Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Bay_Karamsar

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 57
31
Tartışma Platformu / Ynt: Wattpad
« : 04 Ocak 2018, 14:31:23 »
Harika :) Paylaşımlar gelmeye başladı. Başka öneriler var mı? Tekrar ediyorum, "Öneri mi istedin? İstediğin öneri sadece benim!"ler gelmesin, lütfen :-\

32
Çizgi Roman & Manga / Ynt: The Sandman
« : 04 Ocak 2018, 00:25:56 »
Sisler Mevsimi'ni yarıladım.

Önceki ciltlere kıyasla daha sakin ve daha fazla ana hikayeye odaklı geldi. Öncekilerde de ana hikaye vardı. Ama buradaki gibi yan öykülere fazla girilmeksizin ana hikayeye değinilmiyordu. Şu an yan öyküde kalmış olsam da, ana hikayeden kaynaklı durum yüzünden önemli bir konuyu işliyor. Önceki ciltleri okuyunca, sonraki ciltlere hazırlık yapıldığını düşünmüştüm. Geçmiş ciltlerdeki karakterler ve meseleler karşıma çıkınca, beklentimin boşuna olmadığını anladım. İlk üç cilt enfesti. Aksini iddia edemem. Ama anlaşılan, Rüya Lord'un asıl yolculuğu dördüncü ciltten itibaren başlıyor ;D

33
Sinema / Ynt: Bright
« : 03 Ocak 2018, 23:57:51 »
Bazı hikayeler diziye bazıları filme yatkın oluyor işte. Tabii Bright dizi olsa, Will Smith gibi yıldız bir oyuncuyu projeye dahil edemezlerdi. Will Smith filmi diye izleyeni de çok. Adı bile reklam ;D Smith gibi yıldız ismin bulunmadığı bir dizi olsaydı, beklenen kaliteye yakalar mıydı, orası bilinmez tabii. Film evreni dizi olsa, hiç kuşkusuz daha iyi ayrıntılanırdı. Benim için filmin sorunu, evrenin temellerinin baştan zayıflıklarla dolu olmasından kaynaklanıyor. Aynı evreni diziyle sunsaydılar bile, en azından kendi adıma belirtebilirim ki, filmdekine benzer bir izlenim edineceğimi düşünüyorum.

34
Tartışma Platformu / Ynt: Wattpad
« : 03 Ocak 2018, 23:36:54 »
@milenya'nın görüşüne katılıyor ve önerisini destekliyorum. Ama şöyle küçük bir sorun var: Başkalarını önerenlerden çok, kendilerini keşfedilmemiş gibi hissedenler gelecek ve sadece kendilerini önermeye başlayacak ;D Hem Wattpad'da hem forumda öykü paylaşanları tenzih ederek bu uyarıyı yapıyorum :-[ (Hem, benim de Wattpad hesabım var :) Eğer bir gün öykü yazarsam, orada da yayınlarım.) Uyarımın dayanağı, Youtube'un Dibi Hareketi'nden edindiğim gözlem. Hareket sonrası, "Ben de Youtube'un dibindeyim... Beni de görün..." diye çok yakınan oldu. Bir kısmının kanalını inceledim ve zaten dipte olmaları gerek, diye içimden geçirdim :-\ Öneri rica edince, öneri olarak sadece kendini sunanı da oluyor :(

Bir sorunda, forumda Wattpad'dan öneri yapabilecek kaç kişinin olduğu. Platformun genel durumu gereği, kendi hikaye anlayışını oluşturmakla kalmayıp, o anlayışa uygun öykülerin yazılmasına varlığıyla destek veriyor. Oradaki okur kitlesinin büyük bir yüzdesi de o hikaye kalıplarını benimsemişlerden oluşuyor anlaşılan. Kendi anlayışımızdan uzak bulduğumuz için çoğuğumuzun platformu takip etmediğini düşünüyorum. Birileri özellikle iyi hikaye avına çıkacak ki, geri kalan haberdar edilebilsin. Bunun içinde bayağı bir kötü hikaye taraması gerek. Yayıncı olsa meslek icabı bunu yapar. Ama bir okurun, herhangi bir karşılığı olmadan bunu yapması zor gibime geliyor :-[

@Remedios, dini ritüel coşkusunu andıran sevgi gösterilerinden rahatsız olmanıza hak veriyorum. Lakin yazarın okur kitlesini seçmek gibi bir lüksü yok. Onayladığınız yollardan keşfedildiğinizde, hareketlerini onaylamadığınız okurlarda sizi keşfedeceklerdir. Kaçış yok.

35
Sinema / Ynt: Bright
« : 03 Ocak 2018, 11:29:15 »
Filmin incelemesi için 'Nefret' başlığı atan bünyemi bu sevgi, barış, savaşmayalım sevişelim laflarıyla uyutamazlar  :fight:

Ablamız elf rolüne kendini kaptırdığından, elf gözleriyle izlemiş olmalı :P Film, iddiasını destekleyecek kadar sevgiyle dolup taşmıyor :hms Ya da bizler katı yürekli goblinleriz ;D

Spoiler: Göster
Alıntı
Gerçi filmin sonunda Will Smith neden asadan bahsetmedi, yaşadıkları olayları neden sineye çekti cidden anlamadım, belki konuyla alakalıdır. Sen anladıysan lütfen aydınlat beni, filmin tek anlamadığım, anlamlandıramadığım kısmı 🍊

Dertsiz aşım, ağrısız başım... Tek açıklamam bu. Anladığım kadarıyla, hükümetin olayı örtbas etmesine kendince yardım ediyor. Büyü bakanlığı mıdır, nedir, oranın ajanıyla telefonda yapmış olduğu pazarlığın kendine düşen kısmını yerine getiriyor. İşin içinden sıyrılmak için resmi ifadeyi öyle veriyor. Zaten elf ajanda bunun farkında. Hastane ziyaretinin sebebi, "Sihirli değnek yok. Yoldan çıkmış elfler yok. Desteğe gittiniz. Sıradan bir sokak çetesiyle çatıştınız. Ve hayatta siz kaldınız. Olaylar böyle gelişti, anladınız mı?" hikayesini teyit ettirmek.

Ayrıca ne kadar iyi birisi olduğunu vurgulatan bir davranış daha. Kahramanlıkta gözüm yok beyim. Eski hayatımı bana geri verin... Öyle bir durum işte.

36
Sinema / Ynt: Bright
« : 02 Ocak 2018, 20:03:30 »
Filmin polis kafadarlarıyla takılan elf kızı Tikka'yı canlandıran Lucy Fry, izleyenlerin, filmden "onaylanma/kabullenilme ve sevgi" çıkarımlarında bulunacağını bildirmiş.

Onaylanma/kabullenilme, mesajını kabul ederim. Kendi gruplarından dışlanmış bir insan, bir orc ve bir elf var. Doğru olanı yapmak için başlarını derde sokup mücadele veriyorlar.

Sevgi kısmını bilemiyorum. Will Smith'in hemşire eşinin ve kızının onu sevdiklerinden eminim. Bright'ı sevgi filmi yapmaya yetecek kadar "sevgi" sahnesiyle karşılaştığımızı hatırlamıyorum. Ya da ben kaçırdım. Tamam, filmi mutlu sona ulaştıracak kadar tuhaf ilgi gösterisi ve fedakarlık izledik. Bunlar onu sevgi filmi yapmaya yeter mi, bilemiyorum.

Sevgiden kasıt, onaylanma/kabullenilme durumuyla alakalıysa karşı çıkmam. Her ne kadar birbirlerini seven değil katlanan bir ekip profili çizseler de, pekala olabilir. Tabii bence, orc polis sevgi olayına insandan daha yatkın geldi. Çünkü o gerçek bir orc! (Bu cümlede ne güzelmiş :) Uzattığın yere çekilebiliyor :D)

Söyleşinin Tamamı: Screenrant.com

37
Üçüncü cildi bitirdim. Cin temasının belli klişelerinden kaçınılarak yazılan öykülerle karşılaşmak iyi geldi. Ama ilk iki cilde oranla, biraz yerinde sayma varmış gibi geldi. Bilemiyorum, belki üçüncü cilt olmasından ve yazarların deneyimlerinden dolayı daha fazlasını beklemiş olabilirim.

38
10. Yıl Şenlikleri / Ynt: Kayıp Rıhtım 10 Yaşında!
« : 02 Ocak 2018, 13:05:03 »
Daha nice güzel seneye :)

39
Teşekkürler :) O kısmı en sona saklayarak okumaya başlayacağım.

40
Güncel / Ynt: Mutlu Yıllar
« : 31 Aralık 2017, 23:48:35 »
Mutlu yıllar! Mutlu yıllar! :clap :yeho :oyy

41
Yorum veya inceleme yazmaya çalışırken hissettiğim iki his: Endişe, bıkkınlık ve ıstırap.

Kapsayıcı ve açık olması için uğraşırken, buna ulaşmayacağım endişesi içimi kemirir. Yazdığımı kontrol ettikçe endişem artar. Yazdığımı her okuyuşta bir şeyi değiştiririm. Sonunda, yazmaktan da okumaktan da gına gelir. Bitsin diye içimden yakarırım. Ben bıkmışım, yazıysa okunup düzeltilmekten, yeni ekleme çıkarmalardan bıkmamıştır. Bu ıstırap içinde yazıyı orada bırakıp pes etmeyi düşünmeye başlarım. Ne gereği var ki yazmanın? Yazmasam olmaz mıdır? Olur elbette. Fakat ıstırabın bir de yazmama halindeki hissedileni vardır. O beni bundan caydırır. Başladığımı bitiremezsem içimin rahatlamayacağını bilirim. Fikir aşamasında yazmaktan vazgeçtiğim yorumlar bir süreliğine beni rahatsız etmeyi sürdürmüştür. O yüzden, yazmanın verdiği ıstıraba katlanarak işime devam ederim.

42
Liman Kütüphanesi / Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« : 31 Aralık 2017, 16:02:29 »
@Old Fat Gil-Galad,

İncecik kitap. Bir gün sürmeden biter. Genç yetişkin türünde. Savaş kötüdür vurgusu yaparken, yer yer didaktikleşebiliyor.

43
Tolkien ismini kullanmaları sadece ününden değilmiş demek :-\ Yine de, Tolkien'in kaleminden çıkmamış bir işe "Tolkien Dünyası'ndan" yakıştırması yapmak hoş değil :(

44
Bence, o tür reklamsal-benzetmelerle fikri mülkiyet hakları ihlal ediliyor. İsimden nemalanmak gibi bir şey. Bu reklamla tanıtıma çıkan hikayenin hanesine kafadan bir eksi puan ekletiyor. Forumda da konusu geçmişti. Yerli yazarlardan biri, kitabının kapağında "From the world of J. R. R. Tolkien" tanımını kullandı, kitabı için. Yurtdışı olsa davalık olunacak bir tanım-reklam. Başka eserlerin adını anarak tanıtma, sadece tuhaf değil, aynı zamanda ticari risklerde barındırıyor.

45
Türlü sebepler sıralanabilir. (Hadi anlat, Bay Teori :hms! :dl)

-Huyu, suyu, zevkleri bilinmeyen bir başkasına kolayca fikir edindirme.

Herkesin bildiği ya da fikir sahibi olduğu düşünülen eserlerden karşılaştırmalar yaparak tanımlamak pratik geliyor. Bilinmeyeni bilinen üzerinden örnekleyerek anlatmak sıkça başvurulan bir yöntem. Günlük hayattan örneklerle fizik ya da matematik anlatmaya benziyor.

Kurgu içinse bu pekte geçerli değil. Bilinmezi bilinenle açıklamak için önce bilindiği düşünülenin biliniyor olması şart. Klasikler veya popüler kitaplar herkesçe biliniyor diye bir kural yok. Dünyalar Savaşı'nı bilmeyen birine "Dünyalar Savaşı'nı sevdiyseniz..." diye başlayan tanımlamalarda bulunmak manasız olacaktır.

-Onu seven/sevmeyen, bunu da sever/sevmez algısı.

"Bilimkurgu mu aradığın? Uzaylılı falan yani? Şu Dünyalar Savaşı gibi. Tam sana göre." ya da bu örneğin tam tersiyle sıkça karşılaşılıyor. Bazı kurgular örnektekini çağrıştırabilir. Bu karşılaştırmanın sorunu, "Ortaklıkları varsa, karşılaştırmaya tabii tutulabilir" iması. Bazısı örnek gösterilenin, kötü kopyası, esinlenmişi ya da aynı temayı işlemişi olabilir. Ne olursa olsun içerik ve sunulanlar yönünden ikisi de kendine özel kalır. Aynı kulvarda benzer hedefleri olsa da böyledir. Uzaylı istilası, sebep, gelişme ve sonuç bakımından farklı farklı olabilir. Ve bunların okurda yarattığı etki, özel ve genel değişkenlerin etkisiyle iyi ile kötü arasında gidip gelebilir.

Ne kadar benzeşme olursa olsun, her karşılaştırarak tanımlama, elmayla armudu kıyaslamaya benzer.

-Çarpıcı reklam!

İllaki reklamcıların reklam sloganı kullanmasına gerek yok. "Dünyalar Savaşı gibi!" demek, lafı uzatmadan övgü ya da duruma göre yergi için kullanılabilir. Burada da karşılaştırmayı yapanın, bu karşılaştırmayı hangi gerekçelere dayanarak yaptığını açıklaması gerekiyor.


Bunların kökeninde,sanal ortamın koşulları gözetilmeksizin fikir beyan edilmesine bağlıyorum. Bazen, dost meclisindeymiş, sadece yakın çevresinin anlayacağı kodlamalara sahip kısa ve doğrudan yorumlarda bulunulabiliyor. İnternetin herkese açık olduğu ve herkesin o kadar kişisel kodları anlayamayacağı düşünülemeyebiliyor. Çünkü kişisel çevre, kısa cümlelerimizin anlamını hemen anlayacak kadar cümleyi sarf edeni tanıyor; internettekilerse tanımıyor.

"A'yı sevmişsen/sevmemişsen, B'yi seversiniz/sevmezsin." tanımı, tanım sahibinin A hakkındaki tüm duygu ve düşüncelerini bilen biri için kısa ama anlamlıdır. Lakin tanım sahibini tanımayan için bu kısa cümlenin değeri yoktur. Hatta tanım sahibinin örneklediği A hakkında fikri olsa dahi değersiz olabilir. Çünkü A, fikir edinmek isteyen için farklı, fikir beyan eden için farklı olabilir.

Tanıdıklar arasındaymış ya da sihirli cümlelerden bahsedince her şey anlaşılacakmış gibi yapılan yorumlar bu ufak ama önemli noktaları atlıyor. Anlaşılmayınca "Fikir benim, sanane!" bahanelarine sığınanlar çok :-\ Elbette fikir onların. Buna itiraz eden yok. Niyet onlara ait fikirleri öğrenmek. Lakin fikrin ima edilişi, fikri ifade edenin anlam sınırlarına hapsedildiğinden anlamsız gelebiliyor :( Bazı şeyler için Daha fazla açıklama gerekiyor.

Tamam, hepimizin zamanı kısıtlı; ayrıntılı ve anlaşılır yorumlar yazmak çaba gerektiriyor. Ama kısa ve öz olayım derken, başkasına anlam ifade etmeyen yorumlarda bulunmak, yine zaman kaybından sayılmaz mı :-\? Bu, kişinin farkında olmadığı bir tür itibar kaybı yaşatmaz mı? Yararlı olduğunu düşünürken, aslında yazdıklarının dikkate alınmaması gibi  :(?

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 57