Kayıt Ol

Chuck Palahniuk

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Chuck Palahniuk
« : 28 Nisan 2013, 00:00:28 »

1962 doğumlu Amerikalı yazar. Oregon Üniversitesi gazetecilik bölümü mezunu. Yazarlığından evvel hasta bakıcılık, gazetecilik, otomobil tamirciliği yapmış. Yazarlığa, bir arkadaşının tavsiye ettiği, Tom Spanbauer tarafından yürütülen bir yaratıcı yazarlık kursuna katılmasıyla başlamış.

Ha bir de büyükbabası cinnet geçirip hem karısını hem de kendisini vurmuştur:
Adam eşini vurduktan sonra çocuklarını (Palahniuk'in babası da dahil) da vurmak ister ama bulamaz, hepsi saklanmıştır; başka öldürecek kimse kalmayınca kendini vurur.

Babası da (Dövüş Kulübü’nün filmi çekilirken - 1999) sevgilisinin eski aşığı tarafından öldürülmüştür:
Adam, Palahniuk'in annesinden boşandıktan bir süre sonra bir kadınla çıkmaya başlar: Kadın hapiste olan eski sevgilisinden korunabilmek için iri yarı bir adam olan Palahniuk'in babasını tercih etmiştir. Eski sevgili hapisten çıkar ve ikisini de vurur.

Bu olayların onun ruhsal sağlığını etkilediğini düşünebiliriz ve yazdıklarının aşırılığını buna bağlayabiliriz ama ben böyle düşünmüyorum. Bence, bu yaşananlar gerçek hayatın kurgu olandan daha etkili olduğu fikrini Palahniuk'ın zihnine iyice yerleştirir: Romanlarında her ne kadar olağandışı/üstü durum ve olaylardan bahsetse de okuyucuya, onu ayrıntıya boğarak, yazdığı olay ve durumların bazılarının birebir kendisi tarafından deneyimlendiği hissini verir: "Adam, yaşamasa bilemez yahu!"

Bir de çok komiktir bu adam, güleç yüzlüdür, garip ve alışılmadık olay ve durumların içinde barınan gizil mizahı, ironiyi bulur, kullanır. Kitabından mide döndürücü bir bölüm okurken yüzünüz gülme-iğrenme arasında gidip gelen garip bir halde asılı kalır hep. Belki yazdıklarının cazibesi de bununla ilintilidir. Bir yandan gitmek istersin, okumamak; bir yandan da kalmak, okumak.

Her neyse, Palahniuk bile yazarken bizim onun metinlerinden çıkardıklarımızdan daha az şey düşünür ve amaçlar bence, öyle uzun uzadıya okuyucuya bir şey verme, bir kıvılcım başlatma derdi olmamıştır onun; sevdiği ve zevk aldığı için yazar, o kadar.

Yazarkenki derdini kendisi pek güzel özetlemiş:

"(Hemen hemen) hiç bir şeyi ciddiye almam, özellikle de yazmayı."

Bununla beraber kendisini anan herkes “tüketim toplumu” ifadesini cümle içinde mutlaka kullanır. Böylesi bir mite dönüştü kendisi. Belki de kendisi yarattı. Her kitabında, aşırı belirgin biçimde, yaşadığımız kültüre dair eleştirilerde bulunmasına rağmen okurken bu aşırı didaktik tavırdan rahatsız olmuyoruz. Palahniuk'in müthiş becerisi de burada yatıyor kanımca.

Deli kurgulara, acayip karakterlere, şok sonlara sahip eğlenceli ve sarsıcı romanları var ama asıl önemi yıllardır hissettiğimiz bir boşluğu doldurmasından geliyor. Bizi çevreleyen ve boğan tüm olguları eleştirecek bir adama ihtiyacımız vardı ve bunu kafa açmadan bizi eğlendirerek yapması gerekiyordu. İşte tam o sırada Palahniuk çıktı. Sinemanın müthiş desteğiyle de kendisi için bekleyen yere kuruldu. O yerinden memnun, biz de memnunuz. Bardak, tişört satıyor; eleştirdiği şeyleri kendisi yapıyor diye atıp tutuluyor sağda solda; adam demedi ki yakacağız yıkacağız, her şeyi yeniden kurup yeniden adlandıracağız. Devrimci nidalarla ortaya atılacak olsa roman yazmazdı zaten. İnsan yaşayamadığını yazar, okur. Adam roman yazıyor, iyi de yazıyor. Bize de çaresizliğimizi, kapana kısılmışlığımızı, tüketim manyaklığımızı, berbat hayatlarımızı ve tüm bunların farkında oluşumuzu göstermek için onun kitaplarını okumak, kitaplarından uyarlanan filmleri izlemek, baskılı tişörtlerini giymek, bardaklarında nescafe, coca-cola içmek kalıyor.

Not: Soyismi bir çok şekilde okunabilir ama kendisi, soyisminin babannesi ve dedesinin isimlerinin bir bileşimi olduğunu söylüyor: Paula ve Nick (polanik).

Çevrimdışı Erymnys

  • ***
  • 496
  • Rom: 8
  • PKBL
    • Profili Görüntüle
    • Erymnys
Ynt: Chuck Palahniuk
« Yanıtla #1 : 28 Nisan 2013, 03:07:38 »
Ansiklopedi okur gibi, belgesel izler gibi okuduğum nadir yazarlardan. Beklenmeyen sonların yaratıcısı. Yarattığı inanılmaz gerçeklik duygusunu geçtim anlattıklarının içi o kadar dolu ki bazen genel kültür patlaması yaşatıyor.

Elleri kalem tutanlara bu kadar düşman varken biz çok acı çekeriz daha, çok ölürüz kan kaybından!..

Çocuk Yetiştirme Sanatı Üzerine Bir Deneme --->Erymnys

Beklerim efendim...

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Chuck Palahniuk
« Yanıtla #2 : 08 Aralık 2014, 11:42:08 »
Yepyeni bir romanı geliyormuş bu Cuma günü.

Tanıtıma baktığımda konu bana Görünmez Canavarları çağrıştırdı. O kitabı çok ama çok sevmiştim. Fakat benzerlik olursa bu hoşuma gitmez. Kimse sevdiği yazarlardan birinin kendini tekrar edişini izlemek istemez.

Öte yandan birkaç cümleye sığmayacak bir yazar kendisi. O nedenle bu klişe görünümlü tanıtımın altından yine karanlık bir sürpriz çıkmasını bekliyorum.

Sözün özü, hayranlarına duyurulur. Yeni kitap Cuma günü geliyor.


Edit: Amazon'da yazarın en kötü kitabı demişler. Üzüldüm şimdi. Yine de kendim okuyup değerlendirmek isterim.

Çevrimdışı HsynNdr

  • *
  • 18
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Chuck Palahniuk
« Yanıtla #3 : 01 Mart 2015, 20:40:42 »
Bence onun kendine ait bir tarzı var;Romanlarında antiütopik konuları ve sürükleyici anlatımı çok özgün..