Kayıt Ol

Ve Tanrı Kadını Yarattı

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ve Tanrı Kadını Yarattı
« Yanıtla #15 : 17 Ağustos 2012, 14:55:06 »
Alıntı
"Bir erkeğe göre kadın bu mudur?" sorusunun kendimce cevabıydı aslında :).

Bu olmadı işte. Eğer bana "Bir erkeğe göre kadın bu mu olmalıdır?" sorusunu kendinizce yanıtladığınızı söyleseydiniz, şu anda bu yorumu yapmazdım. Herkes "çok güzel, muhteşem" falan dedi de, ben bunun yerine biraz eleştireceğim.

Olmadı. Bu son yazdığınız yorum tüm iştahımı kaçırdı. Bir kadın olarak "bir erkek böyle düşünmelidir" demeniz çok normal olurdu, hatta size hak bile verirdim. Bir erkeğim diye her zaman erkeklerin söylediklerini haklı bulacağım diye bir şey yoktur. Ama siz bir kadın olarak "bir erkek bunu düşünür." derseniz, bu inanılmaz iddialı olur. İddialarınızı kırmak gibi olmasın, bu bahsettiğiniz biraz ütopik bir erkek oldu. Erkekler duygularını kolay kolay bu kadar derinden, tutkulu yaşayamaz. Duyguları yoktur demiyorum, vardır. Vardır ama, bunu kendi de anlayamaz. Vardır ama, bu kadar kolay belli edemez kendi de anlamadığı için. Hah şimdi diyeceksin, "Peki sen nasıl bu kadar iddialı söylüyorsun bunları?" da, ben erkeğim. Siz de kadınların düşünceleriyle ilgili bir şeyler söylerken istediğiniz kadar iddialı olabilirsiniz.

Şimdi, bir de benim bahsettiğim erkek modeline her erkek uyuyor diye bir şey de yok. Ama geneli, hatta yüzdeliğe bölündüğünde %90lık bir kısmı, böyledir. Kalan %10unun, duyguları böyle içtenlikle yaşayabilmesi, yaşadığı duygu yüklü olaylardan kaynaklanır. Romantik erkekten çok, sonradan romantikleşen erkek vardır. Bu hormonsal mıdır, kalıntısal mıdır, bilemeyeceğim şimdi. Ama ben bu yazıyı okurken hala abartılı, fazla iddalı/gösterişli buluyorum.

Yukarıda yorum yapan erkekler neden benim aksime "mükemmel, süper" cart curt türünden bir yorum yaptılar diye sorarsan, gerçekler acıdır ama, eğer kral halktan biriyle bir yarışmaya girerse, o halktan biri kraldan güçlü olsa da, isteyerek krala yenilir. Birtek KoyuBeyaz biraz lafı gevelemiş, A yoluna B planıyla gitmiş.

Hah, şimdi gelelim yazının edebi yönlerine.

Ben zaten senin tasvirlerini çok beğeniyorum. Duyguları anlatış tarzın hoşuma gidiyor. Sıkılmadan bir paragrafa başlıyorum, bakıyorum sonraki paragraf bitmiş. Bu yazıda da aynı akıcılık vardı, ama KoyuBeyaz'a da katılıyorum. Bu yazıda bazı inişler ve çıkışlar gördüm. Örnek:

Alıntı
Kanlı ellerimin arasında avuttum hüzünlü varlığını. Onun adına yediğim darbelerle ezilmiş omzuma yatırdım okşanmayı bekleyen başını. Yastıkta bıraktığı her bir saç teli için tapınaklar diktim, şu her atışında adını haykıran gönlümde.

'Kanlı ellerimin arasında avuttum hüzünlü varlığını' ne kadar da güzel, hoş bir cümledir böyle. Hem sembolizm ile cümleyi okurken düşündürttün, hem de etkiledin. Fakat hemen arkasına gelen şu, 'Onun adına yediğim darbelerle ezilmiş omzuma yatırdım okşanmayı bekleyen başını.' cümlesini okuyunca, önceki cümlenin ardına gelmeseydi de önceki cümleyi mahvetmeseydi keşke dedim. Burada sadece bir iniş değil, bir de kadına hakaret vardır. Demişsin ki "Hem onun için omzumu siper ediyorum, hem de bunu yeterli bulmayıp bir de okşanmayı bekliyor."

