Daha önce fantastik edebiyat romanlarıyla tanıdığımız Göktuğ Canbaba bu sefer bir yeraltı edebiyatı romanıyla karşımızda.
Colorado’nun soğuk düzlüklerinde başlayıp güneye doğru hızla düşen bir hikaye!
Şehvet cinleriyle tanıştığınız, kızılderili şefleriyle ateş başında içkiler içtiğiniz,
katil ruhlarla sohbet edip kimi düzlüklerde evrenin ritmini dinlediğiniz kara mizah yüklü mistik bir yolculuk.
Absürd bir manifesto kimliği taşıyan hayli çılgın bir roman.
"Yolun kendiyle derdi olan yazarlar gözleri açık rüyalar görürler. İnandırıcılıkları haritalar gibi geçmiş izleri taşıyan satırlarla doludur. Garip gürültüleri taşıyan anlaşılmaz bir sessizlikle yürütürler sizi romanın içinde. Rüyalar satırları, satırlar hikayesini bulur. Korkuyla cesaret arasında kurallar bozulur, yapılır, bozulur, yapılır. Bu kitabı okurken ister yazarı, isterseniz kendinizi korunaksız açığa alın."
Umay Umay"Jack de olsa ismi, yabancı sayılmaz kendisi. Bu yumruk mıknatısıyla tanışırsanız siz de sarsılırsınız. Ama onu tanımak ve Jack buydu işte diye söze başlayabilmek için onunla küçük bir yolculuğa çıkmalısınız. Şehvet cinleri ile dolu bir yolculuğa..."
Hakan Bıçakcı"Bu roman; bilmediğiniz, hiç görmediğiniz yerlerde başıboş dolanan ruhunuza dair...
Bu roman; dünyayı yarı sarhoş gezen tüm hayalperest piçlere dair...
Bu roman; isimleri, şehirleri, hayvanlarıyla aslında bizim yarattığımız kötü düzenin yabancılaşmış ruh hallerine, yollar tarafından yumruklanan, şehir ışıkları tarafından nakavt edilen Jackin gerçeküstü bir yol hikayesine dair...
İyi yolculuklar..."
Altay Öktem