Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Canina

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 77
16
Yazarlar / Ynt: Stephen King ve J.R.R Tolkien
« : 18 Eylül 2012, 21:17:20 »
Seride etkilenmekten çok göndermeler var. Bir nevi saygı duruşu niteliğinde. Ki sadece Tolkien, Robert Jordan'la kalmaz sayfa başına yirmi tane gönderme yapıyor adam.

17
Ben hala üçüncü kitabın son kitap olmayacağını düşünüyorum. Yani daha Kvothe'mizin yapması gereken bir dolu şey var nasıl sığacak onlar bir kitaba.

18
Düşler Limanı / Ynt: İçi Boş İnsanlar.
« : 05 Eylül 2012, 03:49:00 »
Beden, mal-mülk, sosyal çevre... Bunu insan yapan nedir? İnsan DNA'sına sahip olmak yeterli midir?

İnsan dediğin karbona bağlı bir kaç molekülden ibaret, tıpkı bir taş gibi.

19
Düşler Limanı / Ynt: Geveze
« : 05 Eylül 2012, 03:26:53 »
Hayatımda hiç bir yazıya bu kadar nötr kalmamıştım. Sadece gevezenin geveze olmadığı konusunda iddialaşırken yaptığı uzun konuşma az çok bana bir yakınımı hatırlattı. Ona da gereksiz ve fazla konuştuğunu söylediğimde asıl benim az konuştuğumu söyler, ardına da bir ton laf daha eklerdi. Doğal bir yazı olmuş yani.

O değil de sen 'ki'leri hâlâ yanlış mı yazıyorsun?

Abartısız 13 senedir okullarımda Türkçe dersi görmeme rağmen evet hala yanlış yazıyorum efendim. Yazıya gelecek olursak, yazdıktan sonra ne yazdığımı unuttuğum yazılardan bir tanesidir o an(boşluk?)ki ruh halimi bilemediğim için artık ne söylesem yalan olur. Tek diyebileceğim, aklımda çok ve boş konuşan bir adam vardı ve artık ekranda.

20
Oyunlar / Ynt: Portal 2
« : 28 Temmuz 2012, 00:14:45 »
Portal 2'yi önce oynayıp Portal 1'i az önce bitirdim. Her ne kadar bu ikinci oyunun konusu olsa da bir için ayrı konu açmak istemedim.

Portal çok kısaydı yahu -_-. Portal 2 ciddi anlamda çok daha zor ve terleticiydi. Hemen bitti oyun, tadı damağımda kaldı. Ama buna karşın 19. test chamber bitip de artık glaDOS'u kucalayacağımız (?) kısma giderken de fazla uzatılmış diye düşünüyorum. Tabii bunlar hep 2'yi önce oynamamdan olabilir. Fakat ilk oyunun oldukça kısa olduğu bir gerçek.

Ancak ilkinin bir yanı var ki, onu ikide yaşayamamıştım. glaDOS böyle normal normal konuşup (asıl  halini bildiğim için her bizi övdüğünde tüylerim diken diken oldu), yavaş yavaş sapıtırken insanı oturduğu yerde bir güzel rahatsız ediyor. O kısmı çok başarılı buldum. Anonslar sırasında seslerin gidip gelmesi ve glaDOS'un ilk defa kontrolden çıktığı cümlede: "Ve testin sonuna geldiğinde sen ... (cızırtı ve kısa süreli sessizlik) kaybedeceksin." O nasıl bir soğukkanlılık o.O? Tam burada koltuğumda şöyle bir omzumun üstünden geriye baktım. Aynı zamanda ilk oyun devamının olacağını resmen ilan ediyor. Bu da hoş bir ayrıntıydı. İlk oyunu çıktığı dönemde oynayanlar herhalde ikinciyi büyük sabırsızlıkla beklediler.

İlk oyunu çok güzel olup, ikincisi şahane, hatta son on yılın en iyi oyunu olarak adlandırılan Portal'ı oynamamak bence çok büyük ayıp. Yani Portal'a oyun da diyemiyorum ben, sanki hakaret edip hafife almışım gibi geliyor. Her Portal oynayışımda resmen zihnim açılıyor. Oyunların şiddet ve kan demek olmadığının da çok büyük kanıtı.

Alın oynayın, ikinci oyunda da "asıl" glaDOS'u görüp belki de ilk defa birinin size laf sokmasından zevk alın.


