811
Orta Dünya Günlükleri / Ynt: Ilûvatar'ın Üvey Evlatları: Cüceler
« : 19 Mayıs 2011, 12:19:18 »
Ekler:
Kaynaklar:
—Yüzüklerin Efendisi, Ek A: Durin'in Halkı
—Yüzüklerin Efendisi, Yüzük Kardeşliği
—Yüzüklerin Efendisi, Kral'ın Dönüşü
—Silmarillon
—Güç Yüzükleri'ne Dair
—The History of Middle-Earth Vol. XII: The Peoples of Middle-Earth, Chapter 10: Of Dwarves and Men
—Unfinished Tales "The Quest of Erebor"
—glyphweb.com/arda
—tolkiengateway.net
—tuckborough.net
—lotr.wikia.com
—en.wikipedia.org
—tr.wikipedia.org
-Khuzdul Hakkında:
—Khuzdul hakkında çok az bilgi var. Türkçe en detaylı Khuzdul incelemesi için Sifaus'un çalışmasından yararlanabilirsiniz: Orta Dünya Dil Tarihçeleri 2 - Cüce Lisanı
Sifaus'un kullandığı kaynak(İngilizce): Khuzdul
—Cirth’in kökeni, Certhas Daeron'a dayanır. Bu alfabe, Anghertas Daeron denen alfabeye dönüşmüştür. Elfler için Cirth'in yerini, Fëanor tarafından geliştirilmiş olan Tengwar alsa da harflerin Tengwar'a göre daha düz şekillerden oluşması cücelerin Khuzdul'u bu alfabeyle yazmasına neden olmuştur. Cirth, Angerthas Moria ve Angerthas Erebor olarak iki farklı şekilde kullanılmıştır.
Bilgi için(İngilizce): Angerthas Moria ve Angerthas Erebor
-Cücelerin Kurgulanması Hakkında:
—Tolkien’in cüceleri yaratırken Yahudi'lerden esinlendiğine dair bir bölüm gördüm ve bunu sizlerle de paylaşmak istedim:
—Hobbit romanında adı geçen cücelerin isimleri, Poetik Edda’nın bölümlerinden Dvergatal’da (Cüceler Katalogu’nda) bulunur. Ayrıca "Gandalf" ismi de buradan alınmıştır. Dvergatal manzumesinin ilgili bölümleri:
-İngilizcede "Dwarf"'un Çoğulu Tartışması Hakkında:
—Bu konuda da Vikipedi'de gereken bilgiler var, aynen aktarıyorum:
-Cüce Soyları'nın Türkçeleştirilmesi Hakkında:
Orijinal halleri aşağıdadır:
—Longbeards
—Broadbeams & Firebeards
—Ironfists & Stiffbeards
—Blacklocks & Stonefoots
Longbeards, zaten Uzunsakallar olarak çevrilmişti. Buna uygun olarak, ikinci kelimeleri bu şekilde bırakmayı yeğledim.(Örneğin Firebeards, Alevsakallılar olarak değil de Alevsakallar olarak çevrildi.)
Çevirileri tamamladıktan sonra fark ettiğim bir durum da, Türkçe Vikipedi sayfasında bu cüce soylarının Türkçeye çevrilmiş olarak var olduğudur. Oradakilerle aynı olanlar olduğu gibi, farklı olanlar da mevcuttur. Çevirilerin hangisini kullanacağını okuyucuya bırakmaya karar vermekle birlikte, bu çalışmada kendi çevirilerimi kullanmaya karar verdim.
Ayrıca, bu soyların çevirileri konusunda bana yardımcı olan The White Tree'den "PrinceGimli", "farketmez" ve "Elros" ile Kayıp Rıhtım'dan "magicalbronze", "Amras Ringeril" ve "Hurin"e teşekkürü borç bilirim.
-Azanulbizar Savaşı Hakkında:
—The Peoples of Middle-Earth, savaşta öldürülen ork sayısını verdiği için, her iki tarafta bulunması gerekecek ortalama asker sayısını tahmin etmek mümkündür. Ancak bunların felaket derecesinde yanlış olma ihtimali de her zaman vardır. Sayıları yazıya ekleyip eklememek hakkında kararsız kaldım ve biraz önce eklemeye karar verdim. Bu bilgilendirmenin yapılma nedeni budur.
-Yazıda Adı Geçmeyen Cüceler ve Anlatılmayan Diğer Kısımlar Hakkında:
—Sizin de görebileceğiniz üzere, Hobbit'te anlatılan hikâyeye ve Erebor Macera'sına detaylı olarak yer vermedim. Eğer ucundan kıyısından dahi kitapla ilgili bir şeyler anlatmaya kalkışacak olsam kendimi tutamayıp her detayı yazıya koymaya çalışacaktım. Bunun sonucunda zaten uzun olan yazı daha da uzayacak ve Hobbit'i okumuş olanlar için sıkıcı bir bölüm oluşacaktı.
—Aynı nedenle, Hobbit'te adı geçen lakin hiçbir cüce krallığında hüküm sürmemiş cücelerle onların atalarına da yazının içinde yer vermedim. Açıkçası, bunu yapmamın bir diğer sebebi de onları yazının neresine koyacağıma karar veremememdir. Okuduğunuzda göreceksiniz zaten, "Cücelerin Tarihi" kısmı, birkaç istisna hariç kronolojik sırayla ilerliyor. Bu ilerleyişi ve dolayısı ile yazının bütünlüğünü bozmamak için onlara ekler bölümünün sonunda yer vereceğim.
Erebor Macerası'nı detaylıca anlatmak yerine, Thorin ve kafilesi dışında, diğer cüceleri de etkileyen olayları kısaca yazıp konuyu kapattım. Daha detaylı bilgi isteyenlere önerim, yazıda da belirttiğim gibi Hobbit'i okumaları ve Necromancer'ın Erebor Macerası[*]Konu The White Tree'dedir. Eğer başka bir siteden adres vermek doğru olmaz derseniz kaldırabilirim yazıdan.[/*] adlı konusunu incelemeleridir.
-Soy Ağacı Hakkında:
—Yazının sonundaki soy ağacında da görüldüğü üzere, bazı yerlerde boşluklar var. Bu boşluklarla beraber, I. Durin'in İlk Çağ'dan önce öldüğü de düşünülürse, Durin Soyu Thorin III Taşmiğfer'e kadar yaklaşık altı bin beş yüz yıl boyunca Orta Dünya'da varlığını sürdürmüştür. Bu verileri göz önüne alırsak, soy ağacında bulunmayan yaklaşık elli cüce kralının bulunması gerekir. Bu konuda ne yazık ki başka bir bilgimiz yok.
