Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar -

Sayfa: [1]
1
Kurgu İskelesi / Cehennem Şarkısı (II. Bölüm Eklendi.)
« : 28 Temmuz 2012, 23:09:37 »

Cehennem Şarkısı

Bölüm 1 : Giriş
       Forod’da sıradan bir gündü.Güneş dünyanın bu harabeye dönmüş yüzünü belki aydınlatabilirim umuduyla ufuktan çıkmaya hazırlanıyordu...

      Kasabanın doğu kanadındaki Çıkmaz Sokak , gün ışığından yoksun ve soğuk kaldırımlarını sert rüzgarlarıyla döverken , sokak lambaları da tek tek sönmeye başlamıştı.Sokağın bu kasvetli havası tüm kasabada da kendisini belli ediyordu.Çıkmaz Sokak’ın tek katlı küçük , siyah taş gecekonduları , kanalizasyon borularını örtmesi için yerlere serpilmiş çimenlerin arasından çıkan lağım farelerinin istilasına uğramıştı.Yerdeki kanalizasyon kapağının ızgarası kenarında birikmiş sular , zavallı hamam böceklerinin boğularak ölümünü dehşet içinde izlemenize olanak tanıyordu.Gecekonduların arasından geçerek güneydeki Yansıma Sokağı’na çıkılıyordu.Soğuktan buz tutmuş yerler Çıkmaz Sokak gecekondularının kenarından kolayca yürümenize olanak tanımıyordu ancak gecekonduda yaşayan insanlar zaten düşmeye alışıklardı.Yansıma sokağında da pek farklı bir manzara yoktu.Buradaki zenginlerin yaşadığı mezarlığa benzeyen arka bahçeleri olan devasa malikaneler , filmlerdeki lanetli şato edasıyla sokağa sırıtıyordu.Yolları buz tutmuş bu eğimli sokakta yürüyebilmek için ya cambaz olmalıydınız ya da sizi taşıyacak insanlar kiralamak için çok paranız olmalıydı.Bu kara kasvetli ve harabeye dönmüş evler kim bilir içlerinde ne hüzünlü hikayeler yaşatıyorlardı.Geceleri sokaklarda kimseler olmayınca ortaya çıkıp sessizce evlerin aralarında dolanan lamba cinlerini dinlerseniz belki size birkaç hikaye anlatırlardı.Yansıma Sokağı’ndan aşağı inildiğinde kasaba meydanına çıkılıyordu.Meydanın ortasında büyükçe bir heykel vardı.Kendine doğrultulan kazıkların ortasında ellerine iki yana açmış dua eden bir groteskti.Avuçlarında birikmiş su aşağı akıp kazıklardan süzülüyordu.Dipte birikmiş su donmuştu.Yakından bakarsanız içinde kalmış sinekleri görebilirdiniz.Grotesk sanki gün boyunca koca çirkin gözleriyle insanları izliyor ve kasabanın talihsiz kaderi olan bu delirtici yabancılığı onlara yeniden hatırlatıyordu.Groteskin etrafından başlayıp kuzey kanadına doğru uzanan birkaç dükkan vardı.Aylardır kimse oturmadığı için toz tutmuş sandalyeleri günlerdir masaların üzerinde ters bir şekilde duran bir restoran , raflarda durmaktan küflenmiş birkaç temizlik malzemesi , bayat ekmek ve son kullanma tarihi geçmiş sütten başka bir şey satmayan bir bakkal , küçük groteskler ve insanların egolarını tatmin etmek için satın aldıkları batıl inanç kovucu bazı şeyler satan bir hediyelik eşya dükkanı ve içinde bulunduğumuz on sekizinci yüzyılda zor bulunur türden tarih kitapları satan ve günün çoğu kapalı olan Rün Sanatı , adında bir kitapçı kasaba mimarisi yüzünden hız treni gibi yan duran kaldırımlarla sohbet ediyordu.Batı kanadında bulunan başkanın büyük malikanesi kasabayı kolaçan eden gözlerle izliyordu.Birazdan insan dolacak bu sokaklar giderken gıcırtılı tekerlek ve nal sesi çıkartan at arabaları dışında sessizliğini koruyacaktı.