Sonuç: oyunu ters sırayla oynamış olsam da kek gerçekliğini ben de sorgulamış oldum böylece.

Steam Workshop sayesinde bir sürü oyuncu yapımı test chamber'lar var mutlaka göz atmalısın. Kendinde yapabiliyorsun ve gerçekten çok eğlenceli yapması.

21
Tartışma Platformu / Ynt: Ne ile yazarsınız ?
« : 26 Temmuz 2012, 00:56:49 »
Ben de kurallara aykırı bir şey yapmadım efenim zaten. Fikrimi söyledim, çivi yazısı seviyorum dedim.

Ayrıca;

http://lmgtfy.com/?q=troll
veya
http://en.wikipedia.org/wiki/Troll_(Internet)

İnternet Facebook'tan daha büyük bir yer.

22
Tartışma Platformu / Ynt: Ne ile yazarsınız ?
« : 26 Temmuz 2012, 00:34:35 »
Sen görmezden gelirsen,
Ben görmezden gelirsem,
Nasıl çıkar bu forumdaki troller ortaya?

23
Tartışma Platformu / Ynt: Ne ile yazarsınız ?
« : 25 Temmuz 2012, 23:54:42 »
Ben genelde çekiç ve çivi ile mezar taşlarına yazarım daha rahat oluyor.

Esprin kötü geldi bana.

İnternet her şeye köstek oluyor ya :D

Buz mavisi yerinde olmak isterdim rahatça yazmak :D ben kağıt kalem kullandığım için  yatarken pek olmuyor :D

Gilderoy güzelmiş senin ve senin gibiler için ekledim seçeneği . Özür dilerim :)

percy_percy makbul olanıda bu galiba :D

Erymns aynıyız ama ne yaparsak yapalım klavyede yazmaya mahkum oluyoruz devir teknoloji devri :D

Seni güldüremediğim için çok özür dilerim halbuki tek amacım güldürmekti. Başlığın ne kadar saçma ve gereksiz olduğunu ironik bir şekilde vurgulamak gibi niyetlerim hiç yoktu.

24
Tartışma Platformu / Ynt: Ne ile yazarsınız ?
« : 25 Temmuz 2012, 15:37:46 »
Ben genelde çekiç ve çivi ile mezar taşlarına yazarım daha rahat oluyor.

25
Tek ciltlik versiyonda, ikinci kitap ile birlikte gelen orta dünya haritası yok. Ben bu tek başına bile karar vermek için yeterli.

26
Düşler Limanı / Geveze
« : 14 Temmuz 2012, 19:51:30 »
“Bir gün yine aynı böyle arkadaşlarla oturuyoruz, sizden iyi olmasın çok kafa çocuklardır. Neyse işte yine içiyoruz falan. Hasan var bizim, kel, belki görmüşsündür bilmiyorum İstiklal’e falan çok takılırdı bir ara, bu şey var ya hatta… Neydi adı, ha Oda kule. Oralarda bir yerde bir bara çok takılırdı kardeşi barmenlik yapıyordu orada. Baya bir yürüyorsun ama yani tam orada sayılmaz. Tanımıyor musun? Neyse görsen hatırlarsın belki bıyıklı falan genç biraz. Yok mu? Neyse o  işte gazete bakıyor bizde oturmuşuz rakı içiyoruz muhabbet ediyoruz falan. Bu bir anda ayaklandı “Olley be” falan diye bağırmaya başladı. Ama nasıl biliyor musun? Böyle gözleri parlıyordu yani anlatamam sana. Neyse baktım bir elinde gazete, bir elinde kağıt parçası. “Noluyor lan?” dedim. “Kazandım abi kazandım!” dedi.  “Piyangoyu kazandım abi bak!” dedi gözüme soktu gazeteyle elinde ki kağıdı. Bir baktım, ulan inanır mısın adamın kuponunda ki sayılar aynen gazetede yazıyor. O piç öyle zengin oldu işte şimdi okul falan yaptırdı Beylikdüzü taraflarına. İnşaat işine girmişde mafyaya bulaşmış paranın çoğunu kaptırmış diyorlar, en son artık adamlara yedirmemek için kocaman okul yaptırmış bir tane hem lise hem ilkokul. Azıcık daha parası kalsaymış üniversite yaptıracakmış ama yetişememiş mafya haraca bağlamış her hafta gelip iki yüz-üç yüz bin lira para istiyorlarmış vermeyince de evini yakar çocuğunu öldürürüz diyorlarmış. Yazık oldu anlayacağın adam parasının keyfini 6 ay anca çıkartabildi. Bak hatırlıyorum acayip heveslenip tekne almıştı bir tane “Abi hep beraber gezeriz bununla balık tutarız, denize gireriz.” Falan diyordu. Nasip olmadı daha, yazık, çok yazık.” Dedi Ahmet ve rakısından bir yudum aldı. Serkana baktı ve “Ee siz ne yapıyorsunuz abi? Nasıl gidiyor iş güç?” dedi ağzına bir kavun dilimi atmadan önce.

