Kayıt Ol

Yeşil Gözler

Çevrimdışı Kuzen

  • **
  • 123
  • Rom: 1
  • http://kaldirimfaresi.blog.com/
    • Profili Görüntüle
Yeşil Gözler
« : 23 Ağustos 2012, 18:32:09 »
Duvardaki girintili çıkıntılı izlere bakıyorum ne zamandır. Uyanık mıyım ya da burada mıyım bilmiyorum. Bazı anlar vardır
sadece düzdür. Bakarsınız ya da bakmazsınız bu önemli değildir. Çünkü gördüğünüz ile görmediğiniz eşittir o sırada. Hafif bir ürperme ve soğukluk var içimde. Bu his sadece bu saatlere özgüdür benim için. Bir an gördüğüm gözler ağlamaklı ve unutmuş gördüklerini. Hava soğuk, belki de değil ama sessiz bir ormandayım ve sadece kuşlar var. Hissettiğimi yaşıyorum ilk defa bu mavimsi uzun ağaçları olan ormanda. Yerlerde çıtırdayan gri çam yaprakları...

İrkilmiş bir kuş sürüsü kalkıyor yaprakların arasından. Arkadan belirdi siyah yeşil gözlü kedi. Sadece baktı bir süre, bakmaya devam etti sessizce. Gerçekten bana bakıyordu sadece bana, niyeti yoktu, bir şey düşünmüyordu ama gördüğü bendim. Ne benim yansımam, ne benim karakterim ne de benim bedenim. Sadece ufuk çizgisine giden kör ben. Kedinin parlak gözleri vardı çok parlak yeşil gözleri. Bakışı mavi ormanda yırtıyordu manzarayı. Sanki oraya ait değilmiş gibiydi. Bir süre daha baktı ve yanıma geldi.Tam önümde durdu siyah kedi. Kedi miydi o, yoksa sadece bir çift göz mü ? Beni benden alan yeşil derin gözler. Sadece bu bakışı istemiştim tüm ömrümce. Sadece gerçek birer bakış.

Gri bulutlu havanın altında dalgalarla yıkanan bir kumsal. sadece dalga değil, hatta dalga hiç değil bir tek köpükleriyle yıkanıyor sessiz simetrik kumsal. Kızıl saçlı bir kadın var taşları dizen. Siyah ve mükemmel taşlar bunlar sadece bir dokunuşu bile ürperten ve hissettiren benliğini. Kızıl saçlı kadının saçlarından da kızıl dudakları var vahşi. Tek bir öpücük geldi dudaklarıma tutukulu ama an içinde değil. Sadece geldi ve gitti bir ömür gibi. Hissedemediğim bir ömür gibi. Yuvarlandık tüm kumsalda ve güzel kargalar izledi bizi. Sonra tek tek gittiler biri hariç. Yeşil gözlü simsiyah karga. Bir kere bağırdı bana. Baktım merak ve korkuyla. Kadın yeşil gözleriyle baktı sonra, "Gitme" dedi korkuyla. Kollarından kurtulduğum gibi koştum kargaya. Karga bir kere bağırdı , sonra bir daha.. Kanatlarını bir kez açtı hava karardı, bir kez çırptı ve sonsuz luktayım zamanın olmadığı çizgide.

Uzun çamlara bakıyorum ne zamandır. Biraz farklı ötekilerinden, sadece gri bir mekan gri bir orman, hissizlikle yok olmuş bir nehir ve bir ceset. İrice siyah bir kedi kemiriyor cesedi, dönüp bana bakıyor sonra. Biraz daha bakıyor ve tıslıyor. Bu bir kedi mi yok sa sadece öfke mi? Önümde bir kadın yatıyor kızıl saçlı. Bembeyaz teni ölümü tatmış. Ama Kanı hala akıyor. Soluk mavi ormanda akan kan içimi ısıtıyor içtikçe. Kadını vahşice yemeye başlıyorum sadece vahşet istiyorum kendiliğinden ve doğal. Sadece içgüdü ve ölüm. Kendimi tekrar bıraktığımda gri ezilmiş çam iğnelerine...

Nehirden su içiyorum sessizce akan nehirden. Bana bakıyor bir çift yeşil parlak göz, sadece bakıyor. Ağlıyorum, benimle ağlıyor yeşiller. Ölüyorum kırmızı bir kokuyla. Sadece ölüyorum..
A. Umi