Kayıt Ol

Korku Tüneli

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Korku Tüneli
« : 23 Ağustos 2012, 04:55:25 »
Korku Tüneli

‎''Hazır mısınız?'' diye bağırdı megafonla görevli.
Birbirine bağlanmış, rayın üzerinde ilerleyecek ve bizi karanlığa götürecek olan arabaların içindekiler büyük bir coşku ile karşılık verdiler.
Kırmızı ve iki kişilik arabalardan yaklaşık olarak bir düzine kadar bulunuyordu ve tek başına oturduğum araba tam yedinci sıradaydı. Annemin kolyesi onu kaybettikten bu yana her zaman boynumda duruyordu. Bu günde öyleydi.

''Tamam,'' dedi görevli.
Siren sesi duyuldu, herkesler bir an da bağırmaya başladılar. Arkamda oturan iki çift coşkuyla şarkı söylüyorlardı. Yeni taşındığım bu kentte, eğlenmek ve kafa dağıtmak için çıktığım ilk geceydi.

''Gidiyor,'' diye bağırdı görevli, tekrar megafonuyla.
En ön sıradaki araba hareketlenmiş, ona bağlı olanları da peşinden sürüklemeye başlamıştı. Kemerimi kontrol ederken kendi üzerinde bulunduğum arabanın da ilerlemeye, karanlık içine gitmeye başladığını gördüm. Korku tünellerinden korkmazdım. Belkide bu yüzden bu kadar insandan daha az heyecan yapıyor, bağırmıyordum. Arabalar birer birer karanlık tünele girmeye başlamışlardı, karanlık gözlerimi yoruyordu. Bu yüzden gözlerimi kapatmıştım, seslerin azaldığını, uzaktan gelmeye başladığını duyduğumda gözlerimi araladım. Arabaların beraber girdikleri tünelde, bir birinden koptuklarını anladım. Arkamdan ve önümden bağırış, hatta ağlamalar geliyordu.

Araba tüneldeki dönemeçlerden birini alırken, sol taraftan yüzüme bir ışık vurdu. Bir mumyanın ellerinin omuzlarıma dokunduğu hissettim, göz göze geldiğimizde gözleri sarı ve fıldır fıldır dönmekteydi. Tünelde ilerledikçe karanlık kendini daha fazla belli ediyordu, canavarların aniden çıkması, belirmesi için koyulan ışıklar giderek düşünüyordu. Her ruh,cin, şeytan,melek gibi yaratıkların ellerinde kan vardı. Diğer arabalardan ne bir iz, ne de onların taşıdıkları insanlardan bir ses vardı. Işıkların aydınlattığı duvarlarda kan lekeleri, hatta bağırsakların olduğunu gördüm. Lakin bunların bir oyun, buraya girenleri korkutmaya yönelik konulduklarını düşünmekteydim.

Tünelin yarısına geldiğinde arabanın durduğunu fark ettim., ışıkların azaldığını, daha sonradan tamamen söndüklerini görebiliyordum. Duvarlara tutuna, duvarları hissederek, çıkışı veya dönebilirsem girişi bulmaya çalışıyordum. Duvarların her bir yerine dokunduğumda ellerim kanlanıyor, yürüdüğüm her adımda ayaklarıma bir şeyler takılıyordu.

Çıkışı çok geç olsa bile bulmuştum, koşarak ve ağlayarak ilerliyordum oraya. Adımımı eğlence merkezinin ışıklarının aydınlattığı tünelin sonuna attım.

''Teslim ol Maria!'' diye bir ses duydum ve kafamı çevirdiğimde yüzlerce polisi sol tarafa yerleşmiş olarak gördüm.
Ellerimi yavaş yavaş kaldırırken ellerimdeki kanlar akıyordu.
Başımı öne eğdiğim de ise ayaklarımın altında, tünele girmeden önce gördüğüm iki çiftin suratları duruyordu. Ayakkabılarıma yapışmışlardı, yüzleri soyulmuştu.

