Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Darkness

Sayfa: 1 ... 17 18 [19]
271
Sinema / Düşler Ülkesi - Finding Neverland
« : 13 Ocak 2008, 14:16:44 »
Düşler Ülkesi  - Finding Neverland

(2 Aralık 2004) Amerikan Ulusal Film Eleştirmenleri Birliği her sene Oscarlardan önce kendi seçimlerini açıklar ve ödüllerini dağıtır. Uzun yıllardır eleştirmenlerin yaptığı tercihlerin Akademi üyelerini etkilediği ve doğal olarak ödül sahiplerinin Oscar’a erkenden göz kırptığına inanılır. 11 Ocakta dağıtılacak eleştirmen ödüllerine hak kazananlar açıklandı ve Johnny Depp, Kate Winslet, Duston Hoffman’lı kadrosuyla Finding Neverland, En İyi Film seçildi. 



Tür : Dram
Gösterim Tarihi : 18 Şubat 2005
Yönetmen : Marc Forster
Senaryo : Allan Knee , David Magee
Görüntü Yönetmeni : Roberto Schaefer
Müzik : Jan A.P. Kaczmarek
Yapım : 2004, İngiltere / ABD 


Oyuncular

Johnny Depp (Sör J. M. Barrie) , Kate Winslet (Sylvia Llewelyn Davies) , Julie Christie (Emma du Maurier) , Radha Mitchell (Mary Ansell Barrie) , Dustin Hoffman (Charles Frohman) , Freddie Highmore (Peter Llewelyn Davies) , Joe Prospero (Jack Llewelyn Davies) , Nick Roud (George Llewelyn Davies) , Luke Spill (Michael Llewelyn Davies) , Ian Hart (Sör Arthur Conan Doyle) , Kelly MacDonald (Peter Pan) 
 
Peter Pan’in yaratıcısı James Barrie’nin gerçek hayat hikayesinden uyarlanan Düşler Ülkesi’nde, ünlü yazarın Olmayan Ülke’nin kapılarını nasıl açtığını izliyoruz.

1904 yılının Londra'sında geçen hikayede, ilk olarak, döneminin ötesinde bir nükteye sahip olan Barrie’yi tanıyoruz. Son oyununun galasında, tepkileri izleyen yazar, hayatının en büyük eserini yarattıracak ilhamın peşinde dolaşması gerektiğini hisseder. Ancak bu ilham hiç beklemediği bir anda, sıradan bir günde, kendisini bulacaktır.

Marc Forster yönetimindeki Düşler Ülkesi, Peter Pan'ın kaleme dökülmesi sürecinin anlatılması kadar Johnny Depp, Kate Winslet gibi başarılı isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosu ile de dikkat çekiyor.

272
Eğlence & Mizah / Harajuku Kızlar
« : 13 Ocak 2008, 10:15:06 »
Bunun adı Harajuku...Harajuku değişik, alışılmışın dışında giyinen Japon gençlerine verilen addır. Harajuku, aynı zamanda, Japonya'da bir şehir bölgesine verilen addır. Buranın müdavimi gençler zamanla bölgenin adıyla anılmaya başlanmışlardır....











273
Diğer Fantastik Eserler / Peter Pan Efsanesi
« : 11 Ocak 2008, 03:24:08 »


“Yeni doğan bir bebek ilk kez güldüğünde, gülüşü kırılıp bin parçaya bölünmüş ve hepsi zıplaya zıplaya etrafa dağılıp gitmiş. Periler böyle doğmuş işte..
Şimdiki çocuklar çok şey biliyor ve çok geçmeden perilere inanmaz oluyorlar. Ne zaman bir çocuk 'perilere inanmam' dese, bir yerlerde bir peri düşüp ölüverir..
Ve periler ölürken özür dilerler..”





Konusu
Her çocuğun düşlerini süsleyen bir Varolmayan Ülke'si vardır. Ve onları bu olağanüstü ülkeye götürecek bir de Peter Pan'ı.


Peter Pan, J.M. Barrie'nin (1860–1937) dünya çocuk klasikleri arasındaki, en çok satanlar listesinin ilk sıralarındaki kitabının, “haşarı” ve “ukala” karakteridir.
Peter Pan, “'Varolmayan Ülke” adındaki küçük bir adada, üzerlerine peri tozu serperek uçmayı öğrettiği kayıp çocuklarla birlikte, türlü maceralara atılan, korsanlarla kapışacak kadar yürekli, büyümek istemeyen bir çocuktur.
Wendy her gece küçük kardeşine fantastik hikâyeler anlatmaktadır. Onun öykülerine tutkun bir başkası daha vardır: Gizli gizli pencerenin ardında onları dinleyen Peter Pan!


Darling ailesinin üç çocuğu Wendy, John ve Michael da bir gece Peter Pan'ın peşine takılırlar ve gökyüzünün içinden süzülerek Peter Pan çocuklarla birlikte "Varolmayan Ülke"de fantastik bir yolculuğa çıkar.
Burada kayıp çocuklarla tanışırlar, Kızılderililerle, kurtlarla, deniz kızlarıyla karşılaşırlar. Korsanların uğursuz lideri Kaptan Hook'la savaşırlar. Pek çok nefes kesen macera yaşadıktan sonra bir gece yine evlerinin penceresinden süzülerek içeri girerler.


