Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Kharas

Sayfa: 1 [2] 3 4
16
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Do'Urden Ailesi
« : 14 Ocak 2011, 02:10:40 »
Yazacaklarım tam olarak bu konuya girmemekle beraber bu aileyi de kapsadığı için (ve iki kere sayfalar arasında gidip gelmeme rağmen daha uygun bir konu bulamadığım için) buraya yazmayı uygun buldum.

Anayurt ile karanlığın cazibeli kollarında bulmuştum kendimi. Do'Urden ailesinin her bir üyesi ile adeta büyüleniyordum (Drizzt'in sonraki tavırlarını saymıyorum). Adeta Takhisis gibiydi Menzoberranzan benim için. Kötü, karanlık, hain ama aynı zamanda çekici, saplantılı ve her erkeğin rüyalarını süsleyen bir kadındı adeta. Bu nedenle, Anayurt benim için her zaman serinin en farklı kitabı olacaktır.

Do'Urden ailesinin her bir üyesinin karanlık, ikiyüzlü ve güçlü yanı ile sayfalar arasıdna nefessizce sürükleniyordum. Ana-erkil bir toplumu okumak, bir erkek olsam da beni fazlasıyla mutlu etmişti. Hasta Briza, kendisine fazla rol verilmeyen Maya ve iyi ile kötü arasında sıkışmış Vierna. Tüm bunların merkezinde Yüce Anne Malice... Menzoberranzan'ın drow kadınlarını okumak, onların evlerini yükseltmek ve güce ulaşmak için olan "kadınca" hırsı(ki bu normal bir hırsatn bin kat daha tehlikelidir) beni zaman zaman ürkütmüyor değildi. Ama diyorum ya, bu yanlarının garip cazibesi beni her defasında tatlı sözlerle kandırıyor ve yanıma sokuluyordu.

Evin erkeklerinden Zacknafein tartışmasız kitabın en "erkek" karakteriydi. Burada erkek sözcüğünü vurgulamamdaki amaç diğer erkek karakterleri küçümsemek değil, bildiğimiz anlamdaki er tanımına en iyi uyan karakter olmasındandır. Yeri geldiğinde Malice'e de itiraz ettiği oluyordu hani. Dinin ise her şeye uyum sağlayan, sinsi ve bir o kadar zeki bir erkek karakter olarak okuması zevkli bir karakterdi. Dinin benimiçin tipik bir kötüydü. Erkek ya da kadın olması pek önemli değildi. Burada önemli olan egosu ve ortama uyum sağlayan yapısıydı.

Drizzt... Babanı da sevmezdim, demek isterdim de babanı seviyoruz işte. Drizzt, Anayurt'da kişiliğini oturtamamış bir çocuktu(yaşı itibarı ile de öyleydi zaten).
Spoiler: Göster
Ama büyüdü,güçlendi ve ailesine karşı koyacak gücü buldu.
Her ne kadar kitabın baş kahramanı o olsa da, drow kadınları ve evin erkeklerinin o puslu camın ardındaki isli ihtişamı o kadar çekiciydi ki benim için sıra ona çooook sonra geldi.

Do'Urden ailesi, okumaya doyamadığım bir yapıya sahip. Keşke hep Anayurt gibi kitaplarla devam etseydi seri. Keşke öyle olsaydı da Vierna'nın yapacağı seçimler üzerine kafa yormaya devam etseydim, Briza'ya uyuz olduğum gibi etkilenseydim ve Maya'ya dair niye az şey anlatılıyor diye hayıflansaydım. he bir de Malice ile Zack'ın çarpık aşk(!) ilişkilerini merakla okusaydım.

Drowlar ve yaşantıları tek başına bir seri olabilirdi benim için. Ve hepsi, yılanbaşlı kırbaçları ile beni yine tatlı sözlerle kandırıp yanıma sokulur, ardından ben fark etmeden yavaş yavaş zehirledi.

Şey komik oldu tabii, "ben en çok bunu seviyorum!" diyip gidemedim. Utanmadan upuzun bir mesaj attım. Siz bakmayın bana :P.

17
Ejderha Mızrağı / Ynt: Ejderha Mızrağı Soru Hattı
« : 04 Ocak 2011, 21:28:37 »
Olay anlatamamak değil de, Fırtınakıran'ın dediği gibi okuyup anlamak. Mesela benim için etkileyici bir gerçekti bu. Böyle bir olayda birinin anlatmasındansa kişinin kendinin bunu anlaması daha önemli. Seçim arkadaşın, anlatacak adamlar var nasıl olsa :D.

18
Tartışma Platformu / Ynt: Çevreniz ve Fantastik Edebiyat
« : 04 Ocak 2011, 00:46:16 »
Çevremde fantastik edebiyat ürünü kitaplar okuyan yok ama zorla okuttuklarım var. Sayılıyor mu :P?