Bölüm 2 : Yeni Bir Gün
         Gerard yatağında bir sağa bir sola dönüyordu.Bir türlü rahat olamamıştı.Her yer aydınlanıyordu.Sanki bir şey uyumasını istemiyor gibiydi.Gerard sırtüstü döndü.Birden bütün kıpırtıları kesildi.Ölü kadar hareketsizdi.Yani normal bir ölü kadar.Değerli ve bir o kadar da eski görünen yorganını yüzüne kadar çekmişti.Kısa , siyah ve kıvırcık saçları saatlerdir üstüne yatmaktan biçimsizleşmişti.Suratındaki kırışıklıklar , göz altlarındaki morluk , derinin kemik ile bütünleşmiş gibi görünmesi…Hepsi adamı yüz elli yaşında gösteriyordu.Aniden gözlerini açtı.Gözleri koyu kahve bir renge sahipti.Gelen güneş ışıklarından dolayı ışıl ışıl parlıyordu.Lanetler savurarak yataktan kalktı.Üstünde ayak bileklerine kadar gelen uzun kollu kahverengi bir elbise vardı.Kambur duruyordu.Sanki yıllardır yapmamış gibi özenle kolunu yukarı kaldırdı.Eliyle perdenin bir ucunu kavradı ve ani bir hareketle çekti.Odanın içi birden karardı.Hatta o kadar karardı ki burnunuzu bulamayabilirdiniz.Gerard birkaç adım attı ve durdu.Elini önündeki masanın üzerinde gezdirdi.Eline bir şey çarptı.Metalik bir soğukluğu vardı.Gerard nesneyi kavrayıp hızlıca elbisesine sürtü.Bir kapak açılırmış gibi bir ses çıktı ve metal şeyin ucundan ateş çıkmaya başladı.Gerard elini sola doğru çevirdi ve çakmak bir muma çarptı.Mum yanmaya başlayınca Gerard üfleyerek çakmağı söndürdü ve yatağa doğru fırlattı.Sol eliyle kapının kulpunu kavradı ve ileri doğru ittirdi.Kapı büyük bir gıcırtıyla açıldı.Adamın önünde dar bir koridor vardı.Koridordan aşağı uzanan çok uzun olmayan bir merdivenin sonunda gün ışığı görünüyordu.Gerard dışarı çıktı ve arkasından kapıyı kapattı.Yavaş adımlarla teker teker basamaklardan indi.Koridorun sağ ve solunda birbirinden yaşlı ve çirkin erkek portreleri vardı.Hepsi de elinde haç tutuyordu.Gerard sonunda merdivenlerden inmeyi başarabilmişti.Sağa döndü ve büyük salona doğru yöneldi.
        Salona boşuna büyük demiyorlardı.Tavanı yaklaşık on metre yüksekliğindeydi ve kubbe şeklindeydi.Duvarlarında garip desenler ve resimler vardı.Onlarca kara tahtadan yapılmış sıralar arka arkaya dizilmişti.Bir an kendinizi üniversite yıllarına dönmüş bulabilirdiniz.En önde örtülere sarınmış bir kadın heykeli vardı.Kadının inanılmaz güzelliğinin yanında mermer yıllardır temizlenmediği için eskimiş ve sararmıştı.Kadın elinde bir haç tutmuş yere bakıyordu.Önünde yine aynı tahtadan bir kürsü ve gümüş bir tabak içinde bir sıvı bulunuyordu.Tabak oldukça eskiydi ancak yeni gibi parıldıyordu.Etrafında garip dini semboller vardı.Gerard soğuk ve keskin bir kış rüzgarı ile irkildi.”Günaydın Peder.”Gerard biraz duraksadı.Kafasını yavaşça arkaya çevirdi.Vücudunu oynatmamıştı.Arkasında yirmili yaşlarında bir genç duruyordu.Çok küçük ve sıskaydı.Uzun ve düz saçları vardı ancak kulak hizasında kesilmişti.Üstünde kahverengi bir elbise vardı.Dikkatsiz bir göz elbiselerinin aynı olduğunu düşünebilirdi.Ama değildi.Gerard’ın suratında somurtkan bir ifade vardı.”Kapıyı kapat ,üşüyorum.” dedi gence.Oğlanın suratındaki mutluluk kayboluverdi.”Nasıl isterseniz peder.”.Oğlan koşar adımlarla uzaklaştı ve kara tahtadan yapılmış üç metreden uzun olan ana kapıyı var gücüyle ittirerek kapadı.Doğruldu ve alnında birikmiş terleri sildi.Daha sonra arka taraftaki kapıya doğru yöneldi.Kapının kapanmasıyla salon cehennemsi bir turunculuğa büründü.Yerden tavana kadar uzanan devasa pencereler renkli camlardan yapılmıştı ancak camların genelini turuncu ve kırmızı tonları oluşturuyordu.Gerard sağındaki askılıkta asılı duran bir elbiseyi sol eliyle kavradı.Işığa doğru tuttu ve uzunca bir müddet süzdü.En sonunda sağ elindeki mumu askılığın yanındaki masaya bıraktı ve eğilerek muma üfledi.Mumun sönmesi ile etrafa bir yanık kokusu saçıldı.Gerard aniden kafasını çevirdi.Doğruldu ve elbisesini çıkardı.İçinde kalın yün bir kazak ve kalın yün bir don vardı.Elbisesini askılığa astı ve sol elindeki elbiseyi sırtına geçirdi.Beyaz ancak tozlu bir elbiseydi.Üzerinde altın renginden desenler ve iki omzunda da birer haç sembolü vardı.Kürsüye doğru ilerledi.Elini gümüş tabaktaki suya daldırdı ve bir şeyler mırıldanarak suyu suratına çarptı.Dışarıdan nal ve gıcırtılı tekerlek sesi geliyordu.Sesler gittikçe artıyor ve yavaşlıyordu.Yavaşladı yavaşladı yavaşladı ve sonunda durdu.Gerard gözlerini açtı.Suratından sular damlıyordu.Elbisenin bacaklarına gelen kısmını kavradı ve hafifçe suratını kuruladı.Doğruldu ve ana kapıya doğru baktı.Çok geçmeden kapı tıklatıldı.Sesler yankılanarak tüm salonu doldurdu.Arka taraftaki küçük kapı aralandı ve oğlan karanlık içinden fırlayıp ana kapıya yöneldi.Kapının koca kulpundan iki eliyle tuttu ve var gücüyle geriye doğru asıldı.Kapı biraz aralandıktan sonra dışarıdan bir ses duyuldu.”Bu kadar yeterli , teşekkür ederim.”.
        Oğlan durdu.Bir kaç dakika önceki hareketlerini tekrarlayarak terini sildi ve tekrar arka kapıya doğru yöneldi.Gerard adamın sesi duyunca irkilmişti.Adam kapının aralığından içeri girdi ve ceketinin yakasını silkti.Adam uzun boylu ve zayıftı.Üstünde siyah kaliteli bir ceket vardı.Altında ise siyah ve ceket ile aynı tür bir pantolon vardı.Ceketinin içinden beyaz bir gömlek görünüyordu.Gömleğin yaka kısmı kıvırcık püsküllerden oluşuyordu.Ve adamın boynunda kırmızı bir fular sarılıydı.Saçları uzun ve düzdü.Gece kadar karaydı.Arkaya doğru düzgünce taranmıştı ve boyun kısmında kıvırcıklaşıyordu.Adam sert ve keskin yüz hatlarına sahipti.Okyanus kadar mavi gözlere ve koyu kırmızı dudaklara sahipti.Uzun ve düz bir çenesi vardı.Onunla olmak istemeyen bir kız ya rahibe olmalıydı ya da kızlığından emin olmak için bir teste maruz kalmalıydı.Boğazını temizledi ve düzgün bir aksanla konuşmaya başladı.”İyi görünüyorsun peder.”Etrafa bakınarak yavaş yavaş kürsüye doğru ilerliyordu.”Yani en son gördüğümden bu yana iyi…”.Ceketini iki eliyle birden nazikçe çıkardı ve katlayarak sol koluna astı.Gerard uşak oğlanın onu izlediğinin farkındaydı.Oğlan arka kapıyı ittirdi ve koşmaya başladı.Yeni gelen adamın yanında bitiverdi ve seslendi.”Ceketinizi ben alayım efendim.”.Gerard’ın suratı buz gibi kaskatı kesilmişti.Oğlana döndü.”O-onu görebiliyor musun?”.Konuşurken takılmıştı.Oğlan cevap verdi.”Elbette.”.Adam pedere döndü ve sinsice gülümsedi.”Bir anlaşmamız vardı peder.”.