Thorin'den sonra, VII. ve son Durin'in Khazad-dûm'u geri aldığını ve burada Dördüncü Çağ'da cücelerin yaşadığını biliyoruz. Buradaki varlıklarını ne kadar sürdürdükleri kesin olmamakla birlikte, şahsi görüşüm en az üç yüz yıl yıkılmadan kaldıkları yönündedir. Yine de, bu bir tahmin ve hiçbir kesinliği yok.
Soy ağacında, Balin’in ölüm tarihi 3112 olarak görünüyor. Bu, iki nedenle ilginçtir: Birincisi, Üçüncü Çağ, 3021 yılında sona eriyor. Yani 3112 yılı yok, bu tarih aslında Dördüncü Çağ’ın 91. yılına denk. İkincisi, Balin bir cüceye göre bile uzun bir süre, 340 yıl yaşamıştır. Bazı kaynaklarda, Balin’in 251 yıl yaşadığı yazar ki o zaman da ölüm tarihi yaklaşık Dördüncü Çağ’ın 2. yılına denk gelir.
Uzunsakallar Soy Ağacı
Borin (Üçüncü Çağ, 2450 – 2711), Kral II. Náin'in küçük oğlu. Kardeşi Dáin ve yeğeni Frór, Gri Dağlar’da bir soğuk-ejder tarafından katledildiğinde, Thrór’un yanında Yalnız Dağ’a ilerlemiştir. Orada hayatı boyunca yaşayıp iki yüz altmış bir yaşında hayatını kaybetmiştir.
Farin (Üçüncü Çağ, 2560 – 2803), babası Borin ile birlikte daha yirmi dokuz yaşındayken Gri Dağlar’dan ayrılmak zorunda kalmıştır. Erebor’un Smaug tarafından saldırıya uğramasının ardından, Kral Thráin’i takip edip Dunland’e gelmiş; lakin kısa süre sonra başlayacak Cüce-Ork Savaşları’na ilerleyen yaşı nedeniyle katılamamış olması olasıdır.
Farin’in iki oğlu vardı; Fundin ve Gróin.
Fundin (Üçüncü Çağ, 2662 – 2799), Azanulbizar Savaşı’nda saldırıya geçen ilk cüce grubunun içinde yer almıştır. Lakin saldırının başarısızlıkla sonuçlanması ve cücelerin Aynagöl yakınlarındaki bir koruda kapana kısılması sırasında Frerin ve diğer birçok cüce ile birlikte katledildi. İki oğlu Balin ve Dwalin, Thorin’in kafilesinde yer aldılar ve Yalnız Dağ’ın geri alınmasında çaba gösterdiler.
Frerin (Üçüncü Çağ, 2751 – 2799) Thorin Meşekalkan’ın küçük kardeşi. Smaug saldırdığında, ailesinin geri kalanı ile beraber oradan ayrılmıştır. Azanulbizar Savaşı’nda, Aynagöl’ün yanındaki koruda Fundin ve diğer birçok cüce ile birlikte katledilmiştir.
Balin (Üçüncü Çağ, 2763 – 2994), Fundin’in büyük oğlu. Kral II. Thráin ile birlikte 2841 yılında Mavi Dağlar’dan ayrılıp doğuya doğru ilerledi. 2845 yılında, Kuyutorman’da kamp yaptıkları sırada Thráin Sauron’un uşakları tarafından kaçırılıp Dol Guldur’a götürüldü. Kamptaki cüceler onu arayıp da bulamayınca krallarının kaybolduğunu söylemek üzere Mavi Dağlar’a döndüler.
Balin, 2941 yılında Thorin’in kafilesine katıldı. Thorin’den sonra gruptaki en yaşlı cüceydi. Thranduil tarafından alıkoyulduklarında grup adına konuştu. Subaşı’ndaki Yeşil Ejderha’da Bilbo’yu, trollerin kamp ateşini ve Kuyutorman’daki elfleri ilk fark eden o olmuştu. Beş Ordular Muharebesi’nden sonra Erebor’da kalıp zenginlik kazandı. 2949 yılında Gandalf’la beraber Bilbo’yu Shire’da ziyaret ettiler.
2989 yılında, daha fazla dayanamayacağını anlayıp Moria’ya bir yolculuk yapmaya karar verdi. Orada büyük ihtimalle mithril çıkarmayı ve kayıp Yediler’den birini bulmayı umuyordu. Flói, Óin, Ori, Frár, Lóni ve Náli ile birlikte yanlarına gönüllüler alıp orada bir koloni kurmak üzere yola çıktılar. Dáin Demirayak, ona rızasıyla izin vermemişti lakin gitmelerine de engel olmadı.
10 Kasım 2994 tarihinde, Gölgelidere Vadisi’nde tek başına dolanıp Aynagöl’ü izlerken bir ork okçusu tarafından öldürüldü. Cesedi Mazarbul Odası’nda defnedildi. Ölümünden kısa süre sonra Moria kolonisi yok edilmiştir.
Dwalin(Üçüncü Çağ, 2772 – Dördüncü Çağ, 91), Fundin’in küçük oğlu. O da kardeşi Balin gibi Kral II. Thráin ile birlikte 2841 yılında Mavi Dağlar’dan ayrılıp doğuya doğru ilerledi. 2845 yılında, Kuyutorman’da kamp yaptıkları sırada Thráin Sauron’un uşakları tarafından kaçırılıp Dol Guldur’a götürüldü. Kamptaki cüceler onu arayıp da bulamayınca krallarının kaybolduğunu söylemek üzere Mavi Dağlar’a döndüler.
2941 yılında, Thorin’in kafilesine katıldı. Bilbo’nun evine ilk gelen cüce Dwalin’dir. Elf kral’dan kaçışları sırasında fıçılarla yaptıkları yolculuktan en kötü etkilenen cüce de Dwalin’dir.
Erebor’a yerleştikten sonra, kardeşi Balin’in peşinden Moria’ya gitmemiş ve Erebor’da üç yüz kırk yaşına kadar, bir cüce için bile uzun bir ömür, yaşamıştır.
Gróin (Üçüncü Çağ, 2671 – 2923), Óin ve Glóin’in babası, Elf-Dostu Gimli’nin büyükbabası. Hakkında pek fazla şey bilinmez. Doğum ve ölüm tarihlerine bakarak Smaug’un Erebor’a saldırısında ve Cüce-Ork Savaşları’nda bulunduğu söylenebilir.
Óin (Üçünü Çağ, 2774 – 2994), Gróin’in büyük oğlu. Thorin ve kafilesindeki cücelerden biridir. Kardeşi Glóin gibi, kav kutusu ile ateş yakmak konusunda beceriklidir. Beş Ordular Muharebesi’nden sağ çıkıp Erebor’a yerleşmiştir.
