Kayıt Ol

Tesla'ya Dair

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Boyle Bir Siir Yokmus
« Yanıtla #30 : 08 Şubat 2013, 00:52:02 »
Ucmus gitmis..
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN

Dünya Üzerinde Şimdiye Kadar Çekilmiş Bütün Eski Filmlerin Esin Kaynağı

senle ben bir oluruz dünya oluruz
kıtalarımız olur okyanuslarımız
değerli madenlerimiz olur yüzük yaparız
istediğimiz her tanrıya birlikte taparız
trafik ışıklarında kırmızıda geçeriz
yeşilde geçeriz sarıda geçeriz kuş oluruz
kuşaklarımızı bağlar kemerlerimizi takar kuş oluruz

kuş olduğumuz gibi hayvanlar alemine gireriz
hayvanlar gibi içeriz olmaz mı
kusmuklarımız kustuklarımız parıltılı olur
gittiğimiz yollar hep ara sokaklar
bindiğimiz trenler hep metrolar olur
senle ben bir oluruz durak oluruz

dünyanın en ücra en küçük
en güzel en mozaik durağı oluruz
insanlar durur bizi görünce beklerler
herkes bizi bekler biz geç geliriz
senin yırtmaçlı 40'lar elbiselerinle
benim siyahlı beyazlı 40'lar ayakkabılarımla
gümüş bir bastonla, silindir bir şapkayla
kırmızıyla geç geliriz kırmızıyla

anıt mezarlar yapılır bizim için yarımadalarda
zeplinler geçer üstümüzden zeplinlerin üzerinde yazar yazılar
kapılarda ve posta kutularında bizim verdiğimiz numaralar olur
ve biz lotoyu tuttururuz koskoca mil-li-pi-yan-go-yu!
senle ben bir oluruz tuttururuz milli piyangoyu

yeni kanser türleri keşfedilir hemen ardından aşılar
kateter oluruz, sonda oluruz, defibrilatör oluruz
siren sesleriyle karşılar bizi kalabalıklar
kabalıklarına bakmaksızın açılmayan ellerle kraliçe selamları veririz
sarayımızın bahçesinde çay içer, çay içer, çay içeriz
filtre kahve makinemizi yeni alır, kahve koklar, kahve içeriz

senle ben bir oluruz kolombiyadan gelmiş bir kahve oluruz
katma değerimiz o kadar yüksek olur ki adımıza vergiler çıkar
varil varil petrol petrol severim ben seni
şeker kamışından ve şeker pancarından sevginle sen de
ben illa 93 model arabalardan almak isterim
sen iki şeritten fazlasına dayanamazsın
ben seni öptükçe otobanlarda patlayan arabalar olur
polis arabaları yanımızdan geçer sıkıysa geçsinler aramızdan
haydi polis bey haydi haydi geç aramızdan

senle ben bir oluruz herkesin en sevdiği sarı oluruz
tekrar tekrar karakalem çizer ressamlar hep
çerçeveler seçmeye gideriz kendimize kıskanılırız
davullar vurur marşlar çalar ben sana gelirken
şemsiyeler atılır flaşmob danslar başlar sen bana gülerken
kahkahalar atarız, KAHKAHALAR yüksek sesli BÜYÜK HARFLİ kahkahalar
büyük kahkahalar atan küçük aptallar oluruz
paralel evrenlerin kralları ve kraliçeleri oluruz
senle ben bir oluruz, bir oluruz, on oluruz
senle ben bir oluruz bir balerinin havada açtığı bacakları oluruz
senle ben bir oluruz resimli çocuk kitapları oluruz
senle ben bir oluruz
bir oluruz
bir oluruz resmi tatil oluruz
sahne ışıkları oluruz uzun kirpikler oluruz
bir oluruz eski bir film oluruz
jenerikte çalan o güzel şarkı oluruz
senle ben bir oluruz bütün eski filmlere esin kaynağı oluruz
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tesla'ya Dair
« Yanıtla #32 : 25 Mayıs 2013, 20:36:42 »
Ne kadar soyunursanız soyunun, hiçbir zaman yeterince çıplak olamayacaksınız. Üstünüzde her zaman şiiriniz olacak sizi sarmalayan. Devam, sonuna kadar.
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Tungsten Aslında Sabaha Karşı'nın Rengi Midir?
« Yanıtla #33 : 23 Haziran 2013, 05:15:47 »
Tungsten Aslında Sabaha Karşı'nın Rengi Midir?

