İnsan, hayal kurdu. Bilinmezliği düşündü. Gökyüzüne baktı. Farklı dünyaları gördü. Nerede başladığı belli olmayan ama geçmişten bugüne var olan sınırların nerede bittiğini merak etti. O bitişe varmak istedi. Çünkü o bitiş, özgürlük demekti. Belki de, yeni bir başlangıç demekti.
Özgürlük, sonsuzluktu. Sınırları yoktu. Sınırların ötesindeydi. İnsanın özgürlüğü, bir başka insanın özgürlüğüne müdahale ettiği zaman bitmiyordu. Böyle bir mantıkla kimse güdülmüyordu. Bu yüzden, insan, gökyüzüne bakmaya devam etti. Gördüğü ve görmediği her yıldız sonsuzluğu ve sonsuzluktan doğan özgürlüğü hatırlattı.
Hayal etti. Hayal ettikçe, direndi.
Hayaller, geçmişin imkânsız düşüncelerini yok etti. İnsan hayatına yeni özgürlükler kattı. Katmaya da devam edecek. Gün gelecek, insan toprağa karışacak. Fakat insanoğlu yeni hayaller peşinde koşmaktan bıkmayacak.
Aylık Öykü Seçkisi, bu ayla birlikte
dördüncü yaşına girdi. Fakat bu ay insanlar üzüldü, bazıları sebepsiz olarak
sonsuzluğa uğurlandı. Bu topraklarda yaşayan insanlar,
unutulmaması gereken bir şeyi,
direnmeyi hiçbir zaman bırakmadıklarını tüm dünyaya yeniden
hatırlattı.
Fakat diğer yandan “
İnadına edebiyat!” demekten vazgeçmemeli insan. Dünya döndüğü sürece bazı şeyleri unutmayacağımızı ama yaşamaya devam edeceğimizi de göstermemiz gerekir. Bu sebeple sizler için hazırladığımız dördüncü yıl özel seçkisini yayınlıyoruz.
Bu ay, seçkiyi düzenli takip edenlerin tanıyacağı simalar sizler için “
Hayran Kurguları: Fan Fiction Öyküler” kaleme aldılar. Yazarlar dizi, film, kitap ve benzeri yapıtlardan esinlendiler, bizlere o eserlerden yepyeni kurgular yarattılar. Böylece kalemlerin bilinmezliği saklayan uçlarından her biri birbirinden özel ON ALTI öykü çıkageldi.
Dördüncü yıl seçkisinin görselini hazırlama görevini de,
Mehmet Kaan Sevinç üstlendi. Haber görseli harici, görsele özel sayfaya da girip çizimin tam haline
bakmanızı tavsiye ederiz. Bu güzel çizim için de kendisine bir kez daha teşekkür ederiz!
Biliyoruz, çok beklediniz. Beklediğinize değecek öykülere ulaşmanız için gelin, yazarlarımız hangi öyküleriyle dördüncü yılda bizlere eşlik etmiş, göz atalım.
-
Hubschrauberlandeplatz Patenti adlı öyküsü ile
A. Orçun Can -
Ta ki Gök, Yere Değene Dek adlı öyküsü ile
Alper Kaya -
Kaderin Düşüşü adlı öyküsü ile
Bahri Doğukan Şahin -
İç İçe adlı öyküsü ile
Banu Taylan -
Triton adlı öyküsü ile
Cevdet Denizaltı -
Vakıf ve Tirenna adlı öyküsü ile
Gökcan Şahin -
İllizyonist’in Kızı adlı öyküsü ile
Hazal Claire Biçare -
Bitmeyen Kin adlı öyküsü ile
M. İhsan Tatari -
Behzat Cim. – Bir Engürü Polisiyesi adlı öyküsü ile
Mehmet Berk Yaltırık -
Fullmetal Alchemist adlı öyküsü ile
Mehmet Kayhan -
Çerbzeban adlı öyküsü ile
Melahat Yılmaz -
Yüzüklerin Efendisi: Hüzünlü Savaşçı adlı öyküsü ile
Mert Bitmez -
Heisenberg Türkiye’de adlı öyküsü ile
Mümin Can -
Aslan Dişli Vampir adlı öyküsü ile
Onur Altan -
Ayna Ve Kedi Kadın adlı öyküsü ile
Pınar Kumsal Başdağ -
Ah Mine’l Aşk ve Mine’l Garaib adlı öyküsü ile
S. Samet DemirTemmuz ayı seçkisinin “
DİRENİŞ” olduğunu bir kez daha hatırlatalım. “
DUVAR” teması ise ağustos ayı seçkisi oldu. Öykülerinizi her zaman olduğu gibi
oykuseckisi@gmail.com mail adresine gönderebilirsiniz.
Gecikme için tekrar özür dileriz. Fakat bazı zamanlarda beklemek gerekir. Dördüncü yılımız da böyle bir zamana denk geldi. Bizler, gökyüzüne bakmaktan hiçbir zaman
vazgeçmeyeceğiz. Ve
direneceğiz, “
İnadına edebiyat!” diyeceğiz. Ama hiçbir zaman
unutmayacağız.
Sınırların olmadığı bir özgürlüğe kavuşmak umuduyla,
Sevgiler,
Hakan “magicalbronze” Tunç