2989 yılında Balin ile beraber Moria yolculuğuna çıkmıştı. Kapıda onları bekleyen orklar vardı ve çatışmada Flói öldü; ancak cüceler orkları telef etmeyi başardılar. Balin’in ölümünden sonra ise birçok ork Gümüşdamarı ‘ndan geldi, cüceler de kapıyı tutmaya çalıştılar; ama başarılı olamadılar. Orklar Khazad-dûm Köprüsü’nü ve İkinci Salon’u ele geçirmeyi başardılar. Frár, Lóni ve Náli orada öldü. Göl Batı Kapısı’na kadar yükseldi ve Sudaki Nöbetçi Óin’i katletti. Geri kalan cüceler de katledildiler ve Moria yeniden orkların kontrolüne geçti.
Bu kayıtlar Mazarbul Kitabı’ndadır, kitap Yüzük Kardeşliği tarafından Mazarbul Odası’nda bulunmuştur.
Glóin (Üçüncü Çağ, 2783 – Dördüncü Çağ, 15), Gróin’in küçük oğlu ve Gimli’nin babası.
2941’de Thorin’in kafilesine katıldı. Glóin ve abisi Óin ateş yakmada iyiydiler. Glóin Bilbo’yu ilk gördüğünde onun bir hırsızdan çok bakkala benzediğini söylemiştir. Beş Ordular Muharebesi’nden sonra oraya yerleşip zenginlik kazandı. 3017 yılında Mordor’dan gelen habercinin varlığı üzerine Demirayak Dáin tarafından Elrond’a danışması için 3018 yılında Ayrıkvadi’ye gönderildi. Oğlu Gimli de oraya giderken yanındaydı. Ayrıkvadi’de Gimli ile beraber Divan’da bulundular ve Gimli orada Yüzük Kardeşliği’ne katıldı.
Glóin’in daha sonra Erebor’a dönüp Vadi Savaşı’na katılmış olması muhtemeldir.
Dís (Üçüncü Çağ, 2760 – ?), Thorin Meşekalkan’ın kız kardeşi. Orta Dünya’da adı geçen tek dişi cücedir. Fíli ve Kili’nin annesidir.
Fíli ve Kili (Üçüncü Çağ, 2859, 2864 – 2941) Thorin Meşekalkan’ın yeğenleri. Thorin’in kafilesine katılmışlardır.
Fíli Kuyutorman’da Bilbo’ya örümceklerle savaşırken yardım etti; ama ağlar yüzünden sakalının çoğunu kesmek zorunda kaldı. Daha sonra Fíli ve Kili diğer cücelerle birlikte orman elfleri tarafından tutsak edildiler. Oradan, varillerin içine girip nehirden aşağı giderek kaçtılar. Yolculuğun sonunda Fíli ve Kili varilleri açmada Bilbo’ya yardım ettiler. Fíli, tüm yolu bir elma varilinde gelmişti ve bir daha asla elma yemedi.
Fíli ve Kili, Beş Ordular Muharebesi’nde, amcaları Thorin’i kalkanları ve vücutlarıyla korumaya çalışırken öldüler.
Bifur, Bofur ve Bombur; Thorin’in kafilesindeki üç cücedir. Bofur ile Bombur kardeşti ve Bifur da onların kuzeniydi. Bu üç cüce, Khazad-dûm’dan geliyorlardı lakin Durin Soyu’ndan değillerdi. Bombur çok şişmandı ve yolculukları sırasında kafileye türlü zorluklar çıkarmıştı. Bir keresinde Büyülü Nehir’e düşüp birkaç gün boyunca uykuda kaldı. Bu sürede diğer cüceler onu taşıdılar. Uyandığında ise rüyasını gördüğü yemekleri anlatarak kafileyi oldukça rahatsız etti. 3018 yılında Frodo ile konuşan Glóin, Bombur hakkında şöyle dedi:
Üç cüce de Beş Ordular Muharebesi’nden sağ kurtulup Erebor’a yerleşmiştir. Doğum ve ölüm tarihleri ise bilinmez.
Dori, Nori ve Ori; Durin Soyu’ndan gelen cücelerdi. Thorin’in uzaktan akrabalarıydılar ve kafileye onlar da katıldılar.
Dori kafiledeki en güçlü cüceydi ve boğazına oldukça düşkündü. Dumanlı Dağlar’da goblinlerden kaçarken Bilbo’yu hep sırtında taşıdı; ama sonra düşürdü. Geri kalan cüceler onu “hırsızlarını kaybettiği için” suçladılar lakin böylece Bilbo Tek Yüzük’ü bulmuş oldu.
Kurtlar tarafından kuşatılıp ağaçlara çıktılar. Onları kurtarmaya kartallar geldiğinde Bilbo aşağıda kalmıştı; ama Nori, Bilbo’nun aşağıda kaldığını gördü ve Dori’ye söyledi. Dori Bilbo’yu kurtardı ve kartallar ile oradan ayrıldılar. Ancak Bilbo, kartallar onları kurtardıktan sonra bile Dori’nin bacağını bırakmamıştı.
Dori, Nori ve Ori; Erebor’a yerleşip yaşadılar. Lakin Ori, Balin ile birlikte Moria’ya gitmeyi tercih etmişti ve bir süre sonra Yalnız Dağ’dan ayrıldılar.
Ori, 2994’te Mazarbul Kitabı’na olayları yazmaya başladı. Óin’in sudaki gözcü tarafından katledilmesini ve orkların diğer saldırılarını kitaba yazdı. Ori, elf harfleriyle güzel ve hızlı yazardı.
Bunlardan başka, İlk Çağ’da yaşamış meşhur cüce Telchar da Orta Dünya tarihinde önemli bir yere tutar. Telchar, Nogrod’da yaşadı. Ustası Gamil Zirak’dan demircilik sanatını öğrendi. Gamil Zirak, Doriath’ın elf kralı Thingol için birçok silah, kalkan, miğfer ve savaş aleti yapmıştır.
Telchar, Glaurung’un görüldüğü yıllarda(260), Belegost’un Efendisi Azaghâl için Ejder-Miğfer’i yapmıştı. Miğferin tepesinde Glaurung’un bir tasviri ve bir siperliği vardı. Bu siper, miğferi takanı ejderin alevinden ve büyülü bakışlarından korurdu.
Miğfer, Azaghâl’dan Maedhros’a, ondan Fingon’a ve sonra Hador’a ve en sonunda Turin’e geçti. Bir hikâyeye göre, Tumhalad Savaşı’nda Turin’i Glaurung’a karşı koruyan yegâne şey bu miğferdi ancak Turin ejderin büyüsü altına girip miğferin siperliğini kaldırdı ve ardından yenik düştü. Yıllar sonra, Glaurung’u öldürürken Turin’in bu miğferi takmış olması olasıdır.
Telchar ayrıca Angrist’i, demiri bile kesebilen bıçağı da dövmüştü. Bıçak Curufin’e ait oldu lakin daha sonra Beren tarafından, Morgoth’un tacından silmarilleri koparmak için kullanıldı. Beren, bir silmarili aldıktan sonra bıçak kırıldı.