Hemen ardından, 'Yastıkta bıraktığı her bir saç teli için tapınaklar diktim' demişsin, burada da sembolizm var, bu da güzel bir cümle, daha doğrusu cümle başlangıcı. Ama hemen ardından gelen 'şu her atışında adını haykıran gönlümde.' yine işi bozuyor, yine inişe geçiyor yazı. Böyle güzel bir başlangıcı nasıl böyle yok edebildin, aklım almıyor. Çok sıradan. Kalbinin her atışında şahsın sevdiğinin adını haykırması, çok geleneksel bir kalıp haline geldi, sadece kelimelerle oynamakla bunu değiştiremezsin.

Öyle işte. Edebi yönden incelersek yazın mükemmel değildi. Hatta yazarlık puanı almamış pek çok yazıdan aşağılardaydı. Ama kötü müydü? Hayır, kötü de değildi, güzeldi işte. Sadece bu kadar muhteşemdi'li yorumu gereksiz buldum. Forumda bu tarz onlarca yazı okudum. Coşkulu duyguları, abartılı duygusal içli anlatımı olan yazılar. Bundan bin kat iyi olan yazılar. Evet bin kat iyi bu inkar edilemez. Ve işte bu yazıya, o yazılara bu yazıya yaptıkları yorumun onda birini yapmayan ve puan vermeyenlerin mükemmel demeye, hayır hakkı yoktu.

'Bir kadın olarak erkeklerin görüşlerini yansıtmak' konusunda ise, bu kadar iddialı davranman biraz garip kaçtı.

Bir de umarım yazdıklarımı yanlış anlamadın, kimse adam gibi eleştirmeyince sırf konumun yüzünden, bari ben yapayım da daha da gelişmende yardımcı olayım diye düşündüm. Kötü bir amacım yoktu.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ve Tanrı Kadını Yarattı
« Yanıtla #16 : 17 Ağustos 2012, 17:33:58 »
Alıntı
Olmadı. Bu son yazdığınız yorum tüm iştahımı kaçırdı. Bir kadın olarak "bir erkek böyle düşünmelidir" demeniz çok normal olurdu, hatta size hak bile verirdim. Bir erkeğim diye her zaman erkeklerin söylediklerini haklı bulacağım diye bir şey yoktur. Ama siz bir kadın olarak "bir erkek bunu düşünür." derseniz, bu inanılmaz iddialı olur. İddialarınızı kırmak gibi olmasın, bu bahsettiğiniz biraz ütopik bir erkek oldu. Erkekler duygularını kolay kolay bu kadar derinden, tutkulu yaşayamaz. Duyguları yoktur demiyorum, vardır. Vardır ama, bunu kendi de anlayamaz. Vardır ama, bu kadar kolay belli edemez kendi de anlamadığı için. Hah şimdi diyeceksin, "Peki sen nasıl bu kadar iddialı söylüyorsun bunları?" da, ben erkeğim. Siz de kadınların düşünceleriyle ilgili bir şeyler söylerken istediğiniz kadar iddialı olabilirsiniz.

Bu mu, bu mu deyince kısaca birini seçtim. Ama asıl fikrimi başka bir yorumda şöyle açıkladım:

...

Ama şu yazı için şunu söyleyebilirim ki, oturup tekrar okuduğumda yazıdaki eril karakteri aslında hem erkek hem de kadın bakış açısından yazdığımı gördüm. Belki herhangi bir kadına aşık herhangi bir adam o ama, aynı zamanda pek çok kadın tarafından kendisine adanmasını isteyecek davranışlar sergileyen de biri.

Sen nasıl iddialı söylüyorsun falan demem çok komik olurdu :). Ben 23 senedir kızım ve elbette bir erkeğin neler hissedeceğini birebir bilemem. Ama empati kurabilir veya bunu deneyebilirim. Yazı iddialı duruyor, çünkü içindeki duygu yoğunluğu o yönde. Yukarıda alıntıladığım kendi yorumumla harmanlanmış bir tutku bu.