Serkan tam konuşmak için ağzını açmıştı ki Ahmet araya girdi, “Abi kavunda şahaneymiş ya, kim aldı bu Osman mı? İyi seçiyor hergele. Bunu asıl şey yapacaksın abi seçerken dibine hafifçe bastıracaksın çok sert olanı almayacaksın geçkin oluyor onlar. Çünkü kokusundan anlaşılmıyor bu meretler onlar diğer çeşit. Ha birde boyuna göre biraz ağır olacak ki sulu olsun güzel olsun. Sert oluyor yoksa biliyor musun? Ben aslında karpuzu daha çok severim ama rakıyla da en güzel bu gidiyor şerefsiz pek yakışıyor. Beyaz peynir birse, kavun ikidir herhalde rakının yanında.” Dedi. Serkan sağ tarafında ki Osmana yavaşça bakarak tek kaşını kaldırdı. Osman geri sakinleştirme amaçlı bir bakış atsa işe yaramamış olacak ki Serkan konuştu, “Ya Ahmet sen neden bu kadar çok konuşuyorsun?” dedi.

Ahmet şaşkınca baktı. Ağzına bir dilim daha kavun attı ve “Yok abi alakası yok. Ben çok konuşmuyorum, siz az konuşuyorsunuz. Valla bak. Mesela bazen bizim mahalledeki çocuklarla bakkalndan çekirdek alıyoruz dört beş paket, park varya bizim orada. Hani Talatpaşadan aşağıda inince derenin orada. Hah orada ki parka gidiyoruz. Öyle bakma abi kokmuyor artık belediye acayip temizledi fıstık gibi park yaptı oraya. Yani bu hükümet için siz ne diyorsunuz bilmem ama adamlar çok iyi hizmet yapıyor valla. Hatırlamıyor musun bir gün sizinle gitmiştik biraları alıp ama kokudan içememiştik arabada yumulmuştuk. O hiç kalmadı şimdi. Gerçi şimdide aile yeri oldu pek içki içirtmiyor belediye hemen polis geliyor kalkın diyor. Ama olsun çekirdek yemek içinde fena yer değil yani cillop gibi park oldu. Neyse çocuklarla alıyoruz işte çekirdekleri oturuyoruz, orada çardaklar var birkaç tane. Birini seçip oturuyoruz, abi inanır mısın sabaha kadar ya. 4 saat, 5 saat muhabbet. O yüzden yok yani ben çok konuşmuyorum abi. Siz az konuşuyorsunuz.  O değilde siz seçimlerde kime oy verdiniz abi?” dedi.

Serkan iç çektikten sonra rakı bardağını kafasına dikti ve biten bardağı masaya sertçe bıraktı. “Yürü Ahmet,  yürü amınakoyim bunun çenesi durmayacak bu gece belli. İki kadeh bir şey içemedik lan şurada.” Diyerek sandalyesinin arkasından ceketini alarak arabasına doğru yalpalayarak yürümeye başladı.

27
Gezginler Kamarası / Ynt: Delinin günlüğü
« : 11 Temmuz 2012, 23:35:32 »
Başını hafifçe yukarı kaldırdı ve konuştu;

“Bana bir kahve yapar mısın?”

