16
Kurgu İskelesi / Kan ve Tuz
« : 23 Temmuz 2012, 14:07:38 »
Karanlık kasım sabahını daha da karartan kara bulutlar az sonra başlayacak yağmur için insanları uyarır gibiydi. Güneşin doğmasına yarım saat kadar vardı ama Güneş doğsa da yüzünü göstermezdi bu tehditkar bulutlar yüzünden. İnce, altın sarısı kumlar siyaha yakın görünüyordu bu karanlıkta. Deniz oldukça dalgalı ve köpüklüydü. Yaz aylarının o mahşer yerini andıran kalabalığından eser yoktu bu mevsim de plajda. Dalga sesine karışan martı sesleri ve alaca karanlığı renk cümbüşüne çeviren tepe lambalarının aydınlığı dolduruyordu etrafı.
Birkaç resmi ve sivil polis aracı ile bir tane ambulans vardı sahilde. Onlarca resmi kıyafetli polis ve polis oldukları kolayca anlaşılan sivil giyimli adamlar gruplar yayılmıştı etrafa. Aralarında giyim kuşamlarıyla diğerlerinden çok kolay ayırt edilebilen birkaç tanesi vardı. Ördek ayağı gibi paletleri, dalgıç kıyafetleri, sırtlarında tüpleriyle dalgıç adam oldukları çok kolay anlaşılabiliyordu. Birkaç tanesi denizde, birkaç tanesi de suya girmek üzere karada hazırlık yapıyordu. Su üstüne çıkıp ardından tekrar dalarak gözden kaybolan birkaç balık adam da biraz açıkta karartı şeklinde fark edilebiliyordu.
Park etmiş duran polis aralarına yanaşıp duran siyah bir ford un içinden inen iki adamın polis olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktu. Arabanın ızgarasının içinde yanıp sönen kırmızı ve mavi ışıklar onları ele veriyordu zaten. Şoför mahallinden inen 40 lı yaşlarını geride bırakmış, saçları yarı yarıya beyazlamış, hafif göbekli, yüzünde, yaşına göre hayli fazla kırışık taşıyan yüzbaşı Dan Bryzcak tı. Dedesi Polonya göçmeniydi. Yıllar önce Amerika ya yerleşmiş, göçmen Amerikalılardan sadece biriydi.
Diğer polis daha gençti. Aslında oldukça gençti. 22-23 yaşlarında uzun sayılabilecek boyuyla, 3 numara saç tıraşı ve hafif kirli sakalını, kulağındaki küpe tamamlıyordu. Aman aman bir vücudu olmasa da spor yaptığını belli edecek fit bir vücuda sahipti. Hafif esmere çalan teni, kahverengi gözleriyle uyumlu bir birliktelik içindeydi. Teğmen Eser Çakır. Soy ismi ‘’cakir’’ olarak telaffuz edilebildiğinden, mesai arkadaşlarınca daha da kolaylaştırılmış ve kendisine ‘’ chucky’’ denmeye başlanmıştı. Bunda yüzünde ki küçük yara izinin de hatırı sayılır bir payı vardı. Küçükken bisikletten düşüp alnının sağ tarafını yarmıştı. Çok yakından bakıldığında belli olan bir izdi bu.
İki polis ağır harketlerle arabanın kapılarını ardı ardına kapattıktan sonra, az ilerde kümelenmiş bir gruba doğru hareketlendiler. Gruptaki bir bayan polis, kendilerine doğru gelen Yüzbaşı Dan’ ı görünce gruptan ayrılıp onları yolda karşıladı. Başıyla selamladıktan sonra, elindeki not defterinden hızlı hızlı okumaya başladı. Ne oldu sorusunu beklememişti kadın polis.
- Muhtemelen intihar. Spor için sahilde olan birisi görüp polisi aramış. Adam şurda’’ diyerek az ötede başka bir grubu işaret etmişti. Ardından devam etti.
- Sahilden denize doğru yürüyüp suda kaybolmuş. Adam ne olup bittiğini anlayamamış. Yüzmek için girdiğini falan düşünmüş ama üzerinde elbiseleri olduğunu fark edince bir şeylerin ters gittiğini düşünmüş. Sahile koşmuş ama yetişememiş kız suda gözden kaybolmuş.
Adam da hemen polisi aramış. Görebildiği kadarıyla genç bir kızmış. Ama emin değil. Uzun sarı saçları vardı diyor. Muhtemelen 1.70 boylarındaymış. Balık adamlar henüz bişey bulamadılar. Boğulduysa ceset karaya vurmuş olmalıydı çünkü yürüyerek açılmış. Dalga kuvvetli, karaya sürüklerdi. Hala arıyoruz, muhtemelen buluruz.