Narsil de Telchar tarafından dövülen silahlardandır. İlk kullanıcısı bilinmez, Elendil tarafından İkinci Çağ’ın sonundaki Son İttifak Savaşı’nda Sauron’a karşı kullanılana kadar birkaç bin yıl boyunca bir şekilde yok olmadan kalmıştır. Lakin Elendil ölür Narsil kırılır. Sauron, Elendil’in oğlu İsildur’u öldürmeye çalışırken İsildur kırılan kılıcı alır ve Sauron’un parmağını kesip Yüzük’ü ondan alır. Böylece Sauron yenilir ve savaş biter.
Yüzük Savaşları’nın olduğu Büyük Yıllar’da, Narsil’in kırılan parçaları yeniden dövülüp Anduril adını almış ve Aragorn tarafından kullanılmıştır.
Kaynaklar:
—Yüzüklerin Efendisi, Ek A: Durin'in Halkı
—Yüzüklerin Efendisi, Yüzük Kardeşliği
—Yüzüklerin Efendisi, Kral'ın Dönüşü
—Silmarillon
—Güç Yüzükleri'ne Dair
—The History of Middle-Earth Vol. XII: The Peoples of Middle-Earth, Chapter 10: Of Dwarves and Men
—Unfinished Tales "The Quest of Erebor"
—glyphweb.com/arda
—tolkiengateway.net
—tuckborough.net
—lotr.wikia.com
—en.wikipedia.org
—tr.wikipedia.org
-Khuzdul Hakkında:
—Khuzdul hakkında çok az bilgi var. Türkçe en detaylı Khuzdul incelemesi için Sifaus'un çalışmasından yararlanabilirsiniz: Orta Dünya Dil Tarihçeleri 2 - Cüce Lisanı
Sifaus'un kullandığı kaynak(İngilizce): Khuzdul
—Cirth’in kökeni, Certhas Daeron'a dayanır. Bu alfabe, Anghertas Daeron denen alfabeye dönüşmüştür. Elfler için Cirth'in yerini, Fëanor tarafından geliştirilmiş olan Tengwar alsa da harflerin Tengwar'a göre daha düz şekillerden oluşması cücelerin Khuzdul'u bu alfabeyle yazmasına neden olmuştur. Cirth, Angerthas Moria ve Angerthas Erebor olarak iki farklı şekilde kullanılmıştır.
Bilgi için(İngilizce): Angerthas Moria ve Angerthas Erebor
-Cücelerin Kurgulanması Hakkında:
—Tolkien’in cüceleri yaratırken Yahudi'lerden esinlendiğine dair bir bölüm gördüm ve bunu sizlerle de paylaşmak istedim:
Alıntı yapılan: Vikipedi
Yüzüklerin Efendisi’ni yazma sürecinde Tolkien, Hobbit’te oluşturmaya başladığı birçok arka plan öğesini geliştirdi. Tolkien, cüce dili Khuzdul'u oluşturmaya başladığında, bu dilin İbranice seslerin unsurlarını barındıran Sami benzeri bir dil olmasına karar vermişti. Ortaçağ Yahudi gruplarında olduğu gibi, Orta Dünya cüceleri de içinde yaşadıkları kültürün dilini konuşurlar ve içinde yaşadıkları kültürün kullandığı isimleri toplum içinde kullanırlar iken, kendi dillerini ve kendi dillerindeki gerçek isimlerini ise sır gibi saklı tutarlar. Khuzdul dilinde birkaç kelime kurgulayan Tolkien, ayrıca Khuzdul dili için bir run yazısı icat etti. Tolkien, Hobbit romanında Erebor dağının geri alınmasını gaye edinen cüce diasporasını, Yüzüklerin Efendisi’nde kaybedilen Moria’nın geri alınması gayesine adanmış olarak betimler. Tolkien, Yüzüklerin Efendisi’nin en önemli cüce karakteri Gimli'nin Galadriel'e gösterdiği büyük saygı ve Legolas ile kurduğu sağlam arkadaşlık bağı vasıtasıyla elf ve cüce ırkını yeniden barıştırır. Gimli-Legolas yakınlığı, "Yahudi olmayanların Yahudi aleyhtarlığı ve Yahudilerin kendilerini üstün görmeleri" sorununa Tolkien'in bir cevabı olarak görülmüştür.
Cüce tiplemesini kurgularken Yahudilikten esinlenmesi hakkında Tolkien, yazdığı bir mektupta bizzat şunları söyler:Alıntı yapılan: Humphrey Carpenter, ed. (1981), The Letters of J. R. R. Tolkien, Boston: Houghton Mifflin, 176, ISBN 0–395–31555–7“Cüceleri "Yahudiler" gibi tahayyül ettim: Yaşadıkları yerlerde aynı anda hem bir yurttaş hem de bir yabancı, yaşadıkları ülkenin dilini konuşurlar, fakat gizli dillerinden kaynaklanan bir şive farklılıkları vardır..."
—Hobbit romanında adı geçen cücelerin isimleri, Poetik Edda’nın bölümlerinden Dvergatal’da (Cüceler Katalogu’nda) bulunur. Ayrıca "Gandalf" ismi de buradan alınmıştır. Dvergatal manzumesinin ilgili bölümleri:
Alıntı yapılan: Poetic Edda, Henry Adams Bellows tercümesi
"10 There was Motsognir the mightiest made • Of all the dwarfs, and Durin next; • Many a likeness of men they made, • The dwarfs in the earth, as Durin said. 11 Nyi and Nithi, Northri and Suthri, • Austri and Vestri, Althjof, Dvalin, • Nar and Nain, Niping, Dain, • Bifur, Bofur, Bombur, Nori, • An and Onar, Ai, Mjothvitnir, 12 Vigg and Gandalf, Vindalf, Thrain, • Thekk and Thorin, Thror, Vit and Lit, • Nyr and Nyrath, • Regin and Rathvith — now have I told the list aright. 13 Fili, Kili, Fundin, Nali, • Heptifili, Hannar, Sviur, • Frar, Hornbori, Fræg and Loni, • Aurvang, Jari, Eikinskjaldi. 14 The race of the dwarfs in Dvalin's throng • Down to Lofar the list must I tell; • The rocks they left, and through the wet lands • They sought a home in the fields of sand. 15 There were Draupnir and Dolgthrasir, • Hor, Haugspori, Hlevang, Gloin, • Dori, Ori, Duf, Andvari, • Skirfir, Virfir, Skafith, Ai. 16 Alf and Yngvi, Eikinskjaldi; • Fjalar and Frosti, Fith and Ginnar; • So for all time shall the tale be known, • The list of all the forbears of Lofar.
