Kayıt Ol

Maceracının Çok da Enteresan Olmayan Anıları

Çevrimdışı Jean Valjean

  • **
  • 281
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Maceracının Çok da Enteresan Olmayan Anıları
« : 29 Ağustos 2013, 15:30:53 »
12 Nisan 1576

İnanamıyorum. Olan biteni olduğu gibi aktaracağıma dair kendime söz vermiştim halbuki. İki gündür kalemi elime almak alımın ucundan bile geçmedi bu kadar yoğunluktan. Handaki hesap güverteye uymaza benzer bir atasözünü hatırlar gibiyim. Her neyse, laf salatasını bırakayım da esas amacıma geleyim: İki gün önce, batıda yeni diyarlar keşfetme tutkusuyla, çok da kalabalık olmayan bir mürettebatla Londra’dan yola koyulan maceracılardan biri olarak yaşadıklarımı kağıda aktarmak niyetindeyim. Henüz her zamanki gemi işlerinden başka bir şeyle karşılaşmadığımdan yazıya dökebileceğim bir olay yok, ancak yine de en ufak ayrıntıları bile deftere nakletmeye kararlıyım. Kim bilir, bakarsın bir gün seyahatimde aldığım notlar sayesinde bir kitap yazabilir, Tanrı’ya kavuşmadan önce insanlık adına bir şey daha bırakabilirim. Ah, bir de yaşlanıp torunlarıma şömine karşısında maceralarımı anlatabilirsem benden daha mutlu bir kul olamaz herhalde.

13 Nisan 1576

Tanrım sana şükürler olsun! Dün geceki fırtınadan sen olmadan hiçbir şekilde kurtulamazdık. Ah, o sesleri bir duysaydınız! Gök gürlüyor, çığlıklar duyuluyor, dalgalar bir canavar gibi üstümüze atlıyordu. Şiddetli rüzgardan ana direğimiz bile kırıldı. Kaptan Martin yola kürek çekerek devam etmek yerine ana direği onarma kararı aldı. Şimdi birkaç kişi direği tamir etmeye çalışıyor, umarım işlerini bir an önce bitirirler de tekrar yola koyuluruz. Ne olursa olsun kitabıma ekleyebileceğim etkileyici bir anı oldu bu. İşte, çağırıyorlar beni. Yapılacak çok iş var.

14 Nisan 1576

Bu sabah masmavi bir gökyüzü karşıladı bizi, hava gerçekten çok güzel. Dünkü fırtınanın yerinde şimdi yüzümüze hafifçe yalayan yeller esiyor.
Bugün Theo adında Sussexli biriyle tanıştım. Yolculuğa katılma amacı benimkinden tamamen farklıymış: yeni dönemin Odysseus’u olmak istiyor. Durup durup Sirenlere rastladığımızda neleri yapmamam gerektiğini, Kirke’nin adasına düştüğümüzde bizi nasıl kurtaracağını anlattı. Mitolojiye olan bu merakını gençliğine veriyorum. Kutsal Kitap’tan anlattığım bazı olayları kafasını sallayarak geçiştirse de özünde iyi bir Hristiyan olduğunu biliyorum.

19 Nisan 1576

Birkaç gündür kayda değer bir vaka olmadığından günlüğümü boş geçtim. Gerçi bugün de bir şey yoktu ancak belki yazma alışkanlığımı geri kazanırım diye kalemimden çıkıyor bu kelimeler. Gemide de bir sessizlik var zaten. Keşif gezimiz sıkıcı bir yolculuğa dönüşüyor gibi. Umarım en kısa sürede heyecan verici şeylere tesadüf ederiz.

29 Ağustos 2047

Eh, bu kadar kaşiflik yeter. 16. yüzyılda yaşamış birinin anılarını yazma fikri kulağıma çok da matah gelmiyor artık. En iyisi gidip çay demleyeyim de öyle intergalaktik seyahatime hazırlanayım. Gemideki çay zehir gibi mübarek. Çaymatikten çıkıyor diye canımıza çektikleri şeyi bir içseniz...
He Who Dwells Beneath The Waves

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Maceracının Çok da Enteresan Olmayan Anıları
« Yanıtla #1 : 30 Ağustos 2013, 03:38:06 »
Bir yazarın çok da enteresan olmayan yeni kitap çalışmaları da olabilirmiş adı :) İlginç bir deneme olmuş, Kurgu İskelesi'nden ziyade Düşler Limanı'na da demir atabilirmiş hani. Üzerinde biraz daha uğraşarak daha esprili bir şey çıkarabilirsin bence.

Bir de şu cümlen tam olmamış: "...umarım işlerini bir an önce bitirirler de seyahatimize tekrar yola koyuluruz."

Kalemine kuvvet.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Jean Valjean

  • **
  • 281
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Maceracının Çok da Enteresan Olmayan Anıları
« Yanıtla #2 : 31 Ağustos 2013, 15:53:12 »
Yapıcı eleştirilerin için çok teşekkürler mit. Sanırım espritüel bir üslup edinmem için senin gibi yazarları daha çok okumam gerekiyor. Öyküyü Kurgu İskelesi'ne koymam da sırf uzayda geçiyor diye Yıldız Savaşları'na bilim-kurgu filmi demeye benzemiş, haklısın.
He Who Dwells Beneath The Waves