Kayıt Ol

Ölümsüz Atrix[Tamamlandı]

Çevrimdışı Rüzgar Adam

  • **
  • 54
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ölümsüz Atrix[Tamamlandı]
« : 14 Kasım 2012, 14:50:09 »

     Bir zamanlar büyük bir İmparatorluk vardı uçsuz bucaksız çöllere, sonu görünmeyen okyanuslara hiç bitmeyen kışlara hükmetmiş bir İmparatorluk ve bu İmparatorluğu dağıtmak isteyen bir adam vardı. Onun adı Darlan’dı sıradan bir asker olarak İmparatora karşı gelmişti. Hiç kimse tarafından önemsenmedi basit bir kaçaktı ta ki kara cehennem hapishanesinden en azılı mahkûmları kaçırana kadar. Azılı mahkûmlarla gücüne güç kattı. İmparatorluğun olduğu kasabaları ve şehirlere kendi bayrağını çekti, oralarda ki halkı yanına aldı. Çok değil sadece iki yılda büyük bir ordu kurup kuzey’in yolunu tuttu. Hedefinde İmparatorluk sarayı vardı son kale’yi ilk devirmek istiyordu. Gittiği yollarda gönüllü savaşçılar ve askerler buldu. Küçük bir mahkûm ordusu ile çıktığı yolda İmparatorun karşısına gelene kadar 40 bine yakın askeri olmuştu. Kendisinden 10 kat daha büyük bir orduyu cesaret ile yenemezdi tek bir seçeneği vardı en iyi adamını İmparatorun en iyi adamı ile dövüştürmek. İmparatorluğun ordusunu moral bozgunluğu olacaktı. İmparatorun kimi öne süreceğini adı gibi biliyordu Ölümsüzlerin başı Atrixten başkası olamazdı. Darlan atı ile öne fırladı ordunun en önünde iki atlı grubu vardı. Karşıda ki imparatorluk ordusu neredeyse tamamı ağır zıhlı atlı birlikleri oluşturuyordu. Darlan düşünmek için atını bir sol tarafa bir sağ tarafa koşuşturuyordu. Savaşmak için iki seçeneği vardı ya en iyi askerini meydana sürecek düşmanın moralini kıracaktı ya da direk saldıracaktı. Darlan kimi öne süreceğini düşünürken imparatorun ordusunda zırhı ile kuşanmış Atrix öne çıkmıştı. Atının heybeti kılıcı mızrağı ile diğer askerleri büyülüyordu adeta. Atrix’in öne çıkması ile bütün ordu tek bir şey söylüyordu ‘’Atrix!’’ Askerler her bağırışında ayaklarını yerlere sertçe vuruyordu. Üzerinde bulundukları topraklar ufak bir sarsıntı geçiriyordu. Atrix İmparatora bir kez baktıktan sonra atı ile ileriye doğru atıldı. Atını hızlıca sürüyordu arkası dev bir toz bulutu oluşturmuştu. Karşısına gelen belinden üstü sadece yaralarla dolu olan bir mahkûmdu. Atrix atını hızlıca sürürken yaralı adam henüz kılıfından çıkarmadığı kılıcı yere sürterek koşuyordu. Atrix atının üzerine çıkıp havaya zıplayacakken atı bir anda devrildi. Atrix kızgın kum’un üzerine düşüp defalarca yuvarlandıktan sonra kılıcını yere vurdurarak durabilmişti. Yaralı adam atın göğsünü kesmişti. Atrix kılıcını sıkıca tutup ayağa kalkmaya çalışırken Yaralı adam arkasını dönüp ona doğru koşmaya başlamıştı. Kılıcını yukarıya kaldırıp koşmaya başladığı an yaralı adam gözden kaybolmuş toz bulutu etrafını sarmıştı. Tek duyduğu üç kılıç sesiydi, kemikleri gevşemeye başlamıştı. Bedeninde boşluk açılmış eti o boşluğu doldurmaya başlamıştı. Toz bulutu dağıldığında yere baktığında kandamlalarının yere aktığını görmüştü. Atrix daha arkasını dönmeden göğsüne kılıç saplanmıştı. İlk baktığında ne tür bir kılıç olduğu hemen anlamıştı. Mor renkli kılıç kestiği ve deldiği yerleri morartmaya başlamıştı. Yaralı adam Atrix’in boynuna yaklaşıp
‘’Senin ölümsüzlüğün bana sökmez Atrix’’ dedi. Nefesini Atrix’in boynuna üflüyordu.
     Yaralı adam kılıcı Atrix’in göğsünde ters çevirip sırtını Atrix’in sırtına dayadı. Kıvrak bir hareketle kılıcını sırtına doğru çekti. Atrix’i sırtında taşıyarak toz bulutunun içinden çıktı. İmparatorun askerleri hala Atrix sesleri duyuluyordu. Toz bulutundan çıkan yaralı adam ve onun sırtında ki Atrix’i her iki tarafta görmüştü. Askerlerin bir anda sesi kesilmiş isyancı ordusunda zafer çığlıkları atılmaya başlanmıştı. Üzerinden indirdikten sonra yere çömelmesini sağladı, Atrix kendinde değildi sayıklıyordu. Hızlı bir şekilde kılıcı onun bedeninden çekti. İmparatorluk ordusu ile tam karşı karşıyaydı kılıcını havaya kaldırdı büyük bir bağırışla Atrix’in kafasının ortasına indirip hızlı bir şekilde çekti. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Yaralı adam kılıcını kınına soktu. Askerler hala onun ayağa kalkıp dövüşeceğini inanıyorlardı. Yaralı adam onu getirirken kestiği bütün yerler kapanmıştı fakat Atrix’in bedeni mor rengi almıştı. İmparator ve onun yardımcısı Tian şaşkınlıklarını gizlemeye çalışıyorlardı askerler içlerinden Atrix için dua ediyorlardı. Yaralı adam Atrix’in boynuna yaklaşıp üfleyince Atrix’in ortadan ikiye bölünmüş bedenleri farklı yönlere düşmüşlerdi. Darlan çoktan saldırma emri vermişti. İmparatorluk ordusu gördükleri karşısında dona kalmıştı. Mahkûmlar bütün güçleri ve bağırışlarıyla saldırırken imparatorluk ordusu öylece duruyordu. Her kes etkilenmişti sadece Komutan Wahbe bu etkilenmeden çabuk çıkan olmuştu. Onun kükremesi ile birlikte askerlerin hepsi kendine gelmiş ve düşmana Atrix için saldırmaya başlamıştı. Tian İmparatorun bakıp
‘’Efendim buradan gitsek iyi olacak onlar güçlü ve hızlılar’’ heyecan içerisinde dedi.
‘’Haklısın fakat güçleri bittiğinde hızları tükenecektir’’  yutkunarak söylemişti. Hala olanları inanamıyordu. Hiç bir saldırı düzenine sahip olmayan mahkûmlar hızlı bir şekilde kendilerini ordunun içerisini attılar çoğu hafif zırhlı veya zırhsızdı. İmparatorluk ordusu küçük isyancı ordusunu kısa sürede etrafını sarmıştı. Mahkûmlar hiçbir yere kımıldayamazlardı. Ya bütün bir imparatorluk ordusu yok edecekler ya da yok olacaktı. Darlan savaşı çok uzaktan izliyordu emrinde ki atlı askerlere
‘’Gidiyoruz’’ donuk bir ama güçlü bir sesle söylemişti.

S.O.N












Spoiler: Göster
‘’Mühürlü kılıcı olan birisini arıyorum’’
‘’Güzelim boş ver odamı’’
‘’Seninle de anlaşamadık bir öpücük vereyim o zaman’’


Ölürken bile beni göremeyeceksin Rüzgar Adam Görülemeyen Adam

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ölümsüz Atrix
« Yanıtla #1 : 14 Kasım 2012, 15:40:25 »
-Şu Başlıkta satır aralıksız başlamışsınız ve konuşma çizgileriyle ve sonraki bölümlerde her satıra birer boşluk koyarak devam etmişsiniz ama konuşmalara normal.

-Şu Başlıkta Her paragrafta 3 er satır boşluk vermişsiniz ve normal satır araları kullanmışsınız.

-Şimdiki Hikayenizde ise hiç boşluk bırakmamış ve mektup gibi yazmışsınız.

Tek bir şey söylemek isterim. Yazım kuralları işte tam da bu nedenden dolayı var.

Sizden ricam kütüphanenize gidin ya da en azından bir kitap okumuşsunuzdur kapağını açın ve hikayenin başladığı ilk sayfaya bakın. Üstünkörü değil cidden bakın. Göreceksiniz ki paragraf boşlukları bir satır ve konuşma çizgilerinden eser yok. '' işaretini kullanın. Konuşmalardan sonra bir satır boşluk bırakırsanız okunurluk artar. Tıpkı elinize alacağınız kitapta da göreceğiniz gibi. Paragraf boşluklarının da nerede bırakılmasından tutun da her türlü bilgiyi hali hazırda okuduğunuz bir kitapta bulabilirsiniz. Sadece dikkatli bakın ve ondan sonra size ait olan hikayeleri göndermeye devam edin lütfen.