Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Legolas

Sayfa: [1] 2 3 ... 18
1
Yazarlar / Dante Alighieri
« : 29 Temmuz 2008, 20:53:50 »

Dante Alighieri (1 Haziran 1265, Floransa - 13 Eylül 1321, Ravenna) İtalyan ozan ve politikacı.

En bilinen eseri, Ahirete yapılan bir yolculuğu anlattığı İlahi Komedya`dır (La Divina Commedia). Bu eser Cehennem, Araf ve Cennet isimlerinde üç ciltten oluşmuştur. Dünya edebiyat tarihinin en büyük eserlerinden biri kabul edildiği gibi, modern İtalyanca`nın da temelini oluşturur.

Modern Avrupa ve İtalya için önemli bir figürdür ve İtalya'daki metal 2€'ların tura tarafında, Dante'nin resmi vardır.

Yaşamı

Ailesi ve ilk zamanlar

Dante 1265 yılında doğdu, Haziran ayında İkizler burcu olarak doğduğunu söyler. Gerçek adı olan Durante`yi kısaltarak Dante`yi kullanmıştır. Dante'nin ailesi köklü ve asil bir aile olmakla beraber, sonradan fakir düşmüş ve aristokratik önemini kaybetmişti. Dante'nin babası II. Alighiero hakkında çok fazla bilgi yoktur, mesleği bilinmemekle beraber noter, hakim veya faizci olduğuna dair çeşitli görüşler mevcuttur. II. Alighiero hakkındaki belki de tek "kesin" bilgi onun Guelfolar partisine mensub olduğudur. O sıralarda yönetim Ghibellinolar'daydı ve Ghibellinolar Guelfoları sürgün ederek şehirden uzaklaştırmışlardı. Dante'nin babası II. Alighiero Guelfolardan olmasına ve Dante doğduğunda Floransa Ghibellinoların yönetiminde bulunmasına rağmen, II.Alighiero ve ailesi Floransa'da ikamet etmekteydi. Dante babasını sevmezdi, bunun nedeni babasının kötü ünü veya silik kişiliği olabilir. Eserlerinin hiçbir yerinde babasından söz etmemiştir, aksine her fırsatta şövalyelik payesi bulunan dedesi Cacciaguida'dan bahseder, ailesinin soyunun Roma'ya dayanması ile övünürdü. Dante annesini daha çok küçük yaşlarda kaybetmiştir. Babası da o on sekiz yaşlarındayken vefat etmiş, bunun üzerine Dante üvey annesi (Monna Lapa) ve üvey kardeşleriyle yaşamak zorunda kalmıştır. Yazarın hayatının bu dönemi ile ilgili çok fazla bilgi bulunmasa da, onun büyük acılar çekmemekle beraber bu dönem boyunca mutlu veya rahat olmadığı düşünülmektedir.

Eğitim ve şiir

Dante`nin eğitimi fazla bilinmemekte olup, kendi kendini geliştirdiği varsayılmaktadır. Dante'nin ilk öğrenimini Santa Croce papaz okulunda bitirdiği sanılmaktadır. Her ne kadar Dante yüksek öğrenime devam edemese (veya etmese) de, kendi kendine okumaya ve çalışmaya devam etmiştir. Öğrenmeye büyük bir tutkusu vardı, önemli Latin ve Yunan eserlerini okumakla kalmıyor, dönemin İtalyan şairlerlerinin eserlerini de okuyor, bunlara büyük bir önem veriyordu. Yazmak konusundaki yeteneklerini ilerletirken, astronomi, resim ve felsefe gibi konularda da kendisini geliştiriyordu. Dönemin önemli isimlerinin düzenlediği toplantıları kaçırmıyor, birçok önemli isimle arkadaşlıklar kuruyordu. Bu kişilere örnek olarak devrin ünlü Floransa'lı şairi Guido Cavalcanti'yi verebiliriz.

Beatrice

Dante denince ilk akla gelen isim belki de onun sonsuz bir aşk ile bağlandığı Beatrice'dir (Türkçe okunuşu: Beatriçe). Dante'nin çocukluğu ve gençliği hakkında çok az bilgiye sahip olunsa da, şairin dokuz yaşındayken kendisinden bir yaş küçük Beatrice'ye aşık olduğu kesin olarak bilinmektedir. Komşuları Floransa'lı şövalyelerden olan Folco di Ricovero de' Portinari'nin kızı Beatrice ile komşularının evindeki bir eğlence sırasında tanışmıştı. Tanıştığı ilk andan beri Dante Beatrice'e büyük bir tutkuyla bağlandı. Beatrice ile ikinci kez karşılaştığında on sekiz yaşındaydı, bu ikinci karşılaşmadan sonra Beatrice'e olan sevgisi daha da derinleşti. Beatrice'e olan aşkı yazımını ve şiire olan bakış açısını büyük oranda etkileyecekti; İlahi Komedya'nın tohumlarını atan belki de Beatrice'ye olan aşkıydı. Dante aşkından sevgilisine hiçbir zaman söz etmemiştir, nitekim 1288 yılında Beatrice Floransa'lı şövalyelerden Simone dei Burdi ile evlendi. Fakat Beatrice evliliğinden sadece iki sene sonra, 1290'da, yirmi dört yaşında öldü. Beatrice'nin ölümünden sonra Dante çalışmalarına daha sıkı sarılmış, Latin edebiyatı ve felsefeye kendisini adamıştır. Kuşkusuz Beatrice'nin ölümü Dante için büyük bir şoktu ve yazarın yazım hayatını da fazlasıyla etkiledi. Beatrice'nin çok genç bir yaşta ölmesi, Dante'nin onu ölümsüzleştirmesine yol açmış, fikriyatında Beatrice'ye maddi, ölümlü ve insani bir görünümden ziyade manevi, ölümsüz ve ilahi bir görünüm vermesine neden olmuştur.