Peter Pan masalı nasıl yaratıldı?
Çocuk edebiyatının klasiklerinden olan Peter Pan’ın yaratılış sürecini gözler önüne seren “Düşler Ülkesi”, yetişkin bir insanın yaşadığı zorlukları ve kalp kırıklıklarını, hiç büyümeyen bir çocuğun büyülü masumiyetiyle birleştirip, hem düşsel hem gerçek bir yaşamı gösteriyor. “Peter Pan”ın yaratıcısının sınırsız hayal gücü ve yolculuğunun dokunaklı hikayesi, İskoç yazar James Mathew’un hayat hikâyesinden yola çıkarak yazılan “Düşler Ülkesi”nde buluşuyor. Her şey başarılı İskoç yazar J. M. Barrie’nin yeni oyununun, kibar İngiliz sosyetesince beğenilmemesiyle başlar. Aynı konulardan sıkılmış olan Barrie’nin yeni bir ilham perisine ihtiyacı vardır. Ve bu peri, köpeğiyle birlikte Londra’nın Kensington Bahçeleri’nde yaptığı günlük yürüyüşlerinden birinde karşısına çıkar: Dört çocuğuyla dul kalmış güzel bir anneden oluşan Llewelyn Davies ailesi. Eşinin ve asabi büyükanne Emma du Maurier’in karşı çıkışlarına rağmen aileyle yakınlık kuran Barrie, çocuklarla oyunlar oynar, onlarla birlikte kılıktan kılığa girer. Yamaçları bir gemiye, sopaları bir kılıca, uçurtmaları bir periye, Llewelyn Davies ailesinin çocuklarını da “Neverland’in Kayıp Çocukları”na dönüştürür.
Çocukluğun maceracı ruhu ve bunun yarattığı heyecanlar sayesinde, Barrie’nin en cüretkâr ve ünlü başyapıtı “Peter Pan” ortaya çıkar.

 Bu tiyatrovari öykü, önceleri büyük bir şüphe yaratacaktır. Yapımcısı Charles Frohman çocuk hikâyelerindeki başarısını yitireceğini düşünür. Barrie ise provalara çoktan başlamıştır. Tam “Peter Pan”ı dünyaya tanıtacağı sırada, kader ona kötü bir oyun oynar. Yazar ve sevdikleri gerçekten inanmanın ne olduğunu böylelikle anlayacaklardır..
.




Yazar


James Matthew Barrie (d. 9 Mayıs 1860 - ö. 19 Haziran 1937) İskoç romancı ve tiyatrocu yazar.

Londra'da gazetecilik yaptı. Ölmek Daha İyi (1887) adlı ilk eseri Londra hayatını anlatan bir taşlamadır. Eski Işık İdilleri (1888) ve Thrums'ta Bir Pencere (1889) adlı eserleriyle büyük bir başarı kazandı. Bu eserler, ince bir mizah duygusu ve içli bir gerçekçilikle İskoç köylülerinin hayat ve törelerini dile getirmektedir. Barrie'nin gerçek anlamda ilk romanı olan Küçük Rahip (1891) olayları işleme, okuyucunun ilgisini uyanık tutma bakımından pek başarılı sayılmaz.

Öbür romanları: Annesinin hayat ve ölümünden esinlenerek yazdığı Margaret Ogilvy (1894), Tommy and Grizel (1900), Küçük Beyaz Kuş (1902), Peter Pan Kensington Bahçelerinde (1904) Peter ile Wendy (1911).

Barrie, hikayelere canlılık veren zarif uslubuyla, ince mizah anlayışını tiyatroya da uyguladı. Quality Street (1903), Şahane Crichton (1903), gençler için yazdığı ve İngiliz halkının çok sevdiği Peter Pan (1904) önemli eserleridir.

1929 yılında Peter Pan'ın yazarı Barrie, oyun ve kitabın tüm haklarını "Great Ormond Street Hospital for Sick Children" isimli çocuk hastanesine bağışladı. Yani, oyunu sahneleyen ya da kitabı basan veya alan herkes, bu hastaneye telif ödemiş olacaktı. Bu son derece cömert yardım bunca zaman hastaneye çok büyük paralar kazandırdı ve kimbilir kaç hasta çocuğun iyileşmesini sağladı. Ancak, 2008 yılından itibaren bu telif hakkı akışının kesileceği öğrenildi.





