Kayıt Ol

En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum

Çevrimdışı arrazy

  • *
  • 1
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #45 : 22 Şubat 2015, 17:59:33 »
Bu sefer bir bilgisayar oyunu değildi.
Kaçış oyunlarını oynamışsınızdır mutlaka. Dijital ortamdan gerçek hayata geçen bu oyunlarından birini, Ankara'daki Odadan Kaçış isimli mekanı ziyaret ettim.
Odalarda saklanmış ipuçlarını toplayarak evden çıkmaya çalışıyorsunuz. Profesörün Hikayesi isimli oyunda hazırlanan bulmacalar gerçekten başarılıydı. Oyunun yapısı gereği detayları hakkında çok fazla bilgi veremiyorum ama kesinlikle keyif alacağınızı düşünüyorum. İncelemek ve rezervasyon yaptırmak (rezervasyon yaptırmadan gitmek mümkün olmuyor) için sitelerini ziyaret edebilirsiniz : www.odadankacis.com

Çevrimdışı Bardes

  • **
  • 210
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #46 : 10 Nisan 2015, 13:22:41 »
Android üzerinden oynanan "aa" isimli oyun. Oynaya(maya)nlarınız vardır mutlaka. Ömrümü yedi ömrümü! Gözlerim biraz daha bozulmuş olabilir :P Aşırı derecede bağımlılk yapan bir oyun, başlarsanız bırakamıyorsunuz. Son bir haftadır falan bıraktım galiba ama, geçemiyorum 108. bölümü.

Spoiler: Göster

Çevrimdışı kargasiz

  • ***
  • 428
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #47 : 10 Nisan 2015, 14:21:39 »
aa oyununda 2 saatte 49. bölüme geldim, 2 saatte de o bölümü geçemeyince oyunu sildim. Stres atmak için değil, stres yapmak için üretilmiş oyunlar serisinden :)

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #48 : 10 Nisan 2015, 15:04:59 »
Ketchapp'ın oyunlarını oynamalısınız. Her biri sinir kat seviyenizi ölçüyor.

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #49 : 27 Eylül 2015, 19:36:51 »
Metal Gear Solid V: The Phantom Pain
Açıkçası bugüne kadar keyifle oynadığım/izlediğim bir serinin beni çok tatmin etmeyen son oyunu oldu. Bunun başlıca sebebi de açık dünya oynanışının getirilmesi. Oyunun kurgusu, bittikten sonra sağlam bir film izlenmiş gibi tat bırakması benim için önemli. Bu tadı en son Guns of the Patriots'da alabilmiştim. Son oyunda ise maalesef oyuncuya zevk veren o bütünlük kaybolmuş. Zaten Big Boss karakterine de pek içim ısınmamıştı zaten. Solid Snake'in esprilerini arar oldu gözlerim. Oynanır mı hayli hayli oynanır hem de. Ama o eski tadı beklemeyin.
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Gadd

  • *
  • 27
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #50 : 14 Nisan 2016, 21:03:11 »
TOM CLANCY'S ''THE DIVISION'' oynuyorum bu ara.
Virüslü bir şehirde önce alıştırmaları yaparak başlanıyor. Dark zone lara gidip çok oyunculu karşılaşmalar veya takım etkinliklerine katılabiliyorsunuz. Normal bir hikayeden yola çıkarakda oynayabilirsiniz. Fps türü sevenlere birebir sanırım. 2016 yapımı bir oyundur. Ps4 te oynuyorum, Pc versiyonu var mı bilmiyorum açıkcası...

