Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - beerold

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 12
16
Hayırlı olsun sevgili Bekir, umarım okuru ve seveni bol olur. Daha nice kitaplara.

Teşekkür ederim İhsan. Umarım fantastik edebiyat okurlarını memnun eder. :)

17
Güncel / Ynt: Kayıp Rıhtım tehlikeli bir oluşum!
« : 12 Eylül 2013, 14:06:41 »
"Haklısınız Paşam" deyip geçmek; sonra da bildiğini okumaya, izlemeye devam etmek gerek. Bir adamın beyni ile dili arasında sinirsel akımdan başka bir işlev yoksa o adam boş konuşur. Ortaya çıkan örnek budur. Padişahların, eski Türk büyüklerinin hayatının anlatılmasının herhangi bir zararı olmaz, ama bunu yaparken başka bir yeri taşlama ihtiyacı abesle iştigaldir.

18
Tartışma Platformu / Ynt: Kitap (mümkünse seri) önerisi
« : 12 Eylül 2013, 14:00:33 »
 Nedense ben bu başlıklara hep aynı iki seriyi öneriyorum :) Ursula K. Leguin'den "Yerdeniz Serisi" ve Patrick Rothfuss'den  "Kral Katili Güncesi".

19
Tutku Yayınları'ndan çıkan iki tane kitap var elimde. Kronolojik bir sıralaması olmadığını okumuştum bir yerlerde, o nedenle sadece ileride okumak için almıştım. Henüz okumuşluğum yok, o nedenle çevirisi ya da mizanpajı için iyi ya da kötü diyemeyeceğim. Başlığı görünce açıp baktım. Şu şekilde imiş içerik;

Şüphe: Korku Vadisi
          Baskervilles Laneti   

Panik: Kızıl Soruşturma
         Dörtlü İttifak

20
Çizgi / Ynt: Mürekkep Çizimler
« : 30 Ağustos 2013, 21:02:41 »
Ben de ikinci çizime bayıldım. Çizgi filmini izlemiştim, oldukça fantastik ve güzeldi. Burada bir kez daha gördüğüme çok sevindim. :) Elinize sağlık.

21
Sinema / Ynt: Mr. Nobody | Bay Hiçkimse (2009)
« : 27 Ağustos 2013, 21:30:01 »
 Bu film bir başyapıttır ve hak ettiği ilgiyi yeterince görmemiştir. Karmaşık yapısı, olaylara getirdiği bakış açısı, felsefi göndermeleri, bilimsel yönü (sicim teorisi, binom açılımına dayalı sonsuz olasılık hesapları, iç içelik, kelebek etkisi...), ancak ipuçları bularak çözülebilen kurgusu ile son yılların en iyi yapımlarından birisi bence. İzleyip bitirdikten sonra birkaç gün kafanızı kurcalayabilir, yaptırdığı beyin jimnastiği ile epey afallatabilir. Kesinlikle izlemenizi öneririm.

"Eğer hiçbirini seçmezsek, bütün olasılıklar varlığını sürdürür."   

 (Filmin yapımcısı ile reklam anlaşmamız falan yok. Sadece hayranıyım. :P)

22
Oyunlar / Ynt: Monochroma - Savulun! Türkler Övgüyle Geliyor
« : 21 Ağustos 2013, 19:29:19 »
Son zamanların en güzel projelerinden birisi. Portalda yer alan "Savulun! Türkler Övgüyle Geliyor: Monochroma" isimli yazıyı okuyun ve üzerine Sinan Akkol'un hazırladığı ilk on dakikayı izleyin. Bu noktadan sonra bir şekilde destek olmak isteyeceğinizi düşünüyorum. Şu an itibariyle sadece 61 saat kaldı ve hedeflenen miktara oldukça yakınız. Umarım Monochroma'yı en yakın zamanda oynama fırsatını elde ederiz. 

