Kayıt Ol

Marangoz'un Doğuşu

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Marangoz'un Doğuşu
« : 28 Temmuz 2012, 23:38:16 »
                                         Marangoz'un Doğuşu
                    
                                          Bölüm 1 - Ralph'ın Ormanı


  Kanın damarların içinde dolaştığı , buğdayın taşların arasında ezildiği ve insanların ‘’Refah için !’’ dediği bir dönem. İnsanların yaşamlarını yaşlı Dünya’nın sırtından  kazandıkları ,onun sırtındaki yerler için birbirleri ile mücadele ettikleri bir dönem.  
 Akşam yemeği sırasında herkes önlerindeki etleri iştahla yudumlarken , Baba Ernald önünde duran ve içi geçmek üzere olan şeftaliyi ısırdı , Ağzını şapırdatarak:

''Tanrı yardım ederse bütün hasatı  Henry’e satacağım ve çok iyi para alacağım.’’ dedi.

Anne Esilia  yüzünden rahatça okunabilen mutluluk ifadesiyle tam bir şey söyleycekti ki ailenin tek oğlu olan Ralph yüzündeki alaycı sırıtışı saklamak için başını öne eğdi ve tabaktaki etleri tahta kaşıkla ezerek:

''Kel Henry !’’ dedi ve göz ucuyla masada oturan aile fertlerine  baktı.

 Aslında bu bakış söylediği sözün annesinin yüzünde tebessüm oluşturup oluşturmadığını öğrenmek içindi zira annesi bu şekilde yapılan şakalara gülerse babasınında kızmayacağını anlardı. Annesinin yüzüne daha gelememişken sofradan kahkahalar yükselmeye başlamıştı bile . Baba Ernald iki elinide havaya kaldırıp indirirek ve başını aşağı yukarı sallayarak:

''Kel olması alacağımız parayı değiştirmiyor ukala Ralph. ’’ dedi.

Anne Esilia  göz kırparak:

’’Baban haklı Ralph konuşmalarına dikkat etmelisin !’’  dedi.

Annesinin koruması altında olduğunu anlayan Raplh  başını öne eğerken uzun saçları arasından annesine öpücük yollamayıda ihmal etmedi.

  Devimer ailesi Solera  şehirne bir fersah uzaktaki Eskaf kasabasında yaşıyordu. Bu kasaba çiftçileriyle ünlüydü şehrin yarısı yiyeceklerini bu kasabadan temin ediyorlardı ve tabii bazı soylularda. Kasabada sık sık av ve yemek pişirme turnuvaları yapılırdı . Bu seneki yemek pişirme turnuvasına tabi ki bayan Esilia da katılıcaktı. Son altı  yıldır jürinin en gözde yarışmacısıydı, bu kadar uzun süre olmasına rağmen  her sene evde aynı heyecan yaşanıyordu daha doğrusu Anne Esilia heyecanlanıyordu . Ralph ise her sene bir sürü angarya iş yapıcağı için içten içe turnuva hakkında söyleniyordu. Sabahın erken saatlerinde deneyimli ama bir o kadar da heyecanlı yarışmacı Esilia domatesler kurutuyor , türlü sebzelerin yaprakları teker teker ayıklıyor ve onlarca baş soğanın sadece cücüklerini alıyordu. Ralph  ise yatağında olabilecek en saçma pozisyonda uyuyordu. Raplh’ın deyimiyle Prenses Esilia elindeki bıçağı ve kestiği domatesi bırakarak merdivenleri çıktı , içerisinde kasabanın en pis kokan çoraplarının olduğu odanın kapısına geldiğinde elini burnuna götürmekten başka çaresi yoktu , kapıyı açtığında ise kokusunu almadığı ama tahmin ettiği , dışarsına göre daha sıcak bir hava Ralph’ın odasına hoş geldiniz diyerek yüzüne vurdu. Esilia’nın etrafa biraz baktıktan sonra bir eliyle burnunu tutuyor bir eliyle de etrafı toplayıp civarın en pis çocuğunu uyandırmaya çalışıyordu.  Ralph hala yatıyordu annesinin her dürtüşünde yatağının içine biraz daha gömülüyordu . Esilia odadaki pencereyi açtığında pencerenin dışına yuva yapmış bir güvercin gördü . Her ne kadar oğlunun korkacağını bilsede o an için yapacak başka bişey yoktu. Güvericini ellerinin arasına alıp oğlunun elinin üzerine koydu. Ralph annesinin eli sandığı güvercin ayağına dokunduğunda güvercinin kanat çırpışıyla  ve çıkardığı seslerden dolayı birden yataktan fırladı o kadar ki başını yatağın başına çarpmıştı. Anne Esilia uzunca güldü ve ellerini beline koyarak:

‘‘Giyinip , temizlenip sofraya inmeniz için beş dakikanız var Kral Ralph yoksa aç kalıcaksınız !’’ dedi.

Ralph güvercinin odada olduğunu unutmuştu gerinmek için ellerini iki yana açtığında sol eliyle güvercine vurdu odada yine bir muharebe başlamıştı hemen odadan çıkıp banyoya doğru yol aldı. Esilia ise arkasından bakarak onu ne kadar sevdiğini içinden geçirdi. Beş dakika sonra aşağıda , kahvaltı için mutfaktaydı annesinin gözlerinin üstünde olduğunu çoktan anlamıştı , masadan kalktı annesine doğru reverans yaparak:

''İstekleriniz benim için emirdir Prenses Esilia !'' dedi.

Aldığı iltifat ve vericeği görevin çoktan kabullenilmesinin verdiği mutlulukla gülümseyerek:

''Sevgili ormanından , aletlerinden ve tabiki senden malzemelerim için bir sandık istiyorum , bu sene biraz erken hazırlandım galiba bozulmalarından korkuyorum.’’ dedi.

 Yüzündeki gülümseme yerini endişeye bırakmıştı . Ralph ağzını yudumlarla doldurmuş  hem onları yutmaya çalışıyor hem de çantasını sırtına geçiriyordu. Annesinin yanına giderek:

'' İstekleriniz benim için emirdir prenses!’’ dedi ve annesinin yanağıyla dudağı arasında kalan ufak deri parçasına öpücük kondurdu . O ormanına doğru koşarken annesi ardından bakarak:

‘’Dikkatli ol !’’ diye bağırdı. Ralph arkasına bile bakmadan ormanına gitmeninde heyecanıyla:

'’Tamam anne !’’diye bağırdı.

  Bu genç delikanlı çok iyi bir marangozdu  tahtalarla uğraşmayı onlara şekiller vermeyi çok seviyordu hatta gününün yarısını ormanda geçirirdi. Ailseinin nerdeyse her ihtiyacını karşılayabiliyordu . Babası onun iyi gelirli bir tüccar olmasını ve refah içinde yaşamasını istiyordu fakat onun aklında çok farklı bir seçim vardı ne tüccarlık ne de marangozluk o bir asker olmak istiyordu daha doğrusu bir savaşçı . Turnuvalara katılmak ve ya kısa yolda mal taşıyan kervanları korumak istiyordu ama bunu ne babasına söyleyebilirdi ne de gerçekleştirebilirdi.
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Rüzgar Adam

  • **
  • 54
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #1 : 29 Temmuz 2012, 00:17:58 »
Marangozluktan savaşlığa bir warband hikayesi gibiydi.
Ölürken bile beni göremeyeceksin Rüzgar Adam Görülemeyen Adam

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #2 : 29 Temmuz 2012, 00:22:00 »
Warband'ı severim şuan bilgisayarımda da yüklü ve oynuyorum . :) Fakat yazılarımı oyun senaryoları film senaryoları ya da başka kaynaklardan esinlenerek asla yapmam çünkü o zaman yazım özgür olamıyor. Warband vb. şeylerde yaparsam aklım warband oyununda yapabileceklerim kadar düşünür ne kadar yorum katsamda :) Yazıda tamamen olmak istediğim ve hayal ettiğim bir karakteri yazıyorum böylece benim hayalim neyse kurgumda o oluyor . :) Zaten kim hayal gücü gibi bir dünya varken , film ve ya oyun senaryosu gibi odalara tıkılsın ki değil mi ? :D
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Rüzgar Adam

