42
« : 30 Ağustos 2012, 17:58:32 »
Bu sabaha karşı saat 6:40 sıralarında Hadley Road’da korkunç bir kaza meydana geldi. Güney istikametinden gelen R.C yönetimindeki araç, fabrika işçilerini taşıyan otobüsün şeridi aşıp karşı yola geçmesiyle büyük bir çarpışma yaşadı. Otobüsün yoldan çıkıp şarampole yuvarlanmasıyla sonuçlanan kazada yaralı sayısının 13’ün üstüne çıktığı belirlendi.
….
18 yaşındaki bir kız dün gece saat 3 sularında kendini 3. kattan aşağı atarak intihara teşebbüs etti. Caddeden geçen bir vatandaşın S.M’yi fark etmesi üzerine ambulans arandı, acil müdahale sonrasında kız en yakın hastaneye kaldırıldı. Basına konuşmayı reddeden ailesi, S.M’nin durumunun kritik olduğunu söylemekle yetindi.
3. kattan atlayarak ölmek istemek mi? Kesin kandıracağı zavallı bir çocuğa seni çok sevdiğim için canıma kıymak istedim derken ailesine de büyük bunalımdayım, çok baskı kuruyorsunuz, dayanamıyorum artık ölmek istiyorum diyecektir. Eh nede olsa 18 yaşında bir kız çocuğundan başka ne beklenir ki? Herkesle oynamayı alışkanlık haline getirmiş ve sadece kendisini zeki sandığından hiç şüphem yok. Gerçekten ölmek isteseydi kesinlikle daha yüksekten atlardı, en azından ben öyle düşünüyorum.
Brezilya’nın Sao Paulo eyaletinde bir noterin, üç kişilik ‘medeni beraberliği’ resmi olarak tanıması tartışma yarattı. Yetkililer, kanunlarda bu tip bir sözleşmeye aykırı herhangi bir madde bulunmadığını belirttirken, noterin bu açıklaması bazı dindar kesimlerin tepkisini çekti.
Ah süper bir haber daha, genel kanının aksine ben ‘bir kadın – iki erkek’ kombinasyonunun ‘iki kadın – bir erkek’ten daha yoğun bir şekilde hayata geçeceğini düşünüyorum. Son yıllarda tanıdığım kadınlara bakılırsa şeytan tohumlarını yıllar önce dünyaya serpmiş olmalı, artık bir de yasaları var. Ne harika!
Yaklaşan yerel seçimlerle ilgili halka yönelik yapılan anketlerde şok edici sonuçlar elde edildi. Hepsi az sonra Sabah Bülteni’nde…
“Eee, bu seçimler oyun kime genç adam?”
Adama dikkatlice bakıyorum. Yaşı biraz ilerlemiş, saçlarına aklar düşmüş, iyi giyimli ve konuşmasından eğitimli olduğunu sanıyorum.
"1 dakika önce televizyonda duymamış olsaydım 'Yakında seçimler mi var ki' diye size sormayı düşünebilirdim." derken gülümseyerek adamın gözlerinin içine bakıyorum. "Güzel bir aday var mı bayım? Yoksa yine fazlasıyla çirkin adamlar tarafından mı yönetileceğiz?" Çayımdan bir yudum aldıktan sonra konuşmaya devam ediyorum. "Her gün bir başka yalan içinde yaşarken ve çoğu zaman gerçek diye bir şeyin varlığından bile şüphe ederken sizce yerel yönetimi kimin idare edeceği umurumda mı?"
Adamın anlam veremeyen bakışları karşısında birkaç lokma zeytin ve peyniri ağzıma attıktan sonra konuşmama devam ediyorum.
"Ben size bir soru sorayım bayım. Gerçekten, oyunuzu kime vereceksiniz?"