Evliliği

Dante daha 12 yaşındayken ailesi tarafından Gemma di Manetto Donati ile sözlenmiştir. Ailesinin de ısrarlarıyla, 1295 yılında Floransa'lı tanınmış Donati ailesine mensup Gemma ile evlendi. Gemma'dan Pietro ve Jacapo isimlerinde iki oğlu ve Antonia isminde bir kızı olmuştur. Dante ile Gemma'nın mutlu bir evlilik geçirdikleri söylenemez. birçok kaynağa göre Dante Gemma ile olan evliliğinde hiçbir zaman mutlu olamadı. Yine de Dante evliliğin kutsallığına inanan birisiydi ve Gemma ile olan ilişikisine dair pek bir kanıt yoktur, kendisi de bundan eserlerinde bahsetmemiştir.
Dante sürgün edildikten sonra karısını bir daha görememiştir.

Floransa ve Dönemin siyasi durumu

Devrin Floransa'sında bellibaşlı iki parti vardı: Ghibellinolar ve Guelfolar. Ghibellinolar imparator tarafından destekleniyor, aristokrasiyi savunuyorlardu; Guelfolar ise papa tarafından destekleniyordu. Sonraları Pistoia Guelfoları "Beyazlar" ve "Siyahlar" olarak iki ayrıldılar. Bu genel anlamda Guelfoların ikiye bölünmesine yol açtı. Beyazların başında Cerchi ailesi vardı. "Popolo grasso" diye adlandırılan zengin burjuva sınıfı tarafından destekleniyorlardı, reformist düşünceleri vardı, papa ve papalık konusunda da daha temkinli bir görüşe sahiptiler. Siyahların başında ise Donati ailesi bulunuyordu. Feodal devirden kalan çeşitli asilzadelerden oluşan bu grup, "Popolo minuto" diye adlandırılan küçük zanaatkarlar, işçiler gibi daha düşük bir halk tabakası tarafından destekleniyorlardı. Siyahların düşüncesi daha bağnazdı ve dogmatik anlamda papacıydılar.

Dante'nin Siyasi Hayatı

Dante daha 24 yaşında, 1289'da, Floransa'lı Guelfo şövalyeleri ile birlikte Campaldino savaşında Arezzo Ghibellinolarına karşı savaşmıştır. Eşi Gemma Donati tarafından Siyahların başkanı konumundaki Donati ailesi ile akraba olsa da Beyazların taraftarı olmuştur. Devlet işlerine katılmak isteyen Dante Hekim ve Eczacılar loncasına yazılmıştır. Bunun nedeni dönemin yasalarına göre asilzadelerin kamu işlerine girebilmeleri için öncelikle zanaat loncalarından (Corporazioni di Arti e Mestieri) birine kaydolmalarının şart koşulmasıydı. Dante politik hayatına başladı.

Bu sıralarda Papa VIII. Bonifatius Floransa'nın iç işlerine karışmaya, Beyazlara karşı sık sık Siyahlara arka çıkmaya başlamıştır. Papanın bu girişimleri Floransa'nın önde gelenlerini, özellikle de Beyazlar'ı fazlasıyla rahatsız ediyordu. 1300 yılında Dante iki aylığına Floransa hükümetinin başındaki altı kişilik kurula seçildi. Beyazların Floransa'daki iktidarına son vermek amacıyla Papa Bonifatius harekete geçmeye karar verdi. Papa Fransa kralı Philippe le Bel'in kardeşi Charles de Valois'yı Floransa'ya gitmeye ikna etti. Floransa bundan rahatsız olup Papayı kararından döndürmek amacıyla içinde Dante'nin de bulunduğu bir heyeti Roma'ya gönderdi. Roma'da heyeti oyalarken, 1301 yılında Charles de Valois süvarileriyle birlikte Floransa'ya girdi. O sıralarda şehrin iktidarı Beyazların elindeydi ve Siyahların çoğunluğu sürgün edilmişti. Charles de Valois Siyahları da kendi saflarına alarak Beyazları şehirden çıkarmıştır. Beyazların mallarına el konurken bir kısmına idam cezası verildi, çoğunluğu sürgüne gönderildi.

Dante hiçbir zaman Papa VIII. Bonifatius'u sevmemişti. Beyazlara karşı girişilen hareketten nasibini alarak, 27 Ocak 1302'de sahtekarlık, gayri meşru kazanç elde etmek gibi asılsız suçlardan ötürü para cezasına çarptırıldı ve iki yıllığına Florasa'dan sürgün edildi. Ayrıca bir daha devlet işlerinde çalıştırılmayacaktı. Daha sonra hakkında yeni bir karar daha verildi: Floransa'lı askerler tarafından ele geçirildiği takdir de idam edilecekti.

Sürgün ve Ölüm

Dante mahkemenin kararlarını öğrendiğinde Floransa'da değildi. Hakkındaki sürgün kararı nedeniyle Floransa'ya da dönemedi. Beyazlar Floransa'da iktidarı geri ele geçirebilmek için çeşitli girişimlerde bulundular, fakat başarısızlığa uğradılar.

Zamanla arkadaşlarına olan güveni ve inancını kaybetmeye başladı. Büyük bir acı içinde olduğu bu günlerde İlahi Komedya'yı yazmaya başladı. İlk olarak Verona'ya gitti, bir ara Padova'ya geçti. Bazı kaynaklara göre Paris'e de gitmiş ve burada felsefe ile teoloji okumuştur. Bazı zayıf rivayetlere göre Paris'ten sonra Oxford'a da kısa süreliğine geçmiştir. Fakat bu çok zayıf bir rivayettir ve bugünkü tarih otoriteleri tarafından sıklıkla yalanlanmıştır.

