın romanı seçilmiş olan Sevdalinka ve 2000’de yine bir biyografik roman olan Füreya yayınlandı.


35
Sinema / Ynt: Pan'ın Labirenti...
« : 08 Mart 2008, 21:56:03 »
Az önce izledim ve deh$et ötesi bi filmdi..Cok cok sevdım cok ıyıydı,kesınlıkle herkesın ızlemesı gereken bır fılm (=

36
Müzik / Ynt: Şarkı Sözleri ‹~›
« : 08 Mart 2008, 21:48:50 »
Sürüngenim
 Sen önceden buradayken, gözlerinin içine bakamıyordum
Bir melek gibisin, tenin beni ağlatıyor
Bir tüy gibi süzülüyorsun güzel bir dünyada
Özel olmayı dilerdim,sen çok özelsin

Ama ben bir sürüngenim, ben bir ucubeyim
Ben burada ne b.k yiyorum?
Ben buraya ait değilim.

İncitmesi umrumda değil
Kontrol bende olsun istiyorum.
Mükemmel bir vucüt
Mükemmel bir ruh istiyorum.
Farketmeni istiyorum etrafta olmadığımda
Özel olmayı dilerdim
Sen çok özelsin
Ama ben bir sürüngenim, ben bir ucubeyim
Ben burada ne b.k yiyorum?
Ben buraya ait değilim.

Kapıdan çıkıyor
Koşuyor...
Seni ne mutlu edecekse
Sen ne istersen
Sen çok özelsin
Ama ben bir sürüngenim, ben bir ucubeyim
Ben burada ne b.k yiyorum?
Ben buraya ait değilim.

Aslı :

Creep
When you were here before
Couldn't look you in the eye
You're just like an angel
Your skin makes me cry
You float like a feather
In a beautiful world
And I wish I was special
You're so fuckin' special

But I'm a creep, I'm a weirdo.
What the hell am I doing here?
I don't belong here.

I don't care if it hurts
I want to have control
I want a perfect body
I want a perfect soul
I want you to notice
When I'm not around
You're so fuckin' special
I wish I was special

But I'm a creep, I'm a weirdo.
What the hell am I doing here?
I don't belong here.

She's running out again,
She's running out
She's run run run running out...

Whatever makes you happy
Whatever you want
You're so fuckin' special
I wish I was special...

But I'm a creep, I'm a weirdo,
What the hell am I doing here?
I don't belong here.
I don't belong here.

Radiohead..

37
Müzik / Ynt: Radiohead.*
« : 08 Mart 2008, 21:45:30 »
Creep ..

i wish i was special .. you are so fuckin' special ..

dehset sarkı ve grup.Thom Yorke oldurur adamı ya o mıymıntı sesı yok mu ınsanı ba$ka bı dıyara mı goturuyor ne (;

not : Creep'i $arkı Sözler'ine koyuyorum yok sanıyorum ..

38
Müzik / Ynt: Audioslave.*
« : 08 Mart 2008, 21:24:42 »
chris'e ölürüm ya o nası erkeksı ho$ bır ses tonudur anlamıs degılım ama bence solo calısmaları daha ho$ (=

39
Harry Potter / Ynt: Felsefe Taşı bu akşam TNT'de...
« : 08 Mart 2008, 18:38:00 »
sanırım kıtabın dehsetlıgının ardında ezılen fılm serısı olarak gorsem de bunları da sıkılmadan defalarca ızleyebılırım :D

40
Müzik / Ynt: Johann Sebastian Bach
« : 08 Mart 2008, 12:07:31 »
Bilgiler için saol, klasik müziğin sıkıcı havasını dağıtan bir yapıya sahiptir Bach. Kanonu dinlenesidir..
Ne demek (: Klasik müzigin üstadlarından bırıne ne denılebılır bılmıyorum benım kelımelerım yetersız sanıyorum ..