-İngilizcede "Dwarf"'un Çoğulu Tartışması Hakkında:
—Bu konuda da Vikipedi'de gereken bilgiler var, aynen aktarıyorum:
Alıntı yapılan: Vikipedi
Tolkien'in İngilizce dilinde kaleme aldığı orijinal Orta Dünya yazılarında "dwarf" (cüce) kelimesinin çoğulunu kasten "dwarves" şeklinde kullandığı görülür. Yüzüklerin Efendisi’nin ilk basımının yayım yönetmeni, "dwarves" çoğulunu "dwarfs" olarak "düzeltmiştir". Tolkien'e göre "dwarf" kelimesinin tarihteki gerçek çoğullaması dwarrowes veya dwerrows şeklindedir. Kendisi, "dwarves" çoğullaması hakkında "bir parça kişisel kötü dilbilgisi" der. Yüzüklerin Efendisi Ek F'de konu hakkında şunlar yazılıdır:Alıntı yapılan: J.R.R. Tolkien“Görüleceği üzere, bu kitapta da Hobbit’te olduğu gibi "dwarves" kelimesi geçer, bunun aksine sözlükler bize dwarf kelimesinin çoğulunun dwarfs olduğunu söylüyor. Şayet ismin tekil ve çoğul şekillerinin kullanımı uzun zamandır birbirinden ayrı bir mecrada kullanılıyor ise, kelimemiz dwarrows (veya dwerrows) olmalıdır, aynen man ve men veya goose ve geese örneklerinde olduğu gibi.”
Bu kelimeye olan düşkünlüğüne rağmen Tolkien, dwarrow çoğulunu yazılarında sadece bir kez, Moria'nın diğer adlarından birisi olan Dwarrowdelf içinde kullanmıştır. Dwarrow çoğulu muhtemelen Tolkien'in kendi türetmesidir.
Tolkien dwarves (dwarf + s) çoğulunu, elves (elf + s) çoğullamasına benzeterek kullanmıştır. Fakat İngilizcedeki dwarf kelimesinin kökeni, benzer bir kelime olan scarf’ın (çoğ. scarves) kökeninden farklıdır. Dwarf kelimesi, eski Nors dilindeki dvergr kelimesi ile akrabadır, dvergr çoğul durumdayken dvorgr hâline gelir. Fakat Tolkien'in eserlerinde bu kelimeden hiç bahsedilmemiştir. İngilizce ve İskandinav dilleri arasındaki g/f değişimi ise çok daha eski tarihlerde gerçekleşmiştir.
-Cüce Soyları'nın Türkçeleştirilmesi Hakkında:
Orijinal halleri aşağıdadır:
—Longbeards
—Broadbeams & Firebeards
—Ironfists & Stiffbeards
—Blacklocks & Stonefoots
Longbeards, zaten Uzunsakallar olarak çevrilmişti. Buna uygun olarak, ikinci kelimeleri bu şekilde bırakmayı yeğledim.(Örneğin Firebeards, Alevsakallılar olarak değil de Alevsakallar olarak çevrildi.)
Çevirileri tamamladıktan sonra fark ettiğim bir durum da, Türkçe Vikipedi sayfasında bu cüce soylarının Türkçeye çevrilmiş olarak var olduğudur. Oradakilerle aynı olanlar olduğu gibi, farklı olanlar da mevcuttur. Çevirilerin hangisini kullanacağını okuyucuya bırakmaya karar vermekle birlikte, bu çalışmada kendi çevirilerimi kullanmaya karar verdim.
Ayrıca, bu soyların çevirileri konusunda bana yardımcı olan The White Tree'den "PrinceGimli", "farketmez" ve "Elros" ile Kayıp Rıhtım'dan "magicalbronze", "Amras Ringeril" ve "Hurin"e teşekkürü borç bilirim.
-Azanulbizar Savaşı Hakkında:
—The Peoples of Middle-Earth, savaşta öldürülen ork sayısını verdiği için, her iki tarafta bulunması gerekecek ortalama asker sayısını tahmin etmek mümkündür. Ancak bunların felaket derecesinde yanlış olma ihtimali de her zaman vardır. Sayıları yazıya ekleyip eklememek hakkında kararsız kaldım ve biraz önce eklemeye karar verdim. Bu bilgilendirmenin yapılma nedeni budur.
-Yazıda Adı Geçmeyen Cüceler ve Anlatılmayan Diğer Kısımlar Hakkında:
—Sizin de görebileceğiniz üzere, Hobbit'te anlatılan hikâyeye ve Erebor Macera'sına detaylı olarak yer vermedim. Eğer ucundan kıyısından dahi kitapla ilgili bir şeyler anlatmaya kalkışacak olsam kendimi tutamayıp her detayı yazıya koymaya çalışacaktım. Bunun sonucunda zaten uzun olan yazı daha da uzayacak ve Hobbit'i okumuş olanlar için sıkıcı bir bölüm oluşacaktı.
—Aynı nedenle, Hobbit'te adı geçen lakin hiçbir cüce krallığında hüküm sürmemiş cücelerle onların atalarına da yazının içinde yer vermedim. Açıkçası, bunu yapmamın bir diğer sebebi de onları yazının neresine koyacağıma karar veremememdir. Okuduğunuzda göreceksiniz zaten, "Cücelerin Tarihi" kısmı, birkaç istisna hariç kronolojik sırayla ilerliyor. Bu ilerleyişi ve dolayısı ile yazının bütünlüğünü bozmamak için onlara ekler bölümünün sonunda yer vereceğim.
Erebor Macerası'nı detaylıca anlatmak yerine, Thorin ve kafilesi dışında, diğer cüceleri de etkileyen olayları kısaca yazıp konuyu kapattım. Daha detaylı bilgi isteyenlere önerim, yazıda da belirttiğim gibi Hobbit'i okumaları ve Necromancer'ın Erebor Macerası[*]Konu The White Tree'dedir. Eğer başka bir siteden adres vermek doğru olmaz derseniz kaldırabilirim yazıdan.[/*] adlı konusunu incelemeleridir.
-Soy Ağacı Hakkında:
—Yazının sonundaki soy ağacında da görüldüğü üzere, bazı yerlerde boşluklar var. Bu boşluklarla beraber, I. Durin'in İlk Çağ'dan önce öldüğü de düşünülürse, Durin Soyu Thorin III Taşmiğfer'e kadar yaklaşık altı bin beş yüz yıl boyunca Orta Dünya'da varlığını sürdürmüştür. Bu verileri göz önüne alırsak, soy ağacında bulunmayan yaklaşık elli cüce kralının bulunması gerekir. Bu konuda ne yazık ki başka bir bilgimiz yok.
Thorin'den sonra, VII. ve son Durin'in Khazad-dûm'u geri aldığını ve burada Dördüncü Çağ'da cücelerin yaşadığını biliyoruz. Buradaki varlıklarını ne kadar sürdürdükleri kesin olmamakla birlikte, şahsi görüşüm en az üç yüz yıl yıkılmadan kaldıkları yönündedir. Yine de, bu bir tahmin ve hiçbir kesinliği yok.