Dante 1311 yılında o sıralarda Casentino'da bulunan ve İtalya'yı işgale başlamış olan Lüksemburg kralı VII. Henry'ye mektuplar yazarak, onu Floransa'ya da savaş açmaya davet etti. Kralın İtalya'yı işgali birçok İtalyan şehrinde büyük bir nefretle karşılandı, Floransa'nın da dahil olduğu bu şehirler birlikte karşı koymak için kendi içlerindeki sorunları bir süreliğine askıya alıyorlardı. Bu dönemde Floransa sürgün edilmiş Beyazların bir çoğunu geri çağırdı, fakat Dante bunların arasında değildi. Bunun nedeni büyük ihtimalle kral VII. Henry'ye yazmış olduğu mektuplardı. 24 Ağustos 1313'de kral öldü, artık Floransa'ya tekrar dönebilme umutları yok olmuştu. Dante, kısa bir süreliğine Lucca'da kaldıktan sonra Verona'ya döndü. Daha sonra Ravenna prensi Guido Novelloda Potenta'nın davetiyle Verona'dan Ravenna'ya geçti, kısa geziler ve ayrılıklar dışında ömrünü burada geçirdi. 1321 yılında, 56 yaşındayken burada öldü. Ölüm nedeni kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kaynaklara göre ölüm nedeni sıtmadır.

Eserleri

Dante'nin eserlerini sınıflandırmanın pek çok yolu vardır. Her ne kadar eserlerin sıralanmasında genelde kronolojiye dikkat edilse de Dante'de öne çıkan sıralama özelliklerinden birisi de eserlerin yazıldığı dildir. Dante eserlerinin bir kısmını Latince, bir kısmını ise halk dili olan İtalyanca ile kaleme almıştır. birçok eser kaleme almıştır ama şaheseri hiç kuşkusuz İlahi Komedya'dır (La divina commedia).

Alıntı:wikipedia

2
Oyunlar / Championship Manager
« : 25 Temmuz 2008, 11:06:30 »
Championship Manager 1992 yılında piyasaya çıkan İngiliz yapımı bir bilgisayar oyunudur. Championship Manager (genelde "CM" veya "ChampMan" olarak kısaltılır) futbol takımı menajerliği simülasyonudur. Tüm zamanların en popüler oyunlarından biridir.

İki kardeş, Paul ve Oliver Collyer, bilgisayar oyunu sektörü henüz yeni gelişmeye başlarken, İngiltere`nin Shropshire ilçesinde yatak odalarında oyunun ilk halini kodlamışlardır. İkili daha sonra oyunu geliştirmeye devam etmek için Sports Interactive adlı şirketi kurmuştur. Yaşanan bölünmeden sonra Sports Interactive ve Collyer kardeşlerin Championship Manager serisinin geliştirilmesiyle ilgileri kalmamıştır.


Championship Manager 1 (93/94 güncellemesiyle)
Oyunun ilk versiyonu sansasyonel bir başarı yakalayamadı, satışlar ve ilgi orta düzeydeydi. BASIC programlama dili ile yazıldığından yüksek bir performans sergileyemiyordu. Üstelik Premier Manager ve The Manager gibi dönemin önemli oyunları gerçek kadrolara sahipken Championship Manager oyunda uydurma isimleri kullanıyordu.

CM 1 üzerine kurulan 1993/94 güncellemesiyle birlikte oyun C programlama diline adapte edilmişti ve artık gerçek oyuncu isimlerine sahipti. Böylece Championship Manager özellikle Britanya`da önemli bir hayran kitlesine sahip olmaya başladı.

Bu sırada Championship Manager Italy (İtalya ligini içeriyordu) ve Guy Roux Manager (Fransa ligini içeriyordu) adında iki CM sürümü daha çıktı

Championship Manager 2 (96/97, 97/98 güncellemeleriyle)
Championship Manager 1.x serisi oyunun belirli bir hayran kitlesine sahip olmasını sağladı, fakat oyun asıl başarısını Ağustos 1995`le başladığı Championship Manager 2 serisiyle kazandı. 1995/96 sezonuyla başlayan CM 2, takımların güncellenmiş kadrosuyla, heyecan verici bir atmosfer sağlayan hemen hemen her takım ve stadyum için ayrı eklenmiş fotğraflarıyla, geliştirilmiş istatistik sistemiyle önemli bir başarı yakaladı. Daha sonra, bir versiyonda oynanabilir sadece bir lig olduğundan, İtalya, İngiltere, İspanya gibi Avrupa`nın önde gelen liglerini de içeren altı farklı versiyon yayımlandı.

Eylül 1996`da CM 96/97 ve Ekim 1997`de CM 97/98 yayımlandı.

Championship Manager 1997/98 ile birlikte ilk defa oynanabilir dokuz lig birlikte geliyordu (Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, İtalya, İskoçya, İspanya ve Portekiz). Aynı anda üç lig beraber çalıştırmaya müsait bu oyun sadeliği, geliştirilmiş taktik tercihleri, kapsadığı veri editörü ve CD`siz oynanabilme özelliğiyle günümüzde halen serinin en sevilen oyunu olarak nitelendirilmektedir.

Championship Manager 3 (99/00, 00/01, 01/02 güncellemeleriyle)
Mart 1999`da piyasaya çıkan CM 3 kendi dalında yerini çoktan sağlama almıştı. Oyunun en önemli özellikleri; yeni tasarımı, oynanabilir on beş ligi, dünyanın hemen hemen her köşesinden toplanmış 25.000 oyuncu gibi önemli bir veritabanıydı. Bunların yanında geliştirilmiş taktik ve antrenman kontrolü de göze çarpmaktaydı.

CM 99/00, CM 00/01, CM 01/02 güncellemeleriyle 3.x serisi devam etti. Her oyunla birlikte ufak eklentiler ve gelişmiş bir veritabanı geldi.

Özellikle CM 01/02, Championship Manager serisinin Türkiye`de patlama yapmış olduğu oyundur. Bu oyun Internet kafelerde en çok oynanan oyunlardan biri olmuş ve CM bağımlılığının oldukça geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.

== Championship şaşırttı ve sıktı. Orjinal versiyonunun bir takım önemli hatalar içermesi (maçlarda rasgele skorun değişmesi, küçük takımların yıldız oyuncuları kolaylıkla alabilmesi..) CM`nin gerçekçiliğine darbe vurdu. CM 03/04 ile birçok hata düzeltiyse de CM4`ün kötü şöhreti seriye damgasını vurdu.