Lise çağlarımda kızlar "çocuk" tepkisini veriyordu. Zavallı ergen bilincim bu durumu içerliyordu da. Sonra baktım yaş geldi 24'e ben hala daha gözlerinde "çocuk" olarak kaldım, o zaman doğa kanunları utansın dedim.

Çevrem konusunda çok dertliydim, sonra bir gün fazla gelişmiş bir insan olup "güüüüç bene artıııık" dedim. Şimdi itina ile hepsine tek tek fantastiğin nimetlerini anlatıyorum ve gariptir yaş ilerledikçe insanların bakış açısı da değişiyor. Üniversite başlarında elimdeki kitaplara gülen bir arkadaşım 2 sene sonra aynı kitap üzerine beni ilgiyle dinleyip kitabı okumak istediğini söylemişti.

Hala daha sataşanlar var ama işte ne kadar uzun mesafe koşabildiklerine bağlı o biraz :P.
Yine de, özellikle iş ortamı gibi yerlerde bir anda ortaya çıkardığınız fantastik kitabın etrafta yarattığı etki ve şok paha biçilmez.

19
Yazarlar / Ynt: J.R.R. Tolkien
« : 04 Ocak 2011, 00:26:46 »
o.O

Gerçekten çok iyi bir çalışma olmuş. Adeta portaldan bir koleksiyon.

Tebrikler Rıhtım. İyiki doğdun Tolkien :).

20
Ütopya/Distopya / Ynt: Ütopya | Thomas More
« : 04 Ocak 2011, 00:21:22 »
Bu kitap yüzünden Thomas Moore'un önce hapse atılıp sonra idam edilmesi ise işin en ilginç kısmı.

21
Kara Kule / Ynt: Kara Kule Film Oluyor!
« : 04 Ocak 2011, 00:03:50 »
Olayı sadece filmlerle geçiştirmemeleri güzel fakat çok sevilen bir serinin daha beyaz perdeye taşınması beni korkutuyor. Ben bazı şeyleri kafamda yaşamak istiyorum arkadaş. Tamam, bazen "şunu sinemada bi izleyedim!" dediğim oluyor ama her şeyi beyaz perdede görürsek nerde kaldı hayalgücü? Biz okuyucu olarak da bazı şeyler hayal etmeliyiz.

Benim kafamdaki Roland'ı hangi oyuncu tam anlamıyla oynayabilecek ki? Ancak "çok benzer" olur ama asla tam olarak "o" olamaz. Bu hepimizin kafasındaki karakter için geçerli diye düşünüyorum.

Adamlar senaryo yazamıyor, kitapları filmleştiriyor. Azıcık üretken olup kendileri bir şeyler yazsalar da biz de Kara Kule okur gibi o filmleri seyretsek...

22
Kamyon arkası yazısı:

"Sevdim de vermediler, sen şöförsün dediler."

Aynen de böyle oldu. Bekle bekle ne gelen var ne giden. Laika bizi bu kitaptan ayırdı resmen.
İyi eğleniyorlar bizimle. Şimdi akıllandılar sanırım çünkü Yayına Hazırlananlar'da tarih değil "yakında" yazıyor. He o yakın ne kadar yakın, tartışılır.

23
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Drizzt Do' Urden
« : 03 Ocak 2011, 23:42:31 »
Oldukça "overpowered" bir şahıs olduğundan ne yazık ki pek sevmem.

Tam da bunları yazmak için girmiştim bu başlığa. (Neden bu forum yazacaklarımı baltalıyor :P!)

Aklıma hep şu geliyor: hani Şahan'ın bir TV programı vardı ya, orada "Adeta Gerçek" adında bir skeci vardı. Bir sürü şey yaptıktan sonra her bölümün sonunda "Aman Tanrııım! Ben ne yaotııııım!" diye haykırırdı. Heh işte o Drizzt.

Kara Elf Üçlemesi'nde kendisini sevmiştim. Savaşlardaki halleri halen daha takdirimi kazanıyor fakat diğer olaylar ve Drizzt'in aşırı özelliklerinin (aşırı güçlü) ön planda olması canımı sıkıyor. Gerçi bu biraz benim bu tarz karakterler sevmememden kaynaklanıyor.
Elbette kendi iç çekişmeleri olacak. O bir drow ve seçtiği yol kendi ırkından az sayıda kişinin yürüyebileceği bir yol. Fakat gelmişsin bilmem kaçıncı kitaba, artık biraz düzel be kardeşim. Bu kadar da emo olma. Sen seçilmişsin tamam, güçlerin üst düzey olacak bu nedenle o da kabul, ama bu emo hallerin yakışmıyor sevgili Drizzt.