kağıda bir şeyler çiziktirmenin sesi stenograf
sonu grafla biten her şeye karşı büyük bir sempati besliyorum
saat sabaha karşıyken tüm gökdelenler o kadar güzel duruyor ki
nefesimi tutuyorum

tatile gitmek için de köprülerden geçilir mi dye düşünüyorum
bayrak direkleri hep mi çirkindir
sokak lambaları biz istediğimiz kadar mı turuncudur
o rengin adı da tungsten midir
Almanca gerçekten de uydurulmuş bir dil olabilir mi?

soğuk bir nehirde yüzmek istemiyorum ama soğuk suyun fikri çok hoş
gittiğimiz uzakları baktığımız uzakları düşünüyorum
iç çekiyorum ve çay içmek istiyorum
ya uçsuz bucaksız denizlere bakarak çay içmek
ya da önümüzden geçen bir geminin adını okumaya çalışarak
seninle...çay...içmek...

sonra da öpüşürüz.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Minimalist Fonksiyonel Pragmatik Mobilyalar
« Yanıtla #34 : 23 Haziran 2013, 05:24:33 »
Minimalist Fonksiyonel Pragmatik Mobilyalar

İkimizi düşündüğüm zaman çatı katları geliyor aklıma
İsveç mimarisini hiç bilmiyor oluşum
kredi kartı şifrelerimin hep dört haneli olması
hayatımda bir kez bile IKEA'ya gitmemiş olmam
hiçbirinin önemi kalmıyor
çatı katlarını düşünüyorum
pencere pervazlarını, açıp kapadığımız perdeleri düşünüyorum
benim gönlümde tüm mobilyalarımız ahşap
senin gönlünde daha kalın ahşaplar kullanıyoruz
ben nevresim takımlarının adının nevresim olmasına kafayı fena taktım
sen koyu renkleri daha çok seviyorsun
yapacağımız tüm alışverişleri ve ödeyeceğimiz taksitleri düşününce
istemeden de olsa gülümsüyorum
çatı katlarını düşünüyorum
senin güneş vurduğu zaman kısılacak gözlerini
uyanmamak için yüzünü ekşitmeni düşünüyorum
derin bir nefesi huzurla vermeyi çok seviyorum
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Tesla'ya Dair
« Yanıtla #35 : 23 Haziran 2013, 12:09:13 »
Şiirlerinizde bir şiirde görmeye alışmadığım sözcükler var. Bu sığ bir bakış biliyorum. Şiir diye bildiğim hiçbir yazıya benzemiyorlar. Bir şiirin neye benzediğini tayin edecek kadar şiir de okumadım aslında. Gerçi neyin şiir olduğuna ya da şiirin ne olduğuna kim karar verebilir ki? Ben hep kafamda kurgulayabildiğim şiirleri sevdim. Bir hikayesi, imgesi olsun ve bu şiirin sonuna kadar devam etsin istedim. Ama şimdi görüyorum ki aslında şiir bir hikaye anlatmak için yazılmaz. Sizin şiirlerinizin anlamadığım kısımları var, bu genellikle canımı sıkar, zır-şiir-cahili oluşumdan olsa gerek, sevemedim bu tür şiirleri; ama sizin şiirlerinizde anlamadıklarım zihnimi çözdü, aklımın zeminini oynattı, anladıklarım içime işledi. Belki de bir şiirin zihnime değil yüreğime girmesi için böylesi öykü-düzenine-aykırı bir zemini olması gerekiyor. Belki de bir şiir okurken hepsini anlamlandırıp bir sıraya koymaya çalışmamalıyım. Bunu sizinle, şimdi öğrenmeye başladım desem yalan olmaz.
Daha çok yazın, aklımın ayaklarına çelme takın lütfen, yere düşünce anlıyorum oraya diktiğiniz çiçeklerin rengini, çimenlerin kokusunu.

