Kayıt Ol

Örümcek Evi

Çevrimdışı Elcin

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Örümcek Evi
« : 09 Ocak 2014, 21:59:22 »
  Karanlık bastırmıştı iyice. Elleri ceplerinde ıssız yolda yürürken, ıslık çalmaya başladı. Bir taraf deniz, bir taraf mezarlıktı. Mezarda yatanların manzarası ne de güzel diye geçirdi içinden. Ekim ayının son günleriydi ve birden hafif hafif yağmur yağmaya başladı. Bu böyle kalmazdı biraz sonra gök adeta delinmiş gibi olacaktı. Adımlarını hızlandırdı iyice. Bir kaç dakika sonra yağmur olanca şiddetiyle yağıyordu. Koştu koştu ve biraz ilerideki terk edilmiş gibi duran eve girdi.
  Evin içi karanlıktı. Cep telefonunu çıkardı ve onun ışığıyla etrafa bakmaya başladı. Hoş biraz sonra yağmur dinecekti ve buradan çıkacaktı o da. Bulunduğu yerde yere çömeldi ve telefonuyla oynayarak beklemeye başladı. Dışarıdan gökgürültüsü duyuluyordu. Oyuna dalmıştı ve aniden omzuna bir elin dokunduğunu hissetti ve sıçradı. Telefonun ışığıyla etrafa baktı. Kimseyi görememişti. Elini ileri doğru uzattı ve bir örümcek ağına değdi. Böyle terk edilmiş bir evde örümcek ağlarının olması normal bir şeydi. Bu ağ epey büyük bir şeye benziyordu. Örümcek, böcek gibi canlılardan korkmazdı.
Bir saat olmuştu eve gireli ve yağmur aynı şiddetle yağmaya devam ediyordu. Telefonun şarjı az kalmıştı. Oyun oynamayı bırakıp cebine koydu. Kendini alması için bir arkadaşını aramayı düşündü ama telefon çekmiyordu. Elbet dinecek diye düşündü ve yere uzandı. Bir kolunu başının altına koydu, bir kolunu bacaklarının arasına soktu, gözlerini kapadı. Daha beş dakika bile olmamıştı ki, yüzünde birşeyin gezindiğini hissetti. Eliyle kovdu gezen her neyse. Fakat o kovunca bu sefer sanki daha fazlası geldi yüzüne. Kovaladıkça çoğalıyorlardı. Giysisinin içine girmişlerdi şimdi. Delirecek gibiydi. Sonra daha önce hissettiği gibi omzuna bir elin dokunduğu hissetti. Aslında bir el değil, bir kaç el vardı sanki. Birdenbire çok kuvvetli bir şimşek çaktı ve evin içi olduğu gibi aydınlandı. İşte o anda ömrü boyunca hiç görmediği bir şeyi gördü. Kafası insan bedeni ise örümcek olan bir yaratık. Aydınlık gider gitmez örümcek onu yakaladı ve ağ ile sardı. Sonra yemek için yuvasına götürdü. Yaratığın arkasından binlerce minik yavrusu da kendilerine ziyafet çekmeye gittiler.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Örümcek Evi
« Yanıtla #1 : 13 Ocak 2014, 07:26:26 »
Demek ki o kadar korkusuz olmak iyi bir şey değilmiş :) Kısa ve güzel bir korku öyküsüydü, sonunu tahmin etsem de keyifle okudum. Bir de virgül kullanmayı unutmasanız tadından yenmezmiş. Elinize sağlık...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Bars Elsa

  • **
  • 318
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Örümcek Evi
« Yanıtla #2 : 13 Ocak 2014, 16:00:04 »
Cem Mumcu'nun "1001 İnsan Masalları" diye bir kitabı vardır. Rıhtımdaki böyle kısa öyküleri okudukça o kitap aklıma gelir. Onda da öyküler hep yarımşar ya da birer sayfadır. Kısa ve keskin öyküleri sevmişimdir hep. Ellerinize sağlık...

Çevrimdışı M.K.Immortal

  • **
  • 290
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Örümcek Evi
« Yanıtla #3 : 13 Ocak 2014, 17:38:47 »
Rıhtım'a hoş geldiniz. Uzunca anlatılabilecek bir öyküyü gereksiz cümleler ile doldurmayıp konuyu ve sonucu bir an önce vermeye yönelikmiş gibi, kısa ama güzel bir öykü olmuş. Yine de bazı yerlerde biraz daha betimleme olsa daha da iyi olurmuş gibi gibi... Ellerinize sağlık.

Çevrimdışı Elcin

  • *
  • 4
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Örümcek Evi
« Yanıtla #4 : 14 Ocak 2014, 01:26:57 »
Teşekkürler beğeni ve tavsiyeleriniz için.