Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Evis

Sayfa: 1 ... 17 18 [19] 20 21
271
Bir yayınınızı alırız eğer müsaitseniz. :)

272
Kurgu İskelesi / Ynt: Güvenlik
« : 18 Şubat 2014, 13:27:25 »
Teşekkür ederim görüşleriniz için! Bu son paylaştıklarıma nazaran biraz daha eski bir yazım. İlk denemelerimden. Peki bana bu içten ve güzel eleştirilerinizle ilgili olarak birkaç tavsiye vermenizi rica edebilir miyim?

Yani örneğin ne olsaydı daha güzel olurdu mesela? Kendimi geliştirmek isterim belirteceğiniz yönlerden.

Tekrar teşekkür ediyorum efendim :)

Öncelikle tekrar elinize sağlık. Diğer hikayelerinize nazaran hafif bir hikaye olmasına rağmen yine de güzeldi.

Şöyle yapabilirdiniz mesela; Bebeğin yanında annesi de ölür, toprağa indirilirken tabut düşer, içerisinde kimse yoktur. (parçalanmış vaziyette annenin cesedi de olabilir. veya ertesi gün gazetelerde çıkan hastane haberi eklenebilir.) Ya da hikayeyi yükseltecek birkaç bilgi daha doyurucu ve etkileyici olurdu sanırım.

273
Kara Kule / Ynt: Yeni Başlayanlar İçin "Kara Kule"
« : 30 Ocak 2014, 17:41:42 »
Ben onlarca fantastik kitap okumuş biri olarak Kara Kuleye 2 kere şans verdim ve ikisinde de bıraktım.Seveni çok ama ben asla içimi baymadan devam edemedim.Anladığım kadarıyla fantastik serilere yenisin.Sıkıtabilir seni.Belgariad serisini,Gedik savaşlarını ya da Kara elf üçlemesini öneririm.

Seriyi bende ilk okuduğum HP'den sonra okumuştum. 3. kitabını yarıda bırakarak devam etmedim. Bu benim toyluğumdandı belki bilmiyorum ama ikinci bir seri olarak Kara Kule olmamalı kanaatimce. Hobbit olabilir veya Orta Dünya'yı sevip mitolojisini bilmek istiyorsan Silmarillion.

274
Ben sanmıyorumn kalitesiz olacağını. Hatta belki de karakter tasarımında Bast'ı oluştururken yazdığı bir öykü bile olabilir. Auri'yi de öyle temelsiz bırakıp kitaba koymaz herhalde, o seri için basit kaçar. Auri'nin hikayesi de Bast gibi olabilir. Mesela Tolkien'in çoğu kitabı Orta Dünya tarihiyle ilgilidir. Hepsi bağlantılıdır. Rothfuss'un yaptığı bunun daha basit hali ''diye düşünüyorum''. :)

275
Televizyon / Ynt: Sherlock
« : 14 Ocak 2014, 01:52:53 »
Yeni bitirdim, geçen sezon ki gibi değildi. Güzeldi ancak bu sezon Sherlock biraz tek düze gitti. 2. sezondaki kadar beyin fırtınaları yoktu. Neyse, 4. Sezon kısa zamanda gelecektir diye düşünüyorum. Umarım öyle olur.

276
Kurgu İskelesi / Misafir Odası
« : 13 Ocak 2014, 23:45:23 »
Saatin geceye varıldığını anlatan sesi odayı dolduruyor, eskimiş eşyaların üzerinde dolaşıyordu. Titreşimler dal desenli duvar kağıtlarına çarpıp geri gelerek gecenin getirdiği sakinliğin izlerini yok ediyordu.

Kapıdan girildiğinde sağ tarafta, orta uzunluktaki yemek masası vardı. El işlemesi örtüyle sarılı duran masa taşıdığı vazonun solup dökülmüş çiçekleriyle kaplıydı. Tahta sandalyeler masaya dayanmış, uzun zamandır gelmeyen misafirlerini bekliyorlardı. Duvara paralel olan masanın arkasında vitrin duruyordu. Çiçek desenli dantellerin üzerindeki bardaklar en az elli senelik var gibiydi.