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Kirpiklerin Mucidi
« Yanıtla #36 : 04 Temmuz 2013, 18:23:06 »
Teşekkür ederim Bülent Bey.

Bu da yeni bir şey:

Kirpiklerin Mucidi

senin boynundan başlayıp kasıklarında biten bir yol haritan var
üzeri siyah beyaz kareli işlenmiş bir durmuşluk
durgunluk
karakalem çalışması gereken suluboyacılar gibi
ilk romanını yazması beklenen tüm öykücüler gibi
politik söylemleri olan tüm o tiyatrocular gibi
hakkında araştırma yapılması gereken bir sevgi benimkisi

sen akorları bilmediğini iddia ediyorsun
bana kalırsa sesin çoğu yabancı dilden daha güzel
ışıklara özel bir ilgin olmaması
ve denizden ve kuşlardan korkun da aslında
hep şımartılman gerektiğine işaret

gözlerini kapattığın zaman mı daha güzel oluyorsun
yoksa ruj sürdüğün zamanlar mı rujunu bulaştırdığın zamanlar
nefes alışverişlerin mi mucizevi
yoksa sırtüstü yatışına dair tüm literatür mü
maden suyu mu içmek istiyorsun
yoksa türlü meşrubat için bir din misin zaten
saçlarının bittiği yerler mi daha önemli
başladığı yerler mi
gerçekten de kirpik sözcüğünün mucidi sen misin
sen şimdi koynumda yatıyorsun diye mi orası koynum
yoksa gerçekten yazlık elbiseler senin için mi yazlık oldu?
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tesla'ya Dair
« Yanıtla #37 : 09 Temmuz 2013, 18:57:52 »
Alıntı
katma değerimiz o kadar yüksek olur ki adımıza vergiler çıkar
varil varil petrol petrol severim ben seni

Devam edin lütfen. Siz hep yazın, biz de hep okuyalım.

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Kıyı
« Yanıtla #38 : 05 Ağustos 2013, 01:07:44 »
Kıyı

yüzmekten yoruldum artık
ben tatil insanı değilim
en güzel koy senin koynun
en tatlı bileklik seninki
en doğru yastık en ortopedik
hep sen
hep göğüs

taraça gerçek bir sözcük burada
deniz anaları da gerçekten acıtıyor
ve dün kumsalda küçük çocuklar bile
el ele öpüşüyordu

gel
öp beni buramdan
ve şuramdan da.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı Asfaloth

  • **
  • 161
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tesla'ya Dair
« Yanıtla #39 : 05 Ağustos 2013, 02:47:45 »
Şiirde;
A-Şiir Dili
B-Muhteva
C-Şekil/Yapı
çok kıymetli derdi dedem. A ile C için yorum yapacak edebi kişilik benden çıkmaz ama Muhteva yani  İmaj / İmge / Sembol / Muhayyile / Betimleme- Tema / Konu olarak canlandırdıkların bende Nedim'i okuyor etkisi yaptı. Ayrıca muhteva konusunda Cuma hutbelerini yazan diyanet işleriyle de yarışıcak düzeyde :)
I'm not bad. I'm just drawn that way

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Atlas
« Yanıtla #40 : 12 Eylül 2013, 23:06:25 »
Teşekkür ederim. Kısa bir aradan sonra yeni bir şey. Acaba ne düşüneceksiniz.