Drizzt başlarda iyi ama sonra, benim için,  suyu çıkan bir karakter oldu. Zacknafein'in yerini de dolduramadı. bence en büyük eksikliklerinden biri bu. Yine de fantastik camiasında adını kazımış bir karakter, orası kesin.

24
Ejderha Mızrağı / Ynt: Ejderha Mızrağı Soru Hattı
« : 03 Ocak 2011, 23:28:33 »
Krynn, İngilizce "Caring and Loving", yani "Önemseyen ve Seven" anlamına gelen bir kız ismi.

İmiş.

Oh, Mighty Google!

Hmm. Ejderha Mızrağı evrenini düşününce Krynn'in anlamını vurguladığını pek düşünmüyorum. Kitaplarda bu ad olayına hiç değinmemeleri de beni şüpheye düşürdü.

Neyse, sonuçta kendi lisanlarında bir isim. Ana dili İngilizce olan kişiler bu adı okuduklarında bir şeyler ifade ediyor olabilir. Yukarıda dediğim gibi, eğer bu anlam ile düşünerek Krynn adını verdilrse bence anlamı ile kitapta yaşananlar çelişiyor (sanki?).

25
"Bilimkurgu Okumamak Üzerine" adlı önsözü gerçekten duygularıma tercüman olan bir eleştiriydi. Her cümlesine "katılıyorum, katılıyorum" demekten kendimi alamamıştım.

Bir öykü kitabı okumak isterken çıktı bu kitap karşıma ve buradaki tanıtımdan da etkilenerek aldım. Sonuç, gayet memnunum.

Ganam'a Dans adlı hikaye beni çok düşündürdü. Farklı bir gezegende, aynı grup üyelerinin farklı algılıyışları ve sonuçları hikayeyi okuduktan sonra uzun süre düşünmeme neden oldu. Ancak sonuçlar, ağır sonuçlar, sanırım bakış açısını değiştirmemekte direnen bireyler için tatmin edici oldu. Garip bir cümle değil mi? Haklısınız ama anlatılan tam olarak bu. Farklı bir gezegende olmasak da gündelik hayatımızda da farklı bakış açısına sahip pek çok insan görüyoruz ve bunlardan biri de biziz. Fakat sabit fikirliliğin bedelleri bazen kaçınılmaz oluyor.

Her Şeyi Değiştiren Taş hikayesinde ise Nür halkını Lağım Cüceleri'ne benzetmende edemedim. Ayrımcılık ve ırkçılığın fantastik bir çatı altında işlendiği güzel ama acıklı bir hikayeydi. Ursula Le Guin karakterlerine zarar vermekte zerre tereddüt etmiyor. Hikayenin bazı kısımlarının beni duygulandırdığını itiraf etmeliyim.

Son olarak Kerasyon okuduğum hiçbir hikayeye benzemiyordu. Kerasyon nedir, neden yapılır bunların hepsi daha önce okuduğum hiçbir eserde eşine rastlamadığım türdendi. Sesi olmayan bir müzik aleti... Etkileyiciydi. Kısa ama o kısalığıyla yeterince şey anlatabilen bir ustalık eseri.

Yazar Ursula Le Guin olunca söyleyecek fazla şey bulamıyorum. Bir yazar olarak yine sanatını konuşturmuş. Değinmediğim bilimkurgu öyküleri başlarda toparlaması zor olsa da sonradan ciddi anlamda merak uyandırıyordu. Onlar hakkında söyleyecek fazla şey bulamadım.
Kitap genel olark beklediğimden çok farklıydı ve daha önce böyle bir kitap okumadığını söyleyebilirim. Farklı tatların garip bir karışımı gibi. Yazara olan saygım ve sevgimde haksız olmadığımın güzel bir kanıtıydı.

26
Başka Kurgular / Ynt: Korkma Ben Varım - Murat Menteş
« : 18 Aralık 2010, 17:41:36 »
Alper Canıgüz'ü hayranlık ve büyük bir takdirle okuduktan sonra, tanıtımındaki Murat Menteş'in tarzını ona benzettiğim (yoksa ayıp mı ettim?) bir başka yazarla daha tanışmak beni mutlu etti.

Gerçekten bu aralar Türk yazarlarda bir patlama var. Ah, tabii bu patlamayı ancak okuyanlar görüyor :P. Murat Menteş'i de en kısa sürede temin etmeliyim. Konusu çok ilgimi çekti. Kendi milletimin yazarlarının böyle şaşırtıcı ve hayranlık uyandırıcı işler yapması göğsümü kabartıyor.

Gönül ister ki adları daha geniş kitlelere yayılsın, daha fazla okur varlıklarından haberdar olsun.

27
Ejderha Mızrağı / Ynt: Hiç Tartışılmayanlar!
« : 18 Aralık 2010, 17:00:48 »
Fena halde sorulara cevap vermek istesem de, yapamıyorum -_-'! Fırtınakıran bunu engellemiş, oldu mu şimdi :P.
Aklıma gelen cevaplar zaten yazıda yer alıyor. Parmak basılan noktalar, açıklar, anlatılmayanlar vs., gerçekten çok iyi tespit edilmiş. Verilen cevaplar da akla yatkın.