2
Çizgi / Ynt: Haydi "Paint" Yapalım...
« : 28 Temmuz 2012, 19:29:38 »
approx 15 min. w/ Paint.

3
Fantastik Diller Okulu / Ynt: 3. Çağ Quenya Elfçesi
« : 28 Temmuz 2012, 19:18:22 »
Rica ederim.Dediğim gibi ben sadece editledim.Umarım çaban boşa çıkmaz konuşması eğlenceli bir dil.

4
Fantastik Diller Okulu / 3. Çağ Quenya Elfçesi
« : 28 Temmuz 2012, 12:00:54 »
Quenya Diline Giriş

Ai!
Her Tolkien meraklısı Elfçe’yi, öğrenmek ister. Öğrenmesi en kolay mı bilmem ama elimizde en çok materyal olan elf dili Quenya’dır. Burada Quenya’yı size Yüzüklerin Efendisi kitabında kullanılan aksana göre yani üçüncü çağ aksanı ile öğretmek için derslere başladık…

Hepinizin bildiği gibi Quenya gerçek bir dil değildir. Yazılmış bir dildir. Dolayısıyla bu dil konuşmaktan çok yazışmanıza yarayacak. Neden mi? Çünkü çevrenizde bu dili konuşan pek az ve belki de hiç kimse yok, ama internette bunun için, pek çok sitede özel forumlar var.

Quenya öğrenmesi kolay bir dil mi?
Hayır, kesinlikle değil. Gerek konuşma gerek kelime gerek cümle yapısı gerekse pratik yapma konusundaki olanaksızlıklardan dolayı belki de öğrenmesi en zor dillerden biri. Ama bu sizi yıldırmasın.

Peki Quenya neye benziyor?
Türkçe’ye… Tabii tam olarak değil ama bir takım benzerlikler var. Aslında Fince’ye daha çok benziyor.
Örneğin Quenya’da ekler sözcüğü sonuna ekleniyor.
Ör: Anar caluva tielyanna
Burada “Güneş yolunuzun üzerinde parlasın” deniyor. Tielyanna “yolunuzun üzeri” demek. Gördüğünüz gibi –lya “nuzun” –nna ise “üzeri” anlmlarını taşıyor.