Dipnotlar

 Peter Pan ile Wendy: İskoçyalı ünlü roman ve tiyatro yazarı Sir James Matthew Barrie’nin yarattığı, ansiklopedilere bile geçmiş bir masal kahramanı olan Peter Pan, kuşlarla perilerin arasında kalabilmek için büyümek istemeyen, kuşlar gibi uçabilen bir çocuktur. Daha yedi günlük bir bebekken pencereden uçup giden kanatsız bir çocuk. Sir James Matthew Barrie, bu sevimli kahramanı, 1902’de kaleme aldığı "Peter Pan ile Wendy" adlı masal kitabında canlandırdı. Daha sonra 1904’te, bir başka öykü kitabında Peter Pan’ın bir başka serüvenini dile getirdi: "Peter Pan Kensington Bahçelerinde".
Peter Pan Kensington Bahçelerinde: Kensington Bahçeleri, Londra’da Kraliyet Sarayı'nın yakınındaki büyük parkın içindedir. Peter Pan, daha yedi günlük bir bebekken pencereden uçup gitmiş, uzaktaki Kensington Bahçeleri’ne konmuştur. Kanatları yoktur ama uçabilmektedir. Peter Pan orada perilerle karşılaşır çünkü nerede çocuk varsa orada periler de vardır. Periler genellikle çiçek kılığındadırlar. Peter Pan’ın flüt çalar dans delisi olan periler dans ederler. Peter Pan, bir ara doğduğu eve dönmeyi düşünür; uçarak gidip evinin penceresine konar...

Uyarlama FİLMler

peterpan serısının sımdıye kadar bırcok fılmı cekıldı ama eleştırmenlerın en başarılı buldukları fılm 2003 yapımı peter pan fılmıydı



Özet

Wendy her gece küçük erkek kardeşlerini birbirinden güzel fantastik hikayeler anlatarak uğurlamaktadır uykuya. Bir gün babaları, Wendy'nin oğlanlarla aynı odada uyuyamayacak kadar büyük olduğuna karar verir.

Bu olağanüstü öykülerle süslü gecelerin aniden bitmesi, sadece evin çocuklarını üzmez! Zira Wendy'nin öykülerine tutkun bir başkası vardır: gizli gizli pencerenin ardından onları dinleyen Peter Pan!

Wendy'nin ortadan kaybolması Peter'ın dikkatini çekecek, bütün çocuklar hep birlikte Peter'ın dünyasına, Varolmayan Ülke'ye yapılacak bir seyahat ve bir dolu macera ile sonuçlanacaktır. Burada onları Kaptan Hook, peri Tinkerbell ve sayısız olağanüstü ayrıntı beklemektedir.


Düşler Ülkesi  - Finding Neverland


(2 Aralık 2004) Amerikan Ulusal Film Eleştirmenleri Birliği her sene Oscarlardan önce kendi seçimlerini açıklar ve ödüllerini dağıtır. Uzun yıllardır eleştirmenlerin yaptığı tercihlerin Akademi üyelerini etkilediği ve doğal olarak ödül sahiplerinin Oscar’a erkenden göz kırptığına inanılır. 11 Ocakta dağıtılacak eleştirmen ödüllerine hak kazananlar açıklandı ve Johnny Depp, Kate Winslet, Duston Hoffman’lı kadrosuyla Finding Neverland, En İyi Film seçildi. 


Tür : Dram
Gösterim Tarihi : 18 Şubat 2005
Yönetmen : Marc Forster
Senaryo : Allan Knee , David Magee
Görüntü Yönetmeni : Roberto Schaefer
Müzik : Jan A.P. Kaczmarek
Yapım : 2004, İngiltere / ABD 


Oyuncular

Johnny Depp (Sör J. M. Barrie) , Kate Winslet (Sylvia Llewelyn Davies) , Julie Christie (Emma du Maurier) , Radha Mitchell (Mary Ansell Barrie) , Dustin Hoffman (Charles Frohman) , Freddie Highmore (Peter Llewelyn Davies) , Joe Prospero (Jack Llewelyn Davies) , Nick Roud (George Llewelyn Davies) , Luke Spill (Michael Llewelyn Davies) , Ian Hart (Sör Arthur Conan Doyle) , Kelly MacDonald (Peter Pan) 
 
Peter Pan’in yaratıcısı James Barrie’nin gerçek hayat hikayesinden uyarlanan Düşler Ülkesi’nde, ünlü yazarın Olmayan Ülke’nin kapılarını nasıl açtığını izliyoruz.

1904 yılının Londra'sında geçen hikayede, ilk olarak, döneminin ötesinde bir nükteye sahip olan Barrie’yi tanıyoruz. Son oyununun galasında, tepkileri izleyen yazar, hayatının en büyük eserini yarattıracak ilhamın peşinde dolaşması gerektiğini hisseder. Ancak bu ilham hiç beklemediği bir anda, sıradan bir günde, kendisini bulacaktır.

Marc Forster yönetimindeki Düşler Ülkesi, Peter Pan'ın kaleme dökülmesi sürecinin anlatılması kadar Johnny Depp, Kate Winslet gibi başarılı isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosu ile de dikkat çekiyor.