Bölünme
Championship Manager`ın yaratıcısı SI Games, yayımcı Eidos`tan ayrıldıktan sonra Sega ile anlaşıp Football Manager`ı yaptı. Bölünme esnasında her iki tarafta kendi hakkını saklı tuttu. SI Games oyunun kodunu ve verilerini elinde tutarken oyunun isim hakları Eidos'ta kaldı. Bu olaydan sonra Eidos Championship Manager serilerinin geliştirilmesi için Beautiful Game Studios ile anlaştı.

Championship Manager 5
Sports Interactive tarafından, beklenmeyecek derecede bir kötü oyun geliştirimi.

Bölünmeden sonra CM eski günlerindeki şöhretini FM'ye kaptırmaya başlamıştır.

3
Christopher John Reuel 21 Kasim 1924’ de doğdu. J.R.R Tolkien’ in en genç oğlu olan Christopher babasının vefatından sonraki eserleri editörlüğü ile tanınmaktadır.

Eski İngilizce ve kuzey edebiyatı üzerinde Oxford, New Collage’ de eğitim almış ve 1964’ de akademik kariyerine başlamıştır. Bir edebiyatçı olarak kendisini babasının yayımlanmayan eserlerini yayınlamaya adamıştır.

Baba Tolkien’in en eski hikâyesi olan Orta dünya ve Hurin’ in çocukları, babasının notlarını çok büyük bir titizlikle inceleyen Christopher tarafından düzenlenmiş ve bitmek bilmeyen 30 yıllık bir çaba ile geniş bir kitleye ulaştırılmıştır.

Christopher Tolkien “ Uzun bir sure babamın hikayesi olan Hurin’in Çocuklarının Efsanesini her ne kadar babam bazı bölümlerini bitirmeden bıraksada, kendimden çok fazla bir şey katmadan ve hikayede geçen konuları hiç kesmeden bağımsız bir eser gibi sunmak fikri bana daha iyi gelmiştir” demektedir.

Yüzüklerin efendisi ile ilgili hikayesini 50 yıldan daha uzun sure önce çizen Christopher ayrıca bu kitap için yeni detaylı bir harita çizmiştir.

4
Sinema / 13. Savaşçı
« : 14 Temmuz 2008, 11:19:00 »



Yapım Yılı: 1999
Süre: 101 dk

Oyuncular
Antonio Banderas
-- Ahmed Ibn Fahdlan
Vladimir Kulich
-- Buliwyf/1. Savaşçı
Dennis Storhøi
-- Herger the Joyous
Daniel Southern
-- Edgtho, Sessiz
Neil Maffin
-- Roneth
Ömer Şerif
-- Melchisidek

Yönetmen
John McTiernan

Senarist
William Wisher Jr.
Warren Lewis

Yapımcı
Michael Crichton
Ned Dowd
John McTiernan

Müzik
Jerry Goldsmith

Görüntü Yönetmeni
Peter Menzies Jr.

Roman
Michael Crichton

Konusu

Hollywood'un en fazla başvurduğu yazarlardan biri olan Michael Crichton'un Eaters Of The Dead isimli romanından beyazperdeye uyarlanmış film Ahmed Ibn Fahdlan isimli savaşçının hikayesini anlatıyor. Bir aşk macerası yüzünden bulunduğu Bağdat'dan sürülen ve Vikinglere elçi olarak gönderilen Ibn Fahdlan yolculuğu sırasında bir grup savaşçı ile karşılaşır.

Bu sırada bir kuzeyden İskandinavya'dan gelen bir haberci tarafından bir yardım mesajı getirilir. Tanımlanamayan bir dehşet bölgelerini tehdit altında tutmaktadır. Önlerine çıkan herşeyi yok eden bu şeyin aynı zamanda insanları yediği de söylenmektedir. Ne yapacaklarını bilemeyen bu savaçılar bir falcıya danışırlar. Falcı onikisi kuzeyli ve biri kuzeyli olmamak üzere onüç savaşçının bu dehşet saçan tehlikeye karşı savaşması gerektğini söyler. Vikingli savaşçılar Ibn Fahdlan'ı bu yaratığa karşı savaşmak için birlikte gelmesi yolunda zorlarlar.


5
Sinema / Baskın
« : 09 Temmuz 2008, 12:21:04 »



Yönetmen: Jean-François Richet
Senaryo: Tig Fong, John Carpenter
Oyuncular: Ja Rule, Maria Bello, Peter Bryant, Gabriel Byrne, Fulvio Cecere
Filmin Türü:  Aksiyon, Drama 
Orijinal Adı: Assault on Precinct
Yapımcı Firma: Rogue Pictures
Yapım Yılı: 2005
Yapım Ülkesi: ABD / Fransa
Orijinal Dili: İngilizce
Filmin Süresi: 109 dakika
Vizyon Tarihi: 08.04.2005

Konusu

Yılın son gününe saatler kala, karlı hava ve güvensiz yol koşulları nedeniyle Detroit'in en eski karakolu Precint 13’teki birkaç polis dışında çalışmak zorunda olan kimse yoktur. Polislerin başında, hızlı bir polisken bir uyuşturucu baskınında yaralanıp masa başına çivilenen Sergeant Jake Roenick vardır. Görünüşe göre kolay bir görevi vardır: 1 Ocak sabahına kadar karakola bekçilik etmek.

31 Aralık'ın ilk saatlerinde, yakalanması neredeyse imkansız sayılan suç efendisi Marion Bishop, şehrin gizli bir köşesinde sıkıştırılır. Çatışmada bir polis ölürken, Bishop yakalanarak kelepçeleriyle hapishane arabasına konulur. Arabada uyuşturucu bağımlısı Beck, üçkağıtçı Smiley ve çete üyesi Anna da vardır. Şehri felç eden kar fırtınası yüzünden hapishane otobüsü bozulup güvenlik sistemi zarar görünce, suçlular gece geçici olarak hapsedilmek üzere Precint 13 karakoluna getirilir.