Atlas

Selam...
Daha demin kötü bir generalle telefondaydım
ve inanamazsın tüm savaşlarını senin için başlattığını söyledi
o adamı sevmiyorum

galaksilerden bahsetmek istiyorum
gök adaları bilirsin
öztürkçelerdir ve ışık yılları boyunca parlarlar
aynı zamanda sayısız mitolojik tanrı olduklarını
ve istedikleri hayvanın şeklini alabildiklerini de unutmamak lazım
o yüzden uzay elbisesi bakıyorum şimdi ikimiz için
belki kış tatilinde mehtaba çıkarız diye
mehtap dediğime inanabiliyor musun?

bugün bir müzik dinledim atlas'la ilgiliydi
farkettim ki hayatımdaki tüm atlasları seviyorum
kahramanlı ve haritalı olanları
senin hakkında kulağıma sözcükler fısıldayanları da
güzel sözcükler fısıldıyorlar
bir tanesi "şelale" ve tam hatırlamasam da omurganla ilgili bir şeyler anlatıyor
diğerinin anlamı "gözlerine yıldız düşen kimse"


selam...
çok kötü bir generalle telefon mülakatı yapmam gerekti
ve bu general 20. yüzyılın ortasında ölmüştü
ve ben gerçekten operatöre bağlanmak istemiyordum
bu general bana takımyıldızlardan bahsediyordu
onlar için de savaşlar başlattığından ve ben bu generali sevmemiştim
bu yüzden istifamı vermiş olabilirim.

şimdi bakıyordum aramızdaki rakım farkına
çünkü biliyorsun bir otobüs dolusu insana seni anlatmanın bin türlü yolu var
sadece yol tabelalarındaki harfleri kullanarak bile bunu yapabilirim
ama yollar sana uzak, yollara kafam girsin

özür dilerim generalle konuşunca kabalaşıyorum çünkü general hep küfrediyor
ve gerçekten telefonda beni görmeliydin generalin müşteri temsilcisiyle
kesinlikle tüketici haklarından bahsedebildim ve hakkaniyetten de
ve ne dediğimi anladığını da düşünüyorum, beni anlıyordu ama
"sizi anlıyorum; ama" diye cevap verdi hep bana
galiba bu yüzden istemedim o generali.

selam...
demin bir taşeron firmayla yarım saat telefonda konuştum
aramızdaki mesafeleri aşacak bir metro yapmayacakları gibi
kesinlikle yıldızlarımızın arasına da ray döşeyemezlermiş
onun yerine müzik dinlememizi tavsiye ettiler
inanabiliyor musun?

onlara sesinden elbette bahsettim
ayak bastığın yerlerde değişen iklimlerden
ağzını açtığın zaman Edison'un yok olup Tesla'nın dirilmesinden
ve tabii ki yogaya başladığından da
ama lojistik olarak mı mümkün değilmiş yoksa pahalı mı öyle bir şey dediler
pek dinlemedim
senden başkasını dinlemeyi sevmiyorum.


selam...
birazdan bir dilek feneri almak için çıkacağım dışarı
ama bu saatte hiçbir yer açık olmayacak ve ben derin bir nefes alarak
görünmez kocaman dilek fenerimi avuçlarımın arasından gökyüzüne bırakacağım
ona seni takip etmesini de tembihleyeceğim elbette
çünkü o görünmez ve sen onun peşinde olduğunu göremezsin
ama o hep yanında olur ve seni koruyabilir

ve tabii ki bu görünmez dilek feneri hayali olduğu için konuşabilecek de
bana kimi takip etmesi gerektiğini soracak ve ben de gülümseyeceğim
elime bir atlas alacağım ve yeni öğrendiğim bir sözcük fısıldayacağım

gözlerine yıldız düşen kimse...
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı Fiddler

  • ***
  • 565
  • Rom: 32
  • Bazen Herkes Duysun Diye..
    • Profili Görüntüle
    • A. Orçun CAN
Çıpla Beni
« Yanıtla #41 : 17 Ocak 2014, 23:09:10 »
Uzun zaman sonra geliyor... ama yine eskilerden geliyor...