Dikdörtgen oda diğer apartman dairelerine göre büyük bile sayılırdı. Koltuklar düzgün biçimde yerleştirilmesine rağmen odayı boğuyorlardı. Üzeri çizgili desenlerle kaplı, eskilerden kalma koltuklardı bunlar. Üçlü olan, vitrinin yanında duvara yaslıydı. İkili kapının karşısında, üçlünün sağındaydı. Arkasındaki camı kaplayan perdeyi bozmamak için biraz ilerde duruyordu. Perdeler dedenizi ziyarete gittiğiniz zamankilerle birebir aynıydı. İçeri aldıkları ışık odayı ancak eşyaların yerlerini gösterecek kadar aydınlatıyordu. Balkona açılan kapının önünde, salona çapraz şekilde bakan tekli koltuk vardı. Diğerlerinden ayrı olarak, balkondan sızan, sokak lambasının yaydığı ışıkla tek kolu daha fazla gözüküyordu. Tozların uçuşu eşliğinde, yemek masasının ayağına kadar ilerliyordu. Ortada odanın büyüklüğünün katkısıyla yetişmek için kalkmanın gerektiği sehpa duruyordu. Halı iyice incelmiş yerle bütünleşmişti.

İçerisi ağır küf kokuyordu. Biraz daha derin nefes aldığınızda ciğerinize elma kokusu doluyor, boğazınıza yapışıyordu. Daha fazla nefes alma ihtiyacı duyuyordunuz, aldıkça oksijen yerine çoğunlukla nereden geldiği bilinmeyen, görülmeyen bir dumanı çekiyormuş hissine kapılıyordunuz.

Saatin sesi durduğunda odaya doğru ilerleyen ayak sesleri duyulur olmuştu. Dört beş adım sonra sesler kesildiğinde çocuk aralık kapının önündeydi.  İçeri ne ışık ne de oturma odasından gelen bağırma sesleri giriyordu. Holün lambası yanmıyordu.  ‘’Bozulacak zamanı buldu.’’ Dedi çocuk daha bilmediği küfürlerin yerine. '' Şu odaya da niye lamba takmıyorlar ki.'' Kapıyı temkinli şekilde itip yarısına kadar açtı. Daha iyi görmeyi umarcasına kıstığı gözlerini odada gezdirdi. Korkuyordu. Kafası zar zor yetiştiği kapıya uzanan koluna dayanmıştı. Elini siper olarak düşünüyordu. Şu pislik odanın ne zaman önünden geçse bakmamaya çalışırdı. Arada annesi vitrinden bardak istediğinde hızla girip çıkar, çoğu zaman korkudan açık unuturdu.  Odanın garip bir havası vardı, içinizi ürperten, bu zamana ait değilmiş gibi duran eskimiş bir hava.  Evin parçası yerine, başlı başına bir ev gibi. Ne de olsa açık unuttuğu vitrin kapağını her döndüğünde kapalı buluyordu. Bir nedeni olmalıydı ve kendi ürettiği nedenler gayet korkunçtu. İlk birkaç seferde sorun olmamıştı, unuttuğuna kendini inandırmıştı. Ama son günlerde bu aklını kurcalıyordu. Annesi veya babası söylediklerini kaçamak cevaplarla geçiştirmiş, dikkate almamıştı. O’da  toplayabildiği tüm cesaret kırıntılarını toplayıp buraya korkusuyla yüzleşmeye gelmişti. Göz atmayı bitirdiğinde kırıntılar dağılıyor gibiydi. Dağılmadan içeri girmeliydi, bir adım, midesinde bir ağrı hissetmeye başladı, giderek vücuduna yayılıyordu. ‘’Korku kalpte olmaz mıydı?.’’ İkinci adım; aldığı nefesle duyduğu koku boğazına yapıştı. ‘’Elma’’ Üçüncü adım; yemek masasının ilerisinde durmuş etrafına bakıyordu. Bir gariplik vardı. Dikkatini toplayıp etrafı gözledi. Ne masa, ne sehpa ne de diğer eşyaların yeri değişikti. Ama gariplik hala aklının ve odanın bir köşesinde duruyordu. Gözlerini kısılı vaziyette farkı bulmaya çalıştı. Odanın köşesine sokak lambasının eskiden süzüldüğü yere baktı. Balkonda ışığı engelleyen bir şey, kapıdan rahatça girmekte olan bir siluet vardı. Kapı diye düşündü çocuk, her zaman kilitlidir.  Ne yapacağını bilemiyordu, babası ve annesi salonda birbirlerine bağırmakla meşguldü. ‘’Bu kim?’’ Midesinde ağrı şiddetleniyor, hissettiği korkuyla hareket edemiyordu. Bu her kimse saklanmalıydı.  Zaten küçük olan ayakları korkudan ağırlaşan vücudunu taşıyamıyordu, kalbi fırlayacak gibi atmaya başlamıştı. Hareket edemiyordu.