Eger peter pan ıcın yasınızın buyuk oldugunu dusunuyorsanız
Bence bu fılmı kesınlıkle ızleyın peter pan efsanesının nasıl ortaya cıktıgı yaklasık 2 saat boyunca yerınızden kalkamıyarak anlıcaksınız



274
Harry Potter / Ynt: Filmler sizi seriden soğutuyormu ?
« : 11 Ocak 2008, 02:40:17 »
ya hepınıze saygı duyuyorum ama fılm hep aynı senaryo soyle anlatayım fılmın basında harrynın basına 1 sey gelıyo sonra süper mucadelecı yonuyle olaydan kurtulyo sonra hep degısık sekıllerde degısık ama hep aynı sekılde 1 yerlere gıdıyor tabı tren macerasıda ayrı bır bolum okula gıttgnde kesın basına 1 seyler sokuyor sonra fılmde kotu bırılerı cıkıyor en sonundada yıne harrycmz yıne muhtesem bı  mucadele ornegı sergılyr ve fılm bu kahramnlgnn etkısı altında son buluyor hep aynı senaryo aynı kurgu cok basıt gelıyr dıkkat edersenız butun bu dedıklerı harrynın her fılmmınde gorebılrsınz kıtabı okumadm ama fılmden sogudugum 1 gerçek

275
Yılmaz abi seni kınıyorum. hıh! İnsan buraya koyarken bari masaüstünü değiştirir! Çok berbat!!!...

Eed yılmaz bende seni şiddetli kınıyorum bu ne yaa

Tamam ya kızmayın yıyın gari :D






277
Sinema / Ynt: Unutamayacağınız Film
« : 05 Ocak 2008, 20:07:47 »

278
Televizyon / Angel
« : 03 Ocak 2008, 20:23:29 »
Angel, başarılı bir Amerika yapımı olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin çok başarılı bir yan karakteridir. Angel 'ın Buffy 'den daha karanlık bir yanı vardır ve yayınlandığı dönemde Amerika'da benzer dizilere göre daha iyi reyting (Nielsen Ratings) almıştır. Dizi, Buffy'nin yaratıcısı olan Joss Whedon ile David Greenwalt ortak yapımıdır ve ilk kez 1999 Ekim'inde yayınlanmıştır. Bu dizi de Buffy gibi Whedon'ın yapım şirketi olan Mutant Enemy tarafından yapılmıştır.

Dizi, bir yüzyıldan fazla bir süre boyunca cinayetler işleyen ve masumlara işkence yapan, sonrasında ise ruhunun geri verilmesiyle vicdan azabı ve suçluluk çeken vampir Angel'ın süregelen deneyimleri üzerinedir. Dizinin ilk dört sezonu boyunca, kurgusal bir Los Angeles Kaliforniya'da bir özel dedektif olarak çalıştı. O ve çeşitli yardımcıları "yardıma ihtiyaç duyanlara yardım etti" , yolunu kaybedenlerin "ruhlarını kurtardı" ve inanma gücünü geri getirdi. Tipik bir şekilde, bu karmaşık savaş, şeytani iblislerle (ki Angel 'da iyi niyetlilikleriyle tanınmış, tarafsız ve masum iblisler vardır) olduğu kadar kötülük müttefiki insanlar ve kendi vahşi doğası arasında sürüyordu. "İblis" terimi, Angel evrenine uyarlandığında genelde kötülere ifade ettiğinin aksine ahlaki açıdan kuvvetli olarak bilinirdi


Dizinin orijinal içeriği, Raymond Chandler'ın önemli çalışmaları sayesinde ün kazanmış klasik bir "karanlık film" olan bir dedektif hikayesinden alınmadır. Buffy nasıl klasik bir korku filiminin yeniden canlanmasını sağladıysa, Angel da bu karanlık film' e benzer bir tedaviyi yapmıştır. Dizinin ana yapısı ve formatı itibariyle dizi, klasik bir "karanlık" film yansımasıydı; hatta dizinin ilk bölümü Sam Spade-ses senkronizasyon sitilini içermekteydi. Angel karakteri, isteksiz, duygusunu belli etmeyen ve değişik yeraltı karakteriyle ilişkileri olan bir Los Angeles defektifinin yeniden canlanmasıyla geliştirilmişti. Burada "yeraltı" tam anlamıyla iblisler ve doğaüstü canlılardan oluşan bir yeraltıdır. Çoğu karanlıkhikaye ve karakter önceki bölümlerde incelenmiştir, buna vampir fakat çekici sekreter, ağzı sıkı ama bilgili ortak, ayrı görüşte olan dalavereci avukatlar ve kendi iyilikleri için çok iyi olan işgüzar polisler dahildir. Bunlar genelde modern ve doğaüstü dönüşler şeklinde verilirdi.

Dizinin tarzı ve odaklandığı noktalar dizi sürdükçe epeyce değişti ve orijinal karanlık filme benzetme fikri neredeyse rafa kaldırılarak daha çok fantastik konulu çatışmalara yer verilmeye başlandı. Bu değişikliğinin nedeni olarak dizinin önemli birçok bölümünü yazmış olan Tim Minear görülmektedir. Daha sonraki sezonlarda, mitoloji ve hikayeler giderek karmaşık bir hal aldı; dördüncü sezonda karakterlerden biri şovu "doğasüstü cafcaflı bir pembe dizi" olarak tanımlamıştı.

