Kayıt Ol

The Nightmare Box Revisited.

Çevrimdışı Dúrgonath

  • ***
  • 680
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
The Nightmare Box Revisited.
« : 22 Mayıs 2011, 21:16:37 »

"Kutunun içinde gördüğün şey," diyor Rand, "gerçek gerçekliğin bir anlık görüntüsü."

Kalabalık bir caddede, genel acele ortalamasının altında bir hızla ayaklarını sürüklerken şu hisse kapıldığın olmuştur.

"İnsanlar ne kadar boş şeylerle uğraşıyorlar."

Bir vücutlar silsilesi ayak tabanlarından kıvılcımlar çıkarırcasına yanından kayıp giderken şunu kesinlikle düşünmüşsündür.

"Yaşamım boyunca gördüğüm hiçbir şey mantıklı değil."

Hepimizin hayattaki amaçları aşağı yukarı aynıdır.

Bir diploma. Kazançlı bir iş. Bankada yeterli miktarda kredi. Banliyöde bahçeli bir ev. Sadık bir eş. İki çocuk, belki de üç. Bir araba, çok gösterişli olmayan türden.

Bir iz bırakmak, hatırlanmak.

Ve bütün bunları elde edebilmek için katlanmamız gereken zorluklar. Akan gözyaşları, kanlar.

Aynı bir kabus gibi. Bir şeylerden kaçmak istediğinde yeterince hızlı koşamadığın türden.

Tek farkı, bu kabustan uyanamıyorsun.

Bazı geceler, sıçrayarak, ter içinde uyandığında halen rüyada olup olmadığını anlayamadığın olmuştur.

Gerçek şu ki, uyandığında aslında rüyaya yeni dalmış oluyorsun.

"Hayatımız bir rüya. Sonsuz bir şekilde sahte. Bir kabus."

Çıkar ilişkileri. Kapalı kapılar ardında dönen planlar. Ya da bir elle siper edilip bir kulağa yaklaştırılmış ağızdan çıkan kelimeler.

Üstü kapalı tehditler. Aba üstünden ellettirilen sopalar.

Her köşebaşında gırtlağını kesmek isteyen birinin olabileceği ihtimali.

Aynı bir kabus gibi. Ama yeterince hızlı kaçamıyorsun.

Bazılarımız uyanmaya çok yaklaşmış olabilir. Ama dikkate alınmadılar.

Gerçek şu ki, dikkate alınmak istemediler.

Ve gerçek şu ki, yeterince hızlı kaçmak istemiyorsun.

Bilirsin ya, arılar bile alıştıkları çevreden, alıştıkları hayat düzeninden, rutinden koparıldıklarında toplu halde ölürler.

Şimdi, balarılarının kaybolma sebebini de öğrenmiş oluyorsun.

Aslında hiçbirimiz, tik tak sesinin kesilmesini ne kadar hevesle beklersek bekleyelim, o pirinç saplı siyah kutunun deliğinden içeri bakıp düğmeye basacak kadar cesur değiliz.

[*]Chuck Palahniuk'un Haunted(Tekinsiz) isimli kitabından "Kabus Kutusu" adlı öykünün okunmuş olması, yazıdan daha anlamlı bir tat alınmasını sağlayabilir.[/*]

Çevrimdışı Victoria

  • **
  • 316
  • Rom: 3
  • Peynir!
    • Profili Görüntüle
Ynt: The Nightmare Box Revisited.
« Yanıtla #1 : 23 Mayıs 2011, 15:57:19 »
''Hepimizin hayattaki amaçları aşağı yukarı aynıdır.'' Asıl soru istediğimiz şeyleri elde ettikten sonra ne olacağıdır.

Spoiler: Göster
Daha önce böyle bir test yapmıştım. İnsanların amaçları ve hayalleri üzerine. 

Hepsi birbirinden ilginç yanıtlar verdi.

İşte bir kaçı;

Sorum ''Hayatta ki en büyük amacın nedir?''

Mehmet:'' Fazla bir şey istemiyorum. Sadece iyi bir üniversiteye girmek. Ya sen?''

Ayşen:'' Valla biliyorsun şekerim. Okulu bıraktım. Mustafa askerden dönünce biran önce evlenmek istiyorum.'' Ağzında ki sakızı yüzüme doğru patlattı. ''Okulda ki son dedikoduları anlat bana.''

Deniz: ''Off, niye uyandırdın beni!'' uykulu gözlerle bana baktı. Sıranın üstünde ki hırkasını katlayıp başını üstüne koydu. ''Hayatta ki tek amacım sonsuza kadar uyamak. Şimdi git.''

Ömer: ''Ne? Ne dedin?'' sorumu tekrarladım. Gözlerini kısıp beni baştan aşağı süzdü. 
''Bir amacım yok. Olması mı lazım illa?'' Olay yerinden hızla uzaklaştı.

Hatice teyze: ''Nasılsın? Dersler nasıl?'' Otomotik olarak iyiyim teşekkür ederim. Derslerimde çok iyi dedikten sonra sorumu sordum. '' Romatizmam çok kötü. Belimde ağrıyor. E bu yaştan sonra bir amacımda yok. Ama bir hayalim var. Hiç ev işi yapmamak.'' tam arkamı dönmüş gidiyordum ki, ''Annenlere selam söyle, Benim sizde bir ilacım kalmıştı. Bir daha ki gelişinde zahmet olmazsa getiriver.''

Kardeşim:'' Hayalim sen uyurken odanda ki tüm kitapları alıp çöpe atmak. Hedefim ise Karne hediyesi olarak bisiklet aldırmak.''

Babaannem:(Dananın kuyruğunun koptuğu an ya da onun gibi bişey. :hemk) ''Ahh ah eski günler, şuan tekrar eski dişlerimi özlüyorum.'' Gözlüklerinin üzerinden bana baktı. Sorgulayıcı bir sesle ''Dişlerini her gün sabah akşam fırçalıyormusun?'' Tatmin olması için dişlerimi gösterdim.''Aferin, aferin.'' homurtuya benzer sesler çıkardı.

''Ne sormuştun bana?'' sorumu tekrarladım.
''Şuan ki amacım Gazetenin verdiği kuponları biriktirip, porselen çay takımını almak.''
''Gazete aldığın zaman bana kuponlarını getir.'' Bunu söylerken bir emir verir gibiydi. Arkasına yaslanıp, takma dişlerini çıkartıp yanında ki masada duran bardağın içine attı. Konuşma bitmişti.

''Ve bütün bunları elde edebilmek için katlanmamız gereken zorluklar. Akan gözyaşları, kanlar.''






Spoiler: Göster

''I do not suffer from insanity, I enjoy every minute of it."
- Edgar Allan Poe

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: The Nightmare Box Revisited.
« Yanıtla #2 : 23 Mayıs 2011, 17:40:22 »
''Hepimizin hayattaki amaçları aşağı yukarı aynıdır.'' Asıl soru istediğimiz şeyleri elde ettikten sonra ne olacağıdır.

Cevap basit; istekler bitmez, hayallerin sonu gelmez. İnsan tatmin olmayı bilmeyen bir yaratık. Arzularını gerçekleştirdiğinde bilinçsizce yerine -daha yüksek kademelisinden- yenilerini buluyor her seferinde. Hele de yeterli farkındalığa sahip olmayan biri, bu arzularını sorgulamaya ihtiyaç duymaz. Kendini doyurmak çoğu zaman öncelikli amacıdır. Ancak ben neden sosyal çevremize baktığımızda gördüğümüz tüm o sahtelikleri, çirkinlikleri ve karmaşayı kabullenerek değil de yalnızca görmezden gelerek yaşayabileceğimizi varsayıyoruz anlamıyorum. Sistem ve zihniyetin patlak olduğu gerçeğiyle acı çeken herkes yaşayabilmek adına sarhoşluğa mı kapılıyor yani? Belki de süregelen düzene uyum sağlamak yerine kendimizi bunlardan soyutlamak gibi bir seçeneğimiz de vardır?

Hayata gelme amacını kavrayamayan birinin yaşamaktaki gayesini belirlemesi biraz zor oluyor ama bununla ilgili düşüncelerimi illa da bir kalıba oturtacak olsaydım 'yansımalarla mutluluk oyunları oynamak yerine ideal gerçekliğe ulaşmak için verdiğim savaşı kazanmak' ya da 'doğru ve güzel arasında bir seçim yapıp özgürlüğüme kavuşmak' cevaplarını verebilirdim. Çünkü ancak yeterince özgür olduğumda elde edilmesi zor güzelliklerin tadına vararak ve çirkinlikler için acı çekerek varlığıma görünenin ötesinde bir anlam yüklemeye çalışan beynimi ve algılarımı tatmin edebilirim.

Yani;

Çoğunluğun olabilir ama istisnasız herkesin tıp okumak, çok para kazanmak ve yağ bağlamak gibi arzular taşıdığını sanmıyorum.

Spoiler: Göster
Ben de birkaç sene önce arkadaşlarıma benzer sorular yöneltme hatasına düşmüştüm. Verilen cevaplar o kadar komikti ki gülemedim bile.

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: The Nightmare Box Revisited.
« Yanıtla #3 : 23 Mayıs 2011, 18:35:38 »
Sonsuza kadar uyumak yeterince güzel bir amaç gibi duruyor.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Maleficum

  • **
  • 193
  • Rom: 11
  • I have the wisdom to see the dark as a light...
    • Profili Görüntüle
Ynt: The Nightmare Box Revisited.
« Yanıtla #4 : 08 Haziran 2011, 17:17:07 »
Öncelikle belirtmek isterim yazı vurucu olmuş. Ancak kutunun işlevini anlamadım.
Aslında emperyalizm ve materyalizm öğrenerek bu karmaşık düşüncelerden kurtulabilirsiniz.
...weak pleasures, lost feelings, faded dreams, doubtful hopes...