41
Müzik / Ynt: Avenged Sevenfold ^^ ..[A7X]..
« : 07 Mart 2008, 18:25:46 »
hos gruba benzıyor adını felan duymuslugum da vardır ama mor sac felan garıpsemedım degıl tabı bu kadar cok sevılen sarkısı varsa ben dınlencekler lıstesıne koyarım bunu bı ara :D


42
Müzik / Franz Joseph Haydn
« : 05 Mart 2008, 16:02:21 »

(1732-1809) Klasik dönemin ünlü Avusturyalı Bestecisi. Hem Mozart’ı hem Beethoven’ı etkilemiştir. Baba Haydn olarak bilinir. En çok senfoni türündeki eserleriyle tanınır; bu türde 104 eser vermiştir.

31 Mart 1732’de Avusturya’nın Rohrau kentinde doğan Haydn, yoksul bir ailenin çocuğu idi. Ailesi onu, 6 yaşında iken bir koroya katılmak üzere Viyana’ya gönderdi. Sesi kalınlaştıktan sonra da Viyana’da kalarak müzisyenlik yapmaya devam etti, bestecilik dersleri aldı. 1761’de Esterházy ailesinin yanında iş buldu ve hayatının 30 yıldan fazlasını bu soylu aileye hizmet ederek geçirdi. İşi, onların istekleri ve ihtiyaçlarına uygun müzik bestelemekti. Diğer bestecilerden ve müzik çevrelerinden uzak oluşu, onun yaratıcılığını ortaya çıkardı, ününün yayılmasına ise engel olmadı. 1780’lerde besteleri tüm Avrupa’da çalınmaktaydı. Ününden ötürü çeşitli yerlere davet edilir ve davet edildiği şehirde ilk kez çalınmak üzere bir eser bestelemesi istenirdi. Bu şekilde yazdığı Paris Senfonileri ve Londra Senfonileri en çok bilinenlerdir. Yaylı dörtlüleri için yazdığı eserlerde de kendinden öncekilerden farklı olarak her çalgıya eşit rol vererek yenilik getirmiş ve bu düşüncesiyle Mozart’ı etkileyerek Haydn’a adanmış altı kuartet bestelemesine neden olmuştur. Beethoven’ın ilk dönem eserlerinde de Haydn etkisi görülür. İki sanatçının 1781’de başlayan arkadaşlıkları yıllarca sürmüştür. Beethoven’a ise Esterhzy sarayında özel ders vermiştir.

100 kadar senfoni, çok sayıda konçerto, oda müziği eserleri, 40 sonat, şarkılar, oratoryolar bestelemiştir.

Eserlerinin çoğunun hikayesi vardır. Örneğin 45 numaralı senfonisi, Veda Senfonisi olarak bilinir. Eserin dördüncü bölümünde 2 ya da 3 müzisyen kendi bölümlerini bitirir ve müzik halen sürürken sahneyi terk eder; bu, sahnede şef ve tek bir kemancı kalana kadar sürer. Bu senfonide Haydn ve müzisyen arkadaşlarının kış mevsiminde şehirdeki ailelerinin yanına dönmek istediklerini Prens Esterházy’e anlatmak istedikleri hikaye edilir. Prens mesajı almış ve onlara izin vermiştir. Sürpriz Senfonisi denilen 94 numaralı senfonisini ise akşam yemeği sonrasındaki konserlerde dinleyicilerinin çoğunun uyuduğunu anladığında bestelediği söylenir. Haydn’n çoğu senfonisi gibi canlı birinci bölümle başlayıp; yumuşak, yavaş tempolu ikinci bölümle devam eden senfoni dinleyicilerin uykuya daldığı sırada davullar ve çok yüksek sesli telli çalgıların melodisi ile onları uyandırır.