Roenick ve ekibini zor bir gece beklemektedir. Maskeli iki adamın otobüsün muhafızlarına saldırmasıyla işler iyice karışır. Saldırganlar Bishop'un peşinde gibidir. Şimdi Roenick, yardım gelene kadar suçluları ve bir avuç görevliyi organize ederek geceyi sağ salim atlatmak ve hayatta kalmak zorundadır. Az silah ve bol cesaretten başka elinde pek bir şey olmasa da...




6
Bilim & Teknoloji / Güneş sistemi yumurta gibi
« : 07 Temmuz 2008, 12:50:08 »
Voyager 2 uzay aracının gönderdiği verilere göre Güneş Sistem meğer yumurta biçimindeymiş.

Voyager 2 uzay aracının gönderdiği verileri analiz eden araştırmacılar, Güneş Sistemi’nin bir yumurta biçiminde olduğunu, çünkü Güneş’in yaydığı parçacık rüzgarlarının, bir yıldızlararası manyetik alandan kaynaklanan gazlarla çarpıştığını belirlediler.



Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) 1977′de fırlattığı bu uzay aracı, Dünya’dan yaklaşık 10 milyar kilometre uzaklıkta, güneş rüzgarlarının sesüstü hızdan sesaltı hazı aniden düştüğü bu yerdeki bu “uç çarpışma noktası”nı geçen yaz birkaç kez geçti.

Güneş Sistemi’nin sınırlarıyla ilgili bu yeni bilgileri Nature dergisindeki bir makalesinde sunan Arizona Üniversitesi’nden astronom Randy Jokipii, bu çarpışmanın, bir musluktan çıkan suyla evyenin yüzeyi arasındaki karşılaşma ve kenarlarda toplanan suyun geri sıçramasıyla karşılaştırılabileceğini belirtiyor.

Bu “uç çarpışma noktası”nın ötesinde, güneş rüzgarlarının etkisi, Güneş Sistemi’nin dış sınırları anlamına gelen “heliopoz” düzeyine dek azalıyor.

Jokipii, Plüton’un yörüngesinin ötesinde bulunan ve heliosfer adlı dev bir kabarcıkla çevrili “heliopoz”un, Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığın 130 ila 150 katı (yaklaşık 20 milyar kilometre) olduğunun tahmin edildiğini kaydediyor.

“Uç çarpışma noktası”nı 2004 yılı aralık ayında ilk kez geçen Voyager 1, güneş rüzgarlarının hızını, yoğunluğunu ve sıcaklığını ölçecek cihazı bulunmamasına karşılık, güneş rüzgarlarının bu “ses duvarı”na Voyager 2′nin geçtiğinden 1.5 milyar kilometre daha kısa mesafede ulaştı. Astronomlar böylece, Güneş Sistemi’nin tam bir yuvarlak olmadığını anladılar.

Voyager 2 uzay aracı, bu “uç çarpışma noktası”nın ötesinin sıcaklığının beklenenden daha yüksek olduğunu da ölçerek, çarpışmanın etkisiyle hızlanan yıldızlararası kozmik ışın parçacıklarına bir enerji transferi olabileceğini belirledi.

İnsanoğlunun, Dünya’dan böylesine uzakları keşfetmek için inşa ettiği bu 2 uzay aracı, saniyede 17 kilometre hızla yol alırken, Güneş Sistemi’nin sınırlarını incelemek için gelecekte de onlarca yıl boyunca tek bilgi kaynağı olmayı sürdürecek.

7
Sinema / Bring It On - (Gençlik Ateşi)
« : 06 Temmuz 2008, 22:49:42 »


Yapım Yılı: 2000
Süre: 98 dk

Oyuncular
Kirsten Dunst
-- Torrance Shipman
Eliza Dushku
-- Missy Pantone
Jesse Bradford
-- Cliff Pantone
Gabrielle Union
-- Isis
Clare Kramer
-- Courtney

Yönetmen
Peyton Reed

Senarist
Jessica Bendinger

Yapımcı
Marc Abraham
Thomas A. Bliss
John Ketcham

Müzik
Christophe Beck

Görüntü Yönetmeni
Shawn Maurer

Konusu
San Diego'daki Rancho Carne Lisesi ponpon kızlar takımı Toro izleyenleri büyülemektedir. Dansları ve mükemmel kareografileri ile bu yılki şampiyonaların en büyük favorilerinden biridir ama Toro takımının yeni kaptanı Torrance o mükemmel kareografideki danslarının, bir önceki takım kaptanları tarafından aslında East Compton lisesisin Hip Hop ekibinden çalındığı gerçeğini öğrenir. Artık her iki takım da farklı bir mücadelenin içine girmiştir. Toro ekibi yeni bir kareografi bulmaya çalışırken Clovers takımı da şampiyonaya gidecek yol ve konaklama masraflarını karşılayabilmek için çaba göstermektedir.


8
Oyunlar / Grand Theft Auto: San Andreas
« : 04 Temmuz 2008, 12:12:01 »

Tür: Action Simulation
Yapımcı: Rockstar North
Dağıtıcı: Rockstar Games
Çıkış tarihi:06/07/2005
Platform: PC


Minimum sistem: İşlemci: Pentium 3 1 GHZ ve eşdeğeri
RAM: 256 MB
Video Modu: 64 MB VRAM
Disk Alanı (MB): 3600
Ses kartı: 16bit
DirextX v9.0c
İşletim sistemi: Windows XP / Windows 2000


Eski adıyla DMA, yeni adıyla Rockstar Games, şu ana kadarki en büyük projesi, GTA San Andreas ile yeniden karşımızda.

Bundan 10 sene önce Grand Theft Auto oyununu çıkaran firma, kısa süre sonra ilk oyuna oldukça benzeyen GTA 2'yi, daha sonra ise seride ve oyun dünyasında çığır açan GTA 3'ü çıkarmıştı. Şimdi ise, son GTA 3 oyunu Vice City'nin haritasindan 8 kat büyük bir haritaya sahip olan San Andreas ile karşımıza çıkıyor.