Ayrıca dizi, yüksek gerilimli bir konuya ulaşarak Buffy 'yle de eşit düzeye çıkmıştır. Buffy 'de doğaüstü güçler, ergenlik döneminde kişisel sorunların giderilmesi için kullanıldığı dönemde, Angel' da aynı tarzdaki güçler daha ruhani ve ahlakı konuların çözülmesinde kullanılmıştır. Dizinin ana konusu, kahramanın kefaretini ödeme isteğidir. Buffy 'nin varoşlardaki baskı altında yaşayan birçok gencin ilgisini çekmeye çalışması gibi Angel da Los Angeles'daki varoş bölgelerde bulunanların yalnızlık, tehlike ve vurdumduymazlık hislerini konu almıştır. Gündüzün düzenli dünyası ve gecenin karmakarışık dünyası arasındaki ayrım, birçok karanlık film 'in ticari markası haline gelmiştir ve tam anlamıyla gündüz hayatı olmayan bir kahramanı anlatarak, bu dizi, aynı konuları daha dramatik bir şekilde inceleyebilmektedir.

Dizi geliştikçe, insancıl konulardan bazıları bir kenara itilerek daha entellektüel, soyut fikirler ele alınmaya başlanmıştır. Dizinin aslında temelde insanların insanlara karşı iyi olmasının zorluklarını ele alıyor olmasına rağmen, yakın geçmişte dizi, ahlaki belirsizlik ve de özgür iradenin bedeli üzerine odaklanmıştır. Zaman geçtikçe izleyicinin bu konu değişikliklerine olan tepkisi dikkate alınmıştır.


Buffy ilk 3 sezonda (Angel başladığında henüz 3 sezon yayınlanmıştı) ergenlik dönemi korkularına yoğunlaşırken, Angel yetişkinliğin değişik dönemlerini anlatıyordu. Yayınlanmayan giriş bölümü serinin potansiyelini göstermek için tasarlanmıştı. İlk olarak daha karanlık bir tona sahipti. "City of" isimli bölümden, Angel'ın bir cinayet kurbanınını kanını tatma sahnesi ve benzer sahneler çıkartıldı. İkinci bölüm olarak yazılan "Corrupt" isimli bölüm tamamen iptal edildi. Bunların yerine tonlar biraz daha aydınlık hale getirildi. Açılış bölümünde Angel Investigations; doğruyu yapmak için maddi rahatlıktan fedakarlık etmiş idealist ama fakir çalışanlardan oluşan bir şirket olarak tanıtıldı. Bölümler ilerledikçe, Angel gittikçe başarılı hale gelen bir kariyere sahip oldu ve isyankar bir delikanlı olan oğlu ile uğraşmak zorunda kalan bekar baba haline geldi. Angel en sonunda milyar dolarlık bir firmanın yönetim kurulu başkanı oldu: o ve savaşçı dostları ticari bağımlılıktan kurtuldu ve kurumsal bir firma haline geldiler.

2004 yılı Sevgililer Günü'nde WB resmi bir açıklama yaparak Angel 'ın 6. sezonda devam etmeyeceğini duyurdu. Televizyon kanalı resmi açıklamayı yapmadan bir gün önce bir internet sitesi sızan haberi vermişti bile. Joss Whedon popüler bir hayran sitesine; keder ve şaşkınlığını ifade eden "kalbim kırıldı" mesajını gönderdi. Angel hayranları mektup kampanyaları düzenledi, internet üzerinden talepte bulundu ve başta UPN (WB, Buffy'yi 5. sezondan sonra bitirmek istediğinde devam ettirmek üzere diziyi alan UPN idi) olmak üzere diğer kanallara diziyi almaları için lobi yapmaya başladı. Son açıklamalarında dizinin 6. sezonda tekrar çekileceğini söyleyen WB'un eğlence kısmının başkanı Jordan Levin dizinin bitmesinin sorumlusu olarak görüldü.

19 Mayıs 2004'te WB Angel'ın son bölümü "Not Fade Away"i yayınladı. Muallakta kalan son dakikalar bazı hayranların Angel'in ileride devam edebileceğini ümit etmelerine sebep oldu. Fakat çoğu eleştirmen; Angel'ın en son "Haydi işe gidelim" (İng:Let's go to work) demesini dizinin sonu olarak yorumladı. -- Hayattaki zorluklar ve dertler hiçbir zaman bitmez ama her zaman önünüze yeni bir mücadele getirir. Bir kahramanı tanımlayan, her meydan okumaya karşılık vermesi ve gerekeni yapmasıdır. Joss Whedon hikayenin sonlanması ile ilgili olarak, "son bölüm bazı insanların söylediği gibi ucu açık bırakılmadı" şeklindeki düşüncesini belirtti.