Alfabe

Quenya alfabesi şu şekilde yazılabilir:
c (= k), d, f, g (türkçe c), gw, h, hy, hw, l, ly, m, n, nw, ny, p, qu, r, ry, s, t, ty, v, y ve w
Quenya’nın sesli harfleri a, e, i, o, u dır.; uzun sesler ‘ ise işaretlenir ör:: á, é. Kimi ünlüler kapalı kimileri ise açıktır. Bundan kastım; aaaaa deyin ve oooooooo deyin. Ağzınızın aldığı durumları karşılaştırın. "a" en açık seslidir ve Türkçe'deki gibi okunur. "u" ise en kapalı seslidir ve o da Türkçe'deki gibi okunur.

Harfler genel olarak , İtalyanca’daki şekilleri ile okunmalıdır ve sesli harfler çoğunlukla Türkçe'deki okunuşlarına benzerler; uzun sesler á ve é belirgin biçimde normal a, e seslerine, kısalarından daha yakındır. Bazı sesler üzerlerinde çift nokta ile yazılır(ë, ä etc.), ama bu onların okunuşlarını etkilemez. Bu tür harflerin okunuşları tıpkı İngilizce’deki gibidir. “ai, au, eu, oi, ui, ve iu” gibi iki ünlüler vardır. Ünsüzlerden c mutlaka k; l ise bildiğimiz L olarak okunmalıdır; r titrek okunur; s okunmaz; y sessiz kullanılır(İngilizce’deki you gibi). İdeal olarak, t, p, c sessizleri güçsüz okunur. Süreksiz sessizler -y (ty, ny gibi.) ile biter; sürekli sessizler ise genellikle -w (ör: nw, ama cw yerine qu[Q] okunur). H,
(Almancada ki ich-Laut gibi) t’den önceki ses gibi okunur, tabii eğer ht kombinasyonunda e ya da i harflerinden biri gelmemişse, h Almanca’daki ich-Laut gibi okunur. Öbür türlü, h İngilizce’deki gibi okunur. h; ne kadar hy ve hw ile simgelense de sırasıyla ich-Laut ve sessiz wh (Amerikan İngilizcesindeki gibi bir wh), ile okunurlar. hl ve hr kombinasyonlarında orijinal olarak sessiz olarak tanımlanır l ve r, ama üçüncü çağda bu iki ses normal l ve r olarak okunmaya başlanmıştır. Kimi uzun sözcüklerde, vurgu ikinci heceden sondaki uzun heceye düşer. Eğer sonuncu hece kısaysa, vurgu üçüncü heceye düşer (sözcük iki hecen uzun değilse, ilk hece uzun da olsa kısa da olsa vurguyu alır).
Qu yalnızca Q anlamı taşır, yukarıda da bahsettiğim gibi cw da aynı şekilde q anlamı taşır.

Kimi "a"lar tam okunurken kimi "a"lar yok sayılır. Örneğin Quenya kelimesinde "a" okunurken "anna" kelimesinde (anlamı hediye) tıpkı İngilizce'deki Anna isminin okunması gibi okunur. (ann)
Notlar:
Ünlü harfler:

"i" harfi de tıpkı Türkçe'deki gibi kullanılan bir harfdir. ô harfi TR o, ú harfi TR ü gibi okunur.

"ai" harfi "ey" gibi değil de "ay" gibi kullanılır. (İngilizce kaynaklardan örnek: "fail" gibi değil "aisle" gibi)

"au" harfi bir yerimiz acıdığında verdiğimiz tepki sesi "ov" olarak okunur.

"eu" Türkçe'deki e harfi gibi okunur.

"iu" harfi "yu" gibi okunabilir.

Ünsüz harfler:

C her zaman k'dir

hw, hy, hl, hr harflerinde h okunmaz ve ikinci harf İngilizcedeki hali ile okunur. hl ve hr nefes sesi, ıslık gibi çıkarlar.

hw İngilizcedeki wh gibidir.

h bunlarınn dışında kullanıldığı zaman Türkçe'dekinden daha sert bir sestir. "Hey" kelimesindeki gibi. (İngilizce örnek: Breath)

"l" Türkçedeki "gel, al" deki l gibi kullanılır.

"n" Türkçedekinden biraz daha kalın İngilizcedeki n gibi kullanılır.

"r" ise Türkçedeki esrar kelimesine yakın bir okunuştadır.

"s", z gibi okunmaz. Daha çok nefes verme sesi gibi okunmayan bir sestir.

v ve w arasındaki fark şudur: v daha açık ve w daha kapalı bir sestir.

y harfi ise "yavru" kelimesindeki y gibi okunur.(İngilizce örnek: "yes")

Çift nokta kullanımı:
Yukarıda belirrtiğim gibi çift noktanın okunuşa hiçbir etkisi olmaz, lakin yazıda kullanılmaktadır. Tolkien bunu bir çok yerde kullanmıştır. ä, ö, ë. Aslında bunlar tam olarak gerekli değildirler. Yalnızca İngilizce okumadan ayrı oldukları belirtmek için kullanımışlardır. Bunları kullanma kuralları vardır ama ben gerekli görmediğimden onları burada yazmayacağım…



Ne kadar hızlı konuşmalıyız?
Konuşma hızına gelince, eğer Quenya konuşursanız çok hızlı konuşmalısınız. Daha önce belirttiğim gibi İtalyanca ile benzerlikleri var dilin, ayrıca Tolkien İtalyanca dilini severmiş. Dolayısıyla Quenya hızlı bir dil ve bu dili hızlı ve doğru konuşmak bu dili iyi konuşmak anlamına geliyor.

