Kayıt Ol

Kutlu Dağlar Üçlemesi - Erciyes'in Kardeşi

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Kutlu Dağlar Üçlemesi - Erciyes'in Kardeşi
« : 11 Ekim 2012, 21:19:50 »
Kutlu Dağlar Üçlemesi, kutsal (kutlu demeyi yeğliyorum) gördüğüm üç dağ için yazılmış üç şiirden oluşuyordu. İlki, Elbruz (Kafkas Dağlarının en yüksek doruğu) ile alakalıydı, "Elbruz'un Kızı", annem içindi. Annem, Kafkasya kökenli çünkü, Çerkes.

İkincisi Han Tengri (Tanrıdağları'nın en yüksek doruğu) ile alakalı, "Han Tengri'nin Oğlu", babam içindi. Babam Avşar, Avşarlar bir Türkmen boyudur.

Üçüncüsü, Erciyes, benim olsun istedim. Ve bu defa, diğerleri gibi, birine adanmış bir şiir değil, bir mit içeren manzum öykü olsun istedim. Bütün mitolojilerde, pantheonun oluşumu dağlarla alakalıdır, neredeyse bütün mitolojik metinler, "kutsal bir dağ"ın tasviriyle başlar. Bu dağ, benim şahsi "yaratılış öyküm" için, Erciyes olsun istedim, zira onun gölgesinde büyüdüm. Ve benden, Türk tarihinden, sevgilimden, karakterimden izler taşısın istedim. Başardım mı, bilmiyorum, ama pek hayal ettiğim gibi yazamasam da, bende özel bir yeri vardır:

Kutlu Dağlar Üçlemesi III: Erciyes'in Kardeşi
Erciyes’in Kardeşi

Ne sen vardın, ne ben vardım, önce karanlık vardı
Ve karanlık döner döner, kendini sarmalardı
Derken bu çarkın içinden kükredi -bir yel esti-
Gördüm, girdaptan bembeyaz yükselen: Erciyes’ti
Ki ben o çağdan beridir toprağı, taşındayım
Ruhumuz aynı mayadan: Erciyes yaşındayım.
Şimdi, dinle dombıramdan, çağların tanığıdır
Sesi, güneşin doğduğu ilk günün yanığıdır
Onun özü, benim mayam, dağ olup yükselende
Gök yükseldi yüzümüzden yukarı perde perde
Ve Erciyes nazar etti, gökte gözünün izi
Bir beyaz kaza dönüştü ve yarattı denizi
Kanadının okşadığı yücelerde bulutlar
Sanki acuna muştu bir özge doğumu kutlar
Gibi oynaştı, eyleşti, şenlendi yumak yumak
Erciyes’in doruğundan aldı rengini, apak
Ve kaz kondu Erciyes’e, tırnağının yırttığı
Dağın göğsünden süzüldü o doğumun ışığı
Bir yeşil muştu belirdi derinden filiz filiz
Erciyes’in etrafında aşkla kabardı deniz
Tohumu kutsanmış kazdan suyu görklü denizden
Yücelerin ilk meyvesi ışkın verdi filizden
Kaz yükseldi, ak kanadı bulutların çobanı
Bir yumağı bekçi kıldı, kendi düzü yabanı
Yaratırken Erciyes’in ışığından, özünden
Esirgensin diye filiz, çağın yazı, güzünden
Bir top ışığa can verdi “gün” dedi adına kaz
Bir top daha, adına “ay” dedi, ardından beyaz
Karları göğe savurdu çil çil yıldızlar saçtı
Erciyes’e döndü gördü, filiz artık ağaçtı
Bekçi koyduğu bulutun gölgesinde meyvesi
Dokundukça ona yele sızan kazın nefesi
Büyümüştü dallarına kutlu bir yük olmuştu
Ve kaz görküyle buyurdu: “verilsin artık muştu!”
Düştü meyve Erciyes’e dokuz dallı ağaçtan
Yarıldı, çıktı içinden, hayvan, nebat ve insan
Giderken her biri kazın dilediği bir yöne
Kaz meyvenin yarıldığı doruğa döndü yine
Karlar arasında kalmış son bir çekirdek, öksüz
Gördü, mahzun, serpilmemiş, suret bulmamış henüz
Telekleriyle kutsadı yanağını tohumun
Ve ben de duydum bu hissi derininde ruhumun
Erciyes’ten ayrı düştüm, azad oldum, “ben” oldum
İnsan suretine girdim, yitti ışığım, soldum
Ve son tohum da çatladı, ışıklarla bir şölen
Oynaşırken etrafında: pırıl pırıl kardelen!
Çiçeğinin beyazlığı benim yitmiş ışığım!
Oy benim, kendi özümle can verdiğim aşığım!
Ah ki, kazın kanatları tekrar açıldı, ufku
Tüy tüy beyaza boyarken çöktü gözüme uyku
Bin yılları azık ettim uykumun iştahına
Ve eriştim “doğum” denen gecenin sabahına
Özüm seninle birdi ya, senden uzağa düştüm
İspatlanmamıştı belki ayrı düşmeden rüştüm
Kazın hikmeti, sual yok; ayrılık beni yaktı
Ve bir sabah, seğer yeli, aldı külüm, bıraktı
Erciyes’in doruğuna, bir kardelen dibine
Tekrar nazar ettim, aşkla, gönlümün sahibine:
“Ne sen vardın, ne ben vardım… Çiçek! Şimdi biz varız!
Bir tanrının bahçesinde vuslatla bahtiyarız!”

M. Bahadırhan Dinçaslan

şiirin altına eklediğim not:

Ne zamandır, belki Tolkien'in yaptığına öykünerek, bir özel yaratılış miti yaratmak istiyordum. Erciyes'e yazacağım Kutlu Dağlar Üçlemesi'nin son bölümü de bekliyordu. Sonunda, hayal ettiğimin ufkunun çok berisinde de olsa, başardım. Benim için Erciyes, Malina Iorga için Kardelen; Türk ve Dünya mitolojisinden öğeler (Ak Kaz, şamanlarda Tanrı'nın suretidir, bütün mitolojilerde karanlıktan doğan bir kutsal dağ motifi vardır ve Dokuz Dallı Hayat Ağacı motifi, Türk Mitolojisinin çok önemli bir unsurudur.), ve manzum yapı...

[spoiler] http://tonyukuk666.blogspot.com/2012/08/kutlu-daglar-uclemesi-iii-erciyesin.html [spoiler]
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kutlu Dağlar Üçlemesi - Erciyes'in Kardeşi
« Yanıtla #1 : 11 Ekim 2012, 21:46:22 »
Yazdıklarınızı beğeniyor, bilginizi ve birikiminizi kıskanıy... öhöm takdir ediyorum. Bu şiirin de özellikle sonu hoşuma gitti, kullandığınız kalıba bütünlüğü de bozmadan sonuna kadar sadık kalabilmeniz de cabası.

Blogunuzu da takipteyim. Başarılar.

Spoiler: Göster
Diğer iki şiiri de görebilecek miyiz?

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Kutlu Dağlar Üçlemesi - Erciyes'in Kardeşi
« Yanıtla #2 : 11 Ekim 2012, 21:52:32 »
Yazdıklarınızı beğeniyor, bilginizi ve birikiminizi kıskanıy... öhöm takdir ediyorum. Bu şiirin de özellikle sonu hoşuma gitti, kullandığınız kalıba bütünlüğü de bozmadan sonuna kadar sadık kalabilmeniz de cabası.

Blogunuzu da takipteyim. Başarılar.

Spoiler: Göster
Diğer iki şiiri de görebilecek miyiz?


teşekkür ederim:) Diğer iki şiiri de yayımlardım ancak, "fantazya" sınıfına girmiyorlar, o yüzden yayımlamadım.
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"