Soy ağacında, Balin’in ölüm tarihi 3112 olarak görünüyor. Bu, iki nedenle ilginçtir: Birincisi, Üçüncü Çağ, 3021 yılında sona eriyor. Yani 3112 yılı yok, bu tarih aslında Dördüncü Çağ’ın 91. yılına denk. İkincisi, Balin bir cüceye göre bile uzun bir süre, 340 yıl yaşamıştır. Bazı kaynaklarda, Balin’in 251 yıl yaşadığı yazar ki o zaman da ölüm tarihi yaklaşık Dördüncü Çağ’ın 2. yılına denk gelir.
Uzunsakallar Soy Ağacı
Borin (Üçüncü Çağ, 2450 – 2711), Kral II. Náin'in küçük oğlu. Kardeşi Dáin ve yeğeni Frór, Gri Dağlar’da bir soğuk-ejder tarafından katledildiğinde, Thrór’un yanında Yalnız Dağ’a ilerlemiştir. Orada hayatı boyunca yaşayıp iki yüz altmış bir yaşında hayatını kaybetmiştir.
Farin (Üçüncü Çağ, 2560 – 2803), babası Borin ile birlikte daha yirmi dokuz yaşındayken Gri Dağlar’dan ayrılmak zorunda kalmıştır. Erebor’un Smaug tarafından saldırıya uğramasının ardından, Kral Thráin’i takip edip Dunland’e gelmiş; lakin kısa süre sonra başlayacak Cüce-Ork Savaşları’na ilerleyen yaşı nedeniyle katılamamış olması olasıdır.
Farin’in iki oğlu vardı; Fundin ve Gróin.
Fundin (Üçüncü Çağ, 2662 – 2799), Azanulbizar Savaşı’nda saldırıya geçen ilk cüce grubunun içinde yer almıştır. Lakin saldırının başarısızlıkla sonuçlanması ve cücelerin Aynagöl yakınlarındaki bir koruda kapana kısılması sırasında Frerin ve diğer birçok cüce ile birlikte katledildi. İki oğlu Balin ve Dwalin, Thorin’in kafilesinde yer aldılar ve Yalnız Dağ’ın geri alınmasında çaba gösterdiler.
Frerin (Üçüncü Çağ, 2751 – 2799) Thorin Meşekalkan’ın küçük kardeşi. Smaug saldırdığında, ailesinin geri kalanı ile beraber oradan ayrılmıştır. Azanulbizar Savaşı’nda, Aynagöl’ün yanındaki koruda Fundin ve diğer birçok cüce ile birlikte katledilmiştir.
Balin (Üçüncü Çağ, 2763 – 2994), Fundin’in büyük oğlu. Kral II. Thráin ile birlikte 2841 yılında Mavi Dağlar’dan ayrılıp doğuya doğru ilerledi. 2845 yılında, Kuyutorman’da kamp yaptıkları sırada Thráin Sauron’un uşakları tarafından kaçırılıp Dol Guldur’a götürüldü. Kamptaki cüceler onu arayıp da bulamayınca krallarının kaybolduğunu söylemek üzere Mavi Dağlar’a döndüler.
Balin, 2941 yılında Thorin’in kafilesine katıldı. Thorin’den sonra gruptaki en yaşlı cüceydi. Thranduil tarafından alıkoyulduklarında grup adına konuştu. Subaşı’ndaki Yeşil Ejderha’da Bilbo’yu, trollerin kamp ateşini ve Kuyutorman’daki elfleri ilk fark eden o olmuştu. Beş Ordular Muharebesi’nden sonra Erebor’da kalıp zenginlik kazandı. 2949 yılında Gandalf’la beraber Bilbo’yu Shire’da ziyaret ettiler.
2989 yılında, daha fazla dayanamayacağını anlayıp Moria’ya bir yolculuk yapmaya karar verdi. Orada büyük ihtimalle mithril çıkarmayı ve kayıp Yediler’den birini bulmayı umuyordu. Flói, Óin, Ori, Frár, Lóni ve Náli ile birlikte yanlarına gönüllüler alıp orada bir koloni kurmak üzere yola çıktılar. Dáin Demirayak, ona rızasıyla izin vermemişti lakin gitmelerine de engel olmadı.
10 Kasım 2994 tarihinde, Gölgelidere Vadisi’nde tek başına dolanıp Aynagöl’ü izlerken bir ork okçusu tarafından öldürüldü. Cesedi Mazarbul Odası’nda defnedildi. Ölümünden kısa süre sonra Moria kolonisi yok edilmiştir.
Dwalin(Üçüncü Çağ, 2772 – Dördüncü Çağ, 91), Fundin’in küçük oğlu. O da kardeşi Balin gibi Kral II. Thráin ile birlikte 2841 yılında Mavi Dağlar’dan ayrılıp doğuya doğru ilerledi. 2845 yılında, Kuyutorman’da kamp yaptıkları sırada Thráin Sauron’un uşakları tarafından kaçırılıp Dol Guldur’a götürüldü. Kamptaki cüceler onu arayıp da bulamayınca krallarının kaybolduğunu söylemek üzere Mavi Dağlar’a döndüler.
2941 yılında, Thorin’in kafilesine katıldı. Bilbo’nun evine ilk gelen cüce Dwalin’dir. Elf kral’dan kaçışları sırasında fıçılarla yaptıkları yolculuktan en kötü etkilenen cüce de Dwalin’dir.
Erebor’a yerleştikten sonra, kardeşi Balin’in peşinden Moria’ya gitmemiş ve Erebor’da üç yüz kırk yaşına kadar, bir cüce için bile uzun bir ömür, yaşamıştır.
Gróin (Üçüncü Çağ, 2671 – 2923), Óin ve Glóin’in babası, Elf-Dostu Gimli’nin büyükbabası. Hakkında pek fazla şey bilinmez. Doğum ve ölüm tarihlerine bakarak Smaug’un Erebor’a saldırısında ve Cüce-Ork Savaşları’nda bulunduğu söylenebilir.
Óin (Üçünü Çağ, 2774 – 2994), Gróin’in büyük oğlu. Thorin ve kafilesindeki cücelerden biridir. Kardeşi Glóin gibi, kav kutusu ile ateş yakmak konusunda beceriklidir. Beş Ordular Muharebesi’nden sağ çıkıp Erebor’a yerleşmiştir.
2989 yılında Balin ile beraber Moria yolculuğuna çıkmıştı. Kapıda onları bekleyen orklar vardı ve çatışmada Flói öldü; ancak cüceler orkları telef etmeyi başardılar. Balin’in ölümünden sonra ise birçok ork Gümüşdamarı ‘ndan geldi, cüceler de kapıyı tutmaya çalıştılar; ama başarılı olamadılar. Orklar Khazad-dûm Köprüsü’nü ve İkinci Salon’u ele geçirmeyi başardılar. Frár, Lóni ve Náli orada öldü. Göl Batı Kapısı’na kadar yükseldi ve Sudaki Nöbetçi Óin’i katletti. Geri kalan cüceler de katledildiler ve Moria yeniden orkların kontrolüne geçti.