23
Tartışma Platformu / Ynt: Tekrar Okumak
« : 19 Mayıs 2013, 14:19:18 »
Bazı kitapları iki kere okumaktan zevk alabilirsiniz. Hatta Don Kişot'un önsözünde hayatta üç kere okunması gerektiği yazar. Ben ilk kez bu romanı dördüncü sınıfta okumuştum. İkinci kez okuduğumda ise üniversiteyi bitirmiştim. Ana hatları hariç neredeyse hiç hatırlamıyorsunuz o kadar süre geçtiğinde. Bu da kitabı farklı bir çağda çok daha farklı bir bakış açısıyla okumanızı sağlıyor. Her kitap için geçerli değil elbette söylediklerim ama ben Robinson Cruose, Don Kişot, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah gibi bazı eserleri iki kere okudum. Deneyin, memnun kalacağınızdan eminim. :)

24
Güncel / Ynt: Bayram
« : 19 Mayıs 2013, 14:06:26 »
Tüm Türkiye'nin Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

25
İlk iki kitabını araya başka bir eser almadan (daha doğrusu alamadan) okudum. Oldukça sade, akıcı ve okunası bir tarzları var. İlk kitabı daha kaliteli buldum, ama her ikisi de takdiri hak eden eserlerdi.

Yazarın daha kitapların ilk bölümlerinden itibaren bir diğer kitaba dair atıflarla bulunması çok hoşuma gitti. Bilimin sıkmadan ve oldukça sağlam mantık çerçevelerinde verilmesi, hemen hemen her şeyin akıllıca açıklanmış olması eserin kalitesini bir kat daha artırmış bence. "Son Koloni"yi kesinlikle alacağım. "Zoe'nin Öyküsü" hakkında kararsızım. Bunu üçüncü kitabı okuduktan sonra düşünmeye karar verdim.

26
Bu yıl içerisinde filmini de vizyonda göreceğimiz ödüllü bir eser. Norveççe baskısının yaklaşık 64 TL olması ve kargosuyla birlikte bana 100 TL'den daha yüksek bir fiyata gelmesi sonucu kendi dilimizde okumaya karar verdim, ama nasip değilmiş.

Ne zaman kaliteli bir bilim kurgu peşine düşsem karşıma dikilir Altı Kırkbeş yayınları. Ya seri yarım bırakılmıştır, ya sizi okurken yarım bırakacak kadar kötü bir dille çevrilmiştir ya da az sayıda basılmış bitirilmiş ve yenisi gelmemiştir. Amaç marjinal bir duruş belirlemek ve eleştirdiklerinden daha aşağıya düşmek ise bunu iyi yapıyorlar. Diyecek bir şey yok, bir kitap daha listemden düştü.

27
Kurgu İskelesi / Ynt: Son Nokta
« : 30 Nisan 2013, 23:15:14 »
Basamakları hızla inerken burnundan soluyordu. Kolunun altında tuttuğu paketi düşürmemek için kavrayışını sıkılaştırdı ve boşta kalan eliyle gözlerinin önüne düşen saç tellerini geriye attı. Öfke, hayal kırıklığı ve bir parça da hüzün okunuyordu o gözlerde. Son basamağı da aşıp kendisini ön kapıdan dışarı attı. Tam o esnada arkasından biri seslendi.

Eskiden duygularını okşayan, son zamanlarda ise hayallerine ket vuran sözcüklere bürünmüş bir sesti bu. Göğsüne yüklenmiş vahşi bir canlının kükremesi gibi ürkütücü, onur kırıcı ve sarsıcıydı. Arkasına dönüp bakmadı bile. Bunu yaparsa yoluna devam edemeyeceğinden, onun da gelmeyeceği gibi kendisini de vazgeçip geri döndüreceğinden emindi. Yutkundu ve kararlı adımlarla yoluna devam etti.

Terk edilmiş bir mahallenin yorgun argın evlerinden birisinde yaşıyordu. Birçoğu yıkılmış, sağlam kalanlarının ise camının, penceresinin dökülmüş olduğu; gri, sessiz, nefessiz yapıların arasında ilerledi. Bir müddet sonra hislerine yenik düşmeye başladığını fark ederek koşmaya bile başladı. Hemen hemen her köşesinde iç burkan bir anının gizlendiği, eski günlerin izlerinin belirginleştiği hatlarda yürümek kolay değildi elbet.