Kadın adama döndü ve yüzünde şaşırmış bir ifade ile, “Bu sıcakta kahve mi içeceksin?” dedi. Adam sakallarını kaşıdı. Dudaklarını bir kere yaladıktan sonra; “Soğumasını beklerim, sen yeter ki getir.” Dedi. Kadın omuz silkerek mutfağa gitmek için yerinden kalktı. Tam o sırada adam kadının bileğinden tutup, “Bir dakika, bir dakika. Bekle biraz. Şimdi değil. Yani daha değil. Sonra belki hı? Birlikte yani.” Dedi dalgınca. Kadın adamın tuttuğu bileğine ve adamın bileğinde parıldayan saat camına baktı. “Ben...” diye başladığı cümleyi adam kesti, “Bir şey söylemek zorunda değilsin. Benim  yanımda en azından. Otur şimdi sen. Bir şey ister misin?” deyiverdi. Kadın başını iki yana salladıktan sonra, adam kadının bileğini bırakana kadar bakıştılar. Nazik bir tutuştu adamın ki. Amacı kadını zorla tutmak değil sadece dikkatini çekmek hatta belki de orada olduğunu hatırlatmaktı. Kadın sakince adamın sol çaprazında ki kanapeye oturdu. Bacak bacak üstüne atarak telefonuna göz attı. Tam gelen mesajlarını kontrol edecekken adam öne doğru uzanıp telefonu kadının elinden aldı. Kadın telefonunu geri almak ve bağırmak için tam ağzını açmıştı ki, adam boşta ki elini kadının omuzuna bastırarak oturduğu yerde kalmasını sağladı. Canını yakmadan ona istediğini yaptırabilmesine sinirlenen kadın, adam telefonunu sağ tarafında ki sehpaya yavaşça bırakırken bir an önce bulundukları evden çıkıp gitme planları yapıyordu.

Adam başını iki yana salladı. “Özür dilerim öyle ani hareket ederek seni heyecanlandırmak istememiştim. Sadece iki kişi başbaşayken birinin sürekli telefonuna bakması ve mesaj yazması çok ama çok kaba gelmiştir bana hep.” Dedi. Kadın alt dudağını ısırarak “Neyi ne zaman yapacağımı sana soracak değilim benim hayatıma karışamazsın” dedi hırsla. Adam başını sola doğru hafifçe eğip kadına baktı. Üzülmüş belki de kırılmış görünüyordu. “Senin hayatına karışabilirim. Ki az önce zaten karıştım. Benimleyken telefonunu kurcalamamanı defalarca söyledim sana daha önce. Senin hayatına karışabilirim çünkü sen hem benimle birlikte olup, hemde beni engelleyecek kadar güçlü değilsin.” Dedi tane tane. Kadın şoka uğramış bir şekilde ağzını açıp kapadı. Eliyle saçlarını sol kulağının arkasına attı ve konuştu. “Telefonumu verir misin artık gitmek istiyorum.” Diyerek elini uzattı. Adam dudak bükerek “Hayatımdan mı yoksa sadece evimden mi?” dedi. Kadın cevap vermeden uzattığı elinin parmaklarını ver dercesine hareket ettirdi. Adam omuz silkerek telefonu nazikçe kadının avuzuna bıraktı ve kapıya kadar geçirmek için ayağı kalktı. Fakat kadın adama bakıp başını iki yana sallayınca fark ettiği ayrılık onu gerisin geri oturttu koltuğuna.

Artık kahvesini kendi yapması gerekecekti.

28
Çizgi & Anime / Ynt: Resim hangi animeden?
« : 19 Haziran 2012, 17:55:27 »
Kuroko no Basuke olabilir belki. Eğer doğruysa sıramı başkasına veriyorum *-*

29
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 13 Haziran 2012, 00:00:00 »
İkinci sezon ile ikinci kitap aynı yerde mi bitiyor? Elime üçüncü kitap geçti ama arada bir şey kaçırmayayım diye kapağını bile açmadım daha.

30
Düşler Limanı / Ynt: Rastgele Düşünceler
« : 11 Haziran 2012, 11:01:55 »
Spoiler: Göster
Çakallaaaaaar! Gizli gizli anlaştınız post kasıyonuz deeemi?? Yemeyin bizi burda...

Of.


O değil de,

Birileri bana gerçekten boşluğun, hiçliğin tasvirini yapabilir mi? Öyle bir yazı okumak istiyorum nedense. Bir sonraki mesaja biri bunu yapsın, hem başlığı da toparlamış olalım bari.

Lütfen.

Var olan bir evrende yaşıyoruz, kimse boşluğu veya hiçliği deneyimlemedi. Zor valla.

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 77