Haydn, Esterházy ailesinin müziksever üyesi Prens Nikalaus öldükten sonra emekli olmuş ve daha önce Viyana’ya kadar gitmesine bile izin verilmeyen ortamdan kurtulup seyahat özgürlüğüne kavuşmuştur. 2 defa İngiltere’ye giden Haydn, Oxford Üniversitesi’nden fahri doktor unvanını aldı; ömrünün son yıllarında ise Viyana’ya yerleşerek koro ve orkestra için Yaratılış Oratoryosu, Mevsimler Oratoryosu gibi dini koro ve orkestra eserleri besteledi. 31 Mart 1809’da Viyana’da hayatını kaybetti.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Haydn

43
Müzik / Ludwig van Beethoven
« : 05 Mart 2008, 15:55:35 »

Ludwig van Beethoven (16 Aralık 1770-26 Mart 1827) Alman klasik müzik bestecisi..

Ludwig van Beethoven 1770 yılında Bonn’da mütevazı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. İlk müzik öğretmeni babasıdır. Alkolik bir müzisyen olan babasının Beethooven’a piyano eğitiminde çok sert ve acımasız davrandığı bilinir. Mutsuz bir çocukluk geçiren Beethoven, küçük yaşlarda ailesinin geçimine katkıda bulunmak için kilisede piyano çalarak çalışmaya başlamıştır.

1792 yılına Viyana’ya giden Beethoven klasik müziğin ünlü bestecisi Joseph Haydn’ın yanında çalışmaya başladı. Joseph Haydn kısa sürede Beethoven’ın üstün yeteneğini fark etti ve her konuda ona destek oldu. Beethoven, başlarda besteci olarak değil piyanist olarak adını duyurdu. Daha sonra yaptığı bestelerle klasik müziğin 19. yüzyılın sonuna kadar yaşayan tüm müzisyenlerini etkiledi.

Beethoven’ın dokuz senfonisi, beş piyano konçertosu, bir keman konçertosu, bir piyano, keman ve çello için üçlü konçerto, otuz iki piyano sonatı ve birçok oda müziği eseri bulunmaktadır. Sadece bir opera, Fidelio, bestelemiştir. İlk senfonisini 1800 yılında yapmıştır. 3. senfonisini, Eroica olarak da bilinir, Napolyon’a Avrupa’ya demokrasi getirdiği için adamıştır. Ancak daha sonra Napolyon kendini İmparator ilan ettiğinde bu adamayı geri almıştır. 9. senfoni ise en çok bilinen ve bugün Avrupa Birliği marşı da olan en çarpıcı senfonisidir.

Beethoven çok titiz çalışan bir müzisyendi. Müziği, ifade gücü ve teknik olarak çok üst seviyedeydi. Beethoven, Haydn ve Mozart’tan devraldığı prensipleri geliştirdi, daha uzun besteler yazdı ve daha tutkulu, dramatik eserler oluşturdu. Özellikle Op. 109 piyano sonatıyla Klasik müziğin Romantik Dönemini başlatmıştır.

Yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken Beethoven 1801’de işitme problemleri yaşamaya başlamış ve 1817’de tamamen sağır olmuştur. Bu dönemden sonra sağırlığı müzik yaşamını hiçbir şekilde etkilememiştir. Hatta hepimizin çok iyi bildiği 9. senfoniyi sağırlık döneminde bestelemiştir.

1827 yılında 56 yaşındayken dünyaca tanınan bir besteci olarak ölmüştür ve cenazesine otuz bine yakın insan katılmıştır.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Ludwig_van_Beethoven

Lınkten parcalarına da ulasabılırsınız.