Boynumda asılı duran kolyeye uzandım, elimi bir şey ısırdı. Bunu yapan kolye değil bıçaktı.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #1 : 23 Ağustos 2012, 05:53:08 »
İşte budur. Budur! Hikaye dediğin böyle olur. Ya da en azından ben kan ve vahşeti çok seviyorum, bilemedim. ^^

Zordur korku türünde hikayeler yazmak. Fantastik öğelerin hikayenin içine girebilme ihtimali çoktur, yazar kendini tutamaz çoğu zaman. İşin sonunda da bir bakmışsın hikaye korkudan uzak, sadece fantastik bir hikayeye dönüşmüş. İnsanları gece uyuyamayacak kadar korkutmak büyük bir emek ister ve bu hikayede bunu yapabilecek potansiyel var.

Yalnız şunu diyeyim, 'de' ekini hiç iyi kullanamıyorsun, üzerinde çalışman lazım. Örneğin ilk paragraftaki 'Bu günde öyleydi.' kalıbındaki 'de' ayrı olmalıydı ya da İkinci paragraftaki 'bir an da' kalıbı da yanlıştı, oradaki 'da' eki birleşik olmalıydı. Ayrıca 'bugün' bir birleşik kelimedir.

'Bugünlerde çok yalnızım' ve 'bugün de gelmedi' arasında farklar vardır, ben sana iyi anlatamam, ama TDK'dan 'de' ekini araştırmanı tavsiye edebilirim.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Thomasward

  • **
  • 352
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #2 : 23 Ağustos 2012, 11:21:21 »
Şaşırtıcı ,güzel ve kısa ama etkili bir hikaye idi.Damağımda hafif tatlı olan tadını hissettim ve orada kaldı.

Çevrimdışı Ejderfelaketi

  • **
  • 359
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #3 : 23 Ağustos 2012, 11:27:53 »
Çok güzel bir hikayeydi.Tek solukta okudum diyebilirm. Tek bir şey saçma geldi bana.O da -hevesini kırmak gibi olmasın ama- polis karakterin -Marian'ın- adını nereden biliyordu?
Kumarı sadece oynatanlar kazanır sadece oynatanlar

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #4 : 23 Ağustos 2012, 14:26:36 »
İşte budur. Budur! Hikaye dediğin böyle olur. Ya da en azından ben kan ve vahşeti çok seviyorum, bilemedim. ^^

Zordur korku türünde hikayeler yazmak. Fantastik öğelerin hikayenin içine girebilme ihtimali çoktur, yazar kendini tutamaz çoğu zaman. İşin sonunda da bir bakmışsın hikaye korkudan uzak, sadece fantastik bir hikayeye dönüşmüş. İnsanları gece uyuyamayacak kadar korkutmak büyük bir emek ister ve bu hikayede bunu yapabilecek potansiyel var.

Yalnız şunu diyeyim, 'de' ekini hiç iyi kullanamıyorsun, üzerinde çalışman lazım. Örneğin ilk paragraftaki 'Bu günde öyleydi.' kalıbındaki 'de' ayrı olmalıydı ya da İkinci paragraftaki 'bir an da' kalıbı da yanlıştı, oradaki 'da' eki birleşik olmalıydı. Ayrıca 'bugün' bir birleşik kelimedir.

'Bugünlerde çok yalnızım' ve 'bugün de gelmedi' arasında farklar vardır, ben sana iyi anlatamam, ama TDK'dan 'de' ekini araştırmanı tavsiye edebilirim.
Okuyup, yorumladığınız için çok teşekkür ederim. ^^ Eklere değindiğiniz iyi oldu, gerçekten çok iyi kullanamıyorum. Bazı bazı kelimelerin yazılışında da yanlışlıklar yapıyorum. Kurtulamadığım, üstümden atamadığım bir kene gibi yapıştı kaldı onlar. Hikaye kurgulamak konusunda iyi olduğumu söylerler, lakin kağıda yazamadıktan sonra ne fark eder?  :-\

Şaşırtıcı ,güzel ve kısa ama etkili bir hikaye idi.Damağımda hafif tatlı olan tadını hissettim ve orada kaldı.
Okuyup, yorumunu bildirdiğin için çok teşekkür ederim. Bu aslında benim yaklaşık otuz dakika içinde yazdığım mini-öyküm, üç hafta önce gece dört suları yazdığım için pek uzatamadım ve korku öykülerinin kısa olmaları gerektiğini düşünüyorum. Zira devam etse idim, hem okuyucu sıkılırdı, hem de kendimi tekrarlamış olurdum.