Dizinin yıldızları  Angel (Angelus, Liam): David Boreanaz
Cordelia Chase: Charisma Carpenter (1999-2003, sonrasında bir kez rol aldı)
Wesley Wyndam-Pryce: Alexis Denisof (1999-2004, öncesinde bir kez rol almıştı) - dördüncü ve beşinci sezonda 've Alexis Denisof' olarak gösterilmiş ve itibar kazanmıştır.
Charles Gunn: J. August Richards (2000-2004, öncesinde görülüyordu)
Winifred Burkle (Fred) ve Illyria: Amy Acker (2001-2004, öncesinde görülüyordu)
Spike: James Marsters (2003-2004, öncesinde görülüyordu)
Doyle: Glenn Quinn (1999)
Connor: Vincent Kartheiser (2002-2003, öncesinde görülüyordu, sonrasında iki kez rol aldı)
Lorne (The Host): Andy Hallett (2003-2004, öncesinde görülüyordu)
Harmony Kendall: Mercedes McNab (2004, öncesinde görülüyordu)

Kazanılan ödüller Saturn Awards:

En İyi TV Dizisi(2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Aktör David Boreanaz (2000, 2003, 2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktör James Marsters (2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktris Amy Acker (2004)

En İyi TV Dizisi (2000-2003, 2005)
TV Dizisi Dalında En İyi AktörDavid Boreanaz (2001-2002)
TV Dizisi Dalında En İyi Aktris Charisma Carpenter (2001, 2003)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktör Alexis Denisof (2003-2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktris Amy Acker (2005)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktris Charisma Carpenter (2000, 2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktris Juliet Landau (2001)
Geleceğin Sinamaskop Yüzü Amy Acker (2002)

Satellite Ödülleri:

TV Dizisi Dalında En İyi Aktör Performansı-Tv Dizisi David Boreanaz (2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktör Performansı-Tv Dizisi Andy Hallett (2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktris Performansı-Tv Dizisi Amy Acker (2004)
TV Dizisi Dalında En İyi Yardımcı Aktris Performansı-Tv Dizisi Gina Torres (2004)

Hugo Ödülleri:

Hugo Ödülü-En Etkileyici Sunum, Kısa Gösterim - Not Fade Away (2005)
Hugo Ödülü-En Etkileyici Sunum, Kısa Gösterim - Waiting in the Wings (2003)

279
Müzik / Kasabian
« : 02 Ocak 2008, 13:46:41 »




Grubun solisti Tom Meighan kısa sürede Avrupa müzik basınının en sevdiği isimlerden biri olurken kendi isimlerini taşıyan ilk albümleride İngiltere albümler listesine ilk 5’ten giriş yaptı. Club Foot, L.S.F. ve Processed Beats gibi üç liste başı single yayınlayan grup, müziğinde Neu!, The Beatles, Dj Shadow, Primal Scream ve Blackalicious’tan etkileniyor. Grup elektronik dünyanın elementlerini korkusuzca rock’ın eski günlerine taşıyor.

Leicester’lı grup üyeleri, elektronik-indie rock füzyonlarını sert ve kendinden emin vokallerle sunuyor. 2005 yılını Oasis’le birlikte Don’t Believe The Truth – Tour’da geçiren Kasabian son günlerde Club Foot adlı hitlerinin başarısıyla adından sözettirmeyi sürdürüyor. Dünyanın en popüler bilgisayar oyunlarından Pro Evolution Soccer 5 ve ünlü video oyunu Marc Ecko’s Getting Up : Contents Under Pressure’da kullanılan Club Foot, son olarak ses getiren fantastik deneme Serentity soundtrack’inde yer aldı. Grup henüz albümü yayınlanmadan Reeding ve Leeds festivallerinde Radio One sahnesinde headliner olarak sahneye çıkarak tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
Kasabian, merakla beklenen yeni albümleri Empire’ın tüm hazırlıklarını tamamladı. Eylül ayında yayınlanacak ve ilkine göre çok daha kişisel, daha karanlık ve gizemli şarkılar içeren albümün prodüktörlüğünü daha önce Arctic Monkeys, Placebo ve Paul Oakenfold ile çalışmalar yapan Jim Abiss üstlendi. 

favorı parçam :club foot

280
Eğlence & Mizah / Google'da aranan ilginç cümleler
« : 02 Ocak 2008, 12:40:41 »
Evliyim ama uygunum (!?) ( bunlarda ayrı bir tip )

sevgilim için ufak aşk sürprizleri

nod32 ilacı indir (nod32 bir antivirüs programıdır)

dovlond vinap (arkadaş download winamp yazmak istemiş)

serbest kızlar

iğrenç videolar (napıcaksa artık)

isimle numara bulma

aykü testisi (ıykkk)

istediğin msn adresi çalma

msn şifreler kıran program

vefasız hülya koçyiğit

sevgilim beni aramıyor neden? (google nerden bilsin yahu)

tarot baktırmak istiyorum rezzan kiraz (hadi bize fal bak biraz ;P)

bir kıza nasıl evlilik teklif edilir ( google çok tecrübelidir teklif konusunda ya )

web sitemde nasıl mp3 bulabilirim (aranınca bulunuyorsa herkes kendi sitesinde arasın o zaman)

rapid bedava preminyum (yok alüminyum)

d smart kanalını göster (oldu.. başka? arama motorunu ne sanıyosun sen?)

sagopa kajmer ve ceza neden kavga etti (google ne bilsin )

yalan dünya dizisi hangi gün ( )

ceniferin en özel resimleri (sanane yaw elalemin özelinden)

tevedeki proramlar (kro demek bile gelmiyor içimden )

nerden ücretsiz dosya uplood edebilirim

sevgilime kandil mesajı göndericem (eee? napalım yani?)