Bu kayıtlar Mazarbul Kitabı’ndadır, kitap Yüzük Kardeşliği tarafından Mazarbul Odası’nda bulunmuştur.
Glóin (Üçüncü Çağ, 2783 – Dördüncü Çağ, 15), Gróin’in küçük oğlu ve Gimli’nin babası.
2941’de Thorin’in kafilesine katıldı. Glóin ve abisi Óin ateş yakmada iyiydiler. Glóin Bilbo’yu ilk gördüğünde onun bir hırsızdan çok bakkala benzediğini söylemiştir. Beş Ordular Muharebesi’nden sonra oraya yerleşip zenginlik kazandı. 3017 yılında Mordor’dan gelen habercinin varlığı üzerine Demirayak Dáin tarafından Elrond’a danışması için 3018 yılında Ayrıkvadi’ye gönderildi. Oğlu Gimli de oraya giderken yanındaydı. Ayrıkvadi’de Gimli ile beraber Divan’da bulundular ve Gimli orada Yüzük Kardeşliği’ne katıldı.
Glóin’in daha sonra Erebor’a dönüp Vadi Savaşı’na katılmış olması muhtemeldir.
Dís (Üçüncü Çağ, 2760 – ?), Thorin Meşekalkan’ın kız kardeşi. Orta Dünya’da adı geçen tek dişi cücedir. Fíli ve Kili’nin annesidir.
Fíli ve Kili (Üçüncü Çağ, 2859, 2864 – 2941) Thorin Meşekalkan’ın yeğenleri. Thorin’in kafilesine katılmışlardır.
Fíli Kuyutorman’da Bilbo’ya örümceklerle savaşırken yardım etti; ama ağlar yüzünden sakalının çoğunu kesmek zorunda kaldı. Daha sonra Fíli ve Kili diğer cücelerle birlikte orman elfleri tarafından tutsak edildiler. Oradan, varillerin içine girip nehirden aşağı giderek kaçtılar. Yolculuğun sonunda Fíli ve Kili varilleri açmada Bilbo’ya yardım ettiler. Fíli, tüm yolu bir elma varilinde gelmişti ve bir daha asla elma yemedi.
Fíli ve Kili, Beş Ordular Muharebesi’nde, amcaları Thorin’i kalkanları ve vücutlarıyla korumaya çalışırken öldüler.
Bifur, Bofur ve Bombur; Thorin’in kafilesindeki üç cücedir. Bofur ile Bombur kardeşti ve Bifur da onların kuzeniydi. Bu üç cüce, Khazad-dûm’dan geliyorlardı lakin Durin Soyu’ndan değillerdi. Bombur çok şişmandı ve yolculukları sırasında kafileye türlü zorluklar çıkarmıştı. Bir keresinde Büyülü Nehir’e düşüp birkaç gün boyunca uykuda kaldı. Bu sürede diğer cüceler onu taşıdılar. Uyandığında ise rüyasını gördüğü yemekleri anlatarak kafileyi oldukça rahatsız etti. 3018 yılında Frodo ile konuşan Glóin, Bombur hakkında şöyle dedi:
Alıntı yapılan: Glóin
“Bombur artık o kadar şişmanlamıştı ki kendi kendine kanepeden kalkıp da sofraya oturamıyordu, ancak altı genç cüce yerinden kaldırabiliyordu onu.”
Üç cüce de Beş Ordular Muharebesi’nden sağ kurtulup Erebor’a yerleşmiştir. Doğum ve ölüm tarihleri ise bilinmez.
Dori, Nori ve Ori; Durin Soyu’ndan gelen cücelerdi. Thorin’in uzaktan akrabalarıydılar ve kafileye onlar da katıldılar.
Dori kafiledeki en güçlü cüceydi ve boğazına oldukça düşkündü. Dumanlı Dağlar’da goblinlerden kaçarken Bilbo’yu hep sırtında taşıdı; ama sonra düşürdü. Geri kalan cüceler onu “hırsızlarını kaybettiği için” suçladılar lakin böylece Bilbo Tek Yüzük’ü bulmuş oldu.
Kurtlar tarafından kuşatılıp ağaçlara çıktılar. Onları kurtarmaya kartallar geldiğinde Bilbo aşağıda kalmıştı; ama Nori, Bilbo’nun aşağıda kaldığını gördü ve Dori’ye söyledi. Dori Bilbo’yu kurtardı ve kartallar ile oradan ayrıldılar. Ancak Bilbo, kartallar onları kurtardıktan sonra bile Dori’nin bacağını bırakmamıştı.
Dori, Nori ve Ori; Erebor’a yerleşip yaşadılar. Lakin Ori, Balin ile birlikte Moria’ya gitmeyi tercih etmişti ve bir süre sonra Yalnız Dağ’dan ayrıldılar.
Ori, 2994’te Mazarbul Kitabı’na olayları yazmaya başladı. Óin’in sudaki gözcü tarafından katledilmesini ve orkların diğer saldırılarını kitaba yazdı. Ori, elf harfleriyle güzel ve hızlı yazardı.
Alıntı yapılan: Yüzüklerin Efendisi, Yüzük Kardeşliği: Khazad-dûm Köprüsü
“Odanın kaya duvarlarında bir sürü göz oyulmuştu ve bunların içinde de demir perçinli büyük tahta sandıklar vardı. Sandıkların hepsi kırılıp yağmalanmıştı; fakat birinin paramparça kapağının yanında bir kitabın kalıntıları duruyordu. Kitap kesilmiş, delinmiş ve yer yer yakılmıştı; isle ve kurumuş kan gibi daha başka koyu renkli izlerle o kadar lekelenmişti ki pek azı okunabiliyordu. Gandalf kitabı dikkatle kaldırdı, fakat beyaz taşın üzerine koyarken kitabın varakları çıtırdayarak kırılmaya başladı. Bir süre hiç konuşmadan kitabı derin derin inceledi. O varakları ihtiyatla çevirirken, yanında duran Frodo ve Gimli kitabın birkaç elden çıktığını ve hem Moria hem de Vadi rünleriyle, yer yerde Elfçe harflerle yazılmış olduğunu görebiliyorlardı.
Sonunda Gandalf bakışlarını kaldırdı. "Anladığım kadarıyla, Balin'in halkının neler görüp geçirdiğinin kayıtları bunlar," dedi. "Sanırım ilk olarak hemen hemen otuz yıl önce Gölgelidere Vadisi'ne gelişleriyle başlıyor: Sayfalara buraya varmalarından itibaren yıllara göre numara vermişler galiba. En üstteki sayfa bir-üç diye numaralandırılmış, yani baştan en az iki sayfa eksik. Şunu dinleyin!