Oyundaki yenilikler saymakla bitecek gibi değil: Artık saç şeklimizi belirleyebiliyor, yemek yiyebiliyor, spor salonuna gidebiliyor, yüzebiliyor, BMX bisiklet sürebiliyor, kız arkadaş sahibi olabiliyor ve daha tonlarca şey yapabiliyoruz. Bir DVD içerisinde piyasaya sürülen oyun 5GB'lik içeriğiyle en derin Rol Yapma Oyunlarına taş çıkartıyor.

Oyundaki birkaç teknik yenilik de şöyle:

Grafikler: Oyun eski GTA3 motorunu kullanıyor, ancak grafikler ve efektler farkedilir şekilde iyileştirilmiş.

Sesler: Oyun bize bir çok radyo kanalı sunuyor. Bu kanallardan dinleyebileceğimiz şarkıların keyfini, Dolby Digital 5.1 Surround Ses Sistemi teknolojisiyle çıkarıyoruz. Rock'dan Hip Hop'a kadar, her zevke göre kanal bulunuyor.

Anında Tekrar: Etkileyici aksiyon sahnelerini "Anında Tekrar" özelliği sayesinde tekrar yaşayın. Son 30 saniyeyi görüntülememize izin veren sisteme görsel efektler de dahil.

Modifikasyon: Tam modifikasyon desteği sayesinde, San Andreas'ın içinde kendi dünyanızı yaratın.



Kaynak:oynasana.com

9
Oyunlar / Call of Duty 4 : Modern Warfare
« : 19 Haziran 2008, 11:57:56 »
Tür: First-Person Shooter

Yapımcı: Infinity Ward

Dağıtıcı: Activision

Çıkış tarihi: 30/10/2007

Platform: PS3


Bekleyiş bitti. Call of Duty 4: Modern Warfare, PC, PlayStation 3 ve Xbox 360 için piyasaya çıkıyor.
Call of Duty serisinin yaratıcısı Infinity Ward, korkunç savaş atmosferini bir kez daha yaşatıyor. Ancak bu sefer tamamen farklı bir formatta. Call of Duty 4: Modern Warfare, serinin önceki oyunlarının aksine, İkinci Dünya Savaşı’nı değil, modern çağ savaşlarını konu alıyor. Modern çağın teknolojisi ve silah gücü ile dünyanın en zalim noktalarına gidiyoruz ve dünyayı tehdit eden terörist grubuna karşı savaşıyoruz.
Oyuncular, ABD ve İngiliz askerlerinin rolünü alıyor, iniş çıkış ve ani değişimlerle dolu hikayenin içine giriyor. Karmaşık teknoloji, üstün silah gücü, koordinat ayarlı kara ve hava saldırıları. Galibiyet için hız, isabet ve iletişim bir arada kullanılmalı.


-Teknoloji harikası silahlar. 70’den fazla silah ve silah donanımı COD 4'de bizleri bekliyor. Lazer destekli tüfekler, Claymore mayınları, 0.5 kalibreli uzun namlulu tüfekler, M-249 makineli tüfekleri. Gece görüş gözlükleri, kamuflaj ekipmanı. Görevi tamamlamak için tüm teçhizat hazır.


-Koordinatlı saldırı ve destek. Az zayiat için hava desteği gerekli. Helikopter ile taşıma, düşman piyadeleri için saldırı helikopterleri, düşman üsleri için jetler.


-Sinema görüntüsü kalitesinde grafik ve sesler. Yeni nesil, göz kamaştıran grafikler. Derin gerçekçilik, ışıklandırma efektleri, karakter gölgeleri, gerçeğe uygun fizik değişimleri ve diğer muhteşem özel efektler. Sinema görüntüsü kalitesinde bir atmosfer.


-Ve tabii ki online oyun. Çığır açan Call of Duty 2’nin online oyunda yarattığı kalıcı etkinin ardından, bekleyiş içindeki online oyun tutkunlarını tatmin edecek yeni multiplayer özellikleri geliyor. Sabit asker sınıflarından birini seçebilir veya uygun ekipmanı seçip yeni bir sınıf yaratabilirsiniz. Kilitli özellik ve ödülleri açmak için yetenek puanı toplamalısınız. Call of Duty 4: Modern Warfare’ı oynadıktan sonra başka online oyun oynamayacaksınız.

Kaynak:oynasana.com

10
Sinema / Gelibolu belgeseli
« : 18 Haziran 2008, 13:18:29 »


Tür:Belgesel
Gösterim Tarihi:18 Mart 2005
Yönetmen:Tolga Örnek
Görüntü Yönetmeni:Volker Tittel
Müzik:Demir Demirkıran
Yapım:2005,Türkiye
Süre:90 dk



Herkesin izlemesi gereken mükemmel bir yapım bence.Gerçekten uğraşılarak yapılmış birçok kaynaktan birçok kişiden yararlanılmış.Bu konuda diğer Çanakkale belgesellerinden ayrılıyor.

11
Bilim & Teknoloji / Mars’dan yeni haberler
« : 14 Haziran 2008, 20:31:22 »
Mars’a giden Anka Kuşu’ndan yeni haberler var. Anka Kuşu toprağı kazmaya başlıyor.
NASA’nın geçen Pazartesi Mars’a başarıyla indirdiği Phoenix uzay aracı, 2,5 metre uzunluğundaki robot kolunun başarıyla denenmesinin ardından kazma işlemine hazırlanıyor.

Phoenix programını yöneten Arizona Üniversitesi’nden kıdemli mühendis Pat Woida, robot kolun önceki gün başarıyla denendiğini ve toprakta buz ya da tuz olduğu tahmin edilen zerreler bulduğunu belirterek, kazmaya hazır olduklarını kaydetti.

Mars toprağının gevrek olduğunu ve kolayca ufalandığını belirten NASA uzmanları, robot kolun toprağı kazmakta herhangi bir zorlukla karşılaşmadığını, kazı yapılacak yerde zeminin çok yumuşak olduğunu söylediler.

Mars toprağını kazma işlemine bugün başlanması beklenirken, bilim insanları, Phoenix’in yakınındaki üç bölgeyi kazmak için belirlediler ve buralara “Baba Ayı, Anne Ayı ve Bebek Ayı” isimlerini verdiler.