Alıntı
Yukarıda yorum yapan erkekler neden benim aksime "mükemmel, süper" cart curt türünden bir yorum yaptılar diye sorarsan, gerçekler acıdır ama, eğer kral halktan biriyle bir yarışmaya girerse, o halktan biri kraldan güçlü olsa da, isteyerek krala yenilir. Birtek KoyuBeyaz biraz lafı gevelemiş, A yoluna B planıyla gitmiş.

Niye öyle diyeyim yahu? Ben eleştirilerden rahatsız olan biri değilim. Bu eleştirilerinden de rahatsız olmuyorum :). Kimi beğenir, kimi beğenmez. Sürekli övüleceğiz diye bir şey yok. Ama kral ve halktan biri kısmına katılamadım. KoyuBeyaz da beni en çok eleştiren isimdir. Forum üzerinden pek görülmese de "bu ne ya?" diye açık açık der yüzüme. Yalnız onun dediği kısımla senin dediğin kısım aynı değil. Kendisi de söylesin ama bence orayı yanlış anlamışsın. Eleştirileriniz pek örtüşmedi.

Alıntı
'Kanlı ellerimin arasında avuttum hüzünlü varlığını' ne kadar da güzel, hoş bir cümledir böyle. Hem sembolizm ile cümleyi okurken düşündürttün, hem de etkiledin. Fakat hemen arkasına gelen şu, 'Onun adına yediğim darbelerle ezilmiş omzuma yatırdım okşanmayı bekleyen başını.' cümlesini okuyunca, önceki cümlenin ardına gelmeseydi de önceki cümleyi mahvetmeseydi keşke dedim. Burada sadece bir iniş değil, bir de kadına hakaret vardır. Demişsin ki "Hem onun için omzumu siper ediyorum, hem de bunu yeterli bulmayıp bir de okşanmayı bekliyor."

Hakaret? Aslında orada kadının adama muhtaçlığını ve adamın her koşulda onu sarıp sarmalayacağını, o üzülmesin diye kendi acısını hiçe sayacağını düşündüm. Ayrıca kadın belirsiz biri. Belki de bencil karakterli. Bunu senin bakış açından bakark söylüyorum, benim yazma amacım o değildi. Ama bu kişi bencilse pekala bunu yapabilir. Bu da kadına hakaret olmaz, çünkü kendi hemcinslerime hakaret edecek değilim. Yine de birinin bir yanlışı varsa cinsiyete göre kayırmam da. Bu kişi bencilse bencildir ve böyle bir şey yapabilir. Tekrar ediyorum, benim orayı yazma amacım bu değildi. Farklı algılanmasında sorun yok da hakarete hiç katılamadım.

Alıntı
Edebi yönden incelersek yazın mükemmel değildi.

Ay mükemmelle kıyaslanıyorum inatla :). Bakın, diyorum ki;

Alıntı yapılan: Fırtınakıran
Yazının 10 üzerinden 10 olmaması ve mükemmelin üzerine çıkamamasının nedeni aynı aslında. Ben bir usta değilim. Harika ya da muhteşem dediğinizde bu beni çok mutlu eder, ama kusursuzluk konusunda durur düşünürüm. O bakımdan kusursuzluğu/mükemmelliği geçmenin benim adıma mümkün olacağını elbette düşünmedim.

Yazım nasıl mükemmel olabilir? Ben yıllarını vermiş bir yazar değilim. Bunun için hem bu hayatta daha çok yıl harcamalı, hem de bu yılları yazıyla doldurmalıyım. Mükemmellik saygı duyduğum (hatta duyduğumuz) büyük yazarların eserlerine yaraşır.

Yazdıklarını yanlış anlamadım, ayrıca rahatsız da olmadım. Dediğim gibi, eleştirilerden korkan ya da huzursuzlanan biri değilim. Ben eleştirilmek için koyuyorum bu yazıları buraya. Katılmadığım bazı noktalar var onları da yazdım.

