Kayıt Ol

İkide Birde Kuple

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
İkide Birde Kuple
« : 15 Eylül 2013, 13:02:47 »
Bilmek

Beklemek bile ağır gelmiyordu artık, zaten bilmemenin yanında neydi ki? Sigara bile tat vermiyordu, gitmiyordu sıkıntıları sigaranın ince dumanıyla birlikte. Dünyanın merkezi onu kendisine çekmeye odaklanmıştı, başka bir işi yoktu sanki. Rüzgar sigarasına yancı olmuştu, başka esecek yer yoktu sanki. Biten sigaranın filtresinin etrafındaki kağıdı soyup iç tarafına "Biliyor musun?" yazdı ve rüzgarın onu iletilmesi gereken kişiye götürmesi için havaya bıraktı, rüzgar onun uşağıydı sanki. Bir adım atı sağ ayağıyla, sol ayağında bir ağrı vardı sanki. Kafasını yukarıya kaldırdı göğe baktı kapkara bulutlar başının üstünde toplanmıştı, toplanacak başka yer yoktu sanki. Yağmur damlaları ilk onun üzerine düşmüştü. Midesinde bir acı hissetmeye başlamıştı yavaş yavaş yukarıya doğru gelen bir acı. Başı dönmeye, kafası dumanlanmaya, damarları çatlamaya başladı. Kurşun yuvasında konmuştu. Tetik çekildi ve beynini ıskalayıp geçti. Başı kaldırıma düştü. Ölmeye çalışmış ölememişti, Ölüm'ün bile daha önemli bir işi vardı sanki.

Spoiler: Göster
Not; Konunun ismini "İkide Bir" yapacaktım TDK'da eş anlamlısının "İkide Birde" olduğunu gördüm. Hem hoşuma gitti hemde anlam karışıklığını önlemesi bakımından onu seçtim. Abu da linki: www.tdksozluk.com/s/ikide_bir_veya_ikide_birde/
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Kuzen

  • **
  • 123
  • Rom: 1
  • http://kaldirimfaresi.blog.com/
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sadece Bir Paragraf
« Yanıtla #1 : 15 Eylül 2013, 20:57:16 »
 
 Paragraf gayet iyi bence. Ama sanki uzunca bir hikayenin başlangıcı olabilirmiş gibi geldi.
A. Umi

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sadece Bir Paragraf
« Yanıtla #2 : 15 Eylül 2013, 22:17:14 »
Teşekkürler Kuzen :D

http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sadece Bir Paragraf
« Yanıtla #3 : 17 Ekim 2013, 20:26:26 »
Islak

Soğuk bir kış günüydü. Kar yüzüne mermi gibi çarpıyor yüzünü eliyle korumaya çalışması paltosunun soğuğu dışarıda tutamamas gibi bir işe yaramıyor, her ikiside sonuçsuz kalıyordu. Kardan korunmak için belini iyice bükmüştü. Belinin ağrısına dayanamadı ve doğruldu. Doğrulmasıyla devrilmesi bir oldu. Düştü ve cebindeki beş çocukla bir kadın ıslandı.

Eve geldiğinde herkesi üşümüş bir halde buldu. Ee nede olsa ıslanmışlardı. Hemen palosunu çıkardı ve çocuklardan bir kaçının üstünü örttü. İçi acıdı. Üç çocuğunun kolları paltodan dışarı çıkıyordu. Üşüdü göz yaşlarıyla ıslanmıştı çünkü.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: İkide Birde Kuple
« Yanıtla #4 : 12 Kasım 2013, 20:24:53 »
Yalnız

Güzleri içimde nedenini bilmediğim bir acıyla uyanmak isterdim. Güz güneşinin saçtığı ışıkları gözlerimdeki yaşlarla karşılamak, mümkün olsa ışığın yeşilini de görmek isterdim. Ama bunların hepsi yalnız olmam kaydıyla. Çünkü yalnız olmak benim için acının üç kuralından biri: güz, sabah ve yalnız. Sonra kahverengi yaprakların kapladığı kaldırımlardan ellerim ceplerimde kaldırım taşlarına ve onların arasından fırlayan çürümüş çiçeklere bakarak saatlerce yürümek isterdim. Ne kadar arzulasamda beceremedim bunu. Yalnız kalıp acının tatlı kollarında kendimi bulamadım. Göz yaşlarımla pas tutmuş sinemdeki günahlarımı temizleyemedim. O güzel arkadaşlarım beni yalnız bırakmadılar. Onlar bıraksa 'O' bırakmadı. Öldürmek istedim yapamadım. Ne pusular kurdum olmadı, hepsini atlattı ve gönlümün sırça saraylarında yaşamaya devam etti.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: İkide Birde Kuple: Balon
« Yanıtla #5 : 14 Kasım 2013, 10:36:07 »
Balon