Buna benzer soru-cevapları başka yerde görmedim. Aklınıza sağlık.

Tek bir cevaba, aslında katılmakla birlikte, farklı bir bakış açısı getirebilirim:

Alıntı
Spoiler: Göster
Kitiara mızrak kahramanlarının arasında yer alıyor mu ? Sonuçta yol arkadaşlarından biriydi. Ama onlara karşı savaştı. Fakat bu savaş yine mızrak savaşları sırasında oldu. Bu onu mızrak kahramanlarından biri yapar mı? Bir kaç yerde mızrak kahramanı diye geçiyor. Ama ben yinede sana sorayım dedim.
Spoiler: Göster
Hani kitapta bir şiir var ya, "9 kişiydiler yolun başında..." diyor hani, işte orada Kitiara'yı da sayıyor. En başında onlarla birlikteydi aslında. Altınay, Nehiryeli ve Tika (daha sonra Gilthanas ve Laurana) gelmeden önce ekipteki üye oydu. Eskiyi düşünerek Mızrak Kahramanı sayılıyor olabilir.
Altınay ve diğerleri ekibe sonradan dahil oldu. 5 senelik ayrılık sırasında Kitiara'da ne oluyor ne bitiyor diye araştırmaya gitmişti. Onlarla hala bağlantı halindeydi. Ama ne oldu ne bittiyse sonra geri gelmedi.(Tanis'in gözleri onu aramıştı hatta). Kitiara tarafını seçmiş, yol arkadşlarını bırakmıştı. Ama yine de onlarla karşılaştıklarında dost gibi davranıyordu.
Yine de, mızrak kahramanları iyinin tarafında yer alanlar için söylenen bir şey. Bu bakımdan, yorumun en başında dediğim gibi, ilk verilen cevaba katılmamak elde değil.

28
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Menzoberranzan Aile Sembolleri
« : 18 Aralık 2010, 16:51:09 »
Oooo! Bu sembolleri görmek beni çok heyecanlandırdı! Gerçekten harikalar :).

Şunu da demeden geçemeyeceğim, keşke Salvatore Anayurt'daki gibi bir yan seri oluştursa. Onun anlatımıyla yine evler birbirine girse, kırbaçlar şaklasa, kılıçlar ve büyüler havada çakışsa...

29
Filmler / Ynt: Sonunda; Hobbit’in yönetmeni Peter Jackson!
« : 18 Aralık 2010, 16:48:35 »
Filmle ilgili gelişmeleri merak ederken forumda/portalda yeni haberini görmek pek bir güzel oldu :).

Peter Jackson ve ekibi, sağolsunlar, bizlere süprizler yapıyor ama kitapta geçmeyen karakterleri eklemek ne kadar sağlıklı olur onu bilemiyorum. Yönetmene saygım ve inancım sonsuz aslında. Ama sorun şu ki, filmin adı Hobbit olunca kitaba sadık kalmayı istiyor insan. O zaman çekilen film Hobbit izleri taşıyan bir başka hikaye olacak gibi. Elbette ağırlık Hobbit'te ama kitapta yer almayan karakterleri koymaları konusunda kesin bir yorum yapamıyorum. Bekleyip görmek kalıyor.

Tek isteği şu: Daha fazla cüce, daha fazla (Gimli gibi) tripleri :D!
Diğer cüceleri de yakın zamanda tamamlayacaklar sanırım.

30
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Ejdergemileri Serisi
« : 18 Aralık 2010, 16:42:25 »
Tüyap'tan bir sürü kitap aldım ama hepsi tek bir tuğla kitaba boyun eğdi, mahzun biçimde sıralarını bekliyorlar.

Benim bu seriyle ilgili sorularım var, çünkü seriyi ciddi anlamda merak ediyorum. Madem siz okudunuz ben de size yöneltiyorum bu soruları.

1. Konu ilk sayfadan itibaren sarıyor mu? Ejderha Mızrağı bu konuda çok başarılıydı, peki bu ya bu seri?
2. Konusu arka kapakta anlatılanlardan daha büyüktür eminim ki, konunun genelinden menun musunuz?
3. Ya karakterler? Yol Arkadaşları gibi hemen bağlanabiliyor muyuz onlara? Kitabın karakterleri için birkaç şey söylerseniz çok sevinirim.

Bu üç sorumu cevaplarsanız çok memnun olurum. Böylece kitap hakkındaki bilgim de artar. Yakın zamanda almayı düşünüyorum, bu nedenle okumuş birinin yorumları benim için çok kıymetli.

Sayfa: 1 [2] 3 4