Çıpla Beni

denizi arkadaşım yapmaya karar verdim bugün
küçük mü büyük bir derdim var dedim şap
kaç gecedir uyuyamıyorum şop
onu düşünmeden olmuyor şapırt
cevapları çok şapırttı beni

benim için hava hoş
hoş derken güneşli, akşama doğru rüzgarlı
ne zaman kapişonumu unutsam yağmurlu
ne zaman dışarı çıkacak olsam hep sağanak
ingiliz filmleri gibi, ingiliz jönleri gibi
gri-mavi bulutlu
ama hep hoş, hava hep güneşli
ironiyi görüyor musun?

tek bir gece seç kendine
seç ki unutmayasın
çünkü gece olur da rüya görürsen
ve rüyanda kara umacılar görürsen
görürsün ki beni hatırlarsın
çünkü rüyalarda erkekler ya kahraman olur
ya çıplak
önce kahraman, sonra çıplak
çıpla beni

ne demiştim ben
rüya
evet bir rüya seç ki kendine hiç unutmayasın
bir de her erkeğe sevdiği biraz anne tadında
biraz anne biraz baharat tadında sevdiği
yemeksiz uykusuz kalmış bir bebeğim ben
sarmalanmış kundaklanmış yatıyorum
salla beni
Saatleri Ayarlama Enstitüsü okuyalım..

Çevrimdışı Auguste Dupin

  • **
  • 84
  • Rom: 8
  • geceleri esen terör
    • Profili Görüntüle
Ynt: Tesla'ya Dair
« Yanıtla #42 : 31 Mart 2015, 23:53:22 »
Tesla hakkında bir başlık ararken buraya geldim. İyi de oldu. Birkaç şiir okudum ve çok beğendim. Modern şiirde artık yeni ifade biçimleri için her ne kadar mısralar yapıbozuma uğratılmış olsa bile oldukça alışıldık imgelerin kullanıldığını fark ettim. (Sebebi tartışılır.) Ama alışıldık imgelere farklı anlamlar yükleyip dilin imkanlarını genişletmek yerine, imgelerde yaratıcılığa gitmek de harika bir çözümmüş demek ki. Resmen yeni ifade şekillerine imkan veren, oldukça geniş bir hareket alanı açmış bilimkurgusal imgeler. Çok da nefis olmuş. Ciddi ciddi bu yöntemle bir şeyler üretmek geldi içimden, ilham verdi.

Ben de yatağıma uzamış tavanı seyrederken Tesla'nın elektrik faturasını düşünüyordum başlığa gelmeden önce. Ya hayli kabarık, ya da sıfıra yakın olduğunu tahmin etmiştim. Cebinden mi ödüyordu bu adam cayır cayır yaktığı onca şimşekli yıldırımlı elektriği? Yoksa kendi ürettiği için para ödemiyor muydu? Belki fon sağlayanlar ödüyordu. Ya da belki kaçak kullanıyordu? Adam söylentilere bakarsak kablosuz elektrik iletimini filan bulmuş sonuçta; bir kaçak hat çekse sittin sene bulamazsın. Wireless gibi sömürür de sömürür.

Vay be. "Bilimkurgu şiir" demek... Üzerine düşünmeye değer.

“House”
Sometimes I think it’s like I live in a big giant head on a hilltop
made of papier mache, a big giant head of my own head.
I polish the eyes which would be windows, or
mow the lawn, I mean this is my house we’re talking about here
even if it is a big giant papier mache head that looks just like mine.
And people who go past
in cars or buses or see the house the head on the hill from trains
they think the house is me.
I’ll be sleeping there, or polishing the eyes, or weeding the lawn,
but no-one will see me, no-one would look.
And no-one would ever come. And if I waved no-one even knows it was me waving.
They’d all be looking in the wrong place, at the head on the hill.
I can see your house from here.
-Neil Gaiman