Dilinde bıraktığı o ekşimsi tat, boğazından geçmesiyle birlikte daha da yoğunlaşmıştı. Çatalını önündeki balığın parçalarından birine daha taktı ve parçayı ağzına attı. Aldığı hazzın eşi benzeri yoktu, mutluydu. Gülümsemesiyle gözleri ince bir çizgi halini aldı. Bir sonraki anda ise normal hallerinden bile daha fazla açıldılar, hala alışamamıştı. Senfoni orkestrasını yöneten bir şefin edasıyla elini bardağa doğru uzattı ve bardağı alıp havada zarif hareketlerle çalakaladıktan sonra ağzına bir yudum aldı. Içtiğinin beyaz şarap olmasını istiyordu ama hayır sadece elma suyuydu. Tek hayal kırıklığı bu da değildi. Mesela önündeki balığın farklı bir gezegenden gelme olduğuna inanmak istiyordu, daha önce hiç böyle bir balık görmemişti, ama balık bu dünyadandı. Sıralanabilecek onca şey varken bunun hemen ardından ailesi geliyordu. Şu anda karşısında duran ve ona ruhsuz gözlerle bakan ailesi. Odanın içindeki büyüklü küçüklü kırmızı noktaların yüzlerine yansımasıyla bakışları daha da korkunç oluyordu. Bir balık parçasını daha ağzına attı. Bir anda aksırmaya, tıksırmaya, öksürmeye başladı; boğuluyordu. Sağ elini yumruk yaparak göğsüne vurdu ölmeden önce balığını bitirebilmek istiyordu. Balığın zehrinin vücuduna iyice yayıldığını fark etti, balığını bitiremeyecekti. Beyaz şarabını eline alıp anne ve babasına "Bakın bana, şu anda hayata en çok istediğim şeyi yapıyorum, sizin aksinize." diye bağırdı ve daha bardağının sonuna gelemeden kalbi durdu. Sandalyesinden düştü kafasını vurdu, ortalığa biraz daha kırmızı renk geldi. Ertesi gün üçüncü sayfada yeni bir aile dramı vardı.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ikide Birde Kuple: Çifte Kesikler
« Yanıtla #6 : 03 Ocak 2014, 18:38:27 »
Çifte Kesikler

Bugün bir defa daha ölmek istedim, sebep mi dedin? Hayır hiç bir sebebi yok sadece şöyle diyelim ; intihar etmeyi düşünmekten başka yapacak daha iyi bir işim yoktu. Bir anda ne istediğimi bilemedim. Neden böyle davrandığını anlayamadım. Halbuki ben hiçbir şey yapmamıştım dostum anlıyor musun? Yani neyi yanlış yaptığını bilmemek nasıl bir işkence... Bir an önce bitsin bu hayat. Haydi gel beraber gidelim bu diyardan bileklerimizde çifte kesiklerle. Ikinci kesiği atamam mı diyorsun? Neden dostum ilk kesikten sonra bileklerindeki sinirler kesilirde kesemem diye mi korkuyorsun? Korkma ben sana öğretirim nasıl keseceğini bileklerini, sinirlerine hiç dokunmadan. Yada korkarım mı diyorsun onlara uçlarının dokunuşuyla özügürlük bahşedenlerle dokunmaya? Yeterince cesaretin mi yok? Yazık arkadaşım yazık. Seni bu dünyaya -benim dışımda- neyin bağladığını bi düşün. Daha doğrusu seni bu dünyaya bağlayan bir şey var mı onu düşün?  Gördün mü dostum seni buraya bağlayan hiç bir şey yok. Ne ailesi ne arkadaşı sen neden bahsediyorsun? Seni en iyi anlayanlar ben ve bileklerindeki çifte kesikler dostum. Biliyorum anlatmadım sana hiçbir şeyi, özür dilerim. Seni üzmek istemediğimdendi bütün bunlar. Ama artık gerçeklerin iki paralel çizgi halinde bileklerinde yattığını biliyorsun. Geriye dünyaya senden hatıra bir o kalacak sanıyorsun, üzülme. Zaman o çizgilerin üzerinde bulunduğunuda un ufak eder, kafana takma. Ancak yüreklerde bıraktığın iz baki kalır. Seninde hiçbir yürekte tesirin olmadığına göre kesikler dünyadan esameni bile alır. Haydi kardeşim son bir gayret ilki tamam sıra ikincisinde. Bak nasıl da mutluyuz.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: İkide Birde Kuple
« Yanıtla #7 : 08 Ocak 2014, 21:35:39 »
Saat