Hiç yazar puanı almamış yazılardan daha iyi mi kötü mü kısmı tamamen okurun takdiridir. Ben düşünceye saygı duyarım, ama yorum da yapmam buna. Seven takdir eder, beğenmeyen eleştirir. Zaten olması gereken de bu. Onun dışında teşekkür ederim uzun ve detaylı eleştirin için.

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ve Tanrı Kadını Yarattı
« Yanıtla #17 : 17 Ağustos 2012, 17:50:29 »
Kendi adıma konuşayım, eleştirdiğim nokta gayet açıktır. Lafı A'dan B'ye, C'ye, T'ye taşıdığımı düşünmüyorum, bugüne kadar da bu forumdaki herhangi bir hikayeye samimiyetsiz yorum yapmadım sanıyorum. Ben yazıyı yazar puanı almamış diğer binlerce yazıdan çok daha güzel buldum ki yazar puanı verme ve övme ihtiyacı hissettim. Kişilerin isimlerinin, cisimlerinin bunda herhangi bir payı yoktur. Ha şu var, Fırtınakıran'ın Düşler Limanı'na bir şey yazdığını görünce koşa koşa geldim okumaya o ayrı. Bunu yapan tek kişi olmadığıma da eminim. Ama bir insanın tarzını beğenmemiz ona objektif yorum yapmayacağımız anlamına gelmez. Hem oraya yorum yapıp bakış açısını başarılı yansıttığını düşünen erkeklerden biri olarak hiç de erkeklerin %90'ının farklı düşüneceğine katılmadım mesela. Ben de 20 yıldır erkeğim sonuçta, bu bakış açısıdır. Kaldı ki burada bilimsel bir gerçekten de bahsedilmiyor.

Neyse dağıttım biraz sanırım ama buradaki 'şahsa göre yorum' iması yorum yapan biri olarak beni rahatsız etti. Eleştirimizin ve yorumumuzun samimiyetinin sorgulanması ve kesin yargılar kullanılması hoş değil. Teşekkür ederim ama ben neyi eleştirip neyi beğendiğimi gayet iyi biliyorum, keza buraya yorum yapan diğer üyelerin de bilinçli yorum seviyeleri hakkında tartışmak yersiz olur.

Bu arada o son cümleye yorum yapmamışım. Şimdi yapayım dedim, olmadı. Bitiriş için en uygun şey olmuş herhalde.
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ve Tanrı Kadını Yarattı
« Yanıtla #18 : 17 Ağustos 2012, 19:20:44 »
Keşke bütün kavgalar yazar puanından çıkmasaydı. Bir yazarın yazdığı yazının altındaki kişisel tartışmalar dönmeseydi de yazara kendisini değersiz hissetmek için pas atılmasaydı. Keşke biraz empati yapılsaydı. Konu hakkında konuşulsaydı.

Birileri iyi niyetle bir yorum yapar, birileri de katlanamayıp içten içe sinirli bir yazı yazar.

Tartışmaları görmemiş gibi yapmayı tercih ediyorum. Yazıya gelecek olursak, Raisor'a katılıyorum aslında. Bunun yanında bir öykünün iddialı olması için yazarın iddialı olması ya da yorumların iddialı olması gerekmiyor ki. Üslupla ilgili her şey, şu üslup iddialı yazı üslubudur, kendimi yeterince geliştirdiğimi düşünmeden asla kullanmayacağım bir üsluptur. Çünkü sonuçları gerçekten de kendi aramızda dalga geçtiğimiz şiirler gibi yazınlar ortaya çıkaracak şekilde oluyor. Burada yine toparlanmış biraz ama, sonuçta yine de güzel fikrin vasat bir sonucu çıkmış ortaya. Ancak kabul etmek lazım ki çok başarılı olmaya giden yollar var içinde. Ufak tefek cümleler, cümle kuruşları, yeteneği gösteriyor bariz.

Raisor'a abartıldığı konusunda okuyucu olarak katılıyor, abartılmış tepkisini yönetici ağzıyla uyarıyorum. Çünkü bu eleştiri ya da düşünce belirtme değil artık, kavga ağzına dönüyor. Dikkatli olalım.
try again fail again fail better