evliligi kurtarmanin yollari ( bekarlık sultanlıktır boşver )

1 ayda nasıl şişman olunur (gel google seni şişmanlatıcak)

yetti artık bu gece belki kafama sıkarım mp3ü download (çabuk mp3 bulun buna.. evlat gidiooo)

wwwkurtlarvadisi kurtlarvadisi@.com (bu abi/abla nın ne aradığı belli değil)

KPSSye kimi atadılar? (Allah bilir ;p)

win32 uygulaması degil bunu nasıl çözerim (abi Allah kolaylık versin zor iş walla )

msnde engellendimmi gör bul (nerde benim x-ışınlı gözlüklerim!?)

kız nasıl tavlanır? (google da bilmiyor nolcak simdi)

kekikli resim ve vidoları (buna koptum işte )

281
Sinema / Büyük Balık ~ Big Fish| Tim Burton
« : 01 Ocak 2008, 22:15:45 »
BENIMDE KİŞİLİK VE KAREKTERİMDEN BİR ÇOK YANSIMA VAR BAKARSANIZ FİLME ANLARSINIZ İZLİYİCİ GÖRÜŞLERİ FİLMN PUANI VE KÜNYESİ ŞÖYLE



Büyük Balık (2003) Big Fish
 8,9
Y: Tim Burton O: Ewan McGregor, David Denman



izleyıcı goruslerı

gerçekten çok eğlenceli bir film. kesinlikle izlenmeli. insan kendini çok farklı yerlerde buluyor. ve dahası çok sıcak bir film.


Tek kelime ile seyretmekten çok keyif alacağınız bir film. Özellikle olayların gidişatı ve kurgusu mükemmel. Mutlaka izleyin derim. Benden 10 puanı alır...

büyü gibi bir filmdi. tim burton'un yaratıcılığı müthiş gerçekten. hayatı bu şekilde renkli kılan edward bloom'lara her zaman ihtiyaç var. sinamasever herkes bu filmi kesin izlemeli. 10/10


İşte böyle filmler yapın. Sinema bitiyor derken eski gücünü yitiriyor derken ortaya çıkan böyle yapımlar bizleri sevindiriyor. O ne kurgu, ne yönetmenlik, ne oyunculuktur öyle. adamlar filmin içine akla gelecek ilginçlikte şeyleri bulmuş çıkarmışlar. Dev adam, yapışık ikizler vb. Film boyunca bir dakika bile sıkılmadım ve müthiş bir keyif aldım. Muhteşem ve akıl dolu bir filmi izlediğim ve bu filmi keşfettiğim için kendimle gurur duyuyorum. Ayrıca Tim Burton yine harikalar yaratmış. Tüm ilginçlikler bu yönetmende mevcut

282
Sinema / FAVORİ filmlerınden 2.si Umudunu Kaybetme
« : 01 Ocak 2008, 22:14:00 »
YİNE BENİ ÇOK ETKİLEYEN VE KENDİMDEN 1 COK ŞEY BULDUGUM MUKEMMEL BI FİLM

Umudunu Kaybetme (2006) The Pursuit of Happyness
 8,8
Y: Gabriele Muccino O: Will Smith, Jaden Smith

Spoiler: Göster



İzlemeyen çok şey kaçırır.Bide yaşanmış bir şey olması filme ayrı bir hava katıyor Will Smith'de rolünün hakkını fazlasıyla vermiş.

işte yine boğazınızda bir şey düğümlenecek,azmin gücüne tanık olacak,içten içe gülümsiycek ve filmin sonunda dalıp gideceksiniz,çünkü "umudunu kaybetme" de bu hislerinizi doğuran oyunculuk seneryo ve öykü var...
gerçekten bir will hayranı olmasanız dahi sizi kesinlikle sarsıcak kalitede etkileyici bir dram,bu türü sevenlere şiddetle tavsiyem,yada sevmeyenlere
okuduğunuz için teşekkürler...

mükemmel bir film izlerken büyük keyif aldım. will smith tabir-i caiz ise döktürüyor. hele o tuvalet sahnesinde ağlamamak için kendimi zor tuttuğumu hatırlıyorum. izlemenizi tavsiye ederim. insana gerçekten çok şey öğretecek bir film. gerçekten umudunuzu kaybetmeyin.

bu kadar güzel olacağını beklemiyordum gerçekten de çok güzel... gözlerimin dolmadığını söleyemem...

Bu filme ilgili aslında sölenecek o kadar güzel söz var ki ama bunu bi yazıya sığdırmak filme haksızlık olur.Oyunculuk,müzik,geçişler ve anlatılan konunun akışkanlığı.Filmde hiç sıkılmıyorsunuz adeta o staj döneminde sanki siz de sabah kalkıp o şirkete giidyorunuz gibi geliyor işi kaptığında will smith in gözyaşlarına ortak olmamak mümkün değil.Onunla beraber siz de hiç umudunuzu kaybetmiyorsunuz mutlaka izleyin öğreneceğiniz çok şey var.