44
Müzik / Johannes Brahms
« : 05 Mart 2008, 15:46:02 »

7 Mayıs 1833 de Hamburg'da doğan Brahms (Aşağı Sakson - Kuzey Alman) genişçe bir ailenin çocuğuydu. Babası el işçiliğiyle para kazanıyordu, ayrıca Hamburg'taki birkaç dans lokalinde korno ve kontrabas çalarak küçük gruplarla sahne alıyordu. Brahms piyano dersleri alarak müziğe yedi yaşında başladı. Besteciliğe olan yeteneğini genç yaşlarda göstermeye başladı, 1849'da yazdığı Sevilen Valsler üzerine Fantezi adlı yapıtı Piyanoçalarlar için çalınması hiçte kolay olmayan bir yapıttır. Brahms genç birisi olarak kendine özgü bir anlatım biçimi geliştirmişti; erken dönem yapıtlarını Pseudonymen (G. W. Marcks, Karl Würth) adı altında yayınlatıyordu ve bunlara kendine göre yüksek opus numaraları veriyordu. Başlarda yalnızca piyano yapıtları veren Brahms orkestranın olanakları ve sınırları konusunda kendine henüz güvenmiyordu. Daha sonraki yıllarda da orkestra yazısı konusunda yakın çevresinin desteğine başvurmuştur. 1853 yılında arkadaşı macar kemancı Eduard Reményi Brahms'ı Hannover' de oturan dönemin büyük kemancısı Joseph Joachim ile tanıştırmıştır. Joachim' den çok etkilenen Brahms Onun çalışında yoğun bir ateş, öyle ki, herşeyi kaderine bırakan bir enerji, ritmdeki kesinlik, sanatçıyı gösterircesine ve onun yapıtlarında (bestelerinde) daha şimdiden büyük bir anlatım gücü görüyorum, yaşıtlarıyla karşılaştırılamayacak bir biçimde... diye söz eder. Joachim'in Brahms'a önerisi, kendisini Weimar'da Saray Müzik Direktörü olan Franz List' e tanıtması olmuştu. List'in Brahms'a sözü ise Breitkopf & Härtel Yayınevi'ne yazdığı bir mektupta kendisinden söz etmesi olmuştu. Brahms bu durumdan pek bir beklenti çıkaramamış ve Joachim'e bir mektup yazarak kendisini sanat yaşamına sokmasını istemişti. Bunun üstüne Joachim Brahms' ı Düsseldorf' ta oturan besteci Robert Schumann' la tanışmasını önermişti.



25.Ekim.1853 yılında Robert Schumann tarafından Leipzig 'te kurulan 'Müzik için Yeni Dergi' nin (Neuen Zeitschrift für Musik) Yeni Yollar başlığı altında ilk yazısını Schumann yazmış ve Brahms için şunları belirtmiştir:

' (...) ve o geldi işte, bu seçkin ve kahraman nöbeti tutabilecek yeni bir kan. Hamburg 'lu Johannes Brahms, oranın karanlık sessizliğinde yaratılmış ama sanatın bu zor uzlaşısında kendisine fazlasıyla ve coşkuyla ilgilenmiş bir öğretmenden biçimlenmiş, kısa bir süre önce saygıdeğer yakınım olan bir usta tarafından bana sözü edilen Brahms. Bütün bu belirtileri üzerinde taşıyan o: O seçkin birisi. (...) '

Schumann, Müzik Yayınevi Breitkopf & Härtel' in de Brahms' ı kabul etmesini dileyerek, yayınevinin Brahms' ın birkaç çalışmasını yayınlamsını istedi. Onun kişisel olarak bu konuya yüklenmesi yirmi yaşındaki Brahms' ı Almanya' da sanki bir gecede ünlü birisi yapmıştı. Müzikle ilgilenen bir sürü kişi ondan bir şeyler dinlemek, yapıtlarını görmek, bu yeteneği daha çok tanımak istiyordu. Bu durum Brahms' ı ürkütmüştü. Schumann' a yazdığı mektuplarında korkularını dile getirmiş, kamu ölçütlerine göre yetersiz kalacabileceğini belirtmişti. Kendini aşırı eleştirerek bunalıma girip bir kaç çalışmasını yakıp yok etmişti.

Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Johannes_Brahms

45
Müzik / Ynt: Wolfgang Amadeus Mozart (1756 - 1791)
« : 05 Mart 2008, 15:39:27 »
Evet bı yere kadar cok ferahlatıcı dehset parcalar var , klasık muzıgı cok sevmeme ragmen o yerden sonra sıkıntı basıyor bana :P

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10