Çok güzel bir hikayeydi.Tek solukta okudum diyebilirm. Tek bir şey saçma geldi bana.O da -hevesini kırmak gibi olmasın ama- polis karakterin -Marian'ın- adını nereden biliyordu?
Yorumunuz için teşekkür ederim, Korku Tüneli öyküsü bir başka öykümün devamı niteliğindeydi, Spawaski-Maria arasında geçen, rüyalardan oluşan bir öykü. Psikoloji öyküsü gibiydi, pek hikaye sayılmazlar. Sonunda bu iki karakter böyle birleştirmeyi düşündüm, uykusuzluk yüzünden öyle bir detayı atlamışım.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Ejderfelaketi

  • **
  • 359
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #5 : 23 Ağustos 2012, 14:33:29 »
Hikaye kurgulamak konusunda iyi olduğumu söylerler, lakin kağıda yazamadıktan sonra ne fark eder?  :-\

Kimse anasının karnında iyi yazmayı öğrenmiyor.Hayalperest olmak doğuştandır. İyi bir şeyler yazmak sonradan kazanılır. Bak R.A. Salvatore'a bu kadar güzel savaş sahnesi nasıl yazıyor diye düşünürdüm hep.Meğer adam barlarda korumalık yapmış az dayak atmamıştır. Tipi de zaten güreşçi :D Demek istediğim düşe kaka adam olunur; yaza yaza yazar olunur
Kumarı sadece oynatanlar kazanır sadece oynatanlar

Çevrimdışı Scyther

  • **
  • 160
  • Rom: 4
  • "Zira yürümeye değer bir yolum var!"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #6 : 23 Ağustos 2012, 14:45:04 »
Yine Midkema yine müthiş bir hikaye . :)

Bence artık yazmamalısın biz senin gibi yazamadığımız için kıskanıyoruz virüs falan yollayacağız bilgisayarına . :D
Hayalince oku. Hayalinle yaz.

Çevrimdışı Thomasward

  • **
  • 352
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #7 : 23 Ağustos 2012, 21:03:04 »
Bence kısa olması böyle bir bölüme yakışmış ve tam yerine oturtmuşsun taşı.Uzun yazmak istersen bu yazacağın uzunluğa uygun olacak bir ortam konu ve senaryo gerek uzun olması için ama sen yaparsın.Yine böyle güzel bir hikaye ile karşımızda olacağını biliyorum.

Çevrimdışı kalemistik

  • *
  • 45
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #8 : 28 Ağustos 2012, 12:10:19 »
Hayal gücün çok gelişmiş. Biraz kelimelerle oynamanı tercih ederim. Bu seni daha ileri götürür, diye düşünüyorum.

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #9 : 31 Ağustos 2012, 16:58:20 »
Yorumlar için teşekkür ederim. Bu sıralar korku veya gerilim hikayesi yazamıyorum. Nedeni sanırım çok fazla bu tür kitaplar okumamış olmam. Kısa zamanda alt yapıyı güçlendirip yazmaya başlayacağım.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993

Çevrimdışı Mira

  • *
  • 14
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #10 : 06 Eylül 2012, 16:14:52 »
Bir solukta okudum gerçekten çok güzel bir hikaye olmuş başlarılarının devamını diliyorum.

Çevrimdışı baharovski

  • *
  • 2
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #11 : 07 Eylül 2012, 17:29:05 »
gerçekten insanı çabuk kendini kaptırabildiği bir hikaye olmuş.Beğendim.Devamını bekliyorum.
Karanlık şart koşmuş yalnızlığı bana, aynama baktım yine kimse yok yanımda.Bir kız var sadece ve de birkaç su damlası...Dökülür yere kırmızı kan soğukta.. kimin umurunda?
[/i]

Çevrimdışı KingKiller

  • ***
  • 519
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #12 : 04 Ekim 2012, 21:48:26 »
Harikaydı. Devamın bekliyorum.
“Ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım” ( Don Vito Carleone)

Çevrimdışı Saduntuncay

  • *
  • 35
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Korku Tüneli
« Yanıtla #13 : 10 Ekim 2012, 16:24:21 »
Güzel bir hikaye. Ellerinize sağlık, sizden bu tür yazılarınızı devam ettirmenizi talep ediyorum :)