Duy ey karanlık, işit ey yalnızlık! Saatimle beraber ödüyoruz kiramı şimdi. O tikleri ödüyor ben takları. Zamanı da bölüştük aramızda ben geçmişi yaşıyorum o anları.   Bilemiyorum ne edeceğimi? Ara sıra ben ona bakıyorum o bana tikliyor. Evimize de hiç ayna almadım hani. Ben ona baktıkça billur camının ardında kendimi buluyorum, o bana taklıyor. Arada bir akreple yelkovan kâğıtla camın arasında amansız bir yarışa girişiyor. Kazanan yok, kaybeden ben. Bazen sokaktan da sesler geliyor: lastik, korna, kedi, çocuk... Işte o anlarda ikimizde sonsuza uzanan bir zaman dilimi boyunca susuyoruz. Tik, sessizliği önce o bozuyor, tak. Bazen, bazen oturduğum sandalyeden düşüyorum tam o anda dışarıdan bir ses geliyor ve benim düşerken çıkardığım sesi bastırdığı için kimse yardıma gelmiyor. Sokağa çıkıyorum bazen, kolumda saatim. Insan o olmadan nereye gidebilir ki? Ama onu hep gömleğimin kollarının altında sakladığım için bana kızgın biliyorum. Söylesenize hangi insan bir diğerine tam anlamıyla saatini gösterebilir. Sokaktayken benimle konuşmaz oluyor, biliyorum ki sizin yanınıza geliyor. Peki geliyorda dertleşiyor mu sizinle benim gibi? Çoğu zaman ondan ayrı kalmaya dayanamıyorum. Usulca ve istemsizce hareket ediyor ellerim nazikçe camdan mamul kapağını kaldırıp dokunuyor ona. Ilkin biraz nazlansada dayanamıyor oda ayrılığa, tik. Tak, bir gülümseme yayılıyor yüzüme, tik, bir sonraki an onu duyamamaktan korkuyorum.

Spoiler: Göster
Hikaye Sahte Vefa adlı fanzinin 8. sayısındaki Hasan B. Oğuldu'nun "Sağanaklar ve Sığınaklar" adlı hikâyesinden esinlenerek yazılmıştır.

Zaten saatin tik takları ile paylaşıyorduk kirayı...

Sonra hafifçe öksürdüm, boş odada gırtlağımdan çıkan ses yankılandı. Ama fırtına yüzünden sadece ben duyabildim.


Yukarıdakiler aynı öyküden alıntıdır.

 
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
İkide Birde Kuple
« Yanıtla #8 : 29 Ocak 2014, 17:59:22 »
Üç

Hüzün çöktü yüreğime gri üstüne kara dumanlar misali. Düşüncelerim artık düşünce bile değiller. Sadece aklımın bana oynadığı müsamereler. Içlerinde duygu yok hayat yok yokoğlu yok. Zaman göreceligini kaybetti, herkes için durdu. Gözler yaşarmıyor , kalp titremiyor artık. Bir de bütün bunlar olmuşken kalkmış benden onu anlatmamı istiyorlar. Kelimelere yükledikleri anlamlar onu tanımlamak için yetersiz bilmiyorlar. Kelimelere desem ki yan yana gelin de tanımlayın onu utançlarından bütün insanların dillerinden el etek çekerler, esameleride okunmaz bir daha. Şimdi söyleyin bana ben onu nasıl anlatayım hani desem ki gözleri... Ben daha gözleri ne renk onu bile bilmiyorum. Çünkü ben onlara her baktığımda bir çift gözden öte birer okyanus görüyorum. Okyanusların yeşilini, mavisini sonra onlara vuran güneşin sarısını ve vurduğu anda ortaya çıkan kızılını, ışığın ulaşmadığı diplerde en koyu siyahı ve onların tepelerinde gezinen bulutlarda beyazı... Gözleri ne renk bilmiyorum çünkü onlara her baktığımda okyanuslar görüyorum. Ama durun, bakın  hava kararıyor artık. Dünya ve gök kuşakları yedi rengini de kaybediyor. Işte tek renk ve tonları var şimdi. Eğer tek olursa bir şey onun ayrımını nasıl yaparız? Eğer tek renk ve tonları varsa tonları ayrı ayrı renkler olmaz mı? Gün bitmiyor zaman da durduydu ne vakittir. Iki güneş aynı anda doğuyor. Ikiside zümrüt karası, ışınları en gri köşeleri bile karartıyor sadece onlar kalıyor ufkumda. Envai çeşit duygudan sadece biri kaldı yüreğimde. Artık tonlarınında adları farklı bende.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı zenix

  • *
  • 18
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: İkide Birde Kuple
« Yanıtla #9 : 29 Mayıs 2014, 12:28:15 »
Mesajım bulunsun okurum bir ara
Sevgili dost, merhameti gördün mü ?
Tamam, söyleme biliyorsan yerini.
Bari hayatta olduğunu haber ver.
 " Merhamet ölmedi değil mi? "

"Freedom Forever"