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #51 : 15 Nisan 2016, 01:35:54 »
Dark Souls 3

Şimdi bir hikaye anlatıcısı düşünün, size hikaye yerine hikayeyi tamamlayabileceğiniz parçaları veriyor. Parçalardan bazıları eksik ki bu, dinleyenin hikayesi olsun. Size verilen ipuçları her yerde, bir mekanın ismi, bir boss'un ismi veya npc'lerin söylediği küçük sözler, hatta eşyaların üzerinde. Bu ipuçlarını takip etmek ve hikayeyi saklandığı yerden çıkarmakta bizim elimizde. Dark Souls 1 ve 2'yi sadece okudum. Oyungezer'de güzelce, en ince ayrıntısına kadar yazılmış bir kaynak var. Ama Bloodborne'u yaşadım.

Türkçe altyazılı olması ve Lovecraftvari, gothic viktoryan dönemini andıran bir mekan tasarımına sahip olması oyunu edinmemin ilk nedenlerindendi. Çok oyun oynayan biri değilim, ya da 2 aya öncesine kadar bu durum böyleydi. Biraz da kendimi test etmek için oynamaya başladığım Bloodborne, genel oyunların aksine rastgele tuşlara basmaktan ibaret değildi. Çoğu hamlenizi düşünerek yapmak, strateji geliştirmek ve şimdiye dek gördüğüm en incikli cincikli haritayı o inciğiyle cinciğiyle kafanda tutmaya çalışıp ilerlemek insana oyun oynadığını hissettiriyordu.

Bloodborne sizin başlar başlamaz ölmeniz için uğraşan bir oyun. Ancak diğer oyunlarda canımı sıkan, öldükten sonra bunun bir anlamı olmaması noktasında Bloodborne sizi cevaplayacak, bazen aşırı sinir edecek yapıya ve hikayeye sahip. Bölüm sonu canavarı dediğimiz Boss dövüşlerinde kalp atışlarınız hızlanıyor, bazen terliyorsunuz, geriliyorsunuz ve kimi zaman korkuyorsunuz. Haritalarda dolaşırken de bu korku var. Ama emin olun, bütün bunlara değer, sizi güvenli yere götürebilen bir lambayı gördüğünüz veya boss'u geçtiğiniz vakit, bütün bu stres bir zafer sevincine dönüşüyor.

Neyse konumuz Dark Souls, daha bitirmedim oyunu, Bloodborne'dan daha zor olduğunu söyleyebilirim şimdilik. Mekanlar yine müthiş. Boss dövüşleri ve tasarımları yine aynı özgünlükte. Hikaye yine o saklandığı yerde.


Çevrimdışı eregion

  • *
  • 12
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #52 : 15 Mayıs 2016, 11:52:15 »
Fallout 4'ü oynadım ve bir süre dinlenmem gerekti.

Arkadaş o nasıl bir çelişkiler yumağıdır öğle.
Teknik anlamda hiç bir eleştiri yapamam sanırım. Şimdiye kadar ki en iyi oyunlardan birisi. Oyun mekaniği, grafik vs.

Gelgelelim senaryoya, oyun boston dynamics'in ve MIT'nin bulunduğu Boston şehrinde geçiyor. Elbette isim modifikasyonları var...

Nükleer felaketten sonra ortaya çıkan bir kurum (the institute) var ve ilerleme ile insan ırkının tekinsiz korkuları ekseninde bir gerilim yaratmış.

Tercihler sizin.

Çevrimdışı daifunka_vc

  • ***
  • 618
  • Rom: 20
  • Kronik Öğrenci
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #53 : 09 Temmuz 2016, 14:16:02 »
Cami avlusunda Ghastly avlamak, pokestopları tek tek gezebilmek için Adana sıcağında kilometrelerce yürümek, İbrahim Şinasi Efendi Gym'inde Team Valor saflarında çarpışmak...
Pokemon Go'dan bahsediyorum tabii ki. :D 11/10
There are two secrets to becoming great. One is never to reveal all that you know. - PS:T

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #54 : 18 Şubat 2017, 20:31:55 »
Soul Searching