283
Televizyon / Smallville
« : 01 Ocak 2008, 22:05:00 »
SU ANDA 5. sezon bölümleri her pazar 20:00'de. CNBC E de yayımlanmakta ama ben net vasıtasyla turkıyedekı bı kac sıteden AMERKAYLA AYNI ANDA TAKIP EDYORUM DIZI suanda 7 sezon bolumlerı yayımlanyr amerıkada ama Net de ılk SEZONDAN ıtaberen ındırıp Izleyebılırsınız


DIZININ KUNYESI

Warner Bros, sonbaharla birlikte teenage Clark Kent'in maceralarının konu edildiği yeni TV dizisi Smallville'i yayına sokuyor. Clark Kent rolünde Tom Welling'i izleyeceğimiz dizide Lex Luthor'u Michael Rosenbaum, güzel Lana Lang'ı ise Kristen Kreuk canlandıracak. (resimde üçlüyü bir arada görüyoruz). Bilindiği gibi Superman, utangaç Clark Kent'in gizli süper-kahraman kimliği.

Firma, yeni TV dizisi için şu açıklamayı yaptı:

"Bu yeni hareket-macera dizisi, sürmekte olan Superman efsanesini ve onun klasik karakterlerini teenage bir Clark Kent'in gözlerinden anlatıyor. Kansas'ın Smallville kasabasındaki ilk gençlik yıllarında, Clark'ın yeni keşfettiği süper güçlerini kontrol altına alma çabası, dizinin ana eksenini oluşturuyor. Gerçekçi karakterler ve sanat harikası özel efektlerle Superman efsanesini tekrar temellerine oturtacak olan Smallville dizisi, Clark Kent, Lex Luthor ve Lana Lang'ı yeni kuşaklara tanıtmayı hedefliyor."

Tüm zamanların en sevilen super kahramanlarından SUPERMAN'in gençlik yıllarını anlatan TV dizisi SMALLVILLE, Cnbce'de yol almaya devam ediyor: Bir gün dünyanın en güçlü adamı olacak Clark Kent, şu anda anne babası, okul, flört ve dersleriyle ilgili problemlerini yenmeye çalışmaktadır.

Cnbce Yorumu :

Smallville, izleyecileri Clark Kent'in 16 yaşında olup liseye yeni başladığı ancak güçlerinden ya da kim olduğundan habersiz olduğu zamanlara götürüyor. İlk aşk, okul ve gelecek gibi normal sorunlar yaşayan bu genç adamın kaderinde yazılı olan süper kahramana dönüşme sürecine şahitlik edeceğiz.

Hikaye, 1989 yılında Kansas'ta küçük ve şirin bir kasaba olan Smallville'de başlıyor. Her şey kasabaya ölüm saçan bir meteor yağmuruyla değişir. Bu olayın üstünden geçen 14 yıl, kasaba sakinlerinde kapanmayacak yaralar bırakmıştır ve meteorun bıraktığı radyoaktif etkiler hiç de doğal olmayan olaylara neden olmuştur.

EFSANEDEN ÖNCE CLARK KENT ADINDA
GENÇ BİR ADAM VARDI.
 
Her efsanenin bir başlangıcı vardır. Superman’den önce de Clark Kent adında genç bir adam vardı. Smallville bizi Clark Kent’in kimlik arayışına girdiği gençlik yıllarına götürüyor. Superman mitolojisinden daha çok parçanın yerine oturmasıyla birlikte Clark’ın kostümlü bir kahramana dönüşümüne git gide daha da yaklaşıyoruz: Yalnızlıklar Kalesi, Lex’in karanlık tarafa yaklaşması, Kriptonlular, Jor-El, Aquaman, Brainiac ve daha fazlası beşinci sezonda izleyenleri bekleyen sürprizlerden sadece birkaçı.
 




BENIMDE HAYALIMDIR

7.sezon POSTERİ


işin ilginç ve benmde encok ızlememıon 2 sebebpı var 1 kendımden cok sey bulyrm
2.sıde super kahraman ama tarlası bagı bahcesı olan cıfcı cocuguN SIRRINI YETENEKLERINI KIMSEYE SOYLEYMIYISI HATTA EN SEVDIKLERINE BILE ve OLAGANla OLAGAN ustunu bulusturup canlandrması dızının gelısımı adına ayrı bı merak uyandryr


SMALVİLLE şehrini merak edenler bu adresden ulaşabılırler yapacgınız sadce haritada buldugunuz yerlerın ustune tıklamak
http://smallville.warnerbros.com/flash_large/flash_large.html

Edit: Arkadaşımızın inadı tuttuğu için, Amélie nickli üyemizin uyarısına ben kulak veriyorum ve düzeltiyorum. Bir daha böyle çocuksu şeyler yapmamanız dileğiyle..

284
Düşler Limanı / Ynt: Benim Açımdan TSD
« : 01 Ocak 2008, 21:29:57 »
aslında fılm cok hosuma gıttı ama bu kadar ovdgune gore en yakın zamanda baslıyablırm tşkler ;)

Sayfa: 1 ... 17 18 [19]