Kayıt Ol

Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« : 09 Ekim 2012, 22:47:47 »
Ural Batır destanı, Başkır/Başkırt/Başkurt Türkleri'nin, Ural Batur isimli (Batur: Eski Türkçe "batır", diğer Türk ağızlarında "baatır", "baadır", "maadır", "bagatır", "bagatur", "batur", "bağadır", "bağatur", "bahadur", "bahadır" olarak görülür. Ayrıca Macarca "bator" [uzun a ile], Moğolca "bator", Rusça "bogatyr", Farsça ve Hintçe "bahadur" olarak karşımıza çıkar. Kahraman, yiğit anlamlarına gelir. Ayrıca doğuya giden kimi seyyahlar, bu sıfatın, batının "şövalye" sıfatına eşdeğer bir ünvan olarak kullanıldığını söyler.) kahramanının etrafında örülmüş bir destandır. Yaklaşık 1400 mısradan oluşur. Ural Batur'un doğumu, büyümesi ve işlerini anlatır. Vaktim oldukça, Başkır Türkçesi'nden İngilizce'ye çevrilmiş versiyonunu Türkçe'ye aktarıp burada paylaşacağım. Bu vesileyle, Türk ağızlarını bize öğretmeyip, az bir eğitimle etkin bir şekilde konuşuyor olabileceğimiz Başkır Türkçesi yerine İngilizce'sinden aktarmak zorunda bırakan eğitim sistemine bir lanet okuyayım.

"Eski günlerde, derler ki
Görülmemiş ve duyulmamış bir diyar vardı
Dört tarafından sularla
Çevrilmişti o kurak ülke
Hiç kimse ayak basmamıştı oraya
Yanbirde, yaşlı bir adam
Ve karısı Yanbike’den başka
Kimsecikler yaşamazdı orada
Bütün yollar boştu onlara
Nereden geldiklerini unutmuşlardı
Ana yurtlarının neresi olduğunu
Atalarını nerede bıraktıklarını
Bütün hatıraları tuhaftır ki
Silinmişti hafızalarından

Ve onlar ilk gelenlerdi
Üzerinde tek kişi yaşamayan
O adanın ilk sakinleri
Yalnızca ikisi, ta ki kadın
Kocasına iki evlat verene kadar
Büyüğün adı Şulgan idi
Ve küçüğün adı Ural
Başka hiç kimseyi görmeden
Dördü birlikte yaşarlardı
Ev eşyası için kaygı duymadan..."

giriş şimdilik böyle kısa olsun, her hafta 100 mısrayı çevirir, buraya eklerim.
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« Yanıtla #1 : 11 Ekim 2012, 21:51:24 »
Eh, sanırım "haftada 100 dize" derken aceleci davranmışım. Pek sorumsuz ve dağınık bir insan olduğumdan, düzenli iş yapamam. Onu, "fırsat buldukça"ya dönüştüreyim. Bu arada, mesaj atan, teşekkür eden herkese ben teşekkür ederim. Bu çalışma kayıp rıhtıma ufak bir hediyem olsun :)

kaldığım yerden devamla:

Kap-kacağa ihtiyaç duymadan
Ne yemek pişirirler, ne kap kacak asarlardı duvara
Böyle geçinip giderlerdi
Ve ne hastalık bilirlerdi
Ne ölüm
Ve derlerdi ki: “Ölümü taşıyan biziz
Yaşayan her şeye”
Ne at sırtında av peşine düştüler
Ne ok ve yay aldılar yanlarına
Çünkü hayvanları vardı
Onlar için avlanan
Onlara eşitleri gibi davrandıkları
Sürmek için bir aslan
Balık tutmak için turnabalığı
Kuş avlamak için bir doğan
Ve avın kanını emmeye bir kara sülük
Ya eskiden beri böyleydi
Ya Yanbirde’nin gelişinden beri,
Adet böyleydi
Duyulmamış, görülmemiş bu diyarda:
Bir av yakalasalar
Ve bu av erkek olsa
Yaşlı adam ve karısı
Kafasını keser yerlerdi
Ve kalanını verirlerdi
Şulgan ve Ural’a
Tazılarına ve aslanlarına
Turnabalığına, doğana
Ve eğer av bir dişiyse
Yaşlı adam ve kadın, ikisi
Kalbini çıkarıp yerlerdi
Ve boynuzlu bir av yakalamışlarsa
Kara sülüğü koyarlardı üzerine
Tüm kanını emsin diye
Ve onunla bir içki yaparlardı
Çocuklar büyürken
Ve çocuklar ava gitmeye başladığında
Ana babalı izin vermedi
Avın kafasını yemeye
Avın yüreğini yemeye
Ve izin vermediler çocuklarına
Avın kanından içmeye

“Bunu asla yapmamalısınız” diye buyurdular
Günden güne, haftadan haftaya büyürlerken
İki çocuk da aklı yeter oldular
Şulgan on iki yaşındaydı
Ve ondu Ural’ın yaşı
“Ben aslana binip süreceğim” dedi biri
“Ben kuş avlamaya gideceğim” dedi diğeri
Babalarına rahat vermediklerinden
Yanbirde tembihledi onları
“Oğullarım, sevgili çocuklarım
Öz gözümün kara elmaları
Süt dişleriniz tamamen
Düşene dek
Gövdeniz güçlenene dek
“Sukmar”ı idare etmeye kalkmamalısınız
Ava gitmemelisiniz
Ya da kuş vurmaya
Aslanı sürmemelisiniz
Çünkü daha gelmedi zamanınız
O zamana dek, getirdiğimi yiyin
O zamana dek, buyurduğumu yapın
Karacalara binip, binek sürmeyi öğrenin
Kuşçuluğu öğrenin, doğanı
Yakınlardaki sığırcık sürülerine salarak
Oynarken susarsanız
Tatlı su için, kanın tadına bakmayın
Midyelerden içmeye kalkmayın sakın!
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı ryuk

  • ***
  • 497
  • Rom: 25
  • ne değiştirebilir bir insanın doğasını?
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« Yanıtla #2 : 12 Ekim 2012, 19:36:04 »
Bence çok güzel bir şey yapıyorsunuz. Tebrik ve teşekkür ederim :)
Fikirlerim için ölmeyi göze alamam çünkü yanılıyor olabilirim - Bertrand Russel

İyi bir fikir üretmek için, pek çok fikir bilmek gerekir:

* Yeni başlayanlar için FRP

* Fantastik edebiyata yeni başlayanlar ve bu türde ilerlemek isteyenler için

* Kılıçlar ve diğer eskiçağ silahları hakkında

* Dark Sun


* Distopya Korkuları

Daha fazlası için: Index

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« Yanıtla #3 : 20 Ekim 2012, 00:20:12 »
Kaldığı yerden devamla:

Böyle buyurdu Yanbirde
Ve yasakladı çocuklarının
Susuzluklarını kanıyla gidermesini
Yaban hayvanlarının
Ve bir gün, yaşlı adam ve kadın
Her zamanki gibi avdayken
Evde bekleşiyordu
Çocukların ikisi de
Ve bu uzun zaman boyunca
Anne babaları ava gitmişken
İki oğlan söyleşiyordu
Bir çok meseleye dair
Ve konu yiyeceğe geldi
Ve içeceğe tabii ki
Şulgan biliyordu babaları
Kanın tadına bakmalarını yasaklamıştı
“Sakın içmeyin!” demişti
Yanbirde onlara
Yine de biraz düşünüp taşınıp
Kışkırtmaya başladı Ural’ı
Şöyle laflar etti ona:
“Eğer gerçekten zevk olmasaydı
Avda canlıları öldürmenin
Eğer kan lezzetli olmasaydı
İçince
O zaman annemiz ve babamız
Gece uykularından ödün vermezlerdi
Ne zamandan ne çabadan sakınıp
Gitmezlerdi her gün ava
Yorgun ya da tükenmiş olmalarına aldırmadan
Bizi burada kendi başımıza bırakarak
Eğer yanlış değilse bu sözüm, Ural
Gel alalım kan dolu midye kabuklarını
Ve her birinden tadalım azar azar
Bilelim nasılmış kanın tadı.”
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« Yanıtla #4 : 08 Kasım 2012, 21:40:45 »
İki kardeşin maceralarına devam ediyoruz:

Ural dedi “Babamın buyruğunu
Tutacağım ve yerine getireceğim
Ve keyfini süreceğim kanın tadının
Gelenekleri öğrendikten sonra
Bütün dünyayı dolantıktan sonra
Ve emin olduktan sonra
Dünya üzerinde ölüm olmadığına
Bilmediğine dünyanın
Ölüm denen şeyi
Ve yaşayan bir şeyi öldürmeyeceğim
Sağ elimde bir Sukmar ile
Ve yatıştırmayacağım susuzluğumu
Kara sülüğün emdiği
Midye kabuklarına
Doldurulmuş kanla”

Şulgan dedi ki “ölüm
Güçlüdür insanoğlundan
Ve gelmeyecek bu yana
Asla bulamayacak burada bizi
Babamızın deyişiyle
Ki durmadan tekrarlar
Biz yaşayan her şeye ölüm taşırız
Bunu kendisi söyledi başta
Öyleyse, neden korkmalı?
Çekinmeli, bir yudumluk kan içkisinden?”

Ve şöyle tanıtladı Ural:
“Hayvanlar var, hem hızlı
Hem ayağı kıvrak
Görkemli ve güçlü yapılı
Dikkatli ve kulağı çabuk
Gündüzleri ve gece
Hafif uyuyan
Benekli leoparlar, aslanlar, kızıl geyikler
Ayılar ve daha nicesi
Bizden daha güçsüz değiller
...

devamı gelecek :)
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« Yanıtla #5 : 09 Mart 2013, 16:33:30 »
Kısa kısa devam edelim:

Bir yaban hayvanının toynağı sakat
Ya da pençesi kuru otlar tarafından çizilmiş olabilir
Yine de asla topallamaz o ayak
Ve yaz sıcağında asla
Giysilerini çıkarmaları gerekmez
Buz kestiren kış borası
Onların biraz daha
Kalın giyinmesine sebep olmaz
Asla Sukmar beslemezler
Hiç görülmemiştir avcı kuşla avlandıkları
Kürkün ya da tüyün peşine
Yollanacak bir avcıya ihtiyaç duymazlar
Ne de bir kargı lazımdır onlara balık avlamaya
Av hayvanlarının hiçbiri
Birine muhtaç yaşamaz
Silah olarak sadece diş ve pençe
Ve sadece kendileri vardır
Hayatlarını emanet etmeye
Ve bilmezler ne demektir
Yorulmak
Korkmak ve dehşetle titremek
Böyle yaşar onlar
Aslanlar ve leoparlar.
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı

  • **
  • 106
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
    • Emrecan Doğan
Ynt: Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« Yanıtla #6 : 27 Kasım 2016, 13:37:39 »
Kısa kısa devam edelim:

Bir yaban hayvanının toynağı sakat
Ya da pençesi kuru otlar tarafından çizilmiş olabilir
Yine de asla topallamaz o ayak
Ve yaz sıcağında asla
Giysilerini çıkarmaları gerekmez
Buz kestiren kış borası
Onların biraz daha
Kalın giyinmesine sebep olmaz
Asla Sukmar beslemezler
Hiç görülmemiştir avcı kuşla avlandıkları
Kürkün ya da tüyün peşine
Yollanacak bir avcıya ihtiyaç duymazlar
Ne de bir kargı lazımdır onlara balık avlamaya
Av hayvanlarının hiçbiri
Birine muhtaç yaşamaz
Silah olarak sadece diş ve pençe
Ve sadece kendileri vardır
Hayatlarını emanet etmeye
Ve bilmezler ne demektir
Yorulmak
Korkmak ve dehşetle titremek
Böyle yaşar onlar
Aslanlar ve leoparlar.


Devamı var mı? :) Bu arada çok teşekkürler, harikasınız. Ben Güney-Batı lehçelerinin dersini alıyorum ama Başkurt Türkçesi sanırım Kuzey grubunda :/ Bakmak lazım. Eğer dersi varsa onu da alacağım. Konuya ilgim uyandı :) Bunlar derslerde duyduğumuz ama hiç okumadığımız destanlar :)

Çevrimdışı Rang Baru

  • **
  • 168
  • Rom: 0
  • "Ningun mar en calma hizo experto a un marinero"
    • Profili Görüntüle
Ynt: Türk Mitolojisi - Ural Batır Destanı
« Yanıtla #7 : 27 Kasım 2016, 21:22:35 »
Sukmar ne bu arada