Kayıt Ol

Altı Yunus

Çevrimdışı Elerki

  • ***
  • 441
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Altı Yunus
« : 29 Nisan 2012, 23:00:58 »
Altı Yunus

Denizin mavisi üzerinde, yeni doğan güneşin parlak beyaz çizgilerle bezeli berrak sarı lekesi varken oldu her şey. Altı siyah siluet girdi görüş alanına ve bu manzara için biçilebilecek değer sınırsızdı belki de o an. Altı yunus… Süzülerek ilerlediler güneşin doğduğu yöne doğru. Uzakta olsalar da neşeli seslerini duymaya gerek yoktu, onları hissetmek kolaydı. Hissetmek hep kolay olmuştu. Hissetmek, doğanın kendisi gibi serbestti. Öyle olmalıydı. Karşılıksızdı. Ah, karşılığı olsaydı belki doğayla buluşabilirdi insan.

Büyü vardır bu dünyada. Doğanın ta kendisinin damarlarında akar; nehirlerinden denizlerine, sonra da okyanuslarına karışır. İşte bu yüzden yunuslar da büyülüdür. Onları gördüğünüz vakit biraz olsun size de bulaşır bu büyüden. Paylaşıp çoğaltırsınız, ruhunuzu da içine katıp harmanlarsınız. İşte bu, sizin büyünüzdür. Doğanın size olan armağanını en iyi şekilde değerlendirdiğiniz halidir.

Onlar süzülüyordu, evet. Ama… Daha dikkatle bakıldığında orada yunus falan yoktu sanki. Sanki suya dalıp çıkanlar yalnızca karabataklardı. Balıklarını yakalayan, yutan, beslenen; her gün görülebilecek sıradanlıkta, büyüden yoksun karabataklar.  Buna inanmak istedi insan. Buna delice kanmak istedi. Orada yunusların olmadığını kendine tekrarladı defalarca. Bu dünyada büyü olmamalıydı. Her şey sıradan, olağan, günün her saatindeki rutine uygun olmalıydı. Doğanın armağanını görmek istemedi insan. Evet, büyü tatlıydı ama… Aslında doğanın ta kendisi gibi vahşi ve güvenilmez oluşundan korkuyordu. İşte tam da bu yüzden doğa onu istemedi. O, doğaya ulaşamadı.

Bu yüzden her şey bu kadar zor. Bu yüzden imkansızın imkansızlığına alışmışız bu imkanlarla dolu diyarda.

Ya da yalnızca saçmalıktır, ne dersiniz? Unutun gitsin…


Elerki Taşkın
Let the Dragon ride again on the winds of time.