Üç ayda bir gelen ve aynı gün geri dönen gemiye yetişmek idi amacı. Yetişecek, bacasından dumanlar püskürterek yola çıkacak olan gemide yerini alacaktı. Uzaklara, sistemin yozlaştırdığı diyarların ötelerine gidecek; acıları, dolmuşlukları ve hüzünlü hatıraları arkasında bırakacaktı. Giden dostları öyle demiyor muydu? İşte bu nedenle kıymetli gördüğü her şeyi yanına almış, çok sevdiği ablası ile yaşadığı can sıkıcı bir tartışmanın ardından evinden ayrılmıştı.

Düşüncelerle ve gelgitlerle dolu bir saatlik yolculuğun ardından rıhtıma ulaştı. Martıların çığlıkları eşliğinde, denizden esen meltemin bedenini sarmalamasına izin verdi. Gelmişti işte. Bu kez başarmış ve yolculuk için hazır olarak rıhtıma dayanmıştı. Batarken denizi kızıla boyayan şu güneş misali çekip gidecekti. Kenardaki kulübede oturan, kasabanın sayılı yerlisinden biri olan Salim Amcanın yüzünü gördüğünde buruk bir sevinçle atıldı.

“Merhaba Salim Amca.”

“Merhaba evlat hayırdır,” diye karşılık verdi adam.

“Gidiyorum amca. Artık ben de gidiyorum.”

Sesi hem hüzün hem de umut saçıyordu. Denizleri andıran masmavi gözleri ışıldamasa bile kararlı bir adama aitti. Rüzgarın önünde savrulan saçları simasını güzelleştiriyor, tutkulu bir müziğe eşlik edercesine dalgalanıyordu.

Salim Amca sustu bir süre. Sanki hiç konuşmayacakmış, duyulmak istenmeyeni sonsuza dek saklayabilecekmiş gibi sustu. Neden sonra “İyi de evlat o gemi gelmeyecek ki, ” dedi sözcükleri geveleyerek.

Genç adam hiçbir şey demedi, dizlerinin üzerine çöküp kaldığı rıhtımda kızıla boyanan denizi izliyordu şimdi. Üç beş hane evden ibaret, terk edilmiş adanın daimi bir parçasıydı belki de. Gitmemeli, burayı terk etmemeliydi. Elinde tuttuğu paketi yavaşça bıraktı ve gözlerinden süzülen yaşların rıhtımın tahtalarına düşmesine izin verdi. Giden dostlardan gelen mektuplardan başka bir serveti olmayan gencin denize son bakışıydı bu. Umutla çıkılan yolculuk yine yokluğa varmıştı.

28
Eğlence & Mizah / Ynt: Tek Cümleyle Kitap Özeti
« : 22 Nisan 2013, 00:05:01 »
:) Bunlar da benden olsun.

Spoiler: Göster
Rüzgarın Adı


Bana esmeyi öğret.

Spoiler: Göster
Elric Destanı- Fırtına Yaratan


Sakin ol evladım ne aç şeysin sen ya?

29
Liman Kütüphanesi / Ynt: En son hangi kitabı aldınız?
« : 31 Mart 2013, 01:27:07 »
Ben birkaç tane birden aldığım için hepsini yazayım. :)

Yokluk Bahçesindeki Kayıp Melodi- Ümit İhsan
IV. Murat- Okay Tiryakioğlu
Bozkurtlar-Hüseyin Nihal Atsız
Kuşadası'ndan Sevgilerle- Sadık Yemni

30
Tartışma Platformu / Ynt: Anlatım Biçmi
« : 13 Mart 2013, 11:09:45 »
Hangi tarzı seçeceğin konuya bağlıdır aslında. Birinci ağızdan anlatmak sıkıcı olur genellemesini yapıyorsan henüz Kral Katili Güncesi'ni, Yaşlı Adamın Savaşı'nı, Dresden Dosyaları'nı, Robinson Crusoe'yi ya da Ütopya'yı okumamışsın. Önce bu tarz eserleri oku, büyük ustaların nelere dikkat ettiğini, nasıl yazdığını öğren.

Her bölümü farklı karakterin ağzından anlatırken de birinci tekil şahıs kullanılır. Buna güzel bir örnek arıyorsan Orhan Pamuk'un sessiz Ev isimli eserini okuyabilirsin. Yanlış hatırlamıyorsam otuz küsür bölümü vardı ve bölümler farklı kişilerin ağzından anlatılıyordu. Şimdiden keyifli okumalar ve başarılar dilerim.  

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 12