KELİME BİLGİSİ
Bu kadar kuramsal bilgiden sonra hoşunuza gideceğini düşündüğüm genel kalıplar:

Selam!: Ai!

Benim adım...: .... nîn ess veya essen .....

kim? ne? : man?

senin adın .....: .... cin ess veya esseg ...

sin : bu
tan: şu
ent: oradaki

im veya ni :ben
em: biz

eg: sen
ech: siz (çoğul anlamda)
edh veya el: siz (saygı)

e: o (insanlar için [ve elfler tabii])
San: o ( cansız varlıklar ve hayvanlar)

sain: onlar

nin : bana
men : bize

cen: sana
chen:size (çoğul)

den veya len :size (saygı)

sen : ona
ten: onlara

nin: benim
cin:senin
din:sizin
tinnun

min: bizim
chin: sizin
lin: sizin
tin: onların


SIFATLAR

Tüm dillerde kelimeler, konuşmanın parçası olan sözcük çeşitlerine bölünebilir. Tolkien elfçeyi bir avrupa dilinin tarzında ve biçiminde hazırlamıştır. (Mektuplar:175), yani sözcük çeşitleri çok farklı şeyler değildir -bir ilköğretim çocuğunun dahi bileceği birşeydir.. Daha önce isimleri incelemiştik, onlar nesneleri isimlendiriyordu. Şimdiyse sıfatlara geçeceğiz.

Sıfat nedir?
Dünyada her varlığın bir ismi vardır. İsimler varlıkları tanımamıza, birbirinden ayırmamıza yarar. Ancak sadece isimlerle maksadımızı anlatamayız. Çünkü birbirine benzeyen, aynı türden olan varlıklar bile nitelikleri ile ayrılırlar. Mesela yanyana duran iki elma birbirinden farklı olabilir. Bu yüzden, büyük, küçük, mavi, sarı, ince, uzun, geniş, dar, harika, muhteşem gibi sıfatları kullanırız. Yani sıfatlar varlıkları nitelememizde bize yardımcı olur.

Bir sıfatı iki şekilde kullanabiliriz.

1- Sıfatı kelimenin başına koyarak bir tamlama oluştururuz. Örneğin "uzun adam" gibi ve bunu cümle içinde kullanırken "Uzun adam yürüyordu" şeklinde kullanırız.

2- Ama yalnızca adamın boyunu vurgulamak istiyorsak, "Adam uzundur" diyebiliriz. Burada sıfat yüklem olarak kullanılır.Fakat burada "uzun adam"da olduğu gibi yalnızca adı ve sıfatı değil, "-dır" ekini (veya herhangi bir zaman ekini) de kullandık. Örneğin, Altın güzeldir, ben zekiyim veya taşlar serttir gibi. Altını, beni ve taşı betimledik. Onlar özne.

Şimdi Quenya'ya dönelim. Quenyada sıfatlar -a veya -ë ile biter. Ninquë "beyaz", morë "siyah", carnë "kırmızı", varnë "kahverengi" vs. gibi renklerde de görülüyor. Fakat bu kuralın dışında kalanlar da vardır. Onlar "-in" ile biter. ör: firin "ölü", hwarin "eğri", melin "sevgili (hitap sözcüğü olarak)" or latin "açık alan".Bunların aslının -a ile bittiği görülür. Örneğin latin kimi zaman latina olmuştur. Fakat -a bazen kendi başına da çıkabilir lára "düz" Ör: helwa "mavi", harna "yaralı", melda "tatlım", melima "sevimli", vanya "güzel".

Kullanım

Quenya'da ilk kullanım üstte de görüldüğü gibi tamlama halidir. Örneğin fána cirya "beyaz gemi". Fakat bazı istisnalar olabilir. Elendil Voronda "Sadık Elendil" (Aslında bu Elendil Vorondo olacak, bunu daha sonraki derslerde göreceğiz) olarak yazılır. İngilizce bilenler bunun "Elendil the faithfull" olduğunu bilir. Bunun nedeni herkesçe bilinen bir adın kullanılıyor olmasıdır. Fakat bu "Voronda Elendil" olarak da kullanılırsa yanlış olmaz. Ama aynı anlamı vermediği de kesindir.(Elendil i Voronda olmaz)

İkinci kullanımda ise, yüklem olarak kullanmak için, ná veya när kullanılır. Birkaç örnek var aşağıda:

I parma ná carnë. "Kitap kırmızıdır."

Ulundo ná úmëa. "Canavar kötüdür."

I neri nar hallë. "Adam uzundur."