  • **
  • 54
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #3 : 29 Temmuz 2012, 00:34:39 »
Warband ta zaten bir senaryo yok fakat ara sıra anlatılan küçük hikayeler var o hikayelerden birisi okuyormuşum gibi hissettim.
Ölürken bile beni göremeyeceksin Rüzgar Adam Görülemeyen Adam

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #4 : 29 Temmuz 2012, 00:41:56 »
Mesela geçmişimizi seçerken olanlar gibi mi ? :D
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Rüzgar Adam

  • **
  • 54
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #5 : 29 Temmuz 2012, 00:51:42 »
Yok onlar da pek bir şeye benzemiyordu story modları var orada ufak hikayeler filan dinleyebiliyoruz.
Ölürken bile beni göremeyeceksin Rüzgar Adam Görülemeyen Adam

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #6 : 29 Temmuz 2012, 00:52:38 »
peki. :) Bu onlardan değil ama. :)
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı ülfet

  • **
  • 184
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #7 : 14 Ekim 2012, 17:19:59 »
Zaten kim hayal gücü gibi bir dünya varken , film ve ya oyun senaryosu gibi odalara tıkılsın ki değil mi ? :D

Tamamen sana katılıyorum. O evrende kendi dünyanı yaratmak varken.  Değil mi yani!
Azrail yorulma kanka intihar edicem...

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #8 : 14 Ekim 2012, 19:25:52 »
Teşekkür ederim. :) Ölmüş konumu dirilttin. :P
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Rüzgar Adam

  • **
  • 54
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #9 : 15 Ekim 2012, 14:26:52 »
Bende yeni bölüm geldi diye heyecanla girdim konuya.Hazır konu dirilmiş iken bir bölüm yazmak fena olmaz hani  :P
Ölürken bile beni göremeyeceksin Rüzgar Adam Görülemeyen Adam

Çevrimdışı Ejderfelaketi

  • **
  • 359
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #10 : 15 Ekim 2012, 17:45:20 »
  "Kanın damarların içinde dolaştığı , buğdayın taşların arasında ezildiği ve insanların ‘’Refah için !’’ dediği bir dönem." Bu anlatılan dönem bana çok tanıdık geldi doğrusu.:)
Güzel olmuş fakat sonda biraz uçukluk var galiba.Babası tüccar olsun diyor kendisi iyi bir marangoz fakat savaşçı olmak istiyor. Her maceradaki kişilerin savaşçı olmasına gerek yok ki. Herneyse, bakalım ormanda bizim Ralph(Bu arada ben "Ralph" ismini "Ralf" diye okuyorum ve bana pek doğru gelmedi acaba doğrusu nedir?) neler yaşayacak?
Kumarı sadece oynatanlar kazanır sadece oynatanlar

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #11 : 15 Ekim 2012, 19:47:04 »
Ralp diye düşünmüştüm ben. :) aslında yazmasını bıraktığım bir yazıydı birden hortladı. :D
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #12 : 15 Ekim 2012, 19:52:08 »
  "Kanın damarların içinde dolaştığı , buğdayın taşların arasında ezildiği ve insanların ‘’Refah için !’’ dediği bir dönem." Bu anlatılan dönem bana çok tanıdık geldi doğrusu.:)
Güzel olmuş fakat sonda biraz uçukluk var galiba.Babası tüccar olsun diyor kendisi iyi bir marangoz fakat savaşçı olmak istiyor. Her maceradaki kişilerin savaşçı olmasına gerek yok ki. Herneyse, bakalım ormanda bizim Ralph(Bu arada ben "Ralph" ismini "Ralf" diye okuyorum ve bana pek doğru gelmedi acaba doğrusu nedir?) neler yaşayacak?

"ph" harfleri İngilizce'de yan yana geldiği zaman "f" şeklinde okunur. Bu yüzden okumanız doğrudur, "Ralf" diye okunur.

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Marangoz'un Doğuşu
« Yanıtla #13 : 15 Ekim 2012, 19:59:36 »
Fakat ismi yazarken İngilizce telafuz edilişine göre yazmamıştım ben.
Hayalince oku. Hayalinle yaz.