Phoenix’in birkaç gün önce kısa devre yaptığı için arızalanan ve en önemli tahlil araçlarından birisi olan Termal ve Gelişkin Gaz Analiz cihazındaki (TEGA) arızayı da gideren mühendisler, TEGA’nın çalışmaya ve analiz yapmaya hazır olduğunu belirttiler.

Phoenix, aldığı her toprak numunesini 4 gün sürecek bir analiz aşamasından geçirecek. Toprak örneğini çok yüksek sıcaklıkta tutacak analiz cihazı, çıkan buhardaki bileşenleri belirleyerek, öncelikle karbon ve hidrojen gibi organik bileşenleri bulmaya çalışacak.

Programın uzmanları, Phoenix’in son gönderdiği fotoğraflarda, aracın altında ayaklarından birisinin yakınında bulunan beyaz materyalin de eğer buz değilse büyük olasılıkla “kieserit” adı verilen bir tür tuz olabileceğini belirtiyorlar.

Asıl görevi Mars toprağını robot koluyla kazarak buz halinde olduğu sanılan suyu ve olası organik maddeler ile mikroskobik yaşam koşullarını bulmak olan Phoenix’in önceki gün gönderdiği fotoğraflar, NASA uzmanlarına, uzay aracının Kızıl Gezegen’in yüzeyinde aradığı buzu ortaya çıkarmış olabileceğini düşündürmeye başlamıştı.

Bilim insanları, bu fotoğrafların ardından, uzay aracının güçlü motorlarının iniş sırasında yüzey toprağını ve tozu kaldırarak, buzu ortaya çıkarmış olabileceğini düşünüyorlar.

Yeni fotoğraflar bilim insanlarını heyecanlandırırken, buzun yüzeye tahmin edilenden yakın olduğu ve aracın robot kolunun buraya kolaylıkla ulaşabileceği düşünülüyor.

Dünya’dan 676 milyon km uzaklıkta bulunan Mars’taki tarihi araştırma, Tucson’daki Arizona Üniversitesi ve NASA’nın Pasadena’daki Jet Motorları Laboratuvarı tarafından ortaklaşa yürütülüyor.

12
Sinema / Cast Away - Yeni Hayat
« : 14 Haziran 2008, 20:27:21 »


Yapım Yılı: 2000
Süre: 143 dk

Oyuncular

Tom Hanks
-- Chuck Noland
Helen Hunt
-- Kelly Frears
Nick Sercy
-- Stan

Yönetmen
Robert Zemeckis

Senarist
William Broyles

Müzik
Alan Silvestri
 
Konusu

Chuck Noland, filmde hem kişisel hayatını hem de iş hayatını saatin tik-taklarına göre yaşayan bir FedEx sistem mühendisini canlandırıyor. Hırslı kişiliği yüzünden her şeyini kariyerine adamış olan Noland günlerini, maksimum kontrol sayesinde maksimum başarıyı getirecek şekilde önceden planlayarak yaşamaktadır.

İşinde her şeyi halledebilen Chuck özel hayatında aynı derecede başarılı değildir çünkü işiyle ilgili sorumlulukları, uzun zamandır birlikte olduğu sevgilisi Kelly'ye çok az zaman ayırmasına neden olmaktadır. Filmde Kelly'yi yine bir Oskar sahibi aktrist Helen Hunt canlandırıyor.

Fakat Chuck'ın bu manik varlığı, uzak bir adada yalnız kaldıktan - hayal edilebilecek en ıssız yere savrulduktan - sonra sona erecektir. Yaşam mücadelesi vermeye başladığı andan itibaren, günlük hayatın rahatlığından uzakta, ve hiç kimseyle konuşamayan Chuck hem fiziksel hem ruhsal açıdan bir değişime de başlamış olacaktır. Ve günlük hayatın boş işleri ve baskılarını çok uzaklarda bırakan Chuck'ın "başarı" ya ve kendisine bakışı düşünebileceğinden çok daha fazla değişecektir.

13
Sinema / The Amazing Spider-Man
« : 11 Haziran 2008, 19:32:46 »

Yapım : 2009, ABD
Tür : Bilim Kurgu / Aksiyon / Dram / Fantastik / Gerilim / Macera
Yönetmen : Sam Raimi
Senaryo : Stan Lee, David Koepp, Steve Ditko
Oyuncular : Jim Carrey, Kirsten Dunst, Tobey Maguire, Ed Harris, Aaron Morton
Seslendirenler : Ahmet Taşar, Burcu Güneştutar
Yapımcı : Avi Arad, Laura Ziskin, Grant Curtis
Görüntü Yönetmeni : Bill Pope
Süre : 3 saat, 00 dk.
Gösterim Tarihi : 24 Nisan 2009

Özet
Marvel Comic'sin sevilen ismi Örümcek Adam'ın 4. filminde Carnage, Lizard ve Akrep Adam, Örümcek'i öldürmek için birleşecekler.Örümcek Adam'ı büyük maceralar bekliyor.

14
Sinema / Radio
« : 06 Haziran 2008, 21:35:21 »


Yönetmen: Michael Tollin

Senaryo: Mike Rich

Oyuncular:
Cuba Gooding Jr. (James Robert 'Radio' Kennedy)
Ed Harris (Koç Harold Jones)
Riley Smith (Johnny Clay)
Sarah Drew (Mary Helen Jones)
Chris Mulkey (Frank Clay)
Bill Roberson (Del)

Tür: Dram

Görüntü Yönetmeni: Don Burgess

Film müziği: James Horner Kimdir'>James Horner

Ülke: ABD

Yapım Yılı: 2003

Filmin Süresi: 109 dk.

Filmin Konusu:

Harold Jones işinden başka bir şeyle ilgilenmeyen bir futbol koçu. James Robert Kennedy ise daha çok Radio adıyla biliniyor. Zihinsel olarak ağır olduğu için okumamış, çevresindeki insanların eğlence kaynağı. Bu iki insanın yolları küçük bir kasabada kesişiyor. Ve ikisinin de kaderini değiştirecek bir ilişki başlıyor.

