Fantazya'nın ağır taşları olarak nitelendirdiğimiz eserlere bile ön yargıyla yaklaşan bir kesim var, ki bahsettiğim bu eserler daha çok politika, entrika ve dünyamızı da yakından ilgilendiren güç ve onu elde etmek üzerine kurulu. Hal böyle olunca, zaten diğerlerine göre geri planda kalan bu tür, çok daha gerilere gidiyor. Değil saygı göstermek, kaale bile alınmıyor mizahı bol olan fantazya eserleri.
Bu durum, türe yabancı olanlar için geçerli elbette. Bizim gibi haşır neşir olanlar için çok da güzel örnekler mevcut. Terry Pratchett'in Diskdünya'sı, David Eddings'in Belgariad ve Malloryon'u, Weis ve Hickman'ın Ejderha Mızrağı serileri başta olmak üzere daha birçok eserde mizah oldukça fazla.
Yüzüklerin Efendisi, Buz ve Ateşin Şarkısı, Zaman Çarkı okuyan bir insan da gülebilir. Mizahın bir sınırı yoktur ayrıca. Karakterlerin birbirlerini küçük düşüren diyalogları da mizahtır zira. Aşırıya kaçmamak kaydıyla mizaha karşı değilim ben. Mizah bir sanattır.