KASVET; sıkıntı, iç sıkıntısı (TDK'nın sitesinden alınmıştır ve benim burada kullandığm anlam da budur.)
Lotrist isimli arkadaşın tavsiyesine uyarak hikayeyi değiştirmeye ve uzatmaya karar verdim. Buda ilk bölümü olsun...
Sokakların üstü ,herhalde insanların güneşi görmelerine engel olması için olsa gerek, üzerinde insanın içini daraltan çiftler halinde sıralnmış lambalar bulnan metalimsi bir tabakayla kaplanmıştı ve insanlar omuzlarında ki ağrı ve yüzlerinde ki boş ifadelerle en canlı gözlerin bile baktıktan sonra ferini yitireceği bu sokaklardan her duraklamaları omuzlarındaki ağrıyı arttırdığı halde kayıtsızca ilerliyorlardı. Kocaların ve evlatların insanın içini sızlatan inlemeleri bu puslu sokakları dolduran yegane sesler olmasada ,sanki tek bir ağızdan çıkıyormuş izlenimi verdiği için, sokaktan gelen sesler arasında ayırt edilebilen tek sesti ve ben artık evim olarak addettiğim yerden çıktığımda gördüğüm manzara karşısında ne yapacağımı bilemez bir halde önümden geçen insanları izliyordum. Canımın sıkılmaya başladığını hissediyor ama ne yapacağımı bilemiyor daha da kötüsü canımın neden sıkıldığını bir türlükestiremiyordum oysa ki etrafımda beni mutlu etmesi ,eğlendirmesi, gereken yığınla şey vardı. En sonunda bir "Of" çekerek ,her gün yaptığım gibi, yola koyulmaya karar verdim ve vücudumun inleyen insanlardan oluşan, sokakları dolduran bu duygu yoksunu nehrin akışıyla ilerlemesine izin verdim.