15
Bilim & Teknoloji / Virüs Taraması
« : 31 Mayıs 2008, 22:34:46 »
Bilgisayarımın virüs kapıp kapmadığını nasıl anlarım? Bunu saptayan programlar var mı?

Eger bilgisayarınıza virüs bulaşmışsa, bu durumda bilgisayarınızda "olağan dışı" bazı durumlar gözlemleyebilirsiniz. Bazi virüsler, isimleri ile ilgili bir mesajı ekranınıza getirebilir. Bazıları makinanızın çalışmasını yavaşlatabilir, ya da kullanılabilir hafızanızı azaltır. Bu son iki sebep sırf virüs yüzünden olmasa da gene de şüphelenmekte fayda var.

Bilgisayarınızın virüs kaıip kapmadığını saptayan "anti-virüs" programları da var. Bu programlar, bilgisayarınızın virüs kapabilecek her tarafını (hafıza, boot sector, çalıştırılabilir programlar, dökümanlar vb) tararlar. Bu programların virüs saptama yöntemleri 2 türlüdür:

Kendi veritabanlarındaki virüslerin imzalarını (virüsün çalışmasını sağlayan bilgisayar programı parçası) bilgisayarınızda ararlar. Programlarınızı, virüs olabilecek zararlı kodlara karşı analiz edebilirler.

Günümüzdeki popüler anti-virüs programlarının veri tabanlarında binlerce virüs imzası ve bunların varyantları vardır. Bu veri tabanları, yeni çıkan virüsleri de ekleyerek sık aralıklarla güncellenir. Bütün virüs programları 3 temel işleve sahiptir :

- Virüs Arama, bulma (virus scanner)
- Bulunan virüsü temizleme (virus cleaner)
- Bilgisayarınızı virüslerden korumak için bir koruyucu kalkan oluşturma (virus shielder)

Virüs kalkanları, bilgisayarınız her açıldığında kendiliğinden devreye giren, ve her yeni program çalıştırdığınızda, bilgisayarınıza kopyaladığınızda (başka bir bilgisayardan, internet üzerinden, disketten vb) bunları kontrol eden ve tanımlayabildiği virüs bulursa sizi uyaran ve virüs temizleme modülünü harekete geçirebilen araçlardır.

Bazı popüler anti virüs programları, üretici şirketler ve web adresleri şunlardır :

McAfee Associates, Inc. http://www.mcafee.com
IBM Anitvirus http://www.av.ibm.com
Norton Antivirus http://www.symantec.com
F-Prot http://www.datafellows.com
Thunderbyte Antivirus http://www.thunderbyte.com

Bu programlar genellikle "shereware" dir. Bazilarının kısıtlı kullanımlı "freeware" sürümleri de vardır. Macintosh, OS/2 ve Windows için bu tip programları yerel Raksnet Tucows arşivinden de alabilirsiniz. Adresi: http://tucows.raksnet.com.tr


Virüslerden korunma yolları nelerdir?

En iyi korunma yolu, şüpheli programları, güvenmediğiniz internet sitelerinden aldığınız programları hemen kontrol etmeden çalıştırmamak. Dışarıdan bir program aldığınızda "MUTLAKA BİR VİRUS TARAYICI İLE" kontrol edin.

Ancak, bu korunma önlemi de yetmeyebilir. Virüsler yanında, çalıştırdığınızda bilgisayarınızın önemli dosyalarını silen, disklerinizi formatlamaya çalışan ve ilk anda yararlı gibi görünen (söz gelimi ilk anda bir oyun programı olduğunu sanırsınız) programlar da var. Bu programlar, genellikle, illegal programların bulundugu birtakım kontrolsüz FTP sitelerinde, web sitelerinde bulunmaktadır. Bu tip programların dağıtıldığı önemli yerlerden biri de haber gruplarıdır (usenet news). Aldığınız bir mailin sonuna eklenen ve "lütfen ilişikteki kısa programı çalıştırın, size çok güzel bir yeni yıl kutlaması mesajı veriyor" gibi bir mesaj görür, eklenmiş programı alır ve çalıştırırsanız başınız muhtemelen dertte olacak demektir. Programı alırsınız, içinden hiç virüs çıkmaz. Ama, aldığınız program, çalıştırıldığında, aslında makinanıza ciddi zararlar veren bir algoritmayı doğrudan çalıştırıyor olabilir. Bu yüzden, çok dikkatli olmak lazım. Son pişmanlik fayda etmiyor.

Önemli dosyalarınızın (sistem dosyaları, önemli kişisel dosyalar vb) yedeklerini almaya çalışın. Ve de süpheli bir şekilde aldığınız bir programı hemen silin.

Bilgisayarınıza, eger imkanınız varsa, bir virüs koruyucu kalkan programı yükleyin. Bu da, sizi bir miktar koruyacaktır. Bu programların seçenekleri ile biraz oynayarak tam kullanımını öğrenin. Bazıları, disk formatlama, dosya silme vb gibi konularda kullanıcıyı uyaran özelliklere sahiptir.

Bilgisayarım virüslendi. Nasıl temizleyecegim?

Bir programın virüslü olduğundan şüpheleniyorsanız, yapacağınız ilk iş, o an kullandığınız tüm uygulamaları kapatmak, yaptığınız işleri saklamak. Ardından, bir antivirüs programı ile bilgisayarınızı (gerekirse disket(lerin)izi tarayın. Her zaman için, kullandığınız antivirüs programının yeni bir sürümünü elde etmeye çalışın.

Eger bilgisayarınızın sistem alanları da etkilenmişse, bu durumda bilgisayarınızı kapatın. Ardından, bilgisayarınızı "temiz bir sistem disketi" ile açın. Bu yüzden, her zaman böyle bir disket bulundurmak faydalı olacaktır (windows95 için Rescue Disk). Daha sonra, bir virüs tarama/temizleme programı ile bilgisayarınızı tarayın

Online virüs taraması yapmak için tıklayınız

kaynak:antiviruscity.com

Sayfa: [1] 2 3 ... 18