Sıfatların çoğulu

-alı sıfatlar çoğulda -ë (eskidense -ai); -ëali sıfatlar çoğulda -ië (veya -ëe), -ëli sıfatlar çoğulda -i; -inli sıfatlar çoğulda -i olarak kullanılır. Sıfatlarla birlikte sayı kullanamayız. Örneğin Üç kırmızı domates diyemeyiz. Bu yüzden sıfat çoğulu da içerir. laurëa "altın" çoğulda laurië olur, laurië lantar lassi "altın yapraklar dökülüyor."



Sıfatları kullanırken bildiğiniz gibi onlara bazı ekler ekleyerek istediğimiz anlamı verebilriz. Buna aşırılık durumu denir. Örneğin uzun boylular arasında bir kişi en uzun boyludur. İlginçtir ki bizdeki "en" Quenya'da karşımıza an olarak çıkar. Kelimelerin başına eklenir: calima "parlak"; ancalima "en parlak".

Birkaç örnek:

an + alta "büyük" = analta "en büyük"

an + calima "parlak" = ancalima "en parlak"

an + norna "erkekçe" = annorna "en erkekçe"

an + quanta "dolu" = anquanta "en dolu"

an + vanya "güzel" = anvanya "en güzel"

an + wenya "yeşil" = anwenya "en yeşil"

an + yára "yaşlı" = anyára "en yaşlı"





Fakat bazen an değil, "n" yerine sıfatın ilk harfi gelir. Örneğin an- + lauca (ılık) allauca şekline geçer ve en ılık anlamına gelir.

an + lauca "ılık" = allauca "en ılık"

an + ringa "soğuk" = arringa "en soğuk"

an + sarda "zor" = assarda "en zor"

an + moina "değerli" = ammoina "en değerli"

KELİME BİLGİSİ

neldë "üç"
ná "-dir" (nar "-dirler")
vanya "güzel"
alta "büyük"
calima "parlak"
taura "kuvvetli"
saila "bilge"
úmëa "kötü" (=kişilik, ing.: evil)
carnë "kırmızı"
ninquë "beyaz"
morë "siyah" (Sindarin'de Mordor = Kara Diyar)
firin "ölü"


Sözlük Quenya-Türkçe

á (variant a), Emir vermek amacı ile fiilin başına konur (ör: á carë! "yap!")

¤ airita-, eylem "kutsamak" (geçmiş zamanda airitánë)

¤ aiwë, isim "kuş"

¤ alassë, isim "zevk"

¤ alda, isim "ağaç"

¤ alta, sıfat "büyük" (= fiziksel açıdan)

¤ alya, sıfat "zengin"

¤ Ambar, isim "Dünya"

¤ ambo, isim "mağara"

¤ an, "İngilizcedeki for, için"

¤ an-, aşırılık öneki

¤ Anar, isim "Güneş"

¤ ando, isim "geçit, kapı"

¤ ango (angu-), isim "yılan"

¤ anna, isim "hediye"

¤ anta- eylem "vermek", geçmiş zamanda ánë (veya antanë)

¤ anto, isim "ağız"

¤ anwa, sıfat "gerçek, doğru"

¤ apa, edat "sonra"

¤ ar, bağlaç "ve"

¤ aran, isim "kral"

¤ arwa, sıfat "sahip olmak",isim takip eder

¤ Atan, isim "İnsan"

¤ atta, sayı "iki"; attëa, sayı "ikinci" (eski halleri tatya, atya)

¤ aurë, isim "gündüz" (24 saatlik sure değil, aydınlık zaman)

¤ auta- "ayrılmak", geçmiş zamanda oantë ve geçmiş zamanda oantië fiziksel olarak bir yerden ayrılıp başka bir yere gitmek, ama geçmiş zamanda vánë ve geçmiş zamanda avánier kaybolmak veya ölmek.

¤ áva "yapma!", emir öneki á + ile olumsuzluk eki –va birleşimi; áva başka bir fiil eklenerek kullanılır.

¤ cainen, sayı "on"

¤ caita-, eylem "uzanmak"

¤ cala, isim "ışık"

¤ calima, sıfat "parlak"

¤ canta, sayı "dört"; cantëa, sayı "dördüncü"

¤ cap-, eylem "zıplamak"

¤ car-, eylem "yapmak"

¤ carnë, sıfat "kırmızı" (ayrıca car- eyleminin geçmiş zamanı)

¤ cen- eylem "görmek"

¤ cenda-, eylem "okumak"

¤ cilya, isim "geçit"

¤ cirya, isim "gemi"

¤ coa, isim "ev"

¤ Dolen:Gizlemek

¤ ëa, eylem "olmak" = "var olmak", geçmiş zamanda ëane veya engë, gelecek zamanda belki euva

¤ ehtë (ehti-), isim "ruh, hayalet"

¤ Elda, isim "Elf"

¤ elen, isim "yıldız"

¤ elmë, saygı anlamında "biz"

¤ elyë, saygı anlamında "siz"

¤ emmë, çoğul"biz"

¤ engwë, isim "şey"

¤ enquë, sayı "altı"; enquëa, sayı "altıncı"

¤ enta, işaret "oradaki"

¤ estelio :güvenmek

¤ envinyata-, eylem "yenilemek"

¤ equë, eylem "söylemek, söyledi" (zaman problemi olmayan eylem)

¤ et, edat "ordaki"

¤ euva,bkz. ëa

¤ farya-, eylem "yetmek", geçmiş zamanda farnë

¤ fir-, eylem "ölmek"

¤ firin, sıfat "ölü" (aynı zamanda firin "öldüm", fir- eyleminin q.tekil şahısı)

¤ Formen, isim "kuzey"

¤ forya, sıfat "sağ"

¤ haira, sıfat "uzak"

¤ halla, sıfat "uzun"

¤ han:buna

¤ harma, isim "define"

¤ harna-, eylem "yaralamak"

¤ harya-, eylem "sahip olmak"

¤ hen (hend-), isim "göz"

¤ hir-, eylem "bulmak"

¤ hlar-, eylem "duymak"

¤ hosta-, eylem "toplamak, bir araya getirmek"

¤ hrávë, isim "et"

¤ hrívë, isim "kış"

¤ hroa, isim "vücut"

¤ Hyarmen, isim güney"

¤ hyarya, sıfat "sol"

¤ i, 1) artikle "the"; 2) relative proisim "who, which"

¤ ilya, isim/sıfat "her, tüm".Tekil bir isimden sonta, ilya "her", ör: ilya Elda "her Elf", ama ilya tek başına "tüm".Çoğul isimden önce, ilya "tüm"; bir sıfat oldu, ilyë haline geçer, ör: ilyë tier "tüm patikalar" (Namárië)

¤ imbë, edat "arasında"

¤ inyë, "ben"

¤ írë, bağlaç "zaman" (saat anlamında değil. “Araba geldiği zaman” gibi.)

¤ Isil, isim "Ay"

¤ ista-, eylem "bilmek",kuraldışı geçmiş zamanda sintë.

¤ lá, 1) negative "değil", 2) edat "ötedeki"

¤ laita-, eylem "kutsamak"

¤ lala-, eylem "gülmek"

¤ laman (lamn-), isim "hayvan" (basitçe laman-)

¤ lambë "dil" (= türkçe, ingilizce gibi; vücudun parçası olan"dil" lamba)

¤ lanta-, eylem "düşmek"

¤ le, "siz" (çoğul veya saygılı tekil),

¤ lelya-, eylem "gitmek, seyahat etmek",kural dışı geçmiş zamanda lendë, geçmiş [e]lendië

¤ lempë, sayı "beş"; lempëa, "beşinci"

¤ lerta-, eylem "olası olmak, yapabilmek"

¤ lerya-, eylem "serbest bırakmak"

¤ lië, isim "halk"

¤ limpë, isim "şarap"

¤ linda-, eylem "şarkı söylemek, çırımak"

¤ linta, sıfat "süratli" (çoğulu: lintë)

¤ lómë (lómi-), isim "gece"

¤ má, isim "el"

¤ macil, isim "kılıç"

¤ mahta-, isim "dövüşmek"

¤ mallë, isim "yol, sokak"

¤ malta, isim "altın"

¤ man, "kim?"

¤ mana, "ne?"

¤ manen, "nasıl?"

¤ mapa-, eylem "kapmak"

¤ mar-, eylem "yaşamak";bir yerde ikamet etmek

¤ mára, sıfat "iyi" (işe yarar anlamında, kişilik özelliği değil)

¤ mat-, eylem to "yemek"

¤ me, "biz"

¤ mel-, eylem "sevmek" (arkadaşla)

¤ Menel, isim "gökyüzü, cennet"

¤ menta-, eylem "göndermek"

¤ mer-, eylem "dilemek, istemek"

¤ metya-, eylem "bitirmek"

¤ mindon, isim "(yüksek) kule"

¤ minë, sayı "bir"; minya, ordinal "birinci, ilk"

¤ minquë, sayı "onbir"

¤ mir, edat "içindeki"

¤ mól, isim "köle"

¤ morë, sıfat "siyah"

¤ mornië, isim "karanlık"

¤ muilë, isim "sır saklayan"

¤ ná, eylem "-dir" (nar "-dirler"), gelecek zaman nauva “-cek"; ayrıca bkz. né.

¤ namba, isim "çekiç"

¤ nan, bağlaç "ama"

¤ Nauco, isim "Cüce"

¤ nauva, bkz. ná

¤ né "-dı, -di" geçmiş zaman

¤ neldë, sayı "üç"; nelya (neldëa), "üçüncü"

¤ nér (ner-), isim "adam"

¤ nertë, sayı "dokuz"; nertëa, "dokuzuncu"

¤ ni, "ben", tamlama oluşturdupunda “benim” olabilir(ör: dative nin "benim için"). nye "benim"

¤ nilmë, isim "arkadaşlık"

¤ ninquë, sıfat "beyaz"

¤ nís (niss-) "kadın"

¤ noa, isim "fikit"

¤ nómë, isim "yer"

¤ nórë, isim "alan, diyar"

¤ nu, edat "altında"

¤ nulda, sıfat "gizli"

¤ Númen, isim "Batı"

¤ núra, sıfat "derin"

¤ nurta-, eylem "gizlemek"

¤ nye, nesne "benim"

¤ oantë, oantië, geçmiş ve gelecek formları auta, q.v.

¤ ohtar, isim "savaçı"

¤ óla-, impersonal eylem "hayal etmek"

¤ ondo, isim "taş" (material konusu)

¤ or- (ya da ora-), eylem "ezmek"( aynı zamanda birisini birşeye yönlendirmek).

¤ or, edat "yukarıda, civarda"

¤ oron (oront-), isim "dağ"

¤ orta-, eylem "doğmak(güneş için)", ya da kaldırmak

¤ osto, isim "şehir(kale içinde)"

¤ otso, sayı "yedi"; otsëa, "yedinci"

¤ palu-, eylem "genişlemek"

¤ parma, isim "kitap"

¤ pé, isim "dudak", çifti peu

¤ pella, "ilerisi"

¤ pol- "fiziksel olarak uygun olmak"

¤ polda, sıfat "(fiziksel) güçlü"

¤ pusta-, eylem "durmak"

¤ quainëa, ordinal "onuncu"

¤ quen, “birisi”

¤ quet-, eylem "konuşmak, söylemek"

¤ rá (ráv-), isim "aslan"

¤ rac-, eylem "kırmak"

¤ ramba, isim "duvar"

¤ ranco (rancu-), isim "kol"

¤ rassë "boynuz" (dağ zirvesi için de kullanılır)

¤ ?rasta, sayı "yirmi"

¤ rimba, sıfat "sayısız"

¤ rocco, isim "at" (koşu atı)

¤ roita-, eylem "kovalamak"

¤ Rómen, isim Güney"

¤ ruc- eylem "korkmak"

¤ ruhta-, eylem "çok korkutmak"

¤ saila, sıfat "bilge"

¤ sambë, isim "oda"

¤ sangwa, isim "zehir"

¤ sar (sard-), isim "ufak taş"

¤ seldo, isim "erkek çocuk"

¤ seler (sell-), isim "kız kardeş"

¤ sérë, isim "barış"

¤ sil-, eylem "ışımak" (beyaz ve gümüş renkle, genelde güneş için)

¤ sina, "bu"

¤ sinomë, ad-eylem "bu mekanda" basitçe "bura"

¤ sírë, isim "nehir"

¤ suc-, eylem "içmek"

¤ ta, işaret "o" veya "şu",

¤ talan (talam-), isim "zemin"

¤ tana, işaret "şu"

¤ tári, isim "kraliçe"

¤ tasar, isim "söğüt"

¤ tatya, (eski kullanımda) "ikinci"

¤ taura, sıfat "kuvvetli"

¤ te, "onları"

¤ tec-, eylem "yazmak"

¤ telda, sıfat "son"

¤ tenna, edat "…a kadar"

¤ ter, edat "doğru"

¤ tir-, eylem "izlemek, korumak"

¤ tiuca, sıfat "şişman"

¤ tolto, sayı "sekiz"; toltëa, "sekizinci"

¤ toron (torn-), isim "erkek kardeş"

¤ tul-, eylem "gelmek"

¤ tulta-, eylem "celp etmek (çağırmak) ing.summon"

¤ tur-, eylem "kontrol"

¤ tye, nesne "sen”

¤ ú, edat "dışında"

¤ ulya-, eylem "dökmek" (geçmiş zamanda ulyanë,nesnesiz geçmiş zamanda ullë)

¤ um-, negatif eylem "yapmamak" ya da "olmamak", geçmiş zamanda úmë, gelecek zamanda úva

¤ úmëa, sıfat "kötü"(kişilik)

¤ urco (urcu-), isim "öcü" ("Ork" anlamında da kullanılır) ing.bogey

¤ úva, gelecek zamanda negatif eylem (bkz. um-)

¤ vánë, a geçmiş zamandaki auta, q.v.

¤ vanwa “kayıp”

¤ vanya, sıfat "güzel"

¤ varya-, eylem "kormak"

¤ ve, edat "gibi"

¤ vendë, isim "bakire"

¤ veru, çift isim "evli çift, karı-koca"

¤ verya-, eylem "cüret etmek"

¤ ya, relative cümledeki "that, which",

¤ yá, "önceki"

¤ yána, isim "kutsal mekan"

¤ yana, işaret "o"

¤ yondo, isim "oğul"

¤ yulma, isim "kupa, fincan"






No in elenath hîlar nan hâd gîn
No een elehn-nahth hee-lahr nahn hahd geen [hard G]
Bütün yıldızlar yoluna parlasın


Mára mesta
Q, Mah-rah meh-stah
Hoşça kal

Alıntıdır.  Uzun süredir flash diskimde sakladığım bir dosyaydı.İnanın kimin yazdığını hatırlamıyorum ama alıntı.Umarım yardımcı olmuştur.

Sayfa: [1]