"Orkları büyük kapıdan ve nöbetçi -galiba; bir sonraki kelime bulaşmış ve yanmış: muhtemelen odasından- atıp, birçoğunu vadideki parlak -sanırım- günışığında katlettik. Flói bir ok yiyip can verdi. Büyüğü o öldürdü. Sonra bir bulanıklık var, bulanıklığı takiben Flói'yi Aynagöl yanında çimenlerin altına yazıyor. Sonraki bir iki satırı okuyamıyorum. Sonra, Yerleşmek için Kuzey uçtaki yirmi birinci salonu aldık. Burada, gerisini okuyamıyorum. Bir hava bacasından söz ediliyor. Sonra, Balin divanını Mazarbul Odası'nda kurdu. "
"Kayıtlar Odası," dedi Gimli. "Sanırım şu anda oradayız" "Hmm, buradan sonra epey bir yerini okuyamıyorum," dedi Gandalf, "bir tek altın, Durin'in Baltası ve bir şey bir şey miğfer kelimeleri seçiliyor. Sonra, Balin artık Moria'nın hükümdarıdır. Bu bölüm böylece bitiyor galiba. Birkaç yıldızdan sonra başka bir el başlıyor, hasgümüşü bulduk, diye bir yazı görüyorum, daha sonra iyi dövülmüş bir şey, tamam buldum! mithril; son iki satır da Oin, Üçüncü Derinlik'in yukarı cephanelerini araması için, bir şey batıya doğru gidiyor, bir bulanıklık, Hollin kapısına."
Gandalf duraklayarak birkaç varağı kenara koydu. "Aynı şekilde birkaç sayfa var, oldukça özensiz yazılmış ve çok zarar görmüş," dedi; "fakat bu ışıkta pek fazla bir şey çıkartamıyorum. Epeyce kayıp varak olması gerek, çünkü sonraki varaklar beş diye numaralandırılmış, yani yerleşimin beşinci yılı sanırım. Bir bakalım! Yok, yok, çok fazla kesilmiş ve lekelenmiş; okuyamıyorum. Gün ışığında daha iyi bir şeyler çıkartabiliriz. Bir dakika! Bu güzel işte: Elf harfleriyle iri, rahat bir yazı."
"Ori'nin yazısıdır," dedi Gimli, büyücünün kolu üzerinden bakarak. "Çok güzel ve hızlı yazardı, genellikle de elf harfleri kullanırdı."
"Korkarım o güzel yazısıyla kötü haberler kaydetmek zorunda kalmış," dedi Gandalf. "Belirgin ilk sözcük elem, fakat satırın gerisi kaybolmuş, galiba önceki diye bitiyor yalnız. Evet, bu önceki olmalı, sonra da şöyle devam ediyor, gün, Kasım 'ın onu, Moria Hükümdarı Balin Gölgelidere Vadisi'nde vefat etti. Tek babına Aynagöl'e bakmaya gitmişti. Kayaların arkasına saklanmış bir ork onu vurdu. Orku telef ettik ama daha fazla sayıda... Doğudan, Gümüşdamarı'ndan çıkıp. Sayfanın geri kalan kısmı o kadar, silik ki hemen hemen hiçbir şey anlaşılmıyor, ama şu kadarını okuyabiliyorum, kapıları sürgüledik, sonra onları uzun süre tutabilir eğer ki, sonra galiba korkunç ve ıstırap.
Zavallı Balin! Üstlendiği unvanı beş sene bile taşıyamamış anlaşılan. Sonra ne olduğunu merak ettim; fakat son birkaç sayfayı çözecek kadar zaman yok. İşte sayfaların en sonuncusu. " Durdu ve iç geçirdi.
"Acı bir hikâye," dedi. "Korkarım sonlan kötü olmuş. Dinleyin! Dışarı çıkamıyoruz. Dışarı çıkamıyoruz. Köprü'yü ve ikinci salonu ele geçirdiler. Frár, Lóni ve Náli orada öldü. Sonra dört satır lekelenmiş, sadece şunları okuyabiliyorum 5 gün önce gitti. Son satırlar şöyle, göl Batı Kapısı'na kadar yükseldi. Sudaki Nöbetçi Oin'i kaptı. Dışarı çıkamıyoruz. Sonumuz geldi, sonra, davullar, derinliklerdeki davullar. Acaba ne demek istiyor. Son yazı, elf harfleriyle alelacele bir karalama: Geliyorlar. Başka bir şey yok." Gandalf durdu; sessizce düşünceler içinde kaldı.
Bunlardan başka, İlk Çağ’da yaşamış meşhur cüce Telchar da Orta Dünya tarihinde önemli bir yere tutar. Telchar, Nogrod’da yaşadı. Ustası Gamil Zirak’dan demircilik sanatını öğrendi. Gamil Zirak, Doriath’ın elf kralı Thingol için birçok silah, kalkan, miğfer ve savaş aleti yapmıştır.
Telchar, Glaurung’un görüldüğü yıllarda(260), Belegost’un Efendisi Azaghâl için Ejder-Miğfer’i yapmıştı. Miğferin tepesinde Glaurung’un bir tasviri ve bir siperliği vardı. Bu siper, miğferi takanı ejderin alevinden ve büyülü bakışlarından korurdu.
Miğfer, Azaghâl’dan Maedhros’a, ondan Fingon’a ve sonra Hador’a ve en sonunda Turin’e geçti. Bir hikâyeye göre, Tumhalad Savaşı’nda Turin’i Glaurung’a karşı koruyan yegâne şey bu miğferdi ancak Turin ejderin büyüsü altına girip miğferin siperliğini kaldırdı ve ardından yenik düştü. Yıllar sonra, Glaurung’u öldürürken Turin’in bu miğferi takmış olması olasıdır.
Telchar ayrıca Angrist’i, demiri bile kesebilen bıçağı da dövmüştü. Bıçak Curufin’e ait oldu lakin daha sonra Beren tarafından, Morgoth’un tacından silmarilleri koparmak için kullanıldı. Beren, bir silmarili aldıktan sonra bıçak kırıldı.
Narsil de Telchar tarafından dövülen silahlardandır. İlk kullanıcısı bilinmez, Elendil tarafından İkinci Çağ’ın sonundaki Son İttifak Savaşı’nda Sauron’a karşı kullanılana kadar birkaç bin yıl boyunca bir şekilde yok olmadan kalmıştır. Lakin Elendil ölür Narsil kırılır. Sauron, Elendil’in oğlu İsildur’u öldürmeye çalışırken İsildur kırılan kılıcı alır ve Sauron’un parmağını kesip Yüzük’ü ondan alır. Böylece Sauron yenilir ve savaş biter.
Yüzük Savaşları’nın olduğu Büyük Yıllar’da, Narsil’in kırılan parçaları yeniden dövülüp Anduril adını almış ve Aragorn tarafından kullanılmıştır.