Yahu, kayıprıhtım gibi bir yerde, bu oyunun başlığı nasıl açılmamış olur? Gözümde, sadece bir "oyun" olmasına rağmen, en başarılı, en altı doldurulmuş fantastik dünyayı yaratmış oyundur. Hep, Disciples'te, haliyle "özetle" anlatılan dünyanın bir kitabı yazılsın istemişimdir.
Başlamadan önce, ekşi sözlükteki bir yazardan alıntı yapmak istiyorum:
oyunun grafikleri insanın gözüne hitap ettiği kadar aklına ve ruhuna da hitap eder. o kadar güzel grafiklerin aslında hiçbiri "iyi" değildir. insan ırkını bile oynarken adamlarınızın portrelerinde, kendi ırkınıza kuşku ile bakacağınız kadar hainlik, gözünü kan bürümüşlük, vahşet ve sinsilik hissedersiniz. sanki uzun sürmüş savaşlar bu adamların karakterlerini de değiştirmiş, soğuklaştırmış, katılaştırmıştır. iyilik namına bişey kalmamıştır bünyelerinde.
her ırkın en sempatik karakteri, diğer oyunlarda nötr kalabilecek kadar antipatiktir. ve bu iticilik, adamlar level atladıkça ihtişamlarıyla orantılı biçimde artar, daha da yıldırıcı, daha da şeytani bir karakter kazanırlar. örneğin bir şifa dağıtıcı olan acolyte nötr bir tipe sahipken level atlayıp sırayla priest, imperial priest ve hierophant mertebesine ulaşırken daha beyaz, daha asil, daha etkileyici ve daha kudretli bir görünüm kazanırken, bir yandan yüzü giderek kararır ve hiddetlenir. neredeyse korkunçtur. karşı bir ırkla oynarken nefretinizi çeker.
bu çok az oyunda denenmiş birşeydir. çok az oyun tarafları iyi ve kötü olarak ayırmaz. bir çok oyunsa (örneğin warcraft) tüm ırkları sempatik hale getirir oynanabilir kılmak için. oysa disciples 2'de tüm ırklar oyunun kasvetine ayak uydurmuşlardır, acımasızdır.
ama garip bir şekilde kötü olmalarına rağmen iğrenmezsiniz yönettiğiniz kahramanlardan, adamlardan ve karşınızdaki düşmanlardan. atmosfere girersiniz ve onları anlarsınız sadece. (loverdosed)
şimdi, aklımda kaldığı kadarıyla, disciples evrenini anlatayım:
Esas tanrı, The Highfather, bir dünya yaratmak ister. Daha düşük dereceli tanrıları ve melekleri çağırır. Onlara bu işi verir, işin başında da Bethrezen vardır, Highfather'ın en sevdiği melek. Bethrezen dünyayı yaratır ve melek dilinde ona Nevendaar adını verir. Highfather'a haber vermeye giderken, diğer melekler onu kıskanır ve yarattığı mükemmel dünyayı bozarlar. Highfather haberi alıp, mutlu ve mesut dünyayı gözlemek için bakınca, sadece kaos görür, ve kendisine ihanet ettiğini düşünüp, Bethrezen'i dünyanın altında bir zindana atar, cezalandırır.
Bu arada Solonielle deniz halkını, Gallean da orman halkını (elfler) yaratmıştır. Bu ikisi, iki sevgilidir aynı zamanda. Wotan da, cüceleri yaratmıştır kendi çocukları olarak. Dünyanın içine düştüğü kaosta, Bethrezen, zındanından çıkmak için şeytanları yeryüzüne salar ve ormanları yakılan Elfler, Cücelere sığınmaya çalışırlar. Ancak, Elflerin bu toplu göçü, cüceler tarafından bir tehdit olarak görülür ve Elfler kılıçtan geçirilir. Gallean, Wotan'a, çocuklarını bu işten dolayı cezalandırmasını söyler, ancak Wotan sinirlenip, Gallean'ı öldürür, yüreğini de güneşe atar. Solonielle, Gallean'ın yüreğini yakalamak için güneşe atlar, ancak yanar ve eti, fiziki varlığı tamamen ortadan kalkar. İntikam için yemin eder ve güzel, hayat dolu bir tanrıça iken, Undead tanrıçası Mortis haline gelir. Tek derdi, Wotan'dan ve yaşayan herşeyden intikam alıp, kocasını hayata döndürmektir. Böylece, "birinci büyük savaş" başlar, ve biz birinci büyük savaştan sonraki bir dünyada başlarız oyuna.
Bundan sonraki hikayeyi, oyunun "saga"larında işlendiği için, spoiler olmasın diye, anlatmayayım.
Disciples II'nin son "expansion pack"i, "The Rise of the Elves" ile, oyunda 5 oynanabilir ırk oldu.
1. Empire: Highfather'a tapan insanlar, imparatorluğu kurmuşlardır. Ancak imparatorluk eski gücünden çok uzaktadır, sağda solda anarşi baş göstermiştir. İnsan ırkı bu oyunda dengeli bir ırk, ayrıca Pegasus Knight ve Holy Avenger tasvirleri çok karizmatik.
2. Mountain Clans: Wotan'a tapan cüceler, genelde Empire ile ittifak içindedirler. Yiten rünik irfanın peşinde, savaşlarla bozulan klan düzenlerinin restorasyonu ümidiyle savaştan savaşa girerler. Favori ırkımdır. Daha düşük initiative sahibidir cüce üniteleri, ama daha dayanıklıdırlar ve genelde daha çok hp vururlar. Ayrıca, devler de cüceler tarafından kullanılan ünitelerdir. Hill Giant XP kazanıp sonunda Son of Ymir olursa, karizmasından geçilmez.
3. Elves: Gallean'a tapan elfler, onu geri getirmek derdindedirler. İçlerinde bir royal elves - savage elves ayrımı vardır. Siz bir ayrım seçmek zorunda değilsiniz, ancak karakterler, savage ya da royal oluşlarına göre farklı özelliklere sahip olurlar. Royaller daha zırhlıyken, savage elfler daha yüksek initiative sahibidirler. Okçu evrimini savage olan sınıftan yaparsanız, okçunuz son level Marauder olduğunda, x2 vuruşuyla düşman "party"nin iki adamını ilk turnde saf dışı etmeniz işten bile değildir.
4. Undead Hordes: Eski Solonielle, çiçeği burnunda Mortis'e tapan Undead'ler, Empire ünitelerinin, Undead olmuş halleridir aslında. Paralyze, poison gibi seçeneklerde uzmanlaşmışlardır. Ve "weapon source" silahlaş işlemeyen bir çok ünitesi vardır, werewolf, death gibi. Bunlarla baş etmek oldukça zordur, en azından bir white wizard gibi etkili büyü kullanan ünite ile ortadan kaldırılabilirler. Death Knight en karizmatik seslendirilen karakterdir diyebilirim.
5. Legions of the Damned: Bethrezen'in ordusudur. Bethrezen'i zındanından azad etmeye çalışırlar. Karakterleri, dünya mitolojilerinden alıntıdır. Tiamath gibi. Bütün "şeytani" karakterler bu ırkta toplanmıştır. En etkili büyüler bunlara aittir.
Aklımda kaldığı kadarıyla böyle. Oynanabilirliği çok fazla tarif etmeyeceğim zira benim için Disciples'i özel kılan, hikayesidir. Genel olarak Heroes serisine benzetirler diyeyim.
Ayrıca Disciples III almayın, aldırmayın. Disciples'in meftunu olduğumuz atmosferini bozup, çizgi filme çeviren kadroya da diş bileyin, ölüm dileyin.
Dwarf Champion'un repliğiyle bitirelim: "Lo the elders!"