     Sıkı bir video oyunu meraklısı değilim. Hayatta kalma tarzı oyunlara yabancıyım. Oyun yapımcılarının esinlendikleri Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz Serisini de Pi'nin Yaşamı'nı da okuyamadım. Yine de, kısa oynanış deneyimime rağmen oyunu beğendim. Bir buçuk saatlik oyun deneyimime dayanarak kısa yorumum şöyle:

     Oyun adalardan oluşan bir harita üstünde geçiyor. Siz de, adasından ruh arayıcısı olarak ayrılıyorsunuz. Göreviniz için ada ada dolaşıyorsunuz. Yolculuk esnasında bazı hayaller gördüğünüz de oluyor. Bulduğunuz harita parçaları sayesinde yeni adaları keşfediyorsunuz. Tekne ve araç gereç alabiliyorsunuz. Oyunda büyü de yapılabiliniyormuş. Belirttiğim gibi oyunun çok ama çok başlarındayım. Oralara kadar gelemedim. Büyü öğrenebilmek için birini bulmanız gerek. Bu da harita parçaları ve ada ada dolaşıp gezmeniz gerekliliğini doğuruyor.

     Piksel estetiği basit ve etkili biçimde kullanılmış. Bu da, oyuna yaşayan bir atmosfer kazandırmış. Gece gündüz döngüsündeki değişimler vasıtasıyla hoş manzaralar oluşuyor. Kuşlar, balıklar, hayvanlar, kelebekler dolanıyor. Bulutlar geçiyor karakterimizin üstünden. Kumsallı, ağaçlıklı, karlı, değişik değişik adalar bulunuyor. Dev kuşlar, katil balinalar, ejderhalar bu yolculukta size engel olmaya çalışıyorlar.

     Karakterimizin yolculuğu esnasında karşılaştıklarının anlattıkları ilgi çekici. Dramatiklik ile karamsarlık arasında giderken arada bir yüzüme buruk bir gülümseme yerleştirdiği oldu. Örnek mesela: Karamsarların kol gezdiği Meşgul Adası'ndaki hanın önünde bir karakter var. Onunla konuşunca benim karaktere ilk dediği "Ben aslında süper kahramanım." oluyor. Ekranın karşısında adanın delisi diyorum kendi kendime. Sonra konuşmasınj devam ettiriyorum. İkinci cümlesi "Bunu kimse bilmiyor ama." diyor. Ben de ekranın karşısında "Tabii bilmezler!" diyorum. Bu konuşmanın sonu nasıl bitecek diye merakta ediyorum. Son cümlesi "Gece çöktüğü zaman depresyonla savaşıyorum." oluyor. Ben şok!

     Karakterlerle konuşma dedim de, oynadığımız karakter konuşmuyor. Yaşanan, diğer karakterler konuşuyor biz de dinliyoruz durumu. Hanlardaki hancılar da gevezelikleri sırasında bizim karakterin konuşmamasına vurgu yapıyorlar. Aslında konuşmamak en iyisi gibi laflar geveliyorlar. Bir şey anlatacak gibi yapıp fazla şey anlatmamalarına hayran kaldım doğrusu. Çeneleriyle sizi meşgul edip harcama yaptıryorlar :D

     Oyun açlık, susuzluk ve enerji olmak üzere dikkat edilmesi gereken üç şey var. Enerji uyuyarak yükseliyor. Su adalardaki kuyulardan sağlanıyor. Açlık adalarda toplanan meyvelerden veya tutulan balıklardan sağlanıyor. Dördüncü olarak yüzerken ihtiyaç duyduğunuz nefes de eklenebilir. Bunlar bitince karakteriniz ölüyor. Oyun uğradığınız son adadaki son kayıttan başlıyor. Tekneden karaya indiğinizde ya da karadan tekneye geçişte oyun otomatik olarak kayıt ediyor. Tehlikelere geri döneyim. Denizdeyken katil balinaya yem olmanızı da beşinciden sayabilirim belki. Oyunu biraz daha oynarsam bu listeye daha fazla tehlike ekleyebilirim. Mesela yıldırımlara veya ejderha alevine henüz maruz kalmadım. Yanmadan(!) geçmeye kastığım için bunları kurcalamaktan kaçındım(!) Karakterimizin karşısındaki zorluklar genel olarak zamanını tükettirmesi üstüne kurulu. Haritaya bakarken bile, hayatının bağlı olduğu o üç bar azalmaya devam ediyor.