Siluet balkondan içeri girdi, çocuğun önünden yavaşça geçip tekli koltuğa oturdu.  Ellerini koltuğun kollarına dayadı. Balkondan gelen ışıkla aydınlanması gereken elleri hala kapkaran ve duman yayıyordu. Derinden, belli belirsiz bir sesle, hiç görmediği birine sesleniyordu; ‘’Misafirimiz var...’’

277
Kurgu İskelesi / Ynt: Güven
« : 13 Ocak 2014, 03:16:57 »
Elinize sağlık, o kadar etkilendim ki yazdıklarınızdan kendimi korku hikayesi yazarken buldum geçen gün. Tabi bu kadar etkilemedi beni kendi yazdıklarım. Fikrinize, üslubunuza sağlık. :)

278
Kurgu İskelesi / Ynt: Oyun
« : 09 Ocak 2014, 03:48:19 »
Bülend Bey'in dediği gibi kısa,etkileyici ve gerektiği kadar da ürkütücüydü. Aklımızın bir köşesinde duran  korku ögesini (ayna) güzel bir olayla canlandırdınız.

279
Steelheart özel isim, ilknokta.com'daki tanıtım yazısında şöyle geçiyor; ''David Asilere katılmak istiyordu. Çünkü Steelheart'ı istiyordu: yıllar önce babasını öldüren yenilmez Epik'i.''

280
Steelheart karakterin soyadı mı acaba? Sturm Brightblade gibi... Yine de Demiryürek/Çelikyürek bence de daha hoş duruyor. Neyse, vardır bunda da bir hayır. Yalnız Hazal, nasıl bildin 7-8 ay önce, helal olsun sana valla :)
O konuda ben de tebrik ediyorum kendisini ileri görüşlüymüş gerçekten. :)

281
Steelheart kitabını okudunuz mu, bastıkları diğer kitaplar gibi mi?

282
Cosmere (Brandon Sanderson) / Ynt: Steelheart
« : 06 Ocak 2014, 18:41:43 »
Brandon Sanderson Arkadaş Yayınevi ile anlaşmalı değil miydi? Yoksa sadece bazı kitaplar mı satın alındı? Bir de Dex Yayınevine karşı ön yargılıyım umarım böyle kitaplarla kırılır .

283
Televizyon / Ynt: Sherlock
« : 03 Ocak 2014, 04:20:09 »
Sezona, kendisine yakışır bir şekilde başladı. Çekimler, kurgu geçmişte daha iyiydi sanki, ama bunu 1,5 yıl verilen araya bağlıyorum. Giderek daha fazla iyileşme gösterir.

284
Kurgu İskelesi / Ynt: Oda Numarası; Bilmiyorum
« : 29 Aralık 2013, 15:22:13 »
Değerli yorumlarınız için teşekkürler , kısa filme döndürülmek üzere yazılmış bir öyküydü. Testere konusu benim de aklımı kurcalıyordu. Nitekim endişelerimde haklıymışım. Sığlığı konusunda da haklısınız sanırım, olayların derinliklerine inip okuyucunun gerilmesini sağlamalıydım. Benim eksikliğimden veya üzerinde fazla düşünmemiş olmamdan kaynaklanıyor. Tekrar teşekkür ederim. =)

285
Sen en iyisi yurt dışından ver siparişini diyorsunuz yani. =)

Sayfa: 1 ... 17 18 [19] 20 21