Yüzbaşı Dan anlatılanlardan pek etkilenmiş görünmüyordu. Yılların cinayet masası dedektifi bunu gibi onlarca olaya şahit olmuştu. Ölüm şüpheli de olsa bir intihardı ve onların işi değildi. Geldikleri gibi, ağır hareketlerle yöneldiler arabaya.
- ‘’Başka bir şey çıkarsa haberim olsun’’ dedi kapının aralığından ve sertçe kapattı. Kumları yararak 180 derecelik bir dönüş yaptı ford ve gözden kayboldu.
Birkaç resmi ve sivil polis aracı ile bir tane ambulans vardı sahilde. Onlarca resmi kıyafetli polis ve polis oldukları kolayca anlaşılan sivil giyimli adamlar gruplar yayılmıştı etrafa. Aralarında giyim kuşamlarıyla diğerlerinden çok kolay ayırt edilebilen birkaç tanesi vardı. Ördek ayağı gibi paletleri, dalgıç kıyafetleri, sırtlarında tüpleriyle dalgıç adam oldukları çok kolay anlaşılabiliyordu. Birkaç tanesi denizde, birkaç tanesi de suya girmek üzere karada hazırlık yapıyordu. Su üstüne çıkıp ardından tekrar dalarak gözden kaybolan birkaç balık adam da biraz açıkta karartı şeklinde fark edilebiliyordu.
Park etmiş duran polis aralarına yanaşıp duran siyah bir ford un içinden inen iki adamın polis olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktu. Arabanın ızgarasının içinde yanıp sönen kırmızı ve mavi ışıklar onları ele veriyordu zaten. Şoför mahallinden inen 40 lı yaşlarını geride bırakmış, saçları yarı yarıya beyazlamış, hafif göbekli, yüzünde, yaşına göre hayli fazla kırışık taşıyan yüzbaşı Dan Bryzcak tı. Dedesi Polonya göçmeniydi. Yıllar önce Amerika ya yerleşmiş, göçmen Amerikalılardan sadece biriydi.
Diğer polis daha gençti. Aslında oldukça gençti. 22-23 yaşlarında uzun sayılabilecek boyuyla, 3 numara saç tıraşı ve hafif kirli sakalını, kulağındaki küpe tamamlıyordu. Aman aman bir vücudu olmasa da spor yaptığını belli edecek fit bir vücuda sahipti. Hafif esmere çalan teni, kahverengi gözleriyle uyumlu bir birliktelik içindeydi. Teğmen Eser Çakır. Soy ismi ‘’cakir’’ olarak telaffuz edilebildiğinden, mesai arkadaşlarınca daha da kolaylaştırılmış ve kendisine ‘’ chucky’’ denmeye başlanmıştı. Bunda yüzünde ki küçük yara izinin de hatırı sayılır bir payı vardı. Küçükken bisikletten düşüp alnının sağ tarafını yarmıştı. Çok yakından bakıldığında belli olan bir izdi bu.
İki polis ağır harketlerle arabanın kapılarını ardı ardına kapattıktan sonra, az ilerde kümelenmiş bir gruba doğru hareketlendiler. Gruptaki bir bayan polis, kendilerine doğru gelen Yüzbaşı Dan’ ı görünce gruptan ayrılıp onları yolda karşıladı. Başıyla selamladıktan sonra, elindeki not defterinden hızlı hızlı okumaya başladı. Ne oldu sorusunu beklememişti kadın polis.
- Muhtemelen intihar. Spor için sahilde olan birisi görüp polisi aramış. Adam şurda’’ diyerek az ötede başka bir grubu işaret etmişti. Ardından devam etti.
- Sahilden denize doğru yürüyüp suda kaybolmuş. Adam ne olup bittiğini anlayamamış. Yüzmek için girdiğini falan düşünmüş ama üzerinde elbiseleri olduğunu fark edince bir şeylerin ters gittiğini düşünmüş. Sahile koşmuş ama yetişememiş kız suda gözden kaybolmuş.
Adam da hemen polisi aramış. Görebildiği kadarıyla genç bir kızmış. Ama emin değil. Uzun sarı saçları vardı diyor. Muhtemelen 1.70 boylarındaymış. Balık adamlar henüz bişey bulamadılar. Boğulduysa ceset karaya vurmuş olmalıydı çünkü yürüyerek açılmış. Dalga kuvvetli, karaya sürüklerdi. Hala arıyoruz, muhtemelen buluruz.
Yüzbaşı Dan anlatılanlardan pek etkilenmiş görünmüyordu. Yılların cinayet masası dedektifi bunu gibi onlarca olaya şahit olmuştu. Ölüm şüpheli de olsa bir intihardı ve onların işi değildi. Geldikleri gibi, ağır hareketlerle yöneldiler arabaya.
- ‘’Başka bir şey çıkarsa haberim olsun’’ dedi kapının aralığından ve sertçe kapattı. Kumları yararak 180 derecelik bir dönüş yaptı ford ve gözden kayboldu.