     Değinmediğim bir iki ayrıntı daha var. Yazma hevesim tükenir ve başlığın amacını çoktan aşılmışken yazıya son veriyorum :D

19 Şubat 2017 Editi:

     Hikaye modunu bitirdim. Kısaydı zaten. Oyun mekanikleri değişmediği için bunj pek dert etmedim de. Hikayenin sonu, sahteyle gerçek arasındaki ilişki açısından gayet tadındaydı. Bir adayı kaçırdığımdan dolayı galiba, büyü yapmayı öğrenemeden oyunu bitirdim. Tek içime dert olan sadece bu oldu. Rastgele moda da bulaşırım.

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #55 : 24 Şubat 2017, 21:19:57 »
Baldur's Gate 2: Enhanced Edition

Ryuk'un son yayınından sonra, tekrar bir deneyeyim dedim. Yıllar önce tam enhanced çıkmadan önce denemiştim fakat piksellerden dolayı kör olup bırakmıştım. Şaka bir yana, D&D kural sistemi alışkın olduğum bir şey ve Unutulmaz Diyarlar da gayet tanıdık bir yer. 4-5 saat oynadım daha ve şimdilik güzel gidiyor, oyunu bitirmeden kesin bir yorum yapamam. Belki o zaman da yapmam. Oyunlara eleştirmen gözüyle pek yaklaştığım söylenemez ama gözüme çarpan bir şey olursa söylerim.

Divinity 2: Dragon Knight Saga

Çok aralıklarla oynadığım bir oyun. Bunu da yıllar önce denemiş fakat devam etmemiştim. Bu sefer daha çok hoşuma gitti ve saf okçu olarak devam etmeyi planlıyorum. Savaşların güzel bir zorluğu var.

Dark Souls 2: Scholar of the First Sin

120. seviye saf str build karakterimi bırakıp, yeni bir tane açıyorum. Teknik olarak ilk Souls oyunumdu fakat hiç bitirmedim. Soft cap'leri yanlış hatırlayıp, str'yi 40'ın üstüne çıkarmıştım. DS3'ten sonra daha idmanlıyım ama PC'ye aktarımı DS3 kadar iyi olmadığı için biraz çekinmiyor değilim. Yine de, Drangleic bizi bekler! Yine Warrior mı gitsem, yoksa Sorcerer mı açsam karar veremedim daha. DS3'ü de Str odaklı pyromancy desteğiyle bitirmiştim ve yakın dövüşün kesinlikle bir çekiciliği var ama değişiklik de istemiyor değilim. Kararsız kaldım, karakterim hala en başta duruyor :D Zaten bu karakter yaratım ekranları hayatımın yarısını yiyiyor.

Resident Evil 7

Yarılarında bir yerdeyim. Başına tekrar oturursam hemen biteceği için kaçınıyorum biraz. Doğru düzgün oynadığım ilk korku oyunu ve epey sevdim.

Girip çıktığım başka oyunlar ve tekrar oynamalar da var ama hepsini yazmayacağım.

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: En Son Oynadığınız Oyun ve Mini Yorum
« Yanıtla #56 : 08 Mart 2017, 18:51:20 »
Spec Ops: The Line

Adını hep duyuyordum ama oynamamıştım. Oyun tarzı çok sıradan bir shooter fakat hikayesi gerçekten güzel. Elbette hikaye sırf bundan ibaret değil ama savaşın gerçekliğini ve "kahraman olma" kavramını eleştirel bir şekilde, güzelce işlemiş.