Kayıt Ol

İtiraflar

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #150 : 02 Aralık 2016, 23:29:29 »
İlk defa kitap okurken anlatıcıyla yazarı birbirine karıştırdım. Başından beri bana anlatılanların hepsinin yazarın başından geçtiğini düşünüyordum. Anlatıcının ismi bir yerde geçene kadar bu böyle sürdü. O zaman "oha yazar değilmiymiş!".
"Ulan" dedim, "onca yıllık okuyucusun, tüh!"

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #151 : 03 Aralık 2016, 01:58:32 »
Temel bilim çıkışlıyım. Lisanstaki kendi bilim dalım, ülkenin en iyi ikincisi bu konuda. Senemin içinde ilk beşe girdim ve şu an çalıştığım alanda -ki oldukça önemli bir alan- belki de ülkenin en iyi laboratuvarındayım ama ne bir kadro bulabiliyorum ne de bir destek. Yabancı insanlarla konuştuğumda gördüğüm saygıyı bu ülkede göremiyorum. Kendime tutarım bu düşüncelerimi ama artık boğazıma kadar geldi; bu ülkeden tüm kalbimle nefret ediyorum. Ne özgürlüğün, ne bilimin ne de sanatın, hiç bir şeyin değerinin bilinmediği, ahlaki bir veba salgınına kapılmış ve çürümekte olan insanlarla dolu topraklardan oluşuyor. Cehennemin dibine kadar yolu var. Sadece küfürü ve lanetlenmeyi hak ediyor. Yerin dibine gömüldüğünü görmek isterdim. Ne kadar insani olmaya çalışırsam çalışayım, içimde sönmeyen ve gittikçe büyüyen bir öfke var. Bir şeyler yapmaya ve bir şeyleri düzeltmeye çalıştıkça, daha da büyüyor.

Çevrimdışı Rosemary

  • **
  • 282
  • Rom: 12
  • With tired eyes, tired minds, tired souls we slept
    • Profili Görüntüle
    • last.fm
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #152 : 03 Aralık 2016, 04:05:34 »
Celebhol, bu yazdıklarına öncelikle bir şiirle cevap vereceğim.

Alıntı
Ah ben! Ah hayat! Yinelenip durulan soruların,
Uçsuz bucaksız vefasızlar silsilesinin,
Aptallarla dolu şehirlerin…
Ortasında ne faydası var, ah ben, ah hayat?

Diderot, hiçbir şey bir kimsenin meziyetini hoş görmek kadar güç değildir, diye demiştir. Muhteşem ülkemizin en büyük sıkıntısı da bu, insanların olduğundan düşük görmek veya görmezden gelmek. Geçen -bir hafta önce- ben de yabancı bir arkadaşla konuşuyorum. Anlattıklarımızdan sonra birbirimizin hakkını verdiğimiz için konuşma hep ilerliyor ve birbirimize saygımız artıyor. Hatta tam konuşmam bittikten sonra bir arkadaşım yanıma gelince aynen şöyle dedim: Yabancının rastgelesiyle bile kolayca anlaşıyoruz, bizim ringolarla bir türlü orta yolu bulamıyoruz.

Yazdıklarına saygı duyuyorum. Bazılarından daha sert yazıyorsun. Bu da bazılarından daha fazla şeye maruz kaldığını gösteriyor. Tavsiye verecek kadar budala olmadığımdan, yalnız şunu diyeyim ki kabadayılığın revaçta olduğu bu sahnede kesinlikle delirmemeliyiz. Sana da Diderotvari bir şey diyeyim: Celebhol dostum, sen filozofsun, bunun için senin hesabına üzülüyorum.

Çevrimdışı Bengü

  • **
  • 305
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #153 : 03 Aralık 2016, 08:55:40 »
İtiraf ediyorum, buralarda yazmayı özledim. Zamansızlık.

Çevrimdışı RedElf

  • **
  • 116
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #154 : 03 Aralık 2016, 10:21:38 »
Temel bilim çıkışlıyım. Lisanstaki kendi bilim dalım, ülkenin en iyi ikincisi bu konuda. Senemin içinde ilk beşe girdim ve şu an çalıştığım alanda -ki oldukça önemli bir alan- belki de ülkenin en iyi laboratuvarındayım ama ne bir kadro bulabiliyorum ne de bir destek. Yabancı insanlarla konuştuğumda gördüğüm saygıyı bu ülkede göremiyorum. Kendime tutarım bu düşüncelerimi ama artık boğazıma kadar geldi; bu ülkeden tüm kalbimle nefret ediyorum. Ne özgürlüğün, ne bilimin ne de sanatın, hiç bir şeyin değerinin bilinmediği, ahlaki bir veba salgınına kapılmış ve çürümekte olan insanlarla dolu topraklardan oluşuyor. Cehennemin dibine kadar yolu var. Sadece küfürü ve lanetlenmeyi hak ediyor. Yerin dibine gömüldüğünü görmek isterdim. Ne kadar insani olmaya çalışırsam çalışayım, içimde sönmeyen ve gittikçe büyüyen bir öfke var. Bir şeyler yapmaya ve bir şeyleri düzeltmeye çalıştıkça, daha da büyüyor.

Senin adına üzüldüm gerçekten. En büyük korkularımdan biri, emeğimin karşılığını alamamaktır. Bu sene üniversite sınavım var, sırf bu korkum yüzünden düzenli çalışamıyorum. :/

Çevrimdışı Thael

  • *
  • 31
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #155 : 03 Aralık 2016, 16:57:59 »
@Celebhol, bende seninle aynı duyguları paylaşıyorum ve bahsettiğin sorunlar uzun zamandır sinirlerime dokunuyor. En kötü olanı da böyle şeylerin iyileştiğini görememek. Aksine belkide gittikçe geriliyorlar. Elden de bir şey gelmiyor. Yazık...

Çevrimdışı Celebhol

  • **
  • 215
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #156 : 03 Aralık 2016, 23:50:29 »
@Rosemary
Teşekkür ederim. Diğerlerinden daha çok şey tecrübe edip etmediğimi bilemem fakat tecrübe ettiklerimi daha iyi görüyorum, diyebilirim. Çıldırmamak konusuna katılıyorum, kontrolu kaybedip bu insanların eline koz vermemek gerek. Ya da çıldırıp, kendi ruhunu onlar yüzünden kaybetmemeye çalışmalı. Varoluşsal açıdan, direnmeye ve kendini korumaya devam etmeli. Ancak, gittikçe daha zorlaşıyor bu durum. Bir ton şey yazabilirim bu konuda ve muhtemelen yazacağım fakat burada değil.

@Thael
Gittikçe kötüleştiği kesin. Bilim bu ülkede zerre saygı görmeyen bir uğraş; ne halk arasında bir bilinci var, ne siyasetçilerin umurunda ne de başka herhangi bir kimsenin. Şu an içinde yaşadıkları dünyanın bilimin getirileri üstüne kurulu olduğu gerçeğini önemsemiyorlar. Güç sahipleri, buna katkı yapmak da istemiyor. Varsa yoksa kısa vadeli hesaplar, bencillik ve açgözlülük. Ama iş dine geldi mi her şey değişiyor. Onlara her türlü kaynak var. Bizim esamemiz okunmuyor. Tabii, bir de biatçıların yalakalıkla ele geçirdiği pozisyonlar ve niteliksizlikleri var ki sorma.

Bu yüzden, bu kadar dokunuyor. İşler iyiye gitse, onca çabanın ve çekilen şeyin bir işe yaradığını görsek yine iyi. Ancak, büyük resim içinde sadece küçük zaferler elde edilebiliyor. Bir açıdan, insan bunların değerini daha iyi biliyor ve savaşma ruhu güçleniyor diyebilirim. Öte yandan, zamanların daha da karanlıklaştığı gerçeğini değiştirmiyor bu durum. Tavsiye vermek ya da benzer bir amaçla yazmıyorum, aklımdan geçtiği için söylüyorum; gerçekçi olmak durumundayız. Şu an içinde bulunduğumuz zamanları hafife almak ölümcül bir hata olur. Yine de, işin umut boyutunu bilemiyorum. İçimde bir şeyler ölüyormuş hissinden bir türlü kurtulamıyorum. Umutsuzluk mu, yoksa gerçekçilik mi?

@RedElf
O zaman umarım bunları yaşamazsın, diyorum.

---

Pek çok şey yazdım yazdım sildim. Denilebilecek çok fazla şey var fakat bir etkisi olmayacak. Bilimin doğasını çok iyi anlamış olmam bu insanlara bir şey ifade etmiyor. Onlar kahvelerde kıçlarını yayıp, salak programlar izlerken benim hobi olarak modern devletlerde kuvvetler ayrılığı ya da bilimde determinizm üstüne makaleler, bunun dışında sayısız kitap okumuş ve üstlerine düşünmüş olmam bir şey ifade etmiyor. Kendi felsefi teorilerimin olması bir şey ifade etmiyor. Daha sayabileceğim pek çok şey, bu insanlar için hiç bir şey ifade etmiyor. Etmeyecek de. Yirmili yaşlarımda yıldım bu insanlardan fakat umudumun tükendiği yerde, öfkem onlara boyun eğmemi önlüyor. Ruhumu onlara kaybetmemi önleyen şey, umudumdan öte öfkemdir; adaletsizliğe olan öfkem.

Bir anım var bu seneye ait. Bu çürümüşlere boyun eğdiğim bir an. Yılmışlıktan ses çıkarmaya mecalimin kalmadığı bir an. Hayatımda kendimden hiç bu kadar tiksindiğimi hatırlamıyorum. Bir daha gerçekleşmesine izin vermeyeceğim. O izleyenlerden birisi haline geldiğim an, ruhumu bu adamlara kaybettiğim andır.

Çevrimdışı Guy Fawkes

  • **
  • 266
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #157 : 04 Aralık 2016, 14:11:18 »
Soğuk olduğu için Ankara'dan nefret ediyorum.

"soğuk yüzüme vurunca,
götüm donardı ağlardım."

Çevrimdışı Rosemary

  • **
  • 282
  • Rom: 12
  • With tired eyes, tired minds, tired souls we slept
    • Profili Görüntüle
    • last.fm
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #158 : 05 Aralık 2016, 23:21:58 »
O kadar yıl sporla uğraşmış ve müsabakalara katılmış biriyim ve şu an keyif için spor yapmama rağmen hayatımda ilk defa protein tozu, amino asit falan siparişi verdim.

Bakalım vücut nasıl karşılayacak. Düzgün işlemezse işkence niyetine Brain Drill dinleyerek kafayı duvarlara vuracağım.

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #159 : 06 Aralık 2016, 03:20:27 »
İstanbul'u sevmiyorum. Bundan ve başka nedenlerden dolayı okuluma devam etmeyeceğim.  Büyük ihtimal hayatım önemli ölçüde yön değiştirecek.

Çevrimdışı yafeshan

  • **
  • 310
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #160 : 06 Aralık 2016, 15:33:17 »
Temel bilim çıkışlıyım. Lisanstaki kendi bilim dalım, ülkenin en iyi ikincisi bu konuda. Senemin içinde ilk beşe girdim ve şu an çalıştığım alanda -ki oldukça önemli bir alan- belki de ülkenin en iyi laboratuvarındayım ama ne bir kadro bulabiliyorum ne de bir destek. Yabancı insanlarla konuştuğumda gördüğüm saygıyı bu ülkede göremiyorum. Kendime tutarım bu düşüncelerimi ama artık boğazıma kadar geldi; bu ülkeden tüm kalbimle nefret ediyorum. Ne özgürlüğün, ne bilimin ne de sanatın, hiç bir şeyin değerinin bilinmediği, ahlaki bir veba salgınına kapılmış ve çürümekte olan insanlarla dolu topraklardan oluşuyor. Cehennemin dibine kadar yolu var. Sadece küfürü ve lanetlenmeyi hak ediyor. Yerin dibine gömüldüğünü görmek isterdim. Ne kadar insani olmaya çalışırsam çalışayım, içimde sönmeyen ve gittikçe büyüyen bir öfke var. Bir şeyler yapmaya ve bir şeyleri düzeltmeye çalıştıkça, daha da büyüyor.

Bu kadar sert olmasa da benzer hislere bende kapildim zaman zaman. Umudunu kaybetme demek gonlumden gecmiyor ama umarim calismalarinin deger gordugu bir yer ve zaman bulursun bir gun.

Cok bos zamani dogru durust degerlendirmedigim icin kendime kiziyorum.

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #161 : 21 Ocak 2017, 07:25:15 »
Çağdaş bir yazarın herhangi bir tanrıya inandığını farketmemle yazdıklarındam soğumam bir oluyor. Kuvvetli bir önyargı bu, biliyorum. Ama yaratıcı yazın ile tanrı inancı aynı zihinde varolamaz gibi geliyor bana bazen. Bunun istisnasını çok gördüm ama benim için hala "istisna".

(Şimdi farkettim de bir tanrıya inandıklarını sezdiğim ama sevmeye devam ettiğim yazarlara dair de hep bir kuşkuyla yaklaştım: İlla ki inanmak ile inanmamak arasında büyük bir mücadele yaşıyorlardır, kuşkusu. Ya da umudu.

Çevrimdışı Ozymandias

  • **
  • 200
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #162 : 23 Ocak 2017, 15:49:46 »
Birkaç gündür üzgünüm  :hemk biraz da öfkeliyim  :inca adresteki konuma yorum gelmedi. Rıhtımdakilerle derin tartışmalara gireriz diye umudum vardı galiba giremeyeceğiz  :( :( :(

Çevrimdışı milenya

  • **
  • 260
  • Rom: 6
  • Belki de Tanrı bize inanmıyor!
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #163 : 13 Şubat 2017, 20:31:08 »
Finallerden sonra o okuma açlığı ile yeni şeyler keşfetmek için farklı denizlere yelken açtım lakin ne gemi kaldı ne maceracı ruh. İlk okuduğum kitap kötü bir redaksiyon görmüş (görmemiş de olabilir), ikinci elime aldığım aşırı derece de basit anlatımı ve boş diyaloglarıyla kendimi aptal gibi hissetmeme yol açmış, üçüncüsü ise daha önce okuduğumu fark ettiğim (bunun nasıl olduğu biraz uzun) ve son olarak güvenli bir liman olarak bildiğim yazarın bildiğim yayınevinin kitabına sarılmış lakin onda da ana karakteri antipatik bulmam...  :blink Sonuç olarak 20 gündür kitaba elimi atasım gelmiyor, kısa öyküler ya da şiir okuyorum ama onlar da roman tadı vermiyor, yazdığım şeyler de yarım kaldı sırf şu heves kaybı yüzünden.

Spoiler: Göster
Gizli silahım, tıkanıklık giderici Dresden Dosyalarına kayıyor gözüm, elimdekini yarım bırakıp biraz + basabilirim.
Spoiler: Göster

Çevrimdışı maviadige

  • **
  • 161
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: İtiraflar
« Yanıtla #164 : 15 Şubat 2017, 22:23:41 »
Bu forumda güzel vakit geçirdim. Güzel insanlar tanıdım, güzel paylaşımlar gördüm. Herkese teşekkür ederim. Eğer devam edebiliyorsanız edebiyatla ilgili çalışmalarınıza devam edin. Edebiyat, hayal gücü insanı her yere götürür çünkü. Ben artık yazacak gücü ve isteği kendimde bulamıyorum, zaten bir süredir burada vakit geçirmez oldum. Bir şey demeden gitmek istemediğim için bunları yazdım, hoşçakalın dostlar. :)
Yakından bakarsan güzelleşecek.
Uzun süre bakarsan sevimli olacak.
Sen de aynısın...

-School 2013-