Kayıt Ol

Kabullenmeli Sevmeyeni, Zamanından Önce Gitmeli

Çevrimdışı

  • *
  • 27
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Kabullenmeli Sevmeyeni, Zamanından Önce Gitmeli
« : 25 Ocak 2013, 21:52:57 »
Seven Hisseder Meleğini

   Kafasının içinde kımıldayan böcekler hep bir ağızdan bağırıyordu. Çığlık çığlığa açtı gözlerini. Başucuna yatmadan önce koyduğu bir bardak su, bu gecelerde ona kolaylık sağlıyordu. Derin bir nefes aldı, kendine gelmeye çalıştı önce, sonra bir yudum içti suyundan. Yanı başında uyuyan karısına baktı uzunca, dağılmış saçları terlemiş boynuna yapışmış, gözlerinden yaşlar akıyor gibiydi. Gözleri açık mı uyuyordu bu kadın? Her neyse.. İçindeki huzur on senedir hiç bu kadar net olmamıştı. Hala uyuyordu, o da yarım kalan uykusuna sevgili karısına sarılarak devam etti. Soğuk bedeni içini ürpertti. Aldırmadı, çünkü o hep soğuk ve donuk bakışlıydı. Uyudu.

Hazırlanmalı Bir Sene Sonraki Ziyarete

   Güneş ilk ışıklarını vurdu yüzüne. Bilerek açık bıraktığı perdesinden içeriye giren parıltının yüzüne vurması onu güne sakin ve huzurlu uyandırıyordu. Erken kalkmak için hiçbir nedeni yoktu normal zamanlarda. Metin çoktan evden çıkmıştı. Bir yıl sonra bugün hiçbir sorumluluğu yoktu, eşine bile bir sorumluluğu yoktu. Her işini kendisi hallediyordu bu adam, onu tanıdığı için çok şanslı hissediyordu kendisini. Onu, evli geçen on seneden sonra bu denli değiştiren şeyin ne olduğunu işte bugün ona soracaktı.

   Erken kalktı bu sabah. Bir sebebi vardı erken kalkmak için, hem de çok önemli bir sebebi. Ziyaret günüydü bugün. Evet, ziyaret.

   Artık beyazı seviyordu. Beyaz olan her şeyi kendisiyle bağdaştırıyordu Menekşe. Bütün kıyafetleri beyazdı. Saftı beyaz gibi, temizdi bembeyaz gibi. Toprak gibi kokuyordu. Bir senedir kocası ona böyle diyordu. Toprak gibi kokmayı geçen sene bugün kendisi istemişti. Ve bugün en güzel beyazlarını giydi, ziyaret için bekledi...

   Ziyaret günleri zor olur. Bu günü anlamlı kılan nedir ki? Acı bir vedayı özlemle anmak mı? “Seni unutmadım.” demek mi ? Yoksa o günü tekrar tekrar yaşayıp, o günlerde acını içinde hissederek her seferinde daha bir ızdırapla kıvranmak mı asıl olan? Belki de bazı ziyaretler hesap vermek içindir. Kim bilir?

   Günler ayları kovalar, klasik bir deyiştir. Ölüler unutulur. Aslında zamanla unutulanlar yaşayanlardır. Yaşayanlar sanır ki unutulmaya mahkum olan sanatsız ölülerdir.

Geceyi ve gittikten sonraki geceleri
seninle geçirir soğuk beden.
Mezarında yolunu gözler, çürümüş gözler..
Tam da bir senenin bittiği gün,
gelmesini ister en sevmediğinin.

   Belli bir süre dolanırlar yanımızda aslında, çoğunuz hissedersiniz ama dile getirmekten korkarsınız. Hissedin, gözlerinizi kapatın ve sadece kalbinizle hissedin. Onlar sizi duyuyor. Ve aslında sevdikleriniz hiç gidemezler. Sizden kimi zaman bir şey isterler de dolanırlar yanıbaşınızda, belki biraz duadır istedikleri... Belki de bir şeyleri istemezler de dolanırlar... Önemli olan onlarda yaşarken anlamlandıramadığınız şeyleri, onları kaybettikten sonra düşünmeniz.

   O zaman her şey iki taraf için de daha kolay olacak.

Anlayacak Donuk Bakışların Sebebini

   Çoğu zaman dilden dökülenleri gözler inkar eder.. Anlaşılmasın diye uğraşsa da sevilen, sevdiğin ya da sevmediğini belli eder gözler..

   "Ben, sana bunu yapıyorum. Nedenini bilmeyeceksin, kendinle çelişeceksin ve benden nefret edeceksin belki, bir tutam sevgiyle ellerini kenetleyeceksin. Ve benden hızla uzaklaşacaksın, senden uzaklaşacağım.. Tüm bedenini, tüm bakışlarını alıp gideceksin benden, alıp da gideceğim senden her şeyimi. Sonra dolanacağım yanıbaşında, hissedeceksin beni avuçlarında..
   İçim acıyor ama kendime bunu yapmalıyım. Senin iyiliğin için değil, kendim için senden gitmeliyim.
   Seni böyle aşık görmeye daha fazla dayanamaz yüreğim. Gideceğim ebediyete."

   Genç kadın sevmediği adamı öptü yanağından, bir avuç dolusu hapı yuttu yarım bardak suyla. Gözlerindeki yaşla gitti, gideceği yere.

   "İçin huzurla dolacak senden gittiğim için, yüzündeki gülümsemen güneş gibi parlayacak.. Anlamlandıramadığın donuk bakışlarım olmayacak, anlamayacaksın bir sene!
   Bir gün olacak beni görmeyeceksin yanıbaşında, tanımadığın bir sesle uyanınca."

   Kader ağlarını örmüşse eğer, istediğiniz kadar kaçın! O sizi saklandığınız çalıların arkasından çıkartır ve oturtur karşınıza. Kaçtığınız, korktuğunuz şeyleri sunar size kahkahalarla. Başka yollara sapın, başka bedenlerde arayın mutluluğu, eğer işin içinde kader varsa o sizi bulacaktır muhakkak.

Olmayacak!
Oldurmayacak!
Kader ve pişmanlık ensenizde nefes alacak!

Kabullenmeli! (Yanlış yaptı bir kadın)

   Bekledi Menekşe akşamın dibine kadar, kızıllık kendini gecenin koyu mavisinin kollarına atana kadar bekledi Metin'i. Gelmedi. Kabullenmesi gereken bir şey vardı.

Kendi istedi bu kefeni ve giydi.
Şimdi derdi neydi? Neden bekledi sevmediğini?
Yaşarken sevemediği Metin'i,
yeni bir nefes bulmuştu diriyken tiksindiği bedeni
ve gelmeyecekti, beklememeli.

Kabullenmeli! (Yanlış yaptı adam da)

   Huzursuz uyandığı sabahların aksine gülümseyerek uyanmıştı adam ziyaretten sonraki sabah, geceleri hatırladığı sevgili karısını bu gece rüyasında görmemenin verdiği huzur tüm bedenini sarmış, yeni güne dünden kalma gülümsemesiyle başlamıştı. Gözlerini araladı, yüzündeki kocaman gülümsemesiyle uyku sersemi elini yatağın boş sandığı kısmına attı. İçini bir ürperti sardı. Tanıyamadığı bir ses; "Günaydın canım." dedi.

   İçindeki ürperti çoğaldı birden ve yok oldu. Ziyaret gününü kadeh kadeh şarapla beraberce eğlenerek geçirdiği yeşil gözlerine vurulduğu kadın, yanında ama bir eksikle ya da bir fazlayla. Arada buğulanan tanımadık görüntüsü Menekşe'yi andıran bakışlarda son buluyordu. Sadece gülümsedi.

"Ellerimi onun yüzünde hissetmeli. Belki de ona benzeyen başka bir bedeni sevmeli." diye düşündü.

   Mutluydu. Dün unuttuğu randevusu bugün  bile aklında yoktu. Bir karar onu  alıkoymuştu. Yatağını paylaştığı başka kadın toprak kokmuyordu ama onun gibi bakıyordu. Yeterdi şu an için ve dün için.

Kahvaltısını yaptı sessizce,
uyanmasından ve görmesinden korkuyordu sahte meleğin.
Şimdi yeni kararla en güzel beyazlarını giyecek,
gerçek meleğine kadar gidecek, sonsuza kadar.
Parmak ucunda çıktı balkona.
Attı kendini büyük yola.

Seven hisseder meleğini,
Hazırlanmalı bir sene sonraki ziyarete.
Anlayacak donuk bakışların sebebini.
Kabullenmeli!
Yanlış yaptı bir kadın.
Kabullenmeli!
Yanlış yaptı adam da..
Kabullenmeli sevmeyeni, zamanından önce gitmeli.

                                         SON
bir fincan fala kimse hayır diyemez.. :)
meraklısın meraklıyız---da.. bilirsin! fazla merak iyi değildir.
bazen meraktan değil de merak edilenden gelir iyi olmayan şeyler, sen sen ol fazla merak edip kurcalama benden sana söylemesi...