241
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Yitik Öyküler Kitabı || M.İhsan Tatari
« : 13 Mart 2013, 19:34:34 »
Yosun abla (kahlan amnell) sayesinde İstanbul Kitap Fuarı'nda almıştım Yitik Öyküler Kitabı'nı. Fakat daha yeni okuyabildim. Doğukan -sitemizin biricik editörü Denaro Forbin:)- ile beraber okuduk hatta.
İhsan abiden okuduğum ilk kitap bu. Açıkçası beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Bu karşılama üzerine de Bilekbüken'i okunacaklar listesine ekledim.
Kitaptaki öykülerin tamamı leziz. Ancak "Cesur ve Geveze" isimli öyküyü diğerlerine nazaran daha çok sevdim. Bizim Geveze Kılıç geveze olduğu kadar okurken eğlendiriyor da. Ayrıca İhsan abinin yazdığı ilk öykü olma özelliğini de taşıyormuş bu öykü. İlk seferde bu kadar güzel öykü, helal!
"Cesur ve Geveze"yi takip eden "Mektup" isimli öykü oldu. Sonuyla çok güldürdü diyebilirim. Teknoloji konusunda şahane bir öykü olmuş.
"Eve Dönüş"ün geçtiği mekanlar mutlu etti yaşadığım yerden ötürü. Başta Bostancı ile Bağdat Caddesi olmak üzere...
"Nazik Bir İş"in sonu kedilerden biraz daha soğutmadı değil beni:) Pek güzel öykü, ona hiç mi hiç lafım yok ama kedilerle aram daha kötü olacak gibi artık:)
"Kılıçların Gardiyanı" içindeki göndermeler bakımından kitapta önemli bir yer kaplıyor kanımca.
Yukarıda adına yer vermediğim "Çölün Yüreği", "Bahar Şenliği", "Ölüm Kulesi" de beklentimi karşılayan öyküler oldu. Adına yer vermediğim tek öykü kaldı, "Arayış". Neden sona bıraktım hemen yazayım... Okurken her şey çok güzeldi, ta ki son kısma kadar. Son kısmı okuyup, üzerine düşünüp, anca bağ kura(bile)n tek ben mi varım acaba sevgili Rıhtım Ailesi? Daha farklı ve açıklayıcı bir son ile noktayı koymalıydı sanki İhsan abi.
Her neyse! Sonuç olarak baktığımda okuduğuma pişman olmadığım ve aksine "iyi ki okumuşum!" dediğim bir kitap oldu. Ellerine, kalemine sağlık İhsan abi! Ve öneri için teşekkürler Yosun abla!
İhsan abiden okuduğum ilk kitap bu. Açıkçası beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Bu karşılama üzerine de Bilekbüken'i okunacaklar listesine ekledim.
Kitaptaki öykülerin tamamı leziz. Ancak "Cesur ve Geveze" isimli öyküyü diğerlerine nazaran daha çok sevdim. Bizim Geveze Kılıç geveze olduğu kadar okurken eğlendiriyor da. Ayrıca İhsan abinin yazdığı ilk öykü olma özelliğini de taşıyormuş bu öykü. İlk seferde bu kadar güzel öykü, helal!
"Cesur ve Geveze"yi takip eden "Mektup" isimli öykü oldu. Sonuyla çok güldürdü diyebilirim. Teknoloji konusunda şahane bir öykü olmuş.
"Eve Dönüş"ün geçtiği mekanlar mutlu etti yaşadığım yerden ötürü. Başta Bostancı ile Bağdat Caddesi olmak üzere...
"Nazik Bir İş"in sonu kedilerden biraz daha soğutmadı değil beni:) Pek güzel öykü, ona hiç mi hiç lafım yok ama kedilerle aram daha kötü olacak gibi artık:)
"Kılıçların Gardiyanı" içindeki göndermeler bakımından kitapta önemli bir yer kaplıyor kanımca.
Yukarıda adına yer vermediğim "Çölün Yüreği", "Bahar Şenliği", "Ölüm Kulesi" de beklentimi karşılayan öyküler oldu. Adına yer vermediğim tek öykü kaldı, "Arayış". Neden sona bıraktım hemen yazayım... Okurken her şey çok güzeldi, ta ki son kısma kadar. Son kısmı okuyup, üzerine düşünüp, anca bağ kura(bile)n tek ben mi varım acaba sevgili Rıhtım Ailesi? Daha farklı ve açıklayıcı bir son ile noktayı koymalıydı sanki İhsan abi.
Her neyse! Sonuç olarak baktığımda okuduğuma pişman olmadığım ve aksine "iyi ki okumuşum!" dediğim bir kitap oldu. Ellerine, kalemine sağlık İhsan abi! Ve öneri için teşekkürler Yosun abla!