Kayıt Ol

Kadın

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Kadın
« : 11 Aralık 2011, 13:04:39 »
Kızıl dudağı, sürdüğü rujdan çok kan ile boyanmış gibiydi. Güzel, dolgun dudakları onu güzel göstermekle kalmıyor, aynı zamanda insanları korkutacak kadar güçlü gösteriyordu. Kadın güçlüydü. Herkesin gördüğünden de çok. Kıvırcık saçları ve güzel bir beli vardı.

Bir yaz günü, kadın öldü. Dünya değişmedi. Sonbahar yine sonbahar, kış yine kış olarak kaldı. Geldiğinde dünya renkliydi, gittiğinde renksizleşmedi.

Sadece bir kişi eksikti.

Ama biliyorsunuz ya, insanlar o kadar çok hamile kalıyorlar ki, boşluğu hızlıca dolduruldu. Kadın, yerini bir çok küçük insana bıraktı. Bundan bir kaç ay sonra, hayatında çok önemli olmuş insanlar dışında kimse hatırlamayacaktı onu. Çünkü güzellik mezarın ötesinde hatırlanabilecek bir şey olmadığı gibi, zaman geçtikçe kaybolan bir şeydi.

Sadece fiziksel değil, ruhlar da böyleydi.

Bir insan ölüp de ruhu bu diyardan yavaş yavaş uzaklaştığında, dünyanın derinliklerindeki karanlık koridorlar evi olur çünkü. O koridorlar insanlara görmek istemediklerini göstermekte ünlüdürler. Bu koridorlar aynı zamanda ruhları daha da derin koridorlara götürür ve ruh yolunu şaşırıp kayboluncaya dek sapar ve döner. Bazen diğer koridorlarla kesişir, bazen duvardaki, yerdeki veya tavandaki küçük bir delikten başka tünelleri görebilir ruhlar.

Bütün delikler daha yukarıdaki tünelleri gösterir. Çünkü bu diyarın amacı budur, insan aşağıya indikçe üst katı özlemeli ve keşke demelidir. Tıpkı ilk koridora girdiğinde, düşüncelerinde yeryüzüne sonsuz bir keşke ile baktığı gibi.

Zayıf ruhlar çabuk delirir. Bir kaç hafta yeter; ruha gösterilenler onu derinden derinden işleyecek, ufak görüntülerdir çünkü. Bir kaç hafta bu karanlık ve sessiz mağaralarda geçirdikten sonra hala delirmemiş ruhların sayısı oldukça azdır. Güçlüdür onlar, belki de aşağıya inmeden önce deli olanlardır.

Bazen buraya inen ruhlar, köşe başlarında sigara içen adamlarla karşılaşırlar. Her seferinde bir adam. Adamların üstündeki giysiler bir Romalı senatör gibi üstlerini saran beze benzer, aynı zamanda ancak en pis ve unutulmuş arka sokaklarda oturan bir evsiz adamı da andırırlar. Adamlar çeşit çeşittir, her biri farklı bir sigara içer, bazıları puro. Ruhlarla tek kelime konuşmazlar, görmezden gelirler.

Bu karanlık koridorlara girenlerden birisi de, adını şimdiden unuttuğu için kimsenin hatırlayamayacağı bir kadındı. Ölmüştü, uzun süre koridorlara inmemeye çalışmıştı. Ancak koridorlar onu yutmuş ve kancaları derisine, oldukça derine kadar girmiş olan zincirler tutturmuştu. Kadın yürüdükçe kancalar derisini çekiyor, canını yakıyordu. Ama bu yerden nefret ediyordu ve koridorun sadece bir yolu vardı. Oradan çıkabileceğini umuyordu. Oranın daha tanrısız ve kutsallık dışı yerlere açıldığını bilmeden, devam etti.

Başka birisi, O Adam'dı. Bir ruh tarafından "O Adam" diye işaret edildiğinden beri bu ismi kullanıyordu. Tırnaklarıyla granite benzeyen taşları kazmış ve koridorlarda küçük bir delik yapmıştı kendine. Bu deliğin her gün biraz daha aşağıya kaydığına emindi. Yine de mutluydu, yürüyerek gideceğinden daha uzun sürecekti bu yolculuk. Rahat olmanın elinden gelen tek şey olduğunu biliyordu.

Yeryüzü bu tünele girmek isteyen onlarca kişiyle kaplıyken, her gün en istemeyenler girdi. Hak edenler yüzeyde kaldı, hak etmeyenler işkence çekti. Koridorlar böyle işliyordu, amacı ve isteği vardı onların. Her işkence, her ruh, her düşünce, tünelleri daha da derinleştiriyor ve sağlamlaştırıyordu. Bazen düşünürdü bu tanrısız mekan, Babil yıkılmadan önce topraktan duvarlara sahip olduğunu. İnsanların bu kadar kırılgan ama yaygın olmalarının ona sağladığı yararları düşünürdü. Mutlu olur ve gülümserdi. İşkenceleri daha da yükseltirdi mutlu olduğu günlerde.

Bu mekanın karanlık ve çirkin yüzü, ölüler dışında herkese gizli kaldı, dünyanın sonuna dek böyle olacaktı. Burası ne bir cehennemdi, ne bir cezalandırma yeri. Burası bir ayna kadar saf, bir çocuk kadar açık sözlüydü sadece. İnsanlar kendilerini görmekten korktular.

Ve ruhlar böylece, zamanın ve evrenin sonuna dek gelmeye ve sürüklenmeye devam ettiler.

Bitmeksizin. Durmaksızın.

Koridorlar mutluydu.
#rekt

Çevrimdışı Kanashii Uchiha

  • **
  • 99
  • Rom: 9
  • Melek sesli iblis ve kan damlaları...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kadın
« Yanıtla #1 : 13 Aralık 2011, 01:39:03 »
Bu ilk değil.Diğerleri de böyleydi.
Aperatif tadında, ama tequila gibi de etkili. u.u

Tutunabilecek her şeyin yok olduğunda var olursun